29 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C Ü SPOR VOLEYBOL EYLÜL SALI GÖRÜŞ Sultanlar Üzerine TANKUT ANTİKACIOĞLU V Filede devrim CUMHUR ÖNDER ARSLAN lkemizde az da olsa futbol ve basketbolun gölgesinde kalan voleybol için artık yeni projeler hayata geçmek üzere... Başkanlığa geleli 7 ay olmasına karşın Erol Ünal Karabıyık, voleybolun geleceği için önemli çalışmalara imza atıyor. Kendisiyle yeni dönemdeki projelerini konuştuk. Göreve geldiğiniz günden bu yana hedefleriniz ne ölçüde gerçekleşti? 7 aylık sürede neler yaptık diye düşünürsek, beceremediğimiz sadece maç sonuçlarının iddaa tahmin kuponlarında yer alması. Gençlik Saşkanlığı bırakmayı por Genel Müdürlüğü'yle anlaştık. Sadece Meclis gündemine girip yasalaşması kaldı. Ayrıca düşündüğüm Burhan Felek Spor Salonu’nun devrini aldık. doğru ama aslı Burasıyla ilgili bir projemiz bulunuyor. Ayrıca yok. Bu benim 2007 haziran başında Beachvolley Dünya Şamdünyamdaki bir hesaplaşma. piyonası ayaklarından bir tanesini Türkiye'ye almak istiyoruz. Yüzde 80 sonuca gideceğiz. Şu anki çalışmalarınız ne durumda? Tesisleşme anlamında çalışmalarımız var. Samsun, Yalova, Kocaeli, Bursa gibi illerden 4'er tane antrenör çağırdık. 81 ilden Beden Eğitimi öğretmenlerine antrenör kursu açtık. Bu arkadaşlarımız aldıkları eğitimin ardından birer voleybol temsilcisi olarak illerine döndü. Milli Eğitim Bakanlığı'yla daha geniş kapsamlı çalışmalar düşünüyoruz. Kulüplere desteğiniz hangi boyutta? Biz kulüpler adına Türk voleyboluna yön vermeye çalışıyoruz. Onlara destek olma adına minimum düzeyde tescil bedelleri belirledik. Ligdeki yabancı sayısı için neler düşünüyorsunuz? Bizden önceki federasyon 3 yabancıyla oynatıyordu. Avrupa kupaları da dikkate alınarak 3+1 teklifi geldi. Benim korkum libero kısmıyla ilgili bir karışıklığın yaşanacak olması. Bu konuda Merkez Hakem Kuruluna çok iş düşecek. ÖZERKLİK SORUN DEĞİL Özerkleşme sizi sıkıntıya sokuyor mu? Bu konuda benim sıkıntım yok. Voleybolun daha yüksek bütçelere sahip olması gerekir. Ancak mali yapınız çok güçlü de olsa bazen istenen sonuçlar alınamıyor. Ama voleybol bu bütçeyle de idare edilebilir. Ulusal takım sporcularının eğitim hayatında yaşadığı sorunlar çok gündemde... Erkek ulusal takımında oynayan Sinan Tanık , Ortadoğu Teknik Üniversitesi'nde okuyordu. Kendisine ‘‘Milli takım kampına nasıl gidiyorsun?'' diye sordum. ‘‘Bırakmak zorunda kaldım başkanım'' dedi. YÖK başkanını ziyaret ettim ben de. Eski bir voleybolcu olan başkana üst düzey bazı sporcuların yükseköğrenim yapamadığını anlattım. Bizimle çok ilgilendi. Yönetmelik taslağı üzerinde çalışıyoruz. Önemli olan en üst ligde yer alan sporcuların devam mecburiyetini kaldırmak. B FUTBOLUN GERİSİNDEYİZ Voleybol, futbol ve basketbolun gerisinde mi ? Voleybolun, futbol gibi olması mümkün değil. Biz Türkiye'de üçüncü sıraya şimdilik razıyız. Ama ikinci sıraya da talibiz. Çünkü, bayan ve erkeğe aynı ölçüde yakışan ve başarıyla yürütülen başka bir spor dalı yok. İkinci sırada olmamızı engelleyecek hiçbir sakınca yok. Sponsorlukla ilgili çalışmalarınız hangi aşamada? Ligler için çalışmalar sürüyor. Maçların canlı yayınlanması için anlaşma bitmek üzere. arna Seferi öncesinde ‘‘Hazır mısınız?'' diyorum Reşat'a... Grand Prix elemelerinde grubu İtalya, Rusya, Sırbistan ile kabullenecek bayan takımın Bulgaristan'da neler yapacağını ilk ağızdan öğrenmek isiyorum. Reşat Yazıcıoğulları umut tacirliği yapmıyor. Kesin konuşuyor: ‘‘Grand Prix finallerine katılacak 4 Avrupa takımından biri Türkiye olur'' Hemen yanıbaşımdaki Nalan'a dönüyorum. ‘‘Elbette hazırız'' diye başlıyor sözlerine ve Varna'daki iki grubun daha zor olanında yer aldığımızı bizim grubumuzdaki maçların Azerbaycan, Bulgaristan, Polonya, Hollanda dörtlüsünün mücadelelerinden daha çetin geçeceğini vurguluyor, ulusal takımın Grand Prix'de şansı var demiyorum. Varna'da finallerin vizesini alırız diyor. Geleceğe kararlı bakan hayatını voleybola bağlamış antrenörcoach Reşat ile voleybol yaşamında hep göz önünde kalmış menejer Nalan'ın Grand Prix elemeleri arifesinde sorularıma verdikleri cevaplar gösteriyor ki ulusal bayan takımıyla Türkiye voleybolda üst düzeyde ve de söz sahibi konumdadır. Bu gerçeği 2008 yılına kadar ulusal erkek takımın teknik patronluğuna getirilen, geçen haftalarda voleybol federasyonu ile sözleşme imzalayan Gennadiy Parshine'nden duymakta sevindiricidir. Bakınız ulusal takıma Japonya'dan bakmış ünlü Letonyalı antrenör ne diyor: ‘‘Türkiye bayan voleybolu ile günümüzde önde çok farklı biryerdedir.'' Ağzından çıkan birkaç kelimelik bu cümleden anlıyoruz ki bayan voleybolcularımıza takdir bir hayli fazladır. Diliyorum bu tempo devam etsin. Bugün Varna'da başlayacak sınavları oynarken voleybolcularımız fırtınalar koparsın. Ve her şey voleybolu bir sanat haline getirmiş Reşat'ın, Nalan'ın dediği gibi olsun. Madalyonun bir yüzü işte böyle ışıl ışıl. Diğer öteki yüz! Orada ulusal bayan takımın Ankara Avrupa şampiyonası finalleri sonrasında kazandığı ünü nasıl sürdürebilecek sorusunun varlığını görüyoruz. Olaylar ulusal bayan takımın kazandığı bu şöhreti taşıyıp taşıyamayacağını tartışma konusu yapıyor. Şöyle ki Özlem'le Natalia'nın Rusya'ya transferleriyle başlayan ihracat bu mevsim her ne kadar Özlem geri döndüyse tetikleyici unsurdur. Sıkıntı vermektedir. Bu sezon Neslihan ve Bahar'ın İspanya ve İtalya'ya gidişleriyle tartışma daha büyük boyutlara taşınmıştır. Sakın kimse çıkıp da bazı ülkeler örneğin Hollanda'da görüldüğü gibi starlarını yurtdışına yolluyor. Ama onlar ulusal takımlarıyla hep büyüyor. Dünya ve Avrupa şampiyonalarında zirveyi kovalıyor tezini savunmasın. Kabul etmeliyiz ki Türk voleybolu ileri düzeydeki ülkeler arasında değildir. Çünkü Türkiye voleybolda güçlü bir ekole sahip olamamıştır. Bunun da nedeni sağlam altyapının henüz kurulamamışlığıdır. Düşünüyorum da Türkiye yeni yıldızları yaratmakta zorlanmakta yetişenlerin sayısı yeterli olmamaktadır. O halde Türkiye liginin sertliğinden söz etmek imkansızdır. Bu sorunun üstesinden kolay gelebiliriz demek için geniş çapta oyuncu potansiyaline zengin oyuncu tarlasına sahip olmak gerekiyor ki şimdilik böyle bir imkana sahip değildir Türkiye. Gelin tartışalım. Nasıl olacakta yıldız oyuncularımız Neslihan, Bahar, Natalia'dan yoksun geçireceğimiz maratonda onları hiç aramayacak mıyız? Oysa ki sporda sezonluk performansın rolü göz ardı edilmemelidir. Bir Neslihan, bir Bahar, bir Natalia'nın yüksek form tutmuşluğunu birlikte paylaşamamak hiç de kolay olmayacaktır. Biliniz ki bugün Neslihan, Bahar, Natalia'dan yoksun voleybol ligimiz eğer Eda gibi Seda gibi yıldızlara da hasret kalırsa işte o zaman vay halimize. Yarın çok geç olmadan bu gidişleri önlemeliyiz. 16
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle