Katalog

Avrupa ve Amerika’nın spor savaşı: RYDER CUP İSMET AKTEKİN merika ve Avrupa hep rakiptir spor sahalarında. Hem de her branşta. Buz hokeyi, basketbol, kriket ve elbette golf. Dünyanın kalburüstü en iyi golfçüleri geçenlerde Ryder Cup’ta kapıştı. Avrupa’nın en başarılı 12 golfçüsü ile ABD’nin kalburüstü12 golfçüsünün kıyasıya savaşı 2224 Eylül tarihleri arasında İrlanda’nın Dublin kenti yakınındaki K Club’ta gerçekleşirken, 2 milyara yakın kişi TV’lerinin başında bu büyük organizasyona ortak oldu. Ve Avrupa, aralarında Tiger Woods’un da bulunduğu Amerika’yı darmadağın etti. C SPOR GOLF EKİM SALI A NASIL DOĞDU? 1924 yılında ABD’li tohum tüccarı Samuel Ryder doktorların tavsiyesi üzerine 50 yaşından sonra golfe başlar ve İngiltere’ye yaptığı seyahatlerin birinde ünlü İngiliz golf kulübü Wentworth’ün antrenörü Abe Mitchell ve George Duncan’la tanışır. Ve günün birinde Amerikalılarla İngilizler’in birbirine rakip olacağı bir maç organize etmeye niyetlenirler. Daha sonra 2 İngiliz 2 ABD’liye karşı bir ta kım maçı (matchplay) yaparlar. Kazanan taraf Amerika olur. Ve Samuel Ryder’a bir teklif yaparlar: ‘‘Neden ortaya bir kupa koymuyorsun?’’ Samuel Ryder da o zamanın parası ile 250 Pound vererek som altından bir kupa yaptırır ve bugün paha biçilmez değerde olan bu kupanın adı Ryder Cup olarak golf tarihine geçer. İngiltere ile Amerika arasındaki ilk resmi maç da 1927’de gerçekleşir. Samuel Ryder, 1936’da vefatına kadar her 2 yılda bir yapılan İngiltereAmerika maçlarını hiç kaçırmadan izler. Genellikle bu maçları kazanan ta raf da ABD olur. Bu durumu gören Amerika takım kaptanı Jack Nicklaus, 1977 yılında bir öneri getirir: ‘‘Niye İngiltere takımına Avrupa’nın ünlü golfçülerini de almıyoruz?’’ Bunun üzerine İspanya’dan Ballesteros, Olazabal ve Almanya’dan Langer gibi tanınan oyuncular İngiltere takımına dahil olur ve böylece ilk Avrupa Golf Ulusal Takımı kurulmuş olur. Günümüzde Ryder Cup, dünyada en çok konuşulan spor olaylarından biri. Her 2 yılda bir, bir Avrupa’da, bir Amerika’da oynanan bu golf olayı günümüzde Atlantik’in iki tarafından onbinlerce insanı çeken, dünyanın en önemli takım maçı haline gelmiştir. 36. Ryder Cup, 2224 Eylül tarihleri arasında K Club’ta 250 bin kişinin 5 gün süresince (2 gün antrenman, 3 gün maç) takip ettiği bir spor olayı oldu. Yine son 2 senede olduğu gibi Avrupa’nın üstün başarısı ile sonlandı. Skor ise Amerika 9.5, Avrupa 18.5 oldu. Ünlü ABD’li golfçü Tiger Woods, Phil Nickelson, Jim Furyk’li ABD takımı hiçbir başarı gösteremedi. Çünkü tek olarak çok iyi olan bu oyuncular ne yazık ki hala takım oyununun ve bir nevi takım olmanın bilincinden uzaktalar. Prensin SİLİVRİLİ arkadaşı! ülkeden gelen 42 kızlıerkekli genç golfçü İskoçya’nın Ayrshire kentinde yarıştılar. Bu tunuvanın en önemli özelliği kız ve erkeklerin aynı kategoride mücadele etmeleri ancak kız ların vuruş yerinin erkeklerin vuruş yerlerinden daha önünde olmasıydı. Elbette bu organizasyonun her zamanki görkemli konuğu York Dükü Prens Andrew’ydu. Türkiye Golf Federasyonu’nu ise idareci olarak bu satırların yazarı İsmet Aktekin, oyuncu olarak da 18 yaş altı Türkiye şampiyonu Tanju Gürses temsil etti. İlk günü güneşli, 2. günü inanılmaz rüzgarlı ve 3. günü de tamamen yağmurlu havada gerçekleşen turnuvayı İngiltere şampiyonu Sam Hutsby 216 vuruşla kazandı. 2. İsviçreli Marc Dobias ve 3. de İsveçli Robin Wingardh oldu. Tanju Gürses ise tümü şampiyon olan rakipleri arasından çok iyi bir oyunla sıyrılarak 25. sırayı elde etti. Bu ünlü turnuvanın kapanış konuşmasını yapan Prens Andrew, geleceğin şampiyonları olacak bu gençlere şu önerilerde 22 bulundu: ‘‘Bu turnuvayı düzenlememin en önemli sebebi, değişik kültürlerden gelen gençleri birbirleri ile golfle yakınlaştırmak ve arkadaşlık kurmalarını sağlamak. İnancım sporun bu tür olaylar için en büyük araç olduğu. Umuyorum ki turnuvama katılan gençlerden bir çoğu günün birinde profesyonel golfçü olacaklardır. Bu turnuvaya ben yanlız golf turnuvası olarak değil, kız ve erkek eşitliğine saygım ve gerektiğinde kızların da erkekler kadar başarılı olacağına inandığımdan dolayıdır.’’ Bu turnuvadaki oyuncu profilinin çok yüksek ve kaliteli olmasının sebebi katılan 42 oyuncunun en az 30’unun (+) handikaplı olmasıydı. Kendisi de çok iyi bir golfçü olan Prens Andrew (6 hadikaplı), bu turnuvada sponsorlarının her biri ile 2 çukur golf oynayarak onları da mutlu etti. Adı ‘aristokratların sporu’ olarak bilinen golf sayesinde Silivri Lisesi öğrencisi olan Tanju Gürses’in, İngiltere Kraliyet Ailesi’nden bir prensle konuşması ise ilginç bir enstantaneydi. EPosta: [email protected] 17