Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 8 Kapak Istikrar paketi mi, bubi tuzağı mı? HÜLYA GENÇ NlJRTEN YALÇIN abah uyandığında radyosundan okunan marşlarla "yeni dönemlere" girmeye alışkın Türk halkı, bir bahar sabahı Ankara'dan, koalisyondan gelen seslerle irkildi. Siyasi kanadın iki temsilcisi, ikna edici tonlamalarla bu kez televizyonu başındakilere ekonomideki kötü gidişe "dur" demek için işbirliği, özveri teklif ediyordu. Sıkıntı çekilecekti, ama çabuk geçecekti. önümüzdeki dönem, eğer sıkıntılara katlanılırsa, müjdelerle dolu olacaktı. Çalışanıyla, üreteniyle herkes "elini taşın altına sokacaktı"... Çalışan, sıfır zamma; üreten, ek vergiye razı oldu. Ancak siyasilerin açıkladığı ekonomik istikrar paketinin yükü, maalesef en çok özveriyi gösterenlerin sırtına bindi. Geçen üç yıl içinde alınan istikrar kararlarının, istikrarsız siyasi tablo ve seçim yatırımları için birer malzeme olmaktan ileri gitmediği gözlendi. Bu durumu ise, yine devletin kuruluşları tarafından açıklanan resmi rakamlar ispatladı. Devletin harcamalarını kısıtlamak, enflasyonu düşürmek, TL'ye istikrar kazandırmak, ihracat artışını hızlandırmak, ekonomik ve sosyal kalkınmayı ve sosyal dengeleri gözeten bir temele oturtmayı sağlamak üzere açıklanan 5 Nisan Kararları'nın 3'üncü yılında ekonomik göstergelerde iyileşme görülmedi. KİT ürünlerine yüzde 100'lere varan oranlarda zam yapılması, ücretlerin 5 Nisan vaadle getirildi, sabırla izlendi ama bunalımdan başka birşey elde edilemedi Topl u nısal çarpıklı klan arttutk Kararlar etkinliği ni kay betti LÜİiL S TtSKBaskan. 5 Nisan Kararları ön planda Çiller'in bulunduğu, fakat arka planın tamamıyla flu olduğu bir fotoğraf. Geçmiş dönemlerden devreden ekonomik yükten kurtulmak için alınan karariar bütünü değerlendirilmelidir. 5 Nisan Kararları'nda en büyük hata, kararların geç alınmış olmasıdır. Pakette vergi reformunun gerçekleştirilmesi, sosyal güvenlik sisteminin temelden ele alınması, bürokratik sistemin tekrar gözden geçirilmesi gibi uzun vadeli yapısal değişiklikler öngörülse de, bütün bunlar kâğıt üzerinde kalmış, sonuçta bir yıl içerisinde etkinliğini kaybetmiştir. Bunda en büyük etken ise, kararların alınmasını izleyen önlemleri, daha sonra iktidara gelen diğer koalisyon ortaklarınca da uygulanmadı. Paketin başarısızlığa uğramasında; yetersiz olması, zamanlamasının yanlış olması ve faturasının daha çok dar ve sabit gelirliye çıkarılmış olmasının yanı sıra, siyasi iradenin pakete sahip çıkmaması da bu başarısızlıkta en büyük rolü oynadı. süreçte uzun süre istikrarlı bir siyasi iktidarın olmayışıdır. Burada işveren açısından en dikkat çekici unsur işçi ve işveren arasında varılan uzlaşmadır. Bu uzlaşma bugün de devam etmektedir. 1994'teki istikrar paketiyle beraber, ancak yıl sonuna kadar stabil bir döviz hareketi sağlanabilmiş, ihracat ve imalatta gerek tedarik gerekse hammadde bakımından sanayici bir süre rahatlamıştır. 76 trilyon liralık ek vergi toplanmasına karşın, daha yıl sonu gelmeden bu karariar olumlu vasfını kaybetmiştir. Oysa 5 Nisan Kararlan 1994 yılının Ocak ve Şubat aylarında döviz ve para piyasalarında kaybedilen zamanın telafi edilmesi dışında bir anlam taşımamaktadır. hükümeti ile başlayan bu politikalar, daha sonra iktidara gelen bütün partiler tarafından ısrarla sürdürüldü. Kamu kesiminin finansman ihtiyacını sağlıklı vergi gelirleriyle karşılamak yerine borç rejimini tercih eden hükümetler, kısa sürede makro ekonomik dengeleri altüst ettiler. 199O'lı yılların başında alınması gereken radikal önlemlerin alınmamış olmasının, 1994 yılına sarkan kötü tabloda büyük etkisi oldu. Uygulanan popülist politikalar sonucunda enflasyon hızla yükseldi, finansal sistem gelişemedi, Türkiye'de yaşama geçirilen tüm bu tür "pakeflerden en çok etkilenen kesim, işçiler, daha geniş ifadeyle ücretleriyle geçinenler oldu. Her "paket" enflasyonun düşürülmesi, ekonominin büyümesi, dengesizliklerin giderilmesi gibi hedeflerle açıklandı, bunun için toplumun kısa bir süre için fedakârlık yapması istendi. Ancak yapılanlardan sonra geriye dönüp bakıldığında kısa süreli kalıcılaştığı, mevcut sorunlann ise azalmak yerine arttığı görüldü.5 Nisan Kararlan, bu genel tanımlamanın dışında bir gelişme yaratmadı. Ortaya konulan hedeflere varmak bir yana, sorunlar alabildiğine arttı. Gelir dondurulması, tarımda destekleme alımlarının yok denecek seviyede bırakılması, milyonlarca dar ve sabit gelirlinin ağır fatura altına sokulması boşa gitti. Verimli sanayiciden alınması öngörülen ek vergilerle yaklaşık 80 trilyon liraya yakın bir kaynak elde edilse de, bu paranın yeniden üretimde değil, devletin faiz borçlarının ödenmesinde kullanılması sanayicinin haklı tepkisine yol açtı. Yine istikrar kararları içerisinde sanayiciye en cazip gelen "Özelleştirmeye hız verilecek" maddesi de geçen dağılımındaki çarpıklık daha da büyüdü. Rant ve faizden, üretim dışı ekonomiden geçinenlerin zenginliği artarken, yoksullaşma toplumda daha da genişledi. 3 yıl aradan sonra bile satın alma gücü o tarihtekini yakalayamadı. 5 Nisan Kararları'nın bir başka özelliği ise sosyal demokrat bir partinin iktidar ortaklığında gerçekleştirilmiş olmasıdır. Bu bakımdan 5 Nisan Kararları sosyal demokrasi adına bir ayıp olarak tarihe geçmiştir. Üzerinden geçen 3 yıllık sürecin sonunda baktığımızda bu kararların işçilere, emeğiyle yaşamını sürdürmek zorunda olanlara ve hatta küçük esnafa zarardan başka bir etkisi olmadığı görülmüştür. zaman içerisinde sadece laftan ibaret oldu. KARDEMlR'in çalışana devri 1995 yılına sarkarken, kamu bankalanyla ilgili konuşulan özelleştirme kararları, Sümerbank ve Etibank için gerçekleştirilebildi. Diğer bankaların özelleştirilmesi ise mümkün olmadı. Hâlâ iktidarda olan REFÂHYOL hükümetinin kaynak sağlamak amacıyla hız vereceğini açıkladığı özelleştirme uygulamaları bile körtopal ilerledi. Paketi açıklayan DYPSHP koalisyonunun bile sahip çıkmadığı 5 Nisan İstikrar Paket nereden cıktı? 5 Nisan'ı, 1989'lu yıllardan sonra uygulanan popülist politikalar hazırladı. Anavatan 5 Nisan Kararları "sağın" iflasıdır 5 Nisan Kararlan büyük ölçüde DYP'nin görüşlerini yansıtıyordu. İktidar ortağı SHP birtürlü ağırlığını koyamamıştı. Böylece dönemin Başbakanı Çiller, "Özal" zihniyeti ile hareket ederek, gelir dağılımını bozarak istikrar arayışını sürdürdü.Ama istikran yakalayamadı. Kamu maliyesindeki hastalık yerieşirken, gelir dağılımındaki bozukluk daha çok arttı. Hükümet vergi kararlannda da başanya ulaşamadı. Daha önce atılmış diğer adımlargeri alındı. Enflasyonu frenlemek amacıyla hazırianan paketin, kronik enflasyonun sürmesini saglayacak özellikler taşıdığı anlaşıldı. 5 Nisan Kararlan "sağın" iflasıntn yeni bir belgesi olarak ortaya çıktı. Çünkü iktidar ortağı olan SHP'nin hiçbir konuda sesi çıkmıyordu. Artık ekonomik anlamda düze çıkmak için 5 Nıu*, . pa.\etinde olduğu gibi şok karariar almak yeterli değil. Orta ve uzun vadede karariar almak ve bunun istikrarlı bir siyasi irade ile uygulanması gerekiyor. Çok keskin "özalcı" yaklaşımlardan uzaklaşmak lazım. Ekonomik istikrar için siyasi istikrar 5 Nisan 1994 ekonomik istikrar kararlan, ekonomik darboğazda alınmış çok önemli karariar. Yaklaşık bir yıl süreyle de ekonomide bir rahatlamayı sağladı. Ancak bir ülkede siyasi istikrar olmazsa, ne kadar uğraşırsanız uğraşın işler rayına oturmuyor. Siyasi istikrarsızlık kamuoyuna yansıyor, ekonomiye yansıyor. Ekonomiyle ilgili alınan istikrar kararlan da siyasi istikrarsızlıkla birlikte eridi gitti. 5 Nisan Kararlan'yla iş dünyasının yapmış olduğu özveriler boşa gitti. Devlet küçülecek dediler, her yeni gelen hükümet kendı kadrosunu kurdu. özelleştirmeye hız verilecek denildi, bu kadar dönem içinde elde edilen gelir, giderleri karşılayamıyor. Daha özeileştirmeden sağlanan kaynak bütçeye yansımadı bile. Siyasiler suni gündem maddeleri yaratıyor, en önemlisi "Devtet küçülecek" lafını yalanlıyorlar. Bu anlamda 5 Nisan iş dünyasının da katkılanyla kısa bir süre için olumlu sonuçlar vermiş, fakat siyasi hırslann ağır gelmesiyle içi boş hale getirilmiştir.