Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sayfa 4 Dosva Haksızlığın sopası Rekabet Kurulu • Rekabet Kurulu tartışmalarının bittiği şu günlerde ortaya çıkan bir sorun da kurulun görevini tam olarak yerine getirip getiremeyeceği, fiyat tekeli uygulayan kamu kuruluşlarına karşı müdahale edip edemeyeceği. HÜLYAGENÇ yerinden oynar" diyen, Marmara Üniversitesi öğretım üyesi Prof. Hurşit Güneş, Rekabet Kurulu'nun çalışmalarından kamu işletmelerinin de büyük bir ölçüde etkileneceğini vurguladı. Birçok kamu kuruluşunun doğal tekel durumunda olduğunu belirten Güneş, "Tekel olmak önemli değil. Önemli olan tekel durumunu kötüye kullanmak" dedi. Belediyelerin su ve doğalgaz fıyatları üzerinde kurdukları fiyat tekelinin bir an önce kırılması gerektiğini söyleyen Güneş, aynı durumun elektrik dağıtımı için de geçerli olduğunu belirtti. Rekabet Kurulu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte Minibüsçüler Odası başta olmak üzere, fırıncılar ve diğer esnaf odalannın fiyat belirleme yetkilerinin ellerinden alınacağına değinen Güneş, "Diğer önemli bir konu ise firmaların hâkim durumu kötüye kullanıp kullanmadığının tespit edilmesinin güç olması"dedi. Rekabet Yasası sonunda çıktı ama, başkan seçimindeki siyasi rekabet "kurul" un kurulmasını iki yıl geciktirdi R ekabet Kuaılu'nun faaliyete geçmesi, kalbi tekleyen yeıii sanayi ve tüketiciye ilaç gibi gelecek. Her ay başında doğal tekel olmanın verdiği avantajla su, elektrik, telefon ve doğalgaza gelen yüksek oranlı zamlardan bunalan dar ve sabit gelirli, Rekabet Kurulu'nun çalışmaya başlamasıyla şikâyetini iletecek bir kuruluş bulmanın mutluluğunu yaşayacak. Bu arada ihracatın lokomotifi olarak bilinen tekstil sektörü başta olmak üzere antidamping vergilerinden dolayı mağdur olan birçok sektör rahat nefes alacak. Haksız rekabet yaratacak şekilde indirimiş fıyatlarla yapılan ithalata ise artık müdehale edilecek. Rekabet Kurulu'nun faaliyete başlaması beklenedursun, uzmanlar siyasi baskılar ve çekişmeler yüzünden 2 yılı aşkın süredir isimleri belirlenemediği için kurulamayan Rekabet Kurulu'nun tam anlamıyla bağımsız çalışamayacağı iddiasındalar. Gümrük birliğine uyum çerçevesinde hazırlanan ve 7 Aralık 1994'te Meclis'ten geçen Rekabet Yasası, siyasilerin ortak isimler üzerinde anlaşamaması yüzünden uygulamaya geçirilememişti. Rekabet Kurulu üyeleri atandı atanacak derken yaklaşık 2 yıl geçmiş, 1996 yılı sonuna doğru REFAHYOL iktidarınca Rekabet Kurulu başkan ve üyeliğine aday olacak isimler nihayet belirlenmişti. Buna karşın, Refah Partisi'nin tabanından gelen baskılar belirlenen isimler üzerinde anlaşma sağlanamamasına neden olmuştu. Bunun üzerine, Başbakan Necmettin Erbakan isim değişıkliği yaparak, Refah'ın ağır toplarından Süleyman Arif Emre'nin bürokrat kardeşıni aday üyeler Rekabet Kurulu'nun faaliyeüerini tam anlamıyla yerine getirmesinden kamu ve özel kuruluşlar etkilenecek listesine yazmıştı.. Siyasi çelmelere ve oyunlara karşın 2 yıl 2 ay sonra Rekabet Kurulu oluşturuldu. Rekabet Kurulu ne zaman oluşturulacak, kimler üye olacak tartışmalarının bittiği şu günlerde tartışmaya açılan diğer bir konu ise kurulun görevini tam anlamıyla görevini yerine getirip getirmeyeceği, fıyat tekeli oluşturan kamu kuruluşlarına müdahale edip etmeyeceği. Cüvenilirlik önemli Rekabet uzmanları, kurulun tam anlamıyla faaliyet göstermesi durumunda birçok kuruluşun olumsuz etkileneceğini belirtirken, özel ve kamu kuruluşu aynmı yapmanın kurulun güvenilirliliğini düşüreceğini dile getiriyorlar. Rekabet Yasası'nın uygulanması sırasında karşılaşılması beklenen diğer bir sorun ise özelleştirme kapsamındaki kuruluşların kanun kapsamına girip girmediği. T başta olmak üzere, piyasada tekel ya da piyasaya egemen konumda bulunan KİT'lerin özel sektörün eline blok halinde geçmesini engellemek amacıyla 4046 sayılı Özelleştirme Yasası'na "Özelleştirme Uygulamaları Sonucu Rekabetin Korunması" başlıklı bir madde konulmuştu, Buna karşın söz konusu düzenleme yanlış kaleme alındığı için amacına hizmet edemedi. Şu anda devletin elindeki doğal tekellerin, özelleştirme uygulamalan sonrasında özel sektörün eline geçmesinin büyük sakınca doğuracağına dikkat çeken rekabet uzmanları, çimento sektöründe yaşanan sıkıntıların diğer sektörlerde de yaşanacağını vurguluyorlar. Bu arada Rekabet Yasası'nın karşısına çıkacak diğer önemli bir sorun da kamu kurumu niteliğindeki bazı meslek teşekküllerıne kanunla verilen fiyat belirleme yetkisi veya kanunla belirli ticari işlerin sadece bazı kişi ve kurumlara verilmiş olması. Yasaya aykırı olmasına karşın Fırıncılar Odası başta olmak üzere birçok meslek kuruluşu 507 sayılı Yasa'nın 125'inci maddesi uyarınca üyeleri adına hâlâ fiyat belirlemeye devam ediyor. Bu anlamda önümüzdeki günlerde faaliyete başlayacak olan Rekabet Kurulu'nun alacağı kararların önem taşıyacağını belırten uzmanlar, kurulun bu konuda alacağı heıtıangi bir kararın içtihat niteliği taşıyacağını vurguluyorlar. Rekabet Kurulu'nun devlet veya özel kuruluş ayrımı yapmadan sorunların üzerine gideceğini belirten Rekabet Kurulu Başkanı Prof. Aydm Ayaydın, kurulun çalışması için gerekli olan yönetmeliklerin hazırlanma aşamasında olduğunu vurguladı. Yönetmelikler arasında, ucuza ithal edilen ve haksız rekabet yaratan ithal ürünlerle mücadeleyi getiren düzenlemelerin de bulunacağını ifadeeden Ayaydın, şu ana kadar kendilerine yapılan hiçbir başvuruyu kabul edemediklerini açıklayarak, yönetmeliklerin yayınlanmasının ardından çalışmalanna hızla başlayacaklannı dile getirdi. Rekabet Kurulu'nun faaliyetlerine başlamamış olmasının Türkiye'ye büyük zararlar verdiğini belirten Iktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Meral Gezgin Eriş, "AB Rekabet Kurulu olmadığı için antidamping soruşturmalanna devam ediyor" dedi. Şu anda tekstil ve ham bezde antidamping soruşturmalarının olduğunu bildiren Eriş, polyester ve elyaf gibi tekstil ürünlerinde antidamping sürecinin başlamasının söz konusu olduğunu vurguladı. Iç piyasada ise başta çimento olmak üzere birçok sektörde haksız rekabet ve hâkim durumun kötüye kullanılmasının söz konusu olduğunu dile getiren Eriş, bu nedenle Rekabet Kurulu'nun bir an önce işler hale getirilmesi gerektiğini belirtti. Rekabet Kurulu'nun çalışmasının birçok sorunun ortadan kalkmasını sağlayacağııiı kaydeden Eriş, şu anda ham bezde geçici bir vergi uygulandığını anımsatarak, "Bunun kesin vergiye dönüştürülmesini engellemek için Rekabet Kurulu'nun devreye girmesi gerekiyor" dedi. "Rekabet Kurulu'nun çalışması halinde yer İNSAAT Ülke geneline yaygınlaştırılması karara bağlanan çimento eylemi, çimento sektöründe yaşanan fıyat tekelini bir kez daha gündeme getirdi. Çimento fiyatlarındaki artışın yıllık yüzde 280'leri aşması, çimento dağıtımında bölgeler arası anlaşma yapıldığı ıddiası, inşaat sektöründe hizmet veren çevreleri ve tüketiciyi boykot yapmaya yöneltti. Geçen hafta Gaziantep'te çimento fiyatlarını protesto etmek amacıyla müteahhitler boykota başlarken Adıyaman, Kayseri ve Adana'daki müteahhit dernekleri de boykot kararı almışlardı. Bu karar sonrasında Kahramanmaraş, Mersin ve Antalya'dan da boykot sesleri yükselmeye başlamıştı. Çimento üretimi yapan firmaların yüzde 60 kapasiteyle çalıştığını ileri süren TİMSE, fıyatların maliyetleri kurtarmak ve kâr elde etmek için yükseltildiğine değinirken özellikle çimento sektöründeki tekelleşmenin özelleştirme uygulamalarından sonra başladığına dikkat çekti. Özelleştirilen çimento fabrikalarının aralarında anlaşarak fiyat karteli oluşturduklarını açıklayan TİMSE, keyfi boyutlara varan fiyat artışlarının inşaat sektörünü zorladığını vurguladı.