Katalog

Sayfa 10 • Türk tüketicisi artıktüketim alışkanlıklarını gözden geçirmeli. Bütün dünya ülkelerinde 1 milyara yakın insanın açlık sınırında yaşadığını, 2 milyar insanın ise sağlıklı içme suyuna sahip olmadığını dikkate alarak, gereksinimi kadar tüketmeyi, "tüketirken tükenmemeyi" öğrenmeli. dolayında olduğunu söyleyen Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yetkilileri, ülke genelinde 40'a yakın tüketici örgütü bulunduğunu bildirdiler. ll genelinde hizmet veren tüketici örgütü sayısının 35'i bulduğunu açıklayan yetkililer, diğerlerinin ülke geneline yaygın olarak hizmet veren kuruluşlar olduğunu vurguladılar. Görünen o ki ilk yapılması gereken bir veya daha fazla tüketici örgütüne üye olrnak. Aksi halde su geçiren botu değiştirmek için aşındırmadık kapı kalmaz. Tüketicilerin gözardı etmemesi gereken birkaç nokta daha var. Oncelikle tüketim alışkanlıklarını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Gereksinimi kadar tüketmeyi öğrenmeli.Tüketirken, dünyada 1 milyara yakın insanın açlık sınırında yaşadığını unutmamalı.lki milyar insanın ise sağlıklı içme suyuna sahip olmadığını dikkate almalı. 1 yılda çöpe attığı ekmeğin kaç kişiyi doyuracağını gözönüne almalı. Yapılan araştırmalar çöpe gidenlerin yalnızca gıda maddeleri olmadığını ortaya koyuyor. Doğaya yeniden • Kapak • Reklamlar tüketim ' alışkanlıklarını etkiliyor. Başta çocuklar olmak üzere birçok tüketici reklamlarda gördüğü ürünü almak için çoğu zaman avuç dolusu para harcıyor. Düşük gelir, bitmek tükenmek bilmeyen giderlerini bir an için unutan tüketici, reklamların da etkisinde kalarak, Marka giyip, marka yemeye başlıyor. alırken, bunun yalnızca bir imaj ya da bazı üreticilerin kullandığı pazarlama stratejisi olabileceğini unutmayın. Tüketicilerin çevreye olan duyarlılığından faydalanan bazı üreticiler, Türkiye'de yeniden kazanım miktarı çok düşük olmasına karşın, ürünlerinin üzerine "yeniden dönüşüm" amblemıni koymayı ihmal etmiyorlar. Oysa ki, toplanılmayan şey, geri dönemez. Söz konusu firmalar, r. yeniden dönüşüm için ne kadar yatırım yapmışlar, kaç yere kumbara koymuşlar, kazandırılacak birçok madde karışan maddelerin yüzde 50'si düşünmeli. Toprakta 300 yıl de çöpe gidiyor ve çevreyi yeniden değerlendirilebilecek gibi uzun bir süre çözülemeyen bunları araştırmak lazım. kirletiyor. ürünler. Türkiye'de yeniden pet şişede içecek almak yerine kazanım ya da çöpleri cam şişeyı tercih etmeli. En etkin pazarlama cinslerine göre ayırmak Çöp: Tüketilmeyen Kâğıt havlu kullanmamalı. aracı reklam mümkün olmadığı için, söz Alışverişe giderken bezden üretimi konusu maddeler yapılmış pazar çantaları Reklamlar tüketim götürmeli. Bu örnekleri alışkanlıklarını etkiliyor. Başta Araştırmalar, gelişmiş ülkelerde değerlendirilemiyor. Yapılan istatistikler yeniden kazanım çoğaltmak mümkün. çocuklar olmak üzere birçok bir yılda kişi başına ortalama oranının çok düşük olduğunu Yanı hem tüketici olup hem tüketici reklamlarda gördüğü olarak 500 kiloluk çöp doğruluyor. Bazı duyariı çevre dostu olabilirsiniz. herhangi bir ürünü üretilmekte olduğunu tüketicilerin katkılarıyla belli almak için çoğu zaman avuç gösteriyor. Bir evde yaşayan noktalardaki kumbaralarda dolusu para harcıyor. ortalama dört kişilik bir ailenin Duyarlılığınız jy biriken camlar yeniden Gereksinimlerin yerini bir anda, yılda ortalama 2 ton çöp kullanılmasın kullanılabiliyor. marka tutkusu alıyor. ürettiği vurgulanıyor. Marka giyiyor, marka yiyor. Çöpe giden atıkların yüzde Çevreye olan duyarlılığınız Türklş tarafından 5 bin işçi 9.5'inin kâğıt ve karton, yüzde Tüketirken sizleri üzerinde yeniden tüketici ailesı üzerinde 2.3'ünün plastik, yüzde tükenmevelim dönüşüm işareti bulunan yapılan araştırma 1.6'sının cam, yüzde 1.7'sinin ürünleri satın almaya da bunu doğruluyor. Türklş'in metal olduğu dile getiriliyor. Tüketici satın aldığı ürünün yönlendirecektir. araştırmasına göre 5 bin ..+ Yani çöp yığınlarının arasına çevreye duyarlı olup olmadığını Söz konusu ürünleri satın J Tüketici hakkına sahip çıkmalı r"| 1 üketici haklanna 1 yeterince sahip JL çıkmıyor. Türkiye'deki tüketici hareketinin bir türlü yaygınlaştırılamadığını söyleyen Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, bir an önce Evrensel Tüketici Haklan'nın Türkiye'de yerleşmesini istediklerini belirtti. Tüketici örgütlerine bu konuda büyük sorumluluklar düştüğünü bildiren Çakar, tüketicilerin bilinçlendirilmesi için eğitici faaliyetlere ağırlık verilmesi gerektiğini öne sürdü. Türk tüketicisinin henüz örgütlü hareket etmeye alışamadığına değinen Çakar, Türkiye'de fiyat anarşisi olmasına karşın tüketicinin buna sesini çıkarmadığını bildirerek, "Türk tüketicisi bu zamana kadar yaygın bir şekilde herhangi bir ürünü boykot etmedi. Yaniış uygulamalara bile sesini çıkarmadı" diye konuştu. Geçim sıkıntısı bezdiriyor G eçim sıkıntısı ve gelir dağılımındaki adaletsizlik örgütlenmeyi engelliyor. Geçim sıkıntısı çeken tüketicilerin örgütlenmeye duyarsız kaldıklarını dile getiren Tüketici Vakfı Başkanı Dündar Soyer, günümüz ekonomik koşullannda tüketiciyi haksız bulmadıklarını belirterek, "Yaşam kavgası veren tüketici bu gibi konulan sürekli ikinci plana itiyor. Gelir dağılımlarındaki uçurum tüketiciyi yaşamdan bezdiriyor" dedi. bir göstergesi olduğunu kaydetti. Devleti bilinçli hareket etmemekle suçlayan Soyer, Tüketici Yasası'ndayer örgütlere üye olan kişi almasına karşın sayısı 56 milyonu Tüketici Mahkemeleri'nin buluyor. Bu da herkesin en kurulmamış olmasının bunun az 67 derneğe birden üye en çarpıcı örneği olduğunu olduğunu gösteriyor" dedi. ifade etti.Devletin görevlerini Devletin tüketici haklarının ciddiye almasını beklediklerini korunmasında gereken titizliği söyleyen Soyer, Türkiye'nin göstermediğini ileri süren fiyat ve kalite bakımından bir Soyer, Rekabet Kurulu'nun an önce istikrara kavuşmasını hâlâ faaliyetlerine başlamamış olmasının bunun istediklerini dile getirdi. Türkiye'de örgütlenmenin yetersiz olduğunu söyleyen Soyer, "Isveç'in nüfusu 8 milyon olmasına karşın ülkedeki sivil