25 Aralık 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 KAPAK CUMHURİYET DERGİ Mutfak robotu değil bijon anahtan... Üç kere üst üste Türkiye Ralli Bayanlar Şampiyonu olan Zeynep Merkit ve Begüm Ozkan, yarış arabalarını tamir ediyor, lastik değiştiriyorlar. Tozlu pistlerde makyajlarını tazelemeyi de ihmal etmiyorlar. ROPORTAJ: ESRA AÇIKGÖZ FOTOĞRAFLAR: KAAN SAĞANAK eynep Merkit ve Begüm özkan sadeceTürkiye'de değil, dünyada da sayılan parmakla gösterilecek kadar az olan kadın rallicilerden ikisi. 3 yıldırüst üste Türkiye Bayanlar Ralli Şampiyonu olan Zeynep Merkit, aynı zamanda iki çocuk annesi. Pistlerin tozunu daha lise yıllarında yarışlarda tercümanlık yaparak yutan copilot Begüm Özkan, ralli sırasındakadınlıklarından hiç vazgeçmediklerini söylüyor. Zeynep Merkit ve Begüm Ozkan, yarış arabalarından rimel ve farlarını eksik etmiyor, yarış aralarında fal bakıyor, adak adıyorlar. Yarış arabalarını çiçeklerle süsleyip, uğur takıyorlar. Rakipleri çoğunlukla, hatta bazen tamamen erkeklerden oluşuyor. Erkeklerin en büyük korkusu ise onlara yenilmek, çünkü onlara yenilen erkek pilotlara etek giydiriliyor, soyadları 'Merkit' olarak değiştiriliyor. Merkit veOzkan'la "hızlı erkeklerin" arasında kadın rallici olmayı konuştuk. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Ralliye başlamadan öncesini... Zeynep Merkit: Avusturya Lisesi mezunuyum. 1983 yılında evlenip Bodrum'a yerleştim. Orada bir mağaza açtık. Dört ay sonra oğlum Mert doğdu. Bodrum'da kışlarımız boş geçiyor diye bir anaokulu açtım. Sekiz ay bu işle uğraştım. 15 sene sonra îstanbul'a döndük. O sırada Merve dünyaya geldi. Mert şu anda 15 yaşında, Merve ise 13. Begüm Ozkan: I îukuk rakültesi mezunuyum. Ama genelde mesleğimle ilgili olmayan işler yaptım. Şu anda tekstille ilgili bir işte çalışıyorum, tabii ralli yarışlarına hazırZeynep Merkit yordum. Yarışlarla ilgili hemen her işi yaptım aslında, tercümanlık, hakemlik, organizatörlük... Sonra basın tarafına geçtim. Bir program yaparken, copilotluk teklifi aldım. Ve kabul ettim. Bu yıl Zeynep'le dördüncüyılım. Ilkyarışınız? Merkit: Emre Yerlici'nin teklifini kabul ettikten 10 gün sonra yarışa girdik. Ama o kadar heyecanlıyız ki, yol haritamızı arabanın üstünde unutmuşuz. Yarışı bayanlarda birinci olarak bitirip ilk kupamızıaldık. Bundan sonra girdiğimiz 6 yarıştan 5 'inde birinci olduk. Bunlardan biri de uluslararası yarıştı. 6 yarışın sonucıında aldığımız puanlarla yıh birinci olarak bitirdik. Bu sırada bir yanda mağazalar, bir yanda ev, çocuklar, kedi, köpek... Begüm de aynı şekilde çeşitli işlerde çalışıyordu. Devam edipetmeyeceğimizidüşünmeyebaşlamıştıkki, Tofaş'tan bir duyum aldık, bayan ekip olarak bizi beğenmişler. Bu tabii bizim gururumuzu okşadı. Fıat Abarth Motorsport idarecisi Saffet Üçüncü bize "Fabrika pilotu olur musunuz?" diye bir teklif getirdi. Fabrika pilotu olmak demek, herhangi bir masraf yok, fabrika seni destekliyor, araba lanmaktan vakit kaldığı zamanlarda. Rallilerekatılmayanasılkararverdiniz? Merkit: 2000 senesinde yarışlara başladım. Çocukluk arkadaşım, eski şampiyonlardan Emre Yerlici bir bayan ekibi arıyordu, bana teklif etti. Bir buçuk gün kadar düşündüm. Kabul edip etmeyeceğimi değil, heyecanımınasılbastıracağımıdüşündüm. 10 şün sonra da yarişlara başladık. Ozkan: Galatasaray Lisesi'ndeokurken yarışların içinde yer almaya başlamıştım bir şekilde. Fransız ekiplere tercümanlık yapı nı veriyor, bakımını yapıyor. Tabii bu her •râlli pilotunun gönlünde yatan bir istek. Biz de teklifi kabul ettik. 2001 sezonuna başladık. Girdiğimiz ilk yarış, uzun, uluslararası bir yarıştı. 70 arabadan 18. olduk. Herkes, biz dahil, şok içindeydik. Çünkü listelere bakmaya, sondan başlamışız. Bir de baktık ki birinci sayfanın en sonunda yer ahyoruz. 2003 yılında da yine bayanlarda birinci olduk. Şubat ayında Türkiye'de Dünya Ralli Şampiyonası'nın ayağı olan bir yarış yapıldı. Biz de o yarışta, Dünya Ralli Şampiyonası'na giren ilk Türk bayan ekibi olma şansını elde ettik. Araba bozulunca yarışı bitiremedik ne yazık ki... Neden ralli? Merkit: Ralli gerçekten zor, ama çok eğlenceli bir spor. Yarışırken insan kendisi gibi oluyor. Belli kalıpların içine girmek zorunda değilsiniz, özgürsünüz. Ozkan: Zaten dağbaşındaoluyorsunuz. Yarışmak insanın zaman kavramını daha iyi anlamasını da sağlıyor. Ben üç dakika içinde neler yapabileceğimi öğrendim. Bu çok önemli, çünkü yaşarken zamanın önemini anlamıyoruz. Nasıl hazırlanıyorsunuz? Özkan: Her yarış öncesi bir antrenman yapıyoruz. Belli bir zaman veriliyor, antrenmanı bu süre içinde bitiriyoruz. Tabii biz bu zamanı hep aşıyoruz. Zeynep bana doğayla ilgili dcrs veriyor, doğa fotoğrafları çekiyoruz. Kadın olmanın bir özelliği, aynı anda pek çok işi yapmak. Tarihi yerleri geziyor, yöresel yemekler yiyor, oranın yerli halkıyla kahvedeoturupsohbetedecekzamanımız oluyor. Sadece antrenman yapmıyoruz. O yüzden neredeyse Türkiye'nin hemen hemen bütün köylerinde arkadaşlarımız var. Anlayacağınız yarış sırasında da kadın olmaktan hiç vazgeçmiyoruz. însanlar bize çok büyük destek veriyorlar, özellikle de kadınlar. Yarış pistinde basmalarını giyip gelenköylükadınlarının "Sizinlegurur duyuyoruz.gazabasın" diyebağırdıklan oluyor. Rakiplerinizin büyük kısmı erkek, onların sizebakışı nasıl? Ozkan: Yuzümüze karşı açık bir şey söylemiyorlar, ama yedirememek gibi bir durumları olduğunu konuşmalarından anlıyoruz. Bizim geçtiğimiz erkek pilotlara etek giydirmek, soyadlarını 'Merkit' olarak değiştirmek gibi durumlaroldu. Erkek pilotlar için yarışta derece yapmaktan daha önemli olan, bizi geçebilmek. Bizi geçememişlerse hayatları kayıyor gariplerimin. Arabanız bozulunca neyapıyorsunuz? Merkit: Araba bozulunca biz de çok bozuluyoruz. (Gülüyor) Özkan: Elimizden geldiğince tamir etmeye çalışıyoruz. Ancak ileri bir teknoloji olduğu için yapabileceğimiz şeyler çok kısıtlı tabii. îlk lastik değiştirmemiz 9 dakika sürdiı. Şuandalastiği 1.5dakikadadeğiştiriyorum. Bu sırada bir şey söylemem gerek, mutfak robotundan sonra keşfedilmiş en önemli alet elektriklişarjlı bijon anahtan. Onun sayesinde 1.5 dakika alıyor, hayatımızın vazgeçilmez bir parçası. Normalde ben su şişesi kapağı bile açamam. Ama yarış sırasında bir güç geliyor bize, yerlere kapaklanıyoruz. Hiç kaza geçirdiniz mi? Özkan: Geçirdik ama küçük kazalar. Merkit: Küçük kaza mı ?! Arabayla takla attık, fark etmedi bile. Özkan: Ben hissetmedim, o sıra önüme
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle