Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
1 HAZlRAN 2003. SAYI 897 SPOR 5 neymiş. Yarışçı bir tekne olması nedeniyle özel bir çizime ve yapıma sahip. Öğretim görevlisi, Elif Dördüncü'Teknemizin tüm ayarları manuel. En ufak bir şeyi bile elle çekmek durumundasınız. Diğer tekneler elektronik donanıma sahip. Tabi bu durum puanlamada göz önünde tutuluyor." Teknedeki görev dağılımına gelince... Ana yelkencinin kuvvetli olması gerektiği için Bingül Güldaş bu görevi üstlenmiş. Kaptan ise ressam Sabine Dedeoğlu. Geçen sene Marmaris yanşına katıldıklarında sadece beş kişilermiş. O grup çekirdek grup olmuş. Bundan sonrası içinse gelecekumutverici. "Şu anki ekip ilk defa biryarışa katılıyor. Ancak bu ekip kalıcı bir ekip olacak, fazla değişmeyecek.Önümüzde Marmaris yarıaçıklarındarüzgârbeklemeyebaşlıyorlar. Biz de yarışı Port Göcek Marina Genel Müdürü Bruno Meier'in yatından izliyoruz. Tekneler, yan yana dizümeleri mümkün olmadığından hakem yatının etrafında dönüp duruyorlar. Bu sırada rüzgârın olası hızına göre taktikler belirleniyor, kararlar alınıyor. Start anı yaklaştıkça teknelerde bir hareketlenmedirbaşhyor. Start noktasının işaretçisi olan sarı şamandıranın yakınlarında oluşan telaş yarışa en iyi yerden başlayabilmek için. "Startı iyi bir yerden almak yarışın yüzde 50'sini oluşturuyor" diyor Meier. Hakem düdüğü son on dakikayı işaret ettiğinde curcuna daha da artıyor. Yanş heyecanının verdiği stresle bağrışmalar hatta küfürleşmeler işitiliyor. Kazalar en çok bu zamanlarda meydana geliyor. Birbi İlk takimi FtLİZ KARAATA I oynuzbükü,Kille,Taşyaka,I^Jma, Sarsala, Ağalimanı, tncjk> Kargı, Katrancı, Büngüş... Bu I isimlerin her biri Göcek'in güzelliklerini saklayan birbirinden eşsiz koylar. Akdeniz'in bir zamanlar sadece balıkçı köyü olan ve koylarının güzelliğiyle anılan Göcek, artık ismini dünya ülkelerinin de katıldığı yat yarışlarıyla da duyuruyor. 1721 Mayıs tarihleri arasında diizenlenen Port Göcek Yat Yarışlarında en büyük ilgi odağı yarışmayı dördüncülükle tamamlayan ve mürettebatının tümü kadın olan "MyMistress" adlı tekne. 'Kadınlartakımı' yaş ortalaması 3 5 olan 13 iş kadınından oluşuyor. Port Göcek Yat Yarışı ise katıldıkları ilk yanş. Hepsi Gökova Yatçılık Okulu'nda kurs almış, birçoğu orada tanışmış. Farklı dönemlerden olanlar ise internette takım fikri ortaya atılınca okulun sahibi Cumhur Gökova'yla temasa geçip bir araya gelmişler. Istanbul, îzmir, Ankara ve Marmaris'tengelenlerçocuklarınıbirhaftalığına eşlerine bırakmışlar. Aralarında arkeolog, yayın yönetmeni, öğretim görevlisi, turist rehberi, tekstilci, doktor gibi çok çeşitli meslek gruplartndan iş kadınları var. Ekip yarışanlarına göre bir kadın takımı oluşturma fikri, daha önce de yarışlara katılan Bingül Güldaş'tançıkmış. "Türkiye'de kadın yelkencilervardır. Ayrıca federasyon başkanı da kadındır. Ancak tüm kadrosu kadınlardan oluşan böyle bir ekip yoktu. Kadınlarla yarışmak ekip çalışmasını daha da kuvvetlendiriyor. Erkeklerle kadınlar karma olarak yarıştığında erkekler çoğu zaman bir ip bile vermiyorlar. Onlar daha agresif oluyorlar. Kadınlar çok daha anlayışlı ve paylaşımcı. Biz gerçekbir ekibiz" diyor. Her birinin bu serüvene katılma nedeni farklı. Kimisi arkadaşının teknesine özenerek yazılmış kursa, kimisi eşiyle bir yelkenlide yaşamak ve olabildiğince tekneyle gezebilmeyi öğrenmek için yazüdığı kurstan yarışmacı olarak çıkmış. Amaçlar her ne x kadın kadar farklı olsa da buluşulan ortak payda denize ve yelkenli teknelere duyulan aşk. Yelken sporu giiç isteyen bir spor. Rüzgârla ve dalgalarla uğraşırken koca tekneyi zapt etmek pek kolay değil. Bir de hem zamana karşı hem de rakiplere karşı yanşmak var. Böyle olunca bu spor gerçekten erkek sporu mu sorusu geliyor akla. Yanıtı ise aslında turist rehberi olan îlknur Akman Ünalveriyor: " Fiziksel gücün ön planda olduğunu düşünürseniz evet. Ancak fiziksel güç bir takım farklı şeylerle de aşılabiliyor. Orneğin iş birliği gibi... Belki bazı şeylerde güçlükler yaşıyoruz, mesela vinçleri çekerken falan, ama bu bizim için dezavantaj olmuyor. Eğeryarış parkurunu tamamlamak istiyorsanız belli anlarda belli işler yapmanız gere kiyor. Bir erkeğin işini zaman zaman iki kadın yaptığımız oluyor. Ancak sonuçta o iş tamamlanıyor. Aynı kategoride yarışmamamız için bir neden yok. Bizim en önemli özelliğimiz ise hislerimizin kuvvetli olması. Denizi, rüzgârı ve o andaki ortamı hissetmek çok önemli. Bu, vereceğiniz tüm stratejik kararlara yansıyor." Yarışmaya hazırlanmak için Marmaris'te bir hafta teknede kalıp antrenman yapmışlar. Yarıştıkları tekne ise oldukça özel. 1987'de dünya şampiyonu olan bu yaşlı tekne o dönem 12 erkeğin yarıştığı bir tek şı, Israil yarışı gibi yarışlarvar. Başka kadınların katılımıyla da bir B takımı oluşturulabilir. Amacımız uluslararası yarışlara katılarak Türkiye'yi bir kadın ekibi olarak temsil etmek." Gelenekselleşen ve bu yıl dördüncüsü düzenlenen yarışa Yunanistan, Almanya, îngiltere, Isviçre, Fransa, Amerika, Türkiye ve Avusturya'dan 42 tekne katıldı. Yanş dört ayrı kategoriden oluşuyor; yanş gezi, gezi A, gezi B ve destek gezi. Büyük yarışta sabah erkenden denize açılan tekneler saat 10.00'a doğru Göcek rine çok yaklaşan ve manevra yapması çok zor olan tekneler kimi zaman çarpışabiliyor. Son beş dakikaya girildiğinde hakem teknesinin bayrakları yarıya indiriliyor. Son düdük sesi duyulup bayraklar tamamen indiğinde ise yarış başlamış oluyor. İlk start en hızlı ve en büyük teknelere veriliyor. Bu uygulama her kategori için tekrar tekrar yapdıyor. Amaç su üzerinde san dubalarla belirlenen noktaların etrafından seyrederek, bitiş çizgisine diğer yatlardan önce varmak. Yarışın belli bir bitişi yok. Rüzgâr, yarışı ne zaman isterse o zaman bitiriyor. • Göcek yavaş yavaş bitiyor Türkiye hem Göcek adını hem de Göcek koylarının doğal ve kültürel güzelliklerinin kimi kişi ve gruplara "49 yıllığına tahsis edildiği" haberleri üzerine ve aynı tahsislere karşı duyarlı kamuoyunda tepki ve eleştiriler üzerine duydu ve öğrendi. "Koylar Yağmalanamaz" sloganıyla büyük direniş eylemleri gerçekleştirildi. 1988 yılında Göcek, FethiyeKöyceğiz ve Gökova Körfezi "Özel Çevre Koruma Bölgesi" olarak ilan edildi. Tüm tahsislerin iptal edilmesiyle de Göcek koruma altına alınmış oldu. Her ne kadar korumaya alınmış olsa da çevre kirlenmesinden maalesef nasibini alıyor Göcek. Yatlann koylarda yarattığı kirlilik için alınan önemler yetersiz kalıyor. Deniz Temiz Derneği Tur Mepa Göcek Sorumlusu îsmet Sabacı, şöyle diyor: "Belediyenin yatlara yönelik bir temizlik çalışması var ama yeterli olmuyor. Bu konuda etkin bir denetim yok. Dernek olarak sezonu 1 Mayıs'ta açtık. Büyük bir toplama teknesiyle temizliğe başladık. Temmuz ayında gönüllü öğrencilerin gelmesiyle daha da kalabalık olacağız. Günübirlik gelen ya da uzun süreli kalan yatlar limana girerken veya çıkarken sintinelerini gerekli önlemleri almadan denize boşaltıyorlar. Halbuki bunun için mil mesafelerini geçip, atığa göre bu 5 10 mil arasında değişiyor, boşaltmalan gerekiyor. Ancak bunu yapmıyorlar. Marinalardaki atık sulann ahnması için yapdanlar da pek yeterli değil. Bence Göcek yavaş yavaş bitmeye yüz tutuyor." •