26 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

1 HAZÎRAN 2003. SAYI897 Dağları, yalnızca Türkiye'nin değil, tüm î Avrupakıtasınındaen önemli bitki alanlahndanbiri. GüneyindeAkdeniz.kuzeyinde Kâf şdeniz iklimi yaşatıyor. Dağda 4^ hem imbat rüzgârlarının et örülüyor... ,ÖhemIi bitki alanlan . Kaz Dağları gezimizde bize, WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı) tarafından uzun ydlar süren çalışmaların sonucunda yayımlanan "Türkiye'nin Önemü Bitki Alanlan " kitabının yazarlarından Istanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Neri' f&in Özriayat ile Sema Atay rehberlik , fediyor.Prof.Özhayat.Türkiye'dekibitJki türlerinin yüzde 34'ünün endemik olduğunu, tüm Avrupa'da 12 bin bitki türü yer alırken, Türkiye'de bu rakamın on bini bulduğunu söylüyor. Endemik tür yüşümüzde bir sürü boş fişekle karşılaşıyoruz. WWF Türkiye Başkanı Nergis Yazgan fişekleri kapıdaki görevliye göstermek üzere toplayıp şapkasına koyuyor. Ayrıca "girilmesi yasakolanyerde" bir dizi orada ne yaptığı belli olmayan otomobille dekarşılaşıyoruz... Yazgan, çıkışta fişekleri görevliye gösteriyor, ancakgörevliden aldığımızyanıdarın hepsi ğal, tıbbi, aromatik ve süs bitkilerinin ticari amaçlarla aşırı miktarda ve denetimsiz toplanması da önemli. Örneğin, dağın önemli endemik bitkilerinden olan " Sarıkız çayı", köylüler ve bu işin ticaretini yapanlar tarafından çok rahat bir şekilde toplanıp serbestçe satılıyor. Uluslararası antlaşmalarla Türkiye Kaz Dağı'nın da aralarından bulunduğu bazı bitki alanlarını korumak zorunda olduğu halde doğal ve kültürel varlıklarımızı koruma konusunda birçok yerde olduğu gibi burada da gerekli önlemler alınamamış... Prof. Özhayat da Kaz Dağlan'nın Marmara Bölgesi ve Türkiye için "gerçek bir hazine" olduğunu söylüyor, ardından, o da " acı gerçeği" ekliyor:" Fakat bu zenginlik maalesef çok hızlı bir şekilde tahrip ediliyor." Kısacası, Türkiye'nin eşsiz florası ve habitatları, özellikle son D E R G 1 D E N Haziran'ın 5'i Çevre Günü. 30 yılı aşkın bir süredir de böyle biliniyor. Bu haftaki dergimizi, çevre ağırlıklı hazırladık. Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın hazırladığı kitap, bizden binlerce yıl daha fazla yaşayan. naylon torbalar ve Göcek sahillerindeki kirlenme çevreye dair başlıklarımız... Durmadan tükettiğimiz bir dünyanın insanlarıyız. Neyse ki bu kaderi tersine çevirmeye çabalayanlar da var. Doğal Hayatı Koruma Vakfı'nın hazırladığı "Türkiye'nin Önemli Bitki Alanlan (ÖBA)" kitabı bir ÖBA envanteri çıkartmış. Size bu listeden birkaç yer sayalım... Gölköy (Bodrum), Kilyos kumulları (Istanbul), Nemrut Dağı (Adıyaman), Patara kumulları (Antalya)... Yani turistik amaçla tepe tepe kullandığımız yerler dünya mirasının önemli bitki alanlarıymış. Çok eski yıllarda, uygarhk sözcüğü bilinmezden önce insan yiyen insanlar vardı. Uygarlığın her dilde karşılığı bulunduktan sonra da doğa yiyen insanlar çıktı piyasaya... "Ruhi'nin Sazı" başlıklı bir yazımız var. Halim Spatar'ın hapishane anıları.. Kimler yok ki anlattığı koğuşta. Kendisine '52 tevkifatından fotoğraf sorduk... " O zaman en tehlikeli şeydi" yanıtını aldık. Biz de arşivimizden idare ettik. Halim Spatar'dan ricamız, anılarını yazmaya devam etmesi. Özlem Şimşek'in erkeklerin gittiği porno sinemalarından izlenimleri doğrusu sıra dışı... Kadın gözüyle bugüne dek yazılmamış ne de çok şey varmış dedik. Kel başlar, Matrix gözlükler yazısı için Cem Mumcu'ya; kapak fotoğrafı için arşivini açıp seçelim diye saatlerini veren Isa Çelik'e teşekkürler. Keyifli pazarlar diliyoruz. İPEK ÇALIŞLAR cumdergi@cutnhuriyet.com.tr ÖBA nedir? Önemli bitki alanı (ÖBA), nadir, tehlike altında ve/veya botanik açısından olağanüstü zengin popülasyonlarını banndıran ve/veya botanik açısından olağanüstü zengin , ve/veya çok değerli bitki örtüsü içeren doğal ya da yan doğal alanlardır. Türiye'deki ÖBA'ların toplam büyüklüğü yaklaşık 100 bin kilometrekare olup, Türkiye'nin yüzölçümünün sekizde birine denk geliyor.# I birbirindentutarsız.görevliönceoraya yeni tayin olduğunu ve bilmediğini söylüyor, daha sonra da birilerinin ormana " kaçak girdiğini" öne sürüyor. Çan Termik Santralı Ancak Kaz Dağı'ndaki korunması gereken alanlan tehdit eden sadece kaçak avcılar değil... ÖBA'nın ve Milli Park sınırlarının içinde olmasına karşın temeli 2001'de atılan Çan Termik Santralı da dağı tehdit ediyor. Buaybitirilmesiplanlanan termik santral, çevresindeki doğal habitadarın yanı sıra doğrudan ve dolaylı olarak insan sağlığı için de tehlike oluşturuyor. Santralın dışında dağın zirvebölümündeki ziyaretçi baskısı ve dağın do3040 yıldır tehlike altında. Kıyı kumulları, turbalıklar, sulak alanlar, fundalıklar, meralar ve doğal yaşlı ormanlar gibi çok nadir ve hassas habitadar, gerekli koruma sağlanamadığı için yok olma tehlikesiylekarşıkarşıya... • lerin en yoğun olduğu bölge Akdeniz ve Toroslar olduğunu, ayrıca Türkiye'nin florasına her beş günde bir yeni bir tür ilave edildiğini anlatıyor. Kaz Dağı'nın Üzerinde23 'ü endemik, 68'i nadir bulunan toplam 600 bitki türü olduğunu öğreniyoruz Özhayat'tan. 1993 yıhndamilliparkilanedilenKaz Dağları'nda endemik bir tür olan "Kaz Dağı göknarı"nın yanı sıra, kızılçam, karaçam, kokulu ardıç, gürgen, alıç, defne, ahlat, dişbudak, kestane, kayın, kocayemiş gibi çok çeşitli ağaçlar da bulunuyor. Kaz Dağı'ndaki Milli Park sınırlarında bitki toplamak, hayvan otlatmak, avcılık kesüılikle yasak. Ancakbirsüreyürümek üzere girdiğimizorm anıniçindekiyü rü botanikçilerden kendi bölgelerindeki bitkilerin envanterini çıkarmalarını istedik. 200 bitki alanlı bir liste çıkardık. 20 üniversiteden 40 uzmanı Istanbul'a çağırıp danıştığımızda bu liste 122'ye indi. 122 alandan 50'sini bitkileri yerinde gözlemlemek suretiyle 10 yılda inceledik. Alan çalışmasında bitkilerin doğal olarak bulundukları yerleri bularak örnekler topladık, bitkilerin fotoğraflannı çektik, yetiştiği alanla ilgili notlar aldık, yerel yöneticilerle görüştük. Aldığımız bitki örnekleri Istanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Herbaryumu'nda toplanıyordu. Bir alanda geçirdiğimiz süre, o alanın büyüklüğüne ve uzaklığına göre değişiyordu. Bizim için önemli olan tek bir bitki türünden çok, çok sayıda bitki içeren bir alan üzerinde çalışmaktı. Değişik bitki grupları için değişik mevsimlerde gidiyorduk. Çünkü bir bitkiyi teşhis edebilmek için onun çiçeğini, yaprağını, tohumlarını ve kökünü görmek zorundasınız, aksi takdirde bitkilerin hepsi birbirine benzeyebiliyor. Örneğin kardelen gibi soğanlı bitki grubu için kış sonuilkbahar başı gibi arazi çalışması yapmak gerekir.Turbalıklarda ve kumullarda ise yaz ayları önemlidir. Dağlarda kışın bir şey göremezsiniz o yüzden hem baharda, hem yazın, hem de sonbaharda gitmek gerekir. Saha çalışmamız bizim için sürprizlerle de doluydu, çünkü bilim dünyası için yeni bir bitki türü olan truva kardeleni (galanthus trojanus), kral tacı ve Türkiye için yeni bir tür olan carex lasiocarpa'yı bulduk.." • CUMHURİYET DERGl İMTÎYAZ SAHÎBİ: YEDİMAY1S HABER AJ ANSIBASIN VE YAYINCILIK AŞ ADINA İLHAN SELÇUK • SORUMLU MÜDÜR; MEHMET SUCU • YAYIN YÖNETMENİ: tPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SAN. VE TİC. AŞ MATBAASI ESENBOĞA YOLU 13. KM. PURSAKLAR/ANKARA1 İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334tSTANBULTEL: (0212) 5120505 • REKLAM: PUBLİMEDİA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle