05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

20 KAPAK medya sayesinde bir gösteriye dönüşmüş, evinin önünde hayranları, içinde de ailesi, mıım ve fotoğraflarla günlerce süren bir ayinortamı yaratmıştı. Rojek, mezar soygunculıığuna da şöhret kültürü içinde bir yer açıyor ve 1876'da AbrahamLıncoln'ünmezarınınbirsuçlunun bırakılmasınısağlamakamacıylafidyeolarak kullanılmasını örnekliyor. Bu, Türkiye'de de Vehbi Koç'un cesedınin kaçınlmasını akla getiriyor. 1996'nın Ekim'inde Koç'un cesedini çalan beş kişi cenazeye karşılık fidye istemiş, üç ay sonra bulunan ceset için bir kez daha tören yapılmıştı... CEM YILMAZ'IN OTOMOBİLLERİ... 1950'lerin Amerikası... Elvis Presleyjames Dean ve Marlon Brando yaşamlarını Incil'e bağlı kalarak, kendilerine anne ve babalarını örnek alarak, kendi çabalarına ve enerjilerine güvenerek yol alan çoğunluğu şaşkına çeviriyorlar. Çünkü, kazandıkları parayı har vurup harman savuruyor, uyumluluk yerine kendilerini ifadeye önem veriyor vehazzı sorumluluğunüstündetutuyorlar. Rojek, çoğunluğun şaşkınlığının altındaki nedeni şöyle açıklıyor: Umursamazlıkları, işyerinde durup dinlenmeden çalışmayı ve evde ciddiyeti talep eden çalışma etiğinekarşı bir hakaretti. Bu cümlelerin arkasına takılıp içerden bir örnek bulmak hayli zor olsa da, ilk akla gelen gösteri dünyasından Cem Yılmaz. Çünkü Yılmaz'ın komik adamı oynayarak kazandıklarıyla otomobil koleksiyonu yapması, pembe boyalı evi hayranları kadar kendisine öfkeli bir kalabalığın da oluşmasına yol açıyor. Üstelik Yılmaz bunu ortahalli bir ailedengeldiğini.aileyebağlılığınıgizlemeden, kendisine yönelik eleştirilere dik ve alaycı yanıtlar vererek yapıyor... Peki Cem Yılmaz, bir mizah dergisinde karikatür çizerken neden ve nasıl bu kadar şöhretli olabildi? Bu sorunun yanıtı, Rojek'in şöhret kültürüne yönelik tanımlarından birindeyatıyor. "Aslında" diyoryazar "Şöhret kültürünün yükselişi, para ekonomisinin yükselişiyle ve kentselendüstriyel bölgelerde yoğunlaşan nüfusun artışıyla yakından ilişkilidir." Bu şöhret kadar hayranın da kim olduğunu açıklayan bir değerlendirme. Rojek ekliyor: "Kökleri ailesinden ve içinde yaşadığı toplumdan kopartılan birey, toplumsal ilişkilerin genellikle hedefini ıskaladığı, kopuk ve istikrarsız olduğu, kimsenin kimseyi tanımadığı bir kentte özel yaşamını güvenceye alacak ve destekleyecek şöhretler arar... Kendini bir şöhrete bağlayarak rahatlık, gösteriş ve heyecan bulur..." " Eşitliği ve özgürlüğü herkese yayma temelinde ahlaki bir üstünlüğü olduğunu iddia eden bir sistem olan demokrasinin, sıradan vatandaşın üzerinde duran ve büyük saygı görüp tanrı gibi tapınılan şöhretler yaratmaksızın ilerleyememesi çok büyük bir paradokstur" diyor. Chris Rojek son söz olarak " Şöhret kültürü toplumsal biçimin ifadesidir. Demokrasi ve kapitalizm egemenliğini sürdürdüğü sürece Zeus ve maiyetinin değilse de, kitlenin kendi içinden çıkıp yükselmiş, oluşturduğu topluma sunulan yüzle kitlenin huzursuz, verimli ve sıkhkla da rahatsız edici biçimini cisimleştiren şöhretlerin yaşadığı bir Olimpos her zaman var olacaktır".» Murat Kekili Bu akşam öliirüm Şöhret Murat Kekili'ye "Bu akşam ölürüm, bcni kimse tutamaz" şarkısı ile gcldi. 36 kişi şarkıyı gerekçe göstererek intihar etti. Kekili şarkısını savundu, uzmanlar insanların bir şarkı dinleyerek intihar edip etmeyecekleri konusunda ikiye ayrıldı. Röportaj sırasında konu yine bu şarkıya gelince "Neticede bir şarkı, ciddi bakılacak bir olay değil. Sözlerinde de absürd bir şey yok"diyor. Ancak intiharlar Kekili'nin şöhretinin daha da artmasını sağladı ve medyanın 2000 yılı gözdelerinden biri oldu. "Neden insanlar sizi bu kadar çok sevdi" sorusuna "Bilmiyorum" yanıtını veriyor Kekili. Kaotik bir ortamda yaşandığını vurgularken bir misyon taşımayı da reddediyor. tntiharlardan sonra "Ben gidiyorum" diyerek Adana'ya dönen Kekili, bu kararını medyanın saldırgan tutumu karşısında kendini ve akıl sağhğını koruma isteğine bağlıyor. Şöhretin ve intiharlara dair yorumların üzerindeki etkisi sorusuna "Kişiliğim parçalandı" yanıtını veriyor ve ekliyor: "Bundan önce daha saftım. Şimdi îstanbul'a dönüyorum ve bu kez daha fazla kalacağım. Ya onları kurallarıma uyduracağım ya da ben kuralına göre oynayacağım." # Şöhret zamanları 19. sayfanın devamı sunulan yüz, kendilerine ait değildir, çünkü ancak toplum tarafından onaylandığı sürece geçerlidir. Saygı ilişkisi de bağımlılıklardan biridir. Belki bu, şöhretler âleminde nevrozun ve akıl hastalığının ortalamanın üzerinde görülmesini açıklar." Bu Greta Garbo'nun neden sinemayı şöhretin doruğundayken bıraktığını," Yalnız kalmak istiyorum " diye on yıllar boyunca ortalıkta görünmediğini açıklıyor... Türkiye'den bir örnek ise Cahide Sonku. Bir zamanlar ayakkabısından şampanya içilen Sonku'nun yaşamını alkolle ve sokaklarda yaşayarak tamamlamasının sırrı da topluma sunulan yüzle gerçek arasındaki çelişkiden kaynaklanıyor... Rojek, şöhretlerin parçalanma ya da parçalanmaya yaklaşmayı kabul durumJanndabirkurtuluşsimidiolarak"itiraf"ı gösteriyor, Anthony Hopkins'in alkolizmle mücadelesini "kamuyaitiraf ederek" topluma sunduğu yüzünü onardığını söylüyor. Tecavüzle suçlan an, babasıyla çatışmalı ilişkisi televizyonlara yansıyan pop şarkıcısı Doğuş'un televizyon ekranlannda, gözyaşlan içinde yaptığı itiraflar da şöhretini" kısmen " de olsa onarmıştı... Şöhret kültürünün ağı, ölüme ve mezara kadar uzanıyor. Örneğin Elvis Presley'in evini bir yılda 750 bin kişi ziyaret ediyorki bu rakamın yanında Beyaz Saray'ın ziyaret çi sayısı devede kulak. Hayranlannın büyük çoğunluğu tapınmayı biraz daha abartıp Presley'in yeniden dirileceğine dair inanca sıkı sıkıya sanlıyor. Rojek, Londra'da High gate Mezarlığı'nda George Eliot, Ralph Richardson ve Karl Marx'ın mezarlarının para karşılığında ziyaret edilmesini, 1990'lann sonundaiflasıneşiğinegelen Los Angeles'tekibirmezarlığın"SonsuzaDek Hollywood" isminialıp, biryıldızınmezarma yakın bir yere gömülme fiyatını beş bin dolara çıkararak iflastan kurtulmasını şu cümleyle açıklıyor: Ölümde bile olsa bir şöhrete katılma arzusu, şöhret kültürünün kendine özgü baştan çıkancıbğının altını çizer... Biz yine Türkiye'den bir örnekle yazara katılalım. Barış Manço'nun cenazesi Bennn MELTEM CUMBUL Son beş yılın en şöhretli isimlerinden biri Meltem Cumbul. Abdülhamıd Düşerken fılminde başrol oynayan Cumbul, sorularımtzı şöyle yanttladt: Şöhret sizce nedir? Her türlü şöhret yolu var. Kumkapı cinayetinde adı geçen bir kaç ismi daha sonra şarkı söylerken de gördük. Bir Sharon Emel de dizi teldifi aldı. Meclis'in önünde soyunan Gonca Hanım'ın da şöhret yolu açılmıştı. Dolayısı ile şöhret başarıya endeksli değil. Benim içinse başarının getirdiği ve seve seve kabul ettiğim bir olgu. Şöhret olmak, tanınmak yaşamınızda neleri değiştirdi? Özel hayatıma müdahale edilmemesi açısından daha korunaklı yaşamı tercih ettim. Bunun dışında hayranların gülücükleri, benden imza istemeleri, öpücükleri bcni her zaman mutlu etmiştir. Dediğim gibi, şöhret benim seçimim değildi; seçimim başarı idi. Ama şöhreti ayakların yerden kesilmeden hak ederek kucaklamak çok güzel... Kamuoyuna sunduğunuz Meltem Cumbul ile mevcut Meltem Cumbul arasında bir çelişki yaşıyor musunuz? Hayır yaşamıyorum, çünkü böyle bir çelişki yok. Hayranlannız sizde tedirginlik ya da korku . uyandınyor mu? /* Hayır tam tersi m^n pozitif enerjileri, coşkulu sevgileri beni her ^fiHfl ^^Bfl ^^T^^Â zaman besliyorve motive ediyor.# ^K ^ B " ^ * l».m. JF. J^ C ^BL ^ ^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle