Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 KAPAK CUMHURÎYET DERGİ öhretzamanları Zeki Müren ve Cahide Sonku ilk şöhretlerimizdi. Şehirleştikçe ve televizyonların kanal sayısı çoğaldıkça hem şöhretler arttı hem de şöhret olma umudu... Meltem Cumbul, Murat Kekili, küçük İskender ve Elif Şafakia şöhret olma durumu ve hayranşöhret ilişkisi üzerine konuştuk... BERATGÜNÇIKAN Hülya Avşar... Şöhretinin farkında olan ve bunu en karlı şekilde değerlendiren bir isim.Sınırtanımıyor, film çeviriyor, tiyatro yapıyor, reklamlara çıkıyor, şarkı söylüyor, televizyon programı sunuyor, kendi adını taşıyan bir dergi çıkarıyor, teniste özel yanşmalara katılıyor... Kameralar evinin çevresinden ayrılmıyor, kocası, annesi, kızkardeşi ve kızı da hem şöhretini pekiştiriyor, hem kendileri de bir şöhret oluveriyor. Kocasının başka kadınlarla ilişkileri bile şöhretini pekiştirmeye yarıyor, o da bunu gönüllü kullanıyor... Türkiye de son on yıldır bir şöhret mezarlığı. Tek şarkıyla, tek filmle, bir cinayetle, Meclis önünde soyunma ile ünlenenler, medyanın "çöpbebekleri". Kullanılıp, sonra yenisine yer açmak üzere, geldikleri yere gönderiliyorlar... Peki, şöhret kim, neden şöhret olunur, hayran denilen kalabalıklar şöhretlerde ne bulur? Bütün bu soruların yanıtlarını Ingiliz sosyolog Chris Rojek, Aynntı Yayınlan tarafmdanyayımlanan "Şöhret" isimlikitabında arıyor. Rojek, şöhretleri modern toplum hali olarak tanımlıyor ve "Tanınma ve aidiyetin yeni simgeleri olarak monarşinin yerini almış veTann'ya inanç zayıflarken şöhretler ölümsüz hale gelmişlerdir" diyor. George Washington, Gandhi ve Winston Churchill'in çağdaş kültürde hâlâ bir "aura"yı muhafaza etmesini tannnın ve monarşinin yerini alan sıradan insan ideolojisinin iktidarına bağlıyor Rojek. Bu savını, John Wayne, Elvis Presley, Marilyn Monroe, James Dean, Kurt Cobain'in bugün de tapınılan kült idoller olmalanyla pekiştiriyor. Kapitalist sistem de doğası gereği şöhreti metaya dönüştürüyor. Rojek" Şöhretler tüketicilerin onlara sahip olma arzusu duymaları anlamında metadırlar. "diyor. Aklınızdan, eski Yıınan ve Roma'dan bu yana geçen pek çok isim geliyorsa, onlara dair de bir tanımı var " Zihinde canlandmlan şöhret." Halkın konuşma konusu olan ve saygınlık ya da kötü statüleri sırtlanan bu insanlardaha çok öldükten sonra ünlenenler. Yazar, tam bu noktada fotoğrafın önemini ortaya sürüyor. Çünkü şöhretleri kamunun daha kolay ulaşabileceği hale getiren o. Hemingway'in bir dizi göz alıcı fotoğrafsayesindeünlendiğini.Baudelaire, George Sand, Dickens, Walt Whitman gibi 19. yüzyıl edebiyat devlerinin fotoğraflannı çektirmeye razı olduklarını ve bu fotoğrafların yayımcılar tarafından kullanıldığını anımsatıyor. Fotoğraf ve gazeteyi, sonra televizyon izliyor. Televizyon bütün gücünü şöhret yaratıp, şöhret söndürmekten alıyor. înterneti de unutmamalı, şöhretler sitele Elvis Presley Marilyn Monroe Özal ailesi