Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9MART2003.SAYI885 13 elektro ya da bas gitar çalanın arsındaki fark nedir? Enstrümanınızla aranızdaki ruhsal bağı anlatır mısınız ? Genelde insanlan gözlemlerim. Özellikle çalmaya başladıktan sonra daha çok izlemeye başladım. Gitarist öndeki adatndır, solo atar, cayır cayır çalar. Onlar daha artist tipler oluyor. Davul ve bas daha geri plandadır. Kızların davulcu, basçı olmak istememeleri, arka planda kalmamak için olabilir. Davulcular gruba hep en arkadan bakan insanlardır, o yüzden iyi gözlemlerler. tyi bir davulcu, iyi bir kompozitör de olur. Işin aranje kısmından da anlarlar. Basçılar da arka planda olmasına karşın, ikisinin arasında köprü görevi yaparlar. Yani melodi ile ritim arasındaki köprüyü kurarlar. Onlar olmazsa, melodi ve ritim havada kalır. Bu nedenle basçı iki tarafı da idare eder. Kişisel olarak da içine kapanık olurlar. Ben de öyleyim. Sahnede çok öne atmam kendimi. Daha doğrusu, şov yapmam. Mesela Bulutsuzluk Özlemi'nde çalarken, bir Nejat'ın yanına, bir arkaya, davulun yanına gidiyordum. Sanırım sahnedeki bas gitaristlik, hayatta da birleştirici bir insan olmanızı sağlıyor... Bir kitapta okumuştum, yalnızlıktan kurtulmak istiyorsan; yarat. Bu benim bakışım. Eğer yaratma sürecindeysem, kimseyle görüşmem. Ama bunu sonradanpaylaşmakisterim.Birliktebirşeyler yapmak önemli. Grup olarak bir şeyler yaparsak çok mutlu oluyorum. Şimdi Baba Zula ile beraberim. Kendimi belki de ilk defa bir grubum varmış gibi hissediyorum. Onlarla büyük bir uyum içersindeyim. Evlisiniz, üstelik eşiniz de davulcu. Avantajı, dezavantajı nedir bu birlikteliğin? Hem zor, hem kolay. Ikimizin mesleğinin aynı olması, evde hep müzik koııuşulmasına neden oluyor. Film izlerken bile, film müziğine takılıp, sırf onu konuşurken buluyoruz kendimizi. Birbirimizin ufkunu genişletiyoruz. Benim aklıma gelmeyen şey, onun aklına geliyor. İyi bir frekans yakalayabiliyoruz. Diğer taraftan, aynı işleri yaptığımız için her ortamda sürekli beraberiz. Bu karıkoca ilişkisi için zor olabiliyor. Bütünbunların dışında, eşimin müzisyen olması benim için önemli. Başkasıylaberaberolamazdım. Bu birbirimizi çok iyi anlamamıza neden oluyor, aynı yerden bakıyoruz hayata. Siz müzik piyasasında eşiniz Serkan Ayman'dan daha ünlüsünüz. Bu sorun çıkarmıyormu? Bazen "Ciitüğimizher yerde insanlar hep seninle ilgi leniyor" diyor şakayla karışık. Evet, belki biraz o ilgi onu etkileyebilir. Ama bu bir soruna neden olmuyor. Çünkü Serkan'da kıskançhk yoktur. Tam tersine, beni her konuda destekler. Eleştirmesi gereken yerlerde deeleştirir. Bu anlamda şanslı biriyim . • dendur66@hotmail.com Uluslararası Af Orgütü'nün Türklye raporu Zanlılan soymaym BERATGÜNÇKAN ülderen Baran Istanbul'da | gözaltına alındığında gövdesi bir bütündü. Işkence gördü. Dövüldü, çıplak vücuduna basınçlı soğuk su sıkıldı, gözleri bağlı tutularak uyumasına izin verilmedi, cinsel tacize uğradı ve defalarca kollarından askıya almdı, artık gövdesi bir bütün değildi, her iki kolunda da hareket kaybı vardı ve sadece, kısmen sol bileğini bükebiliyordu. Necla Akdeniz, on dört yaşındaydı. Akrabası olan bir korucu Necla'ya silah zoruyla tecavüz etti. Korucu tutuklandı. Necla'nın çocuğu ölü doğdu. Olay öğrenilipdehukukçularkendisineulaşıncaya kadar aile meclisinin kararıyla kuzeni tarafından başına iki el ateş edilerek öldürüldü. Cenazesine kimse sahip çıkmadı. Erkek, kız kardeşinin polis tarafından tecavüze uğramasınatanıkolmuştu... Artık kız kardeşiyle konuşmuyor, hakkında konuşması gerekirse "orospu" ya da "fahişe" diyordu... Bu üç örneğin de kaynağı aynı: Uluslararası Af Örgütü'nün "Türkiye/Kadınlara Yönelik Gözaltında Cinsel Şiddete Son!" başlıklı raporu. Raporun anavurgusuise şucümledesaklı:Kadınlara karşı ayrımcılık ile cinsel saldırı birbirine bağlantılıdır." Uluslararası Af Örgütü Türkiye'nin imzaladığı uluslararası sözleşmelerin hükümlerini yerine getirmekle yükümlü olduğunu anımsatırken," Yurttaşlarını devlet görevlilerinin işkencesinden koruma yükümliilüğüne ek olarak Türkiye'nin uluslararası hukuka göre kadınların kendi evleri ve toplumlarında şiddete uğramamasını sağlama gibi bir yükümlülüğü bulunmaktadır" vurgusunu yapıyor. Raporda "namus" kavramına değinilirken "Devlet görevlileri tarafından kadınlara cinsel saldırıda bulunulduğunda 'namus' devlet tarafından tacizedilmektedir. Bir topluluğun, cinsel 'saflıkları'yla temsil edilen kendi kadınlarının 'namus'una düşkünlüğü, devlet görevlilerinin muhalefeti kontrol edebileceği bir araç haline gelmektedir" deniliyor. Tecavüz Uluslararası Ruanda Ceza Mahkemesi'nintanımıyladeğerlendiriliyonZorlama içeren koşullar altında bir kişiye yapılan cinsel nitelikte fiziksel bir saldın. Türk Ceza Yasası'nda tecavüz tanımının sınırlı olduğuna dikkat çekiliyor ve "Daha kapsamh bir tecavüz tanımında kadının rızasının olmadığı iddiasını doğrulamayı hedeflerken psikolojik baskı ve zorlama unsurları göz ardı edilmemelidir" deniliyor. Raporda gözaltında şiddete dair şu bilgilere yer veriliyor: "Uluslararası Af Örgütü'neulaşan raporlar aynca, devlet güvenlik güçlerinin cinsel şiddetine uğradığını bildiren kadınlar çoğunluğunun Kürt ya da ordu veya hükümet için kabul edilemez siyasi görüşlerini dile getiren kadınlar olduğunu göstermektedir. Kadınlar bazen kocası veya bir aile bireyinin gözü önünde cinsel şiddete uğramaktadır. Görüldüsoneli rızadışı "bekâretkontrolü" yapmayı reddetmeye çağnlıyor. Cinsel şiddet suçu işleyenlerin devlet görevlileri olması halinde kovuşturmaların azlığının ve zamanaşunı hükümlerinden faydalanmalarının adaletin gecikmesine ya da uygulanmamasma neden olduğunun da örneklerle anlatıldığı raporda Türk devletinin geçmişte onayladığı sözleşmelere karşı aldırmaz tutumunun izlendiğivurgulanıyor. Raporda Türkiye'ye yönelik şu tavsiyelerde de bulunuluyor: • Kadınlara yönelik cinsel şiddeti kınayınız. • Bütün cinsel şiddet iddialarını araştırmız. • Sorgulama sırasında zanlıların soyulmasına son veriniz. ğü kadarıylabu, kadının kocası veya aile bireyini 'itiraf'a zorlamanın ya da 'namus' kavramından alaycı bir biçimde faydalanarak ailesini ve topluluğunu küçük düşiirmenin bir yolu olarak kullanılmaktadır." "Bekâret kontrolü" ve "kızlık zarı muayenesi" terimlerinin yanlış kullanıldığının ve titiz bir cinsel saldırı soruşturmasının yerine geçmesinin tamamen uygunsuz olduğu vurgulanırken, bu muayenenin sadece isteğe bağlı olarak deneyimli ve yeterli donanım ve olanaklara sahip adli tıp personeli tarafından yapılması gerektiği anımsatılıyor. Sadece muayene tehdidinin bile cinsel saldırı kurbanında psikolojik sonuçlara neden olacağının da altı çizilerek tüm tıp per »/ Gözaltındaki kadınlarm erkek memurlar tarafından soyularak aranmasına son veriniz. ^ Gözbağı uygulamasına son veriniz. \/ Tecavüz ve cinsel tacizi uluslararası standartlara uygun biçimde tanımlayınız. ı/ Zorla "bekâretkontrolü" uygulamasını durdurunuz. ı/Gözaltı kayıtlarını, gözalttndakilerin aileleri ve avukatlarının incelenmesineaçınız. ^ Tecrit gözaltını kaldırınız. ^ Işkenceylesuçlanan memurları aktif görevden uzaklaştırınız, suçlu bulunmaları halinde görevden atınız. Işkence kurbanları adil ve uygun giderim ve tazminat elde edebilmeüdir.