Katalog

kimse bulundugu için kasabaya Kuzguncuk derler" dıye ya/miş Cengı/ Hektasj'ın "Hoijgörünün öteki Adı: Kuzguncuk" ısımlı kıtabından ögrendığımizc göre, semt palcolitik çağdan beri insanlar ıçın süreklı bır yerleijim yeri olmuş. 17. yy. kaynaklarındabirMusevi köyii olarak anılıyor; Museviler Ispanya'dan sürülünce Ohmanlı kabul etmiş ve Kuzguncuk'a yerlcijtırmİ!}. Museviler burayıkutsaltopraklara bitişik sayıyorlar, Kuzguncuk onlar ıçın bırtür 'kiiçük Kudüs'. Ernıeniler ise 18.yy.'da yerleşmeye başlamışlar O zamandan beri Türklerle beraber ortak biryaşam sahası olmuş Kuzguncuk. Yahudilerbalıkçılık, sebzecilik, Rumlarkahvecılık, berberlık, meyhanecilik; Ermeniler kuyumculuk, tuhat'iyecilikle uğraşırlarmış. Bektaş, 25 senedir Kuzguncuklu. dı, gerisi hep Rum ya da Museviydi, bırkaç da Krmeni. Bazı arkada^larıını/ın babaları Türk, annelerı Mıısevıydı. llerkesin kapısı herkese açıktı.Benokuldangeldiğimdeannemevdeolmasa, Musevı koniijulaKuzguncuk'tabircami.üçkilise, rımızbana bakar, karnımı doyururiki sinagog var, bır Müslüman, bır lardı. İnsanlar geccleyin ikılerdeüç1 lırıstıyan.birde Yahudi mezarlığı. lerdeçıkardola^ırlardı. Sonra siya67 Eylül olayları, Kıbrıs sorunu si göriişü t'arklı olanlarımı/ vardı, derken gayrimüslim nüfusun heama bu hiç tartiijiııa konusu olmaınen hepsi Kuzguncuk'u terk etmış. mıştır. Siyasiolaylarınolduğu70'lı Şımdılerdesemtsakinlerinilneboyıllarda insanlar hangi görüşten lulu, Kastaınonulu ve Rızelıler olursa olsunlar, komşularını saklaoluştunıyor. Açıkkapılar... lcadiye'yiçıkarken, Kuzguncuk derneğınde Ulagoy Vazlef ve Hale Ardahanlı ile konu^uyoruz. Vazlef orta yaşlarda bır Bulgar, ancak butün hayatı Kuzguncuk'ta geçnıış. Eski zamanları sorunca, başlıyor anlatmaya: "Burası Istanbul'un korunmuş ender yerlerindendir. İnsanlar senelerce Rum, Lrmenı, Musevı, I ürk aynmı yapmadan kardeşçe yaşadılar. Artık sadece Türkler olsa da, o zamanların dostluklarını, semt ya^antısını bugünlere taşımasını bıldik. Benimçocukluğumdaşulcadiye caddesi tamamıy la bir dost, aile ortamıydı Camısı,kılisesı,sınagoru usulcacıkınen, eskı Istanbul'dan desi'nde yalılar sırtlarını caddeye gu yan yanadır. Sonra herkesbirbiEVRİM BAYINDIR bir parça. Ya da Ortaköy'den Kuz dönmüşjer; mahrem yerlerini du rinin dilini bilırdı. Babam mesela, aı lemizde hiçöyle bir bağ olmamaÜsküdar'dan birinci köprüye guncuk ıskeleciğıne yanaşıyorsun, varlarlabirgüzel kapamışlar. kskidcnben,biryalılardauturanzengin bina rağmen çok lyı Ibranice konudoğru elinı şöyle bır uzatı verdın mi, hap kadar, ^iıin bir iskele bu şur. Baijkaları Runıca,TürkçebilirKuzguncuk'adokunuyorsun. Avu 1957'denbuyanaişhyor. Zamanın Kuzguncuk varmış, bır de ıçtc otuler. Küçüklükten beri bıraradayajjcunun içinde, kendini çınargölgele da vapur hep gecikirmiş. Sebebı ranhalk. Çınaı Kahvesı Ö7ellikle tatil lamaktan gelen bir şey bu." rialtınaatmışbirpazargünü.Sıcak, kaptan şöyle açıklarmış: Hande Ardahanlı ekliyor: günlerısahildeki Meş,hur lsnıct Ba"Beyefendilcr birbirlerine buyama terlemiyorsun. Yukarıdan bak"Bız buraya geldiğimizde ben daba MeyhaneM'nin vekahvenın baksan Fethi l'aşa Korusu'yla Nakkaş run efendim demekten vapura binetığı kiiçük alan, scmtlilcr için ortak ha ilkokul yılllarmdaydım. OturduBaba Mezarlığı'nın arasına sıkış miyorlar!" Denize paralel uzanan (,'arşi C'ad bir bulu^nıu yeri. lcadıye C'adde ğumuz sokakta sadece üç Türk varmış, bir koyak ıçınde Buğaz'a doğsi'yse, berberlerı, kahvehaneleri, lokantaları, eczaneleri, fırınlan, Istanbul'a rağmen bakkalı sağlı sollıı konuk edcrek, (,'arşj t addesı' nc dik bir şekilde yıı bir istanbul var, karı doğru yokuşlu çıkıyor. lcadıye C'addesi'ninyerindeeskidenbirde Kuzguncuk'ta... Eskinin rcakar, Boğaz'a karışırmış. Karşıdamak tadında ilişkiler, dan karşıya koprulerlegeçilirmiş. Kuzguncuk'un ilk göze çarpanı, yan yana duran kilise, bakımlıahşapevleri...Sanki vefalı bir el tiıın bu alışap evlerı okşuyor, cami vc havra, Çınar üstiinde tıtrıyor. Içleri daracık: 40, 5O,bilcmedin6Omctrekare I.nfaz Kahvcsi ve Ismet laüçyadadörtkatlıbuRumevlerinin açık kapılarmın, pencerelerın Baba... Yinc de iç ardından ıhtıyar gozlcr, sizi cadde boyunca takip edıyor. geçirilmiyor değil, I ivlıya Çelebı," Burada Fatih zamanında 'KuzguiiBaba' denıleııbır özlenenler var hâlâ... Üç AMJUA (azlcj uilesi... Kuzguncuk 'un ünlü hostanı... dı lar, her türlü yardımı yaptılar." Blagoy Vazlef in eskı anıları canlanıyor: "Babamın 6O'lı yıllarda bakkalı vardı. Veresıye yüzünden birkaç kezbattı!" Dili hemcnneşeyedönüyor: "Hemen kaldırım öniine ufak, dört köşe masamız kurulur; ne varsa, salam, beyaz peynir, kaşar, turşu..çıkarılır,palamutlarpi!>er,rakı Eski evler dikleniyor...