Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Kahve güşün ortasında küçük blr adacık glbi. Kediler de kahvedfkjlerfn onlara herkesten çok Ihfljpcı olduğunu billy Müdavimlerin heps'ı Cihangirlideğil. Esber Yuğmurdcreliyolu dü^tükceugrayanlardan... Niki Kapetunidif Cihangir'deki kahvenin sürekli kedilerini doyuranlardan... Clhanglr'ln orta yerl kahve/ 1. Sayfanın devamı oturan adamla atışmaya başlıyorlar Kadınlardan bın, lafı fazla u/atmadan, elındekı çay bardağını ıçındekı çayla bırlıkte tacızcıye fırlatıyor, adam saldırıya uğramış, murekkep balığı gıbı mor bır bulutun içinde gozden kayboluyor... Benjamınşöyledemıştı"K.ıtaplar ve fahışeler, kavgalarını hcrkesin gözü önünde ederler." Bıraz daha geç saatlerde, çıngene pembe eşarbı veaynırenktunığııçındeortayaşınustünde şışman, esmer bır kadın kafesınden kaçmış nadırbır tropık kuş gıbı kahveye ınıyor Kederlı.çaresız, bıçkınçevreyı tanyor Mutlaka ve mutlaka ona seslenen bın oluyor Uzak ülkelere gıderken kanatları kırılmı^ hemcınsını gorur gornıez sakınleşıyor (,'ok geçmeden başlıyorlar neşcyle şakımaya... Onlan, böyle tesellı cden, omurlenninçok kısa olduğunu bılmek belkı Öğlene dogru çok genç, atılgaıı ıkıkedı, kenar mahallelerden ışıklı caddelere akan ıkı Akşamıistu suailcrinde kahvede oturanların ı>ck 1,0^11 hudın.,.. yenıyetme gıbı ınce, çelımsız vücutlarını kabartıp,kaslanylaovunerek,kuyrukJarıdımdıkortayaçıkıyor Tekırler, bıyıklannı tıtreterekbıtışıktekımanavadoğrukoşarken.alaycı, pervasız hallerıyle kahvedekılerce fark edılıyor Sariijin kısa boylu kadın, manavın önune park eden kamyondan bırbırının ardı hira atılan karpuzlarakapıldıklarını söylüyor Kedıleryorumlarakulakasmadan kavunıçıuzenne sıyah beneklı ırıce bır kelebeğın peşınden gorundüklerı hızla kayboluyor... öğlen vakıtlennde kahvenin daımı kedilerı, en ralıat sandalyelerın ya da park etmış arabaların üzerındegüneşlenıyor Kedılere has bır sezgıyle, nc yapsalar ho^ kar^ılanacaklarını bılıyorlar lnsanlann hayvan sevgısı dıye adlandırdıkları bu halı eğer böyle şeylerekafa yorınakadelıııde olsalardı daha ışlevsel bır sözcükle açıklamayı tcrcıh ederlerdıbclkı. Kediler, kahvedekılerın onlara herkesten daha çok ıhtıyacı olduğunu bılıyor. Yıne de hiç bıri verebileceğını esırgemıyor Sokağa taşan masalann tam göbeğınde, arkadakı camının musalla taşı sarsılma/ bır kesınlıkleyeralıyor Oradakılerin, varlığını umursamaz gorundüklerı taşın üstunde sıyah üzerıne beyaz beneklı bır kedı ıstıfını bozmadan habire yalanıyor Kahvedekı bu sıra dışı eşya devrımcı bır partının kahve toplantısmda, sürpnzbırcenazeortayaçıkana kadar servıs masası olarak kullanılmıi}tıkarşısında ınsanlar hiç de goriindüklerı gıbı sakındeğıl halbııkı Neredeotururlarsaotursunlar, gozlerı ıster ıstenıez bu tuhaf Kâbe'yıarayıpbuluyor Kendısı üzerıne yapılan say ısız yoruma ya^ı bıraz ılerleyenler buraya ınezarlı kahve dıyor şakaya ve lafkalabalığına kan>ın ta^, sessız sedasız duruyor Ezelı ölumsuzlük merakı, ya da en hafıfınden olum korkusuyla dona kalmış. hedefını tam kalbınden vurarak, orada Borges, "yalnızca hayvanlar ölumsüzdur" dıyordu, "olumun anlanıını bılmediklerı ıçın. " Ama bu da pek doğru degıl. 1965 yılında Izmır'den Istanbul'a ılk geldıgımde Cıhangır'e yerleştım. Cıhangırın, eskı Istanbul mahallesı havası benı ıçıne çektı O yıllardan bu yana takıldığımız bu kahve de artık hayatımızın bır parçası oldu Burası dostlarla buluşmak hoş sohbet etmek ve kendımı dınlemek adına ayırdığım zamanların tamamlayıcı mekânı halıne geldı. Tabıı ılk geldığım yıllarda mahallenın manavı ve kasabı ıle bızım mahallenın kahvesınde bır araya gelmek hoş oluyordu. Ancak son yıllarda çok kalabalık, önunden geçerken benı rahatsız eden boğucu bır kalabalığa rastladığım zaman oturmuyorum. Burada oturduğum zaman Sevda Ferdağ olduğum ıçın rahatsız edılmemek de benı mutlu edıyor O nedenle bu kahveyı çok sevıyorum. ^ Serap Y. GULVEREN Kahvenin iitılii müdavimlerinden Sevda Ferdağ, Yağmur ile...