Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYF.TDERGİ Joan Brendlsi'nln 1885 tarihlntfa yaptığı blr Istanbul resml... Osmanlı Imparatorluğu döncminde ramazan buluşmalar, komplolar ve gizli eylemler için ideal bir dönemdi. Kcndine özgü âdetleri vc yasakları vardı. Örneğin kadınlara fazladan sınırlamalar getirilmişti... Çok ince peçe takmamalı, boyunlannı ve göğüslerini açmamah, faytonla yolculuk edcnlcr çok genç ya da yakışıklı arabacı kullanmamahydılar. cemaatlen, mevkilerı birbirinden ayırmayayarıyordu. Şehirdedüzenin hâkim olması için herkesın kendı yerinde kalması, gruplar, ceınaatler ve cinsiyetler arasında mümkün olduğu kadar az gereksiz yakııılık, karışma, kaynaşma olması uygundüşerdı. 19. yüzyı 1da Istanbul 'da yaşanan ramazanlann kalabalıkları, hareketlilıklerı, gece etkinlikleriyle,Osmanhlarınsehirde saygı duyulması için uğraştıkları bu diizene karşı bir tür tehdit oluşturması gibi bir tehlike yok muydu? Bıısoruyakarşılıkvermeyeçalışırken, elimizde merkezi iktidartarafından, Istanbul halkına yönelik olarak ilan edilnıiş bir dizi tcnbih var. Bu tenbıhat'ın, camilerde ımamlar tarafından mahallelerde "belediye başkanları", bekçiler ve çığırtkanlar, kervansaraylarda islelmeciler tarafından, ayrıcaresmigazetede (Takvımı Vekayi), yarı resmi gazetelerde ya da kanıu gazetelerinde yayımlanarak basın yolııy la şaban ay ının sonunda ya da ramazanın ilk günlerinde halka dııyıırıılması gerekiyordu. (Jöründüğü kadarıylabutenbihat'ınilki 1834'te, 11. Mahmud zamanmda şelırin polis te^kilatınınanıiriolanHüsrevPaşa tarafından ilan edilmiştir. Bu tenbihat'ta, iktidar ramazan münasebetiyle şehirde gözetilmesi gereken belli birtakım âdetleri hatırlatıyordu. Tamamıyla ramazan dönemiy le ilgili olanlann yanında, genel şehir hayatıyla ilışkılı olan, daha geniş kapsamlı kurallar da söz konusuydu: Başkabırdeyışle,Osmanlı iktıdan durumdan yararlanarak tebaasına genel olarak şehir düzenıııe ne gözle baktığını hatırlatıyordu. Sonuç olarak bir anlamda şehirlilere yönelik birtakım genel kurallar yayımlıyor ve kurallara karşı gelenler"ağırcezalar"la tehdit ediliyordu. Şehirdeki kadın sonınu, Osmanlı iktidarı ıçin genel bir sorundu, ama 11. Mahmud zamanından itibaren daha keskin bir biçimde kendini göstermeyebaşladı;özelliklederamazanda; kadınlar bu ayda şehir içinde ziyaretlere gitmek için çok da büyiik bir hareket özgürlüğüne sahip oluyorlardı. Ramazan tenbihat'ınınözükadınlara şehir içindeki davranış kurallannı hatırlatmaya yönelikti: Edebeuygunbırbiçımde giyinmek ve davranmak zorunday Yakışıklı arabacıya yasak! Toplumsal Tcırilı Der^isisnnsayı lenmeye, eğlenmeye ayrılan bir zasıtula Fransız tttrihçi Imınçois Ge mandır, ziyaretler, yolculuklar, georgion 'un geçmiş ramazanları ele zıntiler, halka açık yerlerdeki gösteıılan bir incelemesine yerverdi. Bu rilcr (sokaklar, caddeler, kavşaklar,meydanlar, çarşılara yakın meryazınm bir bölümiinü aktanyoruz. FRANÇOIS CEORGION R amazan ay ı, şehri yönetmekle görevli yetkili açısından hassas bir zamandır. Öncelikle gündüz insanlann işsiz kaldığı bir dönem olduğu için işler azalmıştır ya da hıç kalmamıştır, dükkânlanıı ve atölyelcrin bir bölüınü kapanmıştır, çalışandaıreleryavaşlamıştır.okullar latilc girmiştiı, vb. lkincisi, ibadete aynlan zamanların dışındadin kezler, vb.) ıçin f'ırsat yaratır. Dolayısıyla ramazan, hareketlilik ayıdır: Toplumsal yaşam ve eğlence ayı olan ramazan, aynı zamanda buluşmalar, kötü niyetli gizli toplantılar, komplolar, gizli eylemler için de ideal bir dönemdir. Aylaklık, kalabalık, hareketlilik, geeelerihertürdenetkınlık: Bütün buöğeler 19yüzyıltstanburunun genel durumu içinde orııç ayını, sağlanması gıderek zorlaşan asay iş ve toplumsal kontrol açısuıdan hassaslaşabılen bir dönem halinegetiriyordu. Ramazanınbu"kamusal" boyutu,oruçayınınetkinliklerinin şehir alanında kapladığı yer, şehir çerçevesindeki modemleşme yüzünden (ulaşım araçlarının geliş mesi, şehirleşme, sokaklann aydınlatılması.vb.) I9.yüzyıldahatırısayıhrölçüdegelişti. Şehzadebaşı gibi "ramazan mahalleleri" ortaya çıktı; bu mahallelerde bir ay boyıınca çok sayıdaki kahvenin, çayhanenin, geleneksel (Karagöz, ortaoyunu, kııkla) ya da modern gösterilerin (tiyatro, sinema) çekimıne kapılıp gelen, oldukça büyük kalabalıklartoplaııırdı.Buşaşılasıkalabalığı anlatabilmek için Gerard dc Nerval, Theophile Gautier ve dahapek çok Avrupalı yazar ve seyyah, taşkınlığı ifade eden anlamıyla "karnaval" sözcüğünü kullanmaktan çekınmiyorlardı. Nerval'inDoğuya Yolculuk'unda andığı halıylc "ramazan geceleri"nin gayet hareketli geceler olması miinıkündü. Sayılarla siyasal deprem başhklı yazınm devamı (Sayfa 5) Sonraki üç seçımde de "büyiik" partilerin oy oranlaı ının azalmasına koşut olarak parçalanmışlığın artması olağandır. Dikkat çekıci olan, 3 Kasını 2002'de birinci parti oyların yüzde 34,3'ünü topladığı halde seçmen kitlesinde parçalanmışlığın hâlâ 1987'deki,hatta 199 l'deki düzeyinin bıle üzerinde olmasıdır. Böyledir, çünkü 2002'de eski partılerinden uzaklaşan büyiik seçmenkitlesinin azunsanmayacak bölümii seçimin "büyiik" partileri yerine gene orta ve küçük boy partilere yönelmiştir. Sonuç olarak, 3 Kasım'daki büyiik depremin, seçmen kitlesinde birikmiş gerilimlerin tümüyle boşalması anlamına gelmediği soyle Şehrin iijlerindenyükümlii (siyasi, idari ya da belediyenin kurulmasından sonra Isnebilir. Seçmen kitlesinde hâlâ sak tanbul'da 185O'li yıllann solı duran "sısmık enerjinin" hangi nu beledıyecılikle ilgili isyöne kanalize olacağı bir yandan ler) mercininen büyiik dertyeni ıktidarın, öbür yandan hem lerindenbiri şehırdeki insan parlamento içi hem de parlamento çesitliliğinin iç yüzünü andışı muhalefetin göstereceği per layabilnıektı. Saydamlık kaygısıyla, görünebilir isaret formansa bağlı olacaktır.^ noktalanna dayanarak şehri * SAM (Sosyal Araştırmalar Mer yönetiyordu örneğin giysilerin renkleri meslekleri, kezi) Araştırma Uzmanı