Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16EYLÜL2001 SAY1 808 Büyük Kanal Projesi yıl sonunda bitecek. Körfeze kirlilik akışının önlenmesi, yüzde 60'lara ulaştı. Yıl sonunda yüzde 90 olacak. Kısabirsürededekirlilikakışıtümüyle sonaerecek. Biliyorsunuzkörfezi boğan, deniz dibi ve yüzey inin doğal akmtılannı önleyen, 10 kilometrelik Rağıp Paşa dalyanını yıktık. Böy lece yeni bir sirkülasyon sağladık. Aynca körfeze akan bütün dereleri ıslah ediyoruz. Birçoğu tamamlandı. Gelecek yıl Büyük Kanal Projesi bağlantılarının yüzde 9O'ı bitmiş olacak, yüzde 10'lukkısmıdaküçükkanallar şeklinde bağlanacak. Bir yıl içinde de onlarbiter. 2002 yılındaherşey tamam. Yani kentin göbeğinde, Kordon'da bugün çimlere uzanan insanların gelecek yaz mayolarıy la denize girdiklerini görcceğiz o zaman. Burhan Özfatura iki yıl önce körfezde denize gireceğini söylemişti ama olmadı. Sizin için de bir aksilikolmasın? Kordon 'da sözünü ettiğiniz tablo hiç de hayal değil. Gelecek yıhn denize girme mevsiminde, böyle bırtabloyla karşılaşacağız. Kimse şaşırmasın. Ama, bizim bahsettiğimiz temizlik, öncelikle körfeze giden kirliliğin durdurulması ve üst suyun temizlenmesi, görüntünün güzelleşmesi, oksijeninbollaşması.Tabüdipteyıllardır birikençamurvar. Buçamurunakletmediğiniz sürece gerçek bir temizlik olmaz. Körfezin çamurunu yerden kaldıracak bir dalgalanma olmadığı sürece, baktığınız zaman, denizi pınl pınl göreceksiniz. Çamuru oradan nakletmek teknik olarak çok güç. Ama bilirn adamlan onun da stabilize olacağını söylüyor. Şimditabloyabakalım;körfez,pınlpınl olacak, yelken yanşlan yapılacak, sörf için kullanılacak, yatlar gelecek, balıktutulacak. Ben bunları söylüyorum. Bilimsel parametrelere bakıldığı zaman, körfezdeki iyileşmeaçıkaçıkortayaçıkıyor. Renk değişiyor, mavileşiyor. Kimi hemşerimiz motorun pervanesine baktığımda daha beyaz köpükler var diyor; kimisi balık bollaştı diyor; birbaşkası daha mavi görünüyor diyor; kimisi denizin dibini gördüm diyor. Herkesin kendine göre bir tespiti var. Denize girebilmek de bu sonuçlardan biri. Bu da bir söylem. Ben başka bir şey söylüyorum; "Cıvılcıvıl,icitertemizbirkörfez". Kordon düzenlemeniz kentliden büyük destek aldı. Nerdeyse fuar alanı kadar bir alan kazanıldı. Önceki yönetimin 6 şeritli hızlı yol kâbusundan kenti kurtardınız. Tabii kent için mücadele eden unsurlarla birlikte... Kordon Izmır'in en hassas bölgesi. Şarkılaryazılmışadma. Izmiryıllarcabirtartışma yaşadı Kordon için. Kentli denizden kopmak istemiyordu. Bu konuda çeşitli çevreler mücadele verdi. Biz de seçim öncesinde verdiğimiz sözleri tuttuk. Yargı kararlan doğrultusunda projelendirdik. Şimdi kentin prestij alanlanndan birisi yaratılmış oldu...lzmirçağdaş bir kent görünümünü hak ediyor.... Yüksel Çakmur'un başlattığı metronun da sizin döneminizde tamamlanmasıyla kent, ulaşımda belirli bir rahatlığa kavuştu. Çağdaş kentler için metro önemli bir gereksinim. Uzun müddettiryapımı devam eden 11.5 kilometrelik ÜçyolBornova metro hattını açınca ortalama günde 80 bin yolcutaşıyarak önemli bir rahatlama sağ lanmışoldu. MetroyuÜçkuyular'akadar uzatacağız. Aliağa Gaziemir hattı da metro standartlanna getiriliyor. Tabii bu sistem, tek başına deniz ve metro ulaşımı değil. Sistembirbütün. Bubütünlüğüoluşturan en temel unsur, güçlü otobüs filosu. Deniz ulaşımında inilen yerde herkesi mahallesine, işyerine kadar götürebilecek, ulaştırabi lecek ek bağlantılı bir sefer ihtiyacı var. Denizin ve metronun gitmediği yerlerde sadece otobüsten yararlanan hemşerilerimiz gibi, deniz ve metroyu kullananlann da bir bütünlük anlayışı içinde otobüs seferleriy le bir noktadan bir noktaya ulaşmasını kolaylaştırıyoruz. Bütün bu sistemi bir de kentkart sıstemi ile entegre ettik. Limanla Karşıyaka arasındaki kıyı bandında, yeni bir ticaret ve turizm ağırlıklı kent parçası planlıyorsunuz. Bu arka plandaki Bayraklı'yı ezmeyecek mi? 550 hektarlık bir alana uluslararası bir yanşmayla, uluslararası jüri ve mimarlar örgütünün şartnamesiyle bir yarışma açtık. Çok büyük bir katılım var. 30'dan fazla yabancı ülkeden, 100'üaşkınyabancıtasanmcı ve 350 toplam katılımcı olacak. Liman bölgesini bir ticaret ve turizm bö 1gesi olarak gördük. Tabii ki bu senaryonun içinde limanın son tahlilde oradan taşınması söz konusu. Yüksek yapılaşmaya da izin veren, turizme, ticarete yönelik bir uygulama. Böylece kentin korunması gereken tarihsel dokusunu, doğal güzelliklerini kurtarıyoruz. Karşıyaka gibi daha fazla yapılaşmaya tahammülüolmayanbölgeleri de koruyabileceğimize inanıyoruz. Kent için çok önemli bu bölgedeki projenin yeterince tartışılmadığını savunuyor kimi çevreler. Örneğin Şehir Plancılar Odası Izmir Şubesi... Aynı görüşte değılim. 3 gün öncejüri bir kez daha toplandı. Yarışmacılar 550 soru sormuş.Jüribukadarkapsamlısorugeldiği için memnun. Bütün mahzurlarbilimsel birortamda,işlerininehliuzmanlartarafından gideriliyor. ŞehirPlancılan Odası'nın bana ulaşan, benım tespit edebıldiğim bu konuyla ilgili görüşü, uluslararası yarışma yapmanın gereksizl iği, ulusal bir yanşmayla yapabileceğimızle ilgili. Göreve gelirken ana vurgularınız arasında katılımcılık ve şefTaflık öne çıkıyordu. Kent yönetimi açısından bu ilkeleri hangi ölçülerde yerine getirebildiniz? Çalışmalarımızla ilgili anahedef,karar süreçlerinde en geniş katılımı sağlamak, meslek örgütleri ve gönüllü kuruluşlarla. Ama her kararımızda bunu başanyla uygulamamışolabiliriz. Benbutalebekarşı çıkmıyorum, doğru birtaleptir,haklıbuluyorum. Eğer yapamamışsak da bir eksikli ğimiz var demektir. Yine önceki yönetimin giderayak verdiği bir kararla, kentin akciğeri Inciraltı'na yeni bir gökdelen dikiliyor. Siz iki kez planı geri gönderdiniz, buna karşın inşaat sürüyor. Yapılacakların tümünü yerine getirdiniz mi? Kentin bazı istisnai alanları var. özellikle turizm alanları... Ilan edilen turizm alanlarının planlarını yapma ve onay yetkisi, Bayındırlık Bakanlığı'na verilmiş. Söz konusu bölge de böyle bir alan. Bir belediyenin, yerel yönetimin uygun görüşü olmaksızın böyle bir şeyin yapılmasının doğru olmadığını söylemek istiyorum. AHMET PİRİSTİNA 1952 yılında Izmir'de doğdu. Eski TANSAŞ Genel Müdürü, KİPA Yönetim Kurulu Başkanı, işadamı. 1994 seçimlerinin ardından Izmir Büyükşehir Belediyesi'nde DSP Grup Başkanı olarak meclis üyeliği yaptı.1995'te Izmir'den milletvekili seçildi. Uğur Mumcu Suikastını Araştırma Komisyonu'nda çalıştı. Son seçimlerde DSP'den Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Evli ve iki çocuk babası. Fransızca biliyor. 4 Izmirliler Piriştina 'yı çok seviyor. Ama maalesef böyle olmuş. Bakanlık uygun görüş vermiş. Biz kentin çok değerli, önem verdiğimiz bu alanında yüzde 5 'ten fazla yapılaşmaya izin vermeyen koruma amaçlı imar planını düzenleyıp, Anıtlar Kurulu'na verdik. Anıtlar Kurulu yargı süreci devam ettiğinden gündemine alıp, görüşemiyor ve karara bağlayamıyor. O turizm bölgesinde birkaç girişim daha vardı. Biz onlann da yapılamayacağını söyledik. Ona inanıyorum ki, bir kentin bütünlüğü söz konusu olduğunda herhangi bir alanı turizm bölgesi ilan edip, bölgeye ilişkin mevzi imar planını merkezi hükümete bırakmak doğru değildir. Bu çerçevede umuyorum ki, uygun görüş alınmaksızın artık merkezi hükümetten, tepeden inme herhangi biryaptınm olmayacaktır. Bir eksiğimiz var; uçaktan bakıldığında yeşili olmayan beton bir kent... Açığımız büyük. Uluslararası verilere göre kışi başına 10 metrekare yeşil alan gerekiyor. Bununçokgerisindeyiz. 550hektarlık bir alana yaklaşık 500 bine yakın fidandiktik.Birde körfezin çevresiyle ilgili çalışmamız var. Yani Melez'de bataklıkta çiçek açtırmaktan kent içinde insanları hem denizle hem yeşil alanla buluşturan önemli çalışmalar. Bunlann her biri tek tek baktığınızda bile 150 dönümü aşan alanlar. Yani Kültürpark alanına, Melez'de, Kordon'da bir o kadar alan daha katmış oluyorsunuz. Bayrakh 'da, Bostanlı 'da da bu böyle oldu. Aynı şekilde Çamdibi v e » Bayrakh Iskelesi'nin yeni gb'rünümü... tzmir Körfezi atıklanndan kurtuldu, yelkenlilerine kavuştu.