05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bir zamanlar Karşıyaka YASEMtN YAZICI iskeleden kalktı cumhuriyetvapuru/akşam/ camlarında gözyaşlan/giden çocukluğumuz mu? Uzun aralıklarla gidip, kısa kaldığım Karşıyaka yolculuklarımdan birini yenilerde yaptım. Her gidişimde sokaklarında daha fazla yabancı olarak dolaştığım bu semt doğup büyüdüğüm bir yer. Ancak, benim bildiğim Karşıyaka pek çok semt, kent gibi artık yerinde yok. Okuduğumuz okulların binaları yıkılmış, ne sinemalar..ne de bildik eski binalaryerinde. Üstelik fasatları bile korunmamış, birçok eski binanın yüzü saklı tutulmamış. Yıkım ve kazanç birlikte talan etmiş bu güzelim sahil kentini de. Yijzyıllarca süren o eski Akdenizyaşam biçimi, son yirmi yılda iyice yok olmuş, başkalaşmış. Şimdibiraz AntalyabirazMersin... hepsi birbirine benzeyen, alüminyum panjurlu pencereler, açık renk boyalı apartmanlarla dopdoiu sokaklar... Eski tarlalarda, dere yataklarında açılmış caddeler ve bulvarlarla büyüdükçe büyüyen bir Karşıyaka. Kitapçı rafiannda, artık eski Karşıyakalıların yazdığı kitaplar dizili. Kimisi yeni baskılar yapmış, kimisinin baskıları tükenmiş. Dönüşte, edinebildiğim birkaç kitabı okudukça eski günlere doğru uzandım. Karşıyaka benim için nedense bir "kadınlarkenti". ./•***>< • Sonra,birzamanlareskiBatıKo1eji'nin sokağındaoturan,GiritResmogöçmeni olan anheannemin annesinin, torunlannın çocuklanna kalan kayıp hikâyelerinin solgun izlerini bölük pörçük animsadım. Rum, ttalyan komşulanyla sallanan tahta iskemlelerinde oturup, sabırla uzun, geniş şallar ören, o temiztitiz kadınlann hüzünlü hikâyelerini düşledim. Kimi yaşadığı kentten göçmilş, kimi gidememiş Cordelio'sından, kalmış; birbirine sığınan, birbirinin sıkıntı lanna eşlik eden pek çok yalnız kadın imgesi. Turkçesi kıt, siyah çoraplı, ense topuzlu bu kadınlann, parke döşeli çarşıda, sepetleriyle alışveriş ettiklerini. .akşam üzerleri çam dallarına yasemin çiçekleri dizip limonata içtiklerini, sıcak Fransızca ve Italyanca, Türkçe gibi kulaklandolduranlisanlardı.tzmir'iterketmeyen ve yerli halkla beraber bir yaşamı kabuledenbugayrimüslimkişilerinasimile edilebilmeleri için Türkçe konuşma önemi benimsenmişti.(...)"Vatandaş Türkçe Konuş" levhaları bir Türkçe konuşma ceryanı y arattı. Türkçe konuşamayan lar y a gocundular ve Türkçe' ye y öneldiler vey a artık Türkiye'de hayat bitti dediler ve göçüp gittiler. (...) Tam o sıralarda çıkan küçük esnafvesanatkârlarlailgilibirkanun,pek çok Izmirli ve Karşıyakalı küçük esnaf, atölye sahibi sanatkâr ve hizmet erbabı lenu'ndacoşkuyla karşılayan, eski Halk Partili kadınlar ve sonra onların çocuklan; otuzlu yıllarda doğanlar yani Demokrat Parti'nin kızları; hani her mahalleden çıkacak o milyonerin kansı olmayı düşleyen, her biri bir Holly wood stany la özdeşleşen, genç, güzel kadınlar; dekolte elbiseli, bisikletli ama çok tutucu ve görücü bekleyenkızlar... 'lyibirparti' yapmış sözleri, kimi bahçelerde komşu ağzında söylenen başarılıevlilikmodelinintanımıo zamanlar; 40'lann sonu 50'li yıllar. gözleri kalın sürmeli kirpikleri rimel kumralsaçlannı 'avrupa' kestirmiş o hangikadın dudakları 'yürek 'boyalı. (...) Batılı bir yaşam süren, açık renkli insanlann çoğunlukta olduğu bir kentti îzmir. Rakı, roka ve balıkla arası en iyi olan semti ise Karşıyaka idi. Akdeniz yaşam biçiminin gitgide yok olduğu Karşıyaka'da kitapçı raflannda, artık eski Karşıyakalılann yazdığı kitaplar dizili. gecelerde ağaçlı, bakımlı bahçelerinde birlikte rembetiko şarkılan söylediklerini.. daha çocukken annemden, teyzemden dinlemiştim. Eski bir Karşıyakalı olan, Turhan Muşkara, bu çok dilli küçük kıyı kasabasındaki eski zamanlara uzanıp, kimi anılarını yazarken, bizim de yaşamadığımız yalnızca işittiğimiz pek çok ayrıntıyı ammsatıyor. "Evimizin önünden geçen tram vay ı durdurmak için elimizi kaldınr ve "ferma" diye bağınrdık. (...) Ferma kelimesi çok doğaldı ve o senelerde sokaklarda Rumca, vanten ve gayrimüslümü Türkleşmek veya yurdu terk etmek karan ile karşı karşıya getirmişti." Bir yandan yurdunu terk etmek ya da edememekle karşı karşıya kalan bu ailelerin çocuklan, yaklaşık, Birinci Dünya Savaşı'na rastlayan y ıllarda doğanlar: Onlar anneannemin akranları. Art arda savaşlar sürerken lkinci Dünya Savaşı'nda genç anneler olan bu kadınlar, tüm savaş günlerine inat, bir kadın müzik grubu bile kurmaktan kaçınmayan, savaş yoksulu zamanlara karşın duygusal, umutlu, atılgandılar. Ismet lnönü'yü Karşıyaka Istasyo bütün karşıyaka kızı nilüfer 'e tutulmuştur bacakları mevzun beli ince burnu afrodi çarşıda bisiklete binmiş beyaz kuğu hayal defterinde sevgilisi robert taylor Bu kadınlann arasında sevişerek evlenen seyrekti tabii, amabirbirini karşılıkh beğenip, birkaç kez buluşup evlenmeye karar verince hep böyle denirdi. Anımsıyorum; annemler kimi arkadaşları için "onlar sevişerek evlendiler" derdi. Oysa birbirlerinin ellerini bile tutmamışlardır evlenmeden önce. Herne kadaraçık saçık dolaşsalar da, böyle de tutucuydu Karşıyakalılar. Aynı günlerde, yavaş yavaş evler yıkılıp ilk apartmanlaryapılmayabaşlandı. Yeni zenginlertüredimahallearalarındavesahilin yüzü hızla değişmeye başladı. Bir başka Karşıyakalı Ertuğrul Erol Ergirise
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle