Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15 TEMMUZ 200!. SAYI 799 Iranlı Dara Ganjavi'nin ismini, îstanbul'un barlan ile, bu barlann müdavimleri iyi biliyor. Dara, otuzunda bir Iranlı. Dört yıl önce anılannın ülkesini gizlice terk edip îstanbul'a gelmesinin bir nedeni de yüreğini, aklını koyduğu blues. Dara, Beyoğlu'nda güneşe hasret bir odada, acılannı dindirebildiği müziğine yaslanıp yaşıyor... Hayat da bir blues YAZI: AYLtN ÜNAL FOTOĞRAF: GÖKŞİN VARAN "Bedenin ya da sadece elin kıpırdanır bu müzikle. Mutluluğun dansı değildir bu; insanlann acılannı beden hareketleriyle dile getirmesidir"diyeanlatıyorbluesmüziğini Dara Ganjavi. Ona göre blues, acıları dindirmeninen iyi yöntemi... tstiklâl Caddesi'nin ara sokaklarında 30 yaşında, esmer,kahverengigözlü, Iranlı bir blues meraklısı dolaşıyor; fotr şapkası ve yanından hiç ayırmadığı deri kılıflı gitarıyla... "Belki sana komik gelebilir ama bu şapka benim odam. Senin nasıl en rahat ettiğin yer odansa, benim dekendimien rahat hissettiğim yer burası; bu şapkanın altı." Iran'dadoğmuş, büyümüş, gençliğin deli dolu günlerıni Iran'da geçirmiş. Ama 26 yaşınageldiğinde bir gün, anılannın ülkesirıden sıyrılıp Türkiye'ye göç etmek zorunda kalmış. Buraya geldiğinde hiç Türkçe bilmiyormuş. Şuan Iranlı şivesinin dışında, dili kusursuzkullanıyor. "Peki Dara, Iran 'dan neden aynldın?" "Oradan ayrılmamın pek çok nedeni var: Yaşadığım ülke beni mutluetmiyordu. Nereye adım atmak istesem önümde bir duvarbeliriyordu. Duvarlararasında sıkışıp kalmıştım. Hayallerim vardı ama Iran, hayallerimi gerçekleştirebileceğim bir ülke değildi. Dilediğim gibi yaşayamıyordum. Ayrıca Iran gibi bir yerde nasıl blues dinleyebilirsiniz ki?" "Yaşamak için neden Türkiye?" "Ürmiyeh 'te yaşadığım için Türkiye sınırınaçokyakındım. Sınırdaki Kürtlerin rehberliğinde, yürüyerek Iran'dan Türkiye'ye kaçtım." Üç gün süren zorlu yürüyüşte bir ara yolunu kaybetmiş Dara. "Gecenin karanlığında rehberi çok zor görebiliyordum. Bir yandan onlan takip etmeye çalışırken, bir yandan da may ınlarabasmamak için içimden duaediyordum. Sonra bir baktım, etrafımda kimse yok. Hava soğuk, yerlerkarla kaplıydı. Korku içinde bağırmaya başladım. Rehberler beni buldu ama bugün düşündüğümde, bağırmakla ne kadar hata ettiğimi anl ıyorum. Çünkü sesimi askerler de duyabilirdi." Devrimden önce blues dinlemek yasak değilmiş. 1979 devrimiy le başa gelen şeriat hükümeti, lslam kültürü dışında kalan tüm yabancı kültürleri yasaklamış. Tüm bu yasaklar için, "Kafanı kaybetmekten bile daha kötüy dü" dıyor Dara. 1980 yılında başlayan ve sekizyıl süren lranIrak Savaşıisebirçok Iranlı 'yıderin bir bunalıma sürüklemiş. Dara, savaş bittrkten Dara 'yı Beyoğlu ve civarutda tunımayan yok, gençler, yaşlüar, çocuklar... O dünyayı keşfe çıkmış gibL. iki yıl sonra bluesla tanışmış. kes kendi halindeydi. Zayıf, beyaz tenli, sitesi Işletme Bölümü'nü kazanmış ama "Blues'un yasak olduğu bir ülkede, blukır saçlı bir adam dışında kimse beni dinleokuldan ayrılmak zorunda kalmış. esla tanışman nasıl oldu?" miyordu. O, iyice yanıma sokulmuş, dik"Istanblues adlı bir grubun gitaristiy"Blues kasetlerı evlerden toplatılmıştı katle dinliyordu. Dinlenmek için bir köşedim. Grup, Istanbul'daçalıyordu. Cumarama tüm kasetleri toplamalanna da imkân ye çekildiğimde yanıma gelip kendini tayoktu. Çevremde, bir köşesinde blues ka tesi günleri, Ankara'dan arabaya atlayıp nıttı. Bana bir stüdyosu olduğunu ve istediakşam lstanbul'da gitar çalardım. Ertesı setleri saklayan arkadaşlanm vardı." gün, Ankara'yageri dönerdim. Çokeğlen ğim zaman orayagelebileceğimi söyledi." önceleri bir süre Bob Dylan dinlemiş. Oturduğumuz kafederi çıkıp Istiklal "Gitarı elime alıp onun gibi çalmayaçalı celiydi ama kazandığım para, ancak temel Caddesı'nde yürüyoruz. Sanki Beyoğihtiyaçlanmı karşılamaya yetıyordu. Okul şırdım ama beceremezdim. Bu yüzden gilu'nda yaşayan herkes Dara'nın arkadaşı. tarı bıraktım ve iki yıl hiç elime almadım." masraflannı karşılayamaz duruma gelince Gençler, yaşlılar, sokakta mendil satan çofakülteyi bırakmak zorunda kaldım." Sonra Muddy Waters girmiş hayatına; tstanbul 'da yaşamaya başlayan Dara, üç cuklar...Yolboyuncaonlarlaselamlaşıyor. onun yalınlığını çok sevmiş. "Nekadarçok insantanıyorsun!" arkadaşıyla "Denta" adlı bir grup kurar. "Anlatmak istediğini doğruca anlatıyor. "Sen sadece selamlaştıklanmı gördün." Eğer âşık olduğu kızı öpmek istiyorsa bu"Denta,Mississippi'debluesundoğduImam Adnan Sokak'asapıyoruz. Beyanudoğrudansöylüyor. Birazkaba, ama beğu yeşil ovanın adıdır. Ayrıca Latince'de nim hoşumagidiyor.Aynca onun şarkıla'üç' anlamına geliyor. Grubumuz, üç kişi zaboyalı.eskibirbinanın dik,tahtamerdinnı çalmak, bana daha kolay geliyor" den oluştuğu için bu ad bize çok uygundu." venlerinden yukarı çıkıyoruz. Bir türkü Bir gün evinde, gitarıyla Blues çalarken Ne var ki, Denta'nın ömrü pek uzun ol bann içinden geçip en üst kata varıyoruz. Dara, kapıy ı açıyor. Girişdeki holün sol tapolislere yakalanıyor Dara. Tutuklanıyor. maz, kısa bir süre sonra grup dağılır. Ama rafında onun odası, sağ tarafında ise stüdTutukluluk süresinde yaşadıklannın aynn barlarda gitar çalmaya devam eder. Şu ana tılannı, isteği üzerine yazmıyorum. Anla kadar Mojo, Shaft, Caravan, Buddha ve yo var. Odasının içindeki küçük pencere, orayı aydınlatmaya yetmiyor. Duvarlar satırken o günleri tekrar yaşıyor gibi: Kemancı'da gitar çalıp şarkı söylemiş. "Türkiye'ye geldiğimde beni neyinbek n, odanın köşesinde Dara'nın yatağı bulu"Savaştanyeni çıkmış bir ülke, insanlar nuyor. Yatağının başucunda duran Ingilizledigini bilmiyordum. Burası çok çabuk acılar içinde. Kimisi uyuşturucukullanıce kitaplann hemen hepsi bluesla ilgili. yor, kimisi de kurtuluşu intihardabuluyor değişenbiryer. tnsanlananlayabilmekçok güç. Bu değişim içinde tutunabildiğimtek du. Sevgilim, evlerinin üstüne düşen bir Dara'ya göre insanlar uçsuz, büyük bir şey müziğim. Müziğime herzamankinden bomba yüzünden kör oldu. Ailesiyle karmaşa içerisinde... daha çok bağlanıyorum burada." Amerika'yakaçtı.Oradabirüniversıtede "tki artı iki, kaç? Biri 'altı', biri 'yedi' diokumaya başlamış. Acılarımı sadece bluIstanbul'daki ilk bir buçuk yılında Be yor. tkisi de tartışıyor ama ikisi de yanlış. esla dindirmeye çalıştım." yoğlu' nda yaşar, bir barda şu anki ev arka Bütün insanlar cennetegitmekistiyorama daşı Ali'yletanışır. Arkadaşlıklarıilerler kimse ölmek istemiyor." Tahran Üniversitesi Elektrik Mühendisve onun stüdyosunda kalmaya başlar. liği Bölümü mezunu Dara, Türkiye'ye Ona göre, Istanbul'daki karmaşık yageldikten bir yıl sonra, Hacettepe Üniver"Bir gün, barda gitar çalıyordum. Her şamlardabirçeşit blues.. .^