Katalog

13MAYIS2001.SAY1790 ilginin parayla doğru orantılı olduğunu düşünüyor: "Hangi müzik türü para getiriyorsa şarkıcılar ona yöneliyor. Oysa türküyü, ona sevdalı olanlarsöylemeli. Tıpkı ServetKocakaya, Hüseyin Turan, Kubat gibi." Sanatçının bu isimleri telaffuz cderken bile yutkunduğu dikkatımizden kaçmıyor. "Röportajlanmda benden beğendiğim birkaç ismi söylememi istiyorlar.' Şu arkadaşırmz gayet güzel, bayrak yanşmda ıleri gidecek' diyorum. Birkaç gün sonra saçma bir davranışıyla beni mahcup ediyor. Ben de, 'hele bir beş sene geçsin, birkaç kaseti çıksın öyle konuşayım' diyorum. Sonuçta herkes şarkı söyler ama kişiliğini düzgün bir şekilde ortayakoyabilmek çok önemli." "Haram her zaman haramdır oğlum Sen sen ol hiçbir zaman helalden vazgeçme oğlum .Bu dünyada güzellikler de var Dünyamızda iyilikler de var oğlum" Albümdeyeralan 'Canım oğlum' şarkısı, Türkiye 'nin geleceği genç kuşağa işte böyle mesajlar veriyor. Edip Akbayram, sanatçı olmanın yanı sıra iki genç cvlat babası. Oğlu Ozan, şu an Viyana'da Ekonomi öğrenimi görüyor. Kızı Türkü ise, hem tstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Piyano Bölümü'ne hem de liseye devam ediyor. Onlardan bahsederken gözlerinin içi gülüyor sanatçının. "Kızımı ve oğlumu bu ülkenin sorumlu birer bireyi, onurlu birer insan olarak yetiştirmeye çalıştım. Şarkıda geçen canım oğlum sözü sadece bir imge. Ben kendi çocuklanmaen iyi eğitimi ve öğrenimi sunmaya çabalıyorum. Kendi ülkemin gelcceğini çocuklanmda görüyorum. Her anne baba, çocuklannı aynı şekilde onurlu bir birey olarak iyi bir öğrenimle yetiştirirse, belki Türkiye'nin durumu birkaç sene sonra farklı olur. Daha güzel resimlerçizebiliriz." Sanatçının sözlerinde hep umut var. Ama, hani biraz olsun mali kriz sizi de etkilemedi mi, kaseti çıkarmakta hiç mi tereddüt etmediniz diye soruyoruz. Bakın nasıl cevap veriyor: "Kriz, elbette herkes gibi beni de etkiledi. Ekonomik krizden sanat dünyası, iş dünyası hepsi nasibini almış durumda. Müzik piyasasına bakıyoruz, Unkapanı' nda yaprak oynamıyordiyorlar. Kriz diye sizalbümünüzü çıkartmayın, öteki albümünü çıkartmasın, bu sefer krizin üzerine bu kriz de sektörü vuruyor. Ben albümüme güvendim. Zaten topluma hep nıtelikli albümler sunmaya çalıştım. Türkiye'nin en iyi müzisyenleriyle, teknoloj inin her türlü yeniliklerini kullanmaya çalışarak kolaya kaçmadan bir albüm yapmaya gayret ettim. Sonuç olarak albümü çıkartmayakararverdim. Çünkü,bupiyasada buradan ekmek y iyen birçok insan var. Krize, MÜ YAP'la (Müzik Yapımcılan Derneği) yapımcı lar arasındaki anlaşmazlığa rağmenkaset, 150bineyakınbirtirajaulaştı." MÜ YAP M yapımcılar arasında telifhaka lanndan kaynaklanan anlaşmazhktan dolayı Edip Akbayram'ın yeni kasetinde yer alan "Yalan oldu" şarkısına çektiği klip televizyon kanallarında gösterilemiyor. Şarkının sözü ve bestesi hatta klibin senaryosu şair Aydınöztürk'eait. Rumeli Kavağı'ndaçekilen klibin sade, güzel, dostluğu ve doğayı ön plana çıkaran bir klip olduğunu söylüyor Akbayram. "Aydın öztürk 'le ilk defa bcraber çalışıyoruz. O çok yönlü bir sanatçı. Şarkı sözü, hikâye ve senaryo yazıyor. Beste yapıyor. Adeta gizli bir kahraman." Kasette gizli kahraman çok. Yıllardır şarkılannı aranje eden Ahmct Koç, sahne ve kaset çalışmalannda birlikte çalıştığı Ismail Soyberk, Ali Koç, TuncerTunceli, hayran olduğu Edip Akbayram'a ilk kez beste veren Cevat Bağca, birönceki kasette de beraber çalıştığı Metinözülküvekasetedamgasını vuran Rıfat öncel gibi... 1980'den önce kendi de beste yapan sanatçı, yıllar var ki hep başka bestekârlann şarkılannı yorumluyor. Artık, belli bir çizgisinin oluştuğunu ve bu çizginin kendi ülkesinin anatomisini kapladığını söylüyor. Araştınldığı müddetçe Türkiye'nin eser konusunda bir hazine olduğunu, önüne yüzlerce beste geldiğini belirten sanatçı, eline sazı ya da gitan alıp beste yapma ihtiyacını hiç duymamış. Kasete girecek şarkılann kendi düşüncelerine uygun olmasına önem veriyor. Sevginin, aşkın hayata dair olduğunu ve asla yadsınamayacağını düşünüyor. Ancak, mühim olan sevdanın nasıl anlatıldığı. "Sevda sözleri"ndeki şu dizeler gibi: "Yar oturmuş zülfun tarar Tenimelleriniarar Kanadım, kollanm kırar Zalimaynlık..." Şarkılannda dile getirdiği paylaşımcı sevdayı kendi hayatına da taşımış sanatçı. 27 yıldır"Beynimin yansı" dediği Ayten Akbayram 'la pay laşıyor yaşamı: "Hayatım boyunca kimseden dcstck almadım. Kırsal kesim insanıyım. 1968 yılında Antep'tenlstanbul'ageldiğimdehiçkimse sırtımı sıvazlamadı. Bugünkü konumuma tırnaklarımla geldim. Başanmın herzerresinde emeğimin teri var. Ancak, hayat mücadelemde her zaman yanımda olan, kavgamı benimle paylaşan, bana cesaret veren, beynimde, yüreğimde tek bir isim vardı: Eşim Ayten Akbayram. Gücümü hep ondan aldım ve almaya devam ediyorum." Edlp Akbayram, 32 yılda, 30 albumle çıkmif sevenlerlnln karşısına. Şlmdl, "Selam Olsun" albumüyle seslenlyor. Ülkede yaşanan ne varsa, şarkılanna «zıyor. "Halk, sanatçıyı nerede görmek Istlyorsa 32 yıl boyunca orada durmaya gayret ettlm" dlyor. Hayat mücadeleslnde gücünü eşlnden alan Akbayram'ın ülkede yaşananlara dalr tanımı şöyle: Bu düşüş, son düşüştü... lerle, yasaklarla geçti. En büyük idealim, ülkemi müzikal anlamda yurtdışında temsıl etmek, ödüller almaktı. Olmadı. Bazı genç arkadaşlanmız bunu kotarmaya çalışıyor. Yolları açık olsun. Çünkü, bir ülkenin tanıtımı, öncelikle o ülkenin sanatıyla, sporuyla gerçekleştirilir. örneğin, Galatasaray. Türkiye'nin 'T'sinibilebilmeyenlerGalatasaray sayesinde ülkemizi tanıdılar." Siz, hayat mücadelesındc gücünüzü eşinizden ahyorsunuz, pekiyi Türkiye, bu zor durumdan kurtulmak için gücünü nereden alacak diye soruyoruz: "Herdüşüşünbirkalkışı vardır. Bu düşüş son düşüştü. Zaten dibe vurduk, bundan daha kötüsü olamaz. Bu ülke ne badircler atlattı. Eninde sonunda silkineceğiz. Halk, artık neyin ne olduğunun farkına vardı. Elindeki oyun değerini biliyor artık." öyle mi acaba demekten alamıyoruz kendimizi. Halk her şeyin farkında olduğu, bilinçlendiği için mi, "Madımak"ı ve birçok katliamı hatırlatan "Yanman mı gerek"adlı Polltika mı? Şlmdilik kalsın... Her şey tamam gibi gözüküyor. Aradığı sevdayı bulmuş, iki çocuk sahibi bir baba ve müziğiyle, kavgasıyla halkın sevip benimsediği bir sanatçı. Daha ne olsun diyebilirsiniz. Ama, onun da gerçekleşmeyen ve içine ukde olmuş bir hayali var: "Hayatımın en verimli dönemleri engel şarkıyı kasete koy dunuz diyoruz. Başını sallayarak onaylıyor: "Bu ülkede otuz sene önce de işkence vardı, şimdi de var. Otuz sene önce de sansür vardı şimdi de ekranlar karanyor. Bir arpa boyu ilerleyemiyoruz. Değişen hiçbir şey yok. Bireylerin duyarlı, tepkili olmasını istiyorum. Dün başına gelen olayı halkımız bugün unutuyor. Her şeye öyle alıştık ki; artık hiçbir şey bizi şaşırtmıyor." Akbayram'ın söyledikleri politikti ama, politikanın içinde aktıf olarak hiç yer almadı. Sanatçı, siyasilerin on senedir kendisini siyasetin içine çekmeye çalıştıklannı ama, müziğe devam cttiği sürece buna sıcak bakmayacağıru söylüyor. "Bir koltuğa iki karpuz sığmaz. Ama, müziği bıraktıktan sonra bu toplum 'sizi siyasette de görmek istiyoruz' derse neden olmasm?" Akbayram' ın siyasi görüşü belli, sol partilerindurumuda... "Şu an zaten siyasete girmeyi düşünmüyorum. Sol partilere gelince, Türkiye'de siyasi istikrarsızlığın temel nedeni, sol birmuhalefetin olmaması. Meydanı boş buldular, istedikleri gibi at koşruruyorlar. Tek bir çatı altında tutarlı, güçlü bir sol olsaydı Türkiye'nin durumu böyle olmazdı. Solun bir an önce toparlanması lazım. Bu ülke bizim ülkemiz." Yeni kaset çıktı. Sırada, Edip Akbayram'ın dinleyicisiyle bütünlcşeceği konserler dizisi var. O, müzikte ve sanatta bir zirve olmadığını düşünüyor. Sanatın evrensel ve sonsuz olduğuna inanıyor: "Dünyanın en iyi yazarlanna örneğin, G. G. Marquez'e bakın. Hâlâ kendisini aşmak için çalışıyor. Çünkü, ben zirveye ulaştım, en tepedeyim diye bir şey yok. Sanat sımrsızdır. Ben çağımla, gelişen teknolojiyle yanşıyorum. Her gün yanm adım daha ileri gidebilirsem kendimi yenilenmiş hissediyorum. Her adım, benim için güzele ve mükemmelliğe atılanbiradımdır."^ gokcemiha@mynetcom Edip Akbayram, bir konserinde, genişyelpazedeki hayranlarından bir anne ve çocuklarıyla birlikte...