Katalog

13MAYIS2001.SAYI790 dim, genç güzel bir kızın tadına. Âşık olduğunda onu öpmek istersin. Bu da aynı şey. Sadecc tadına bakmak istedim. Ben bir yamyamım. Bu bir saplantı." Sagavva, Hartevclt'in uyluk, kalça, meme vedudaklannınbirbölümünüyedi.Birazını pişmiş, birazını çiğ olarak. Cinayetten iki gün sonra cesetten kurtulması gerektiğini düşündü ve iki büyük bavul aldı. Bavullara cesedinkalıntılannıdoldurduvebirtaksiçağırdı. Taksi şoforü bavullan otomobileyerleştirirkcn çok ağır olduklannı düşündü ve sanki konuyubiliyormuşçasma, "Bunlann içinde ne var? Ceset mi? " diye sordu. Röportajı yapan ve yazıyı kaleme alan Katherine English, Sagawa'nın taksi şoförünün sorusunu hatırlayınca güldüğünü, anlamsız yere gülmek gibi bir ahşkanlığı olduğunubelirtiyor. "Çağımızın yamyamlanyla" ilgili birbelgesel hazırlarkenkonuştuğu buadamın fiziğinin dikkatini çektiğini söylüyor. English, Sagawa'yı şöyle tarif ediyor: "Boyu çok kısaydı. Herhalde benden 25 santimetrekadarkısaydı.EUeriküçüktüve deforme olmuştu. Parlak cildinde lekeler vardı. 51 yaşındaydj ama sanki 30 gibi görünüyordu." Sagavva beceriksiz bir katildi. Cesedi taşıdığı bavullan kentin menkezinde bir yerde yol kenanna bıraktı. Jogging yapan iki kişi bavullan açınca cesedi buldular. Taksi şoförü aracılığıyla izleri takip cden polisin ise Sagavva'yı bulması güç olmadı. Akli dengesinin yerinde olmadığı kararlaştınlan Sagavva Paris'te bir psikiyatri kliniğine yatınldı. Fransızlar onu dört yıl sıkı denetim altında olan bir ünitede tuttular. Ancak daha sonra ödedikleri faturanın çok yüksek olduğuna karar vererek onu sınır dışı ettiler ve anavatanı olan Japonya'ya gönderdiler. Sınır dışı emrinde ise buadamın gözctim altında tutulması gerektiğine dair bir ibare yer almadığı için Sagawa Japonya'ya gittiğinde özgürbir adamdı. Japonya'daünlübiradamoldu. Porno filmlerinde rol aldı ve lokantalar hakkında eleştiriler yazdı. English'inbelgeselininamacınormalinsanlargibigörünenkişilerinnasılböyleakıl almaz birşey yaptıklarına dair biraz olsun mantıklı bir açıklama getirebilmek. Röportajda seks saplantısından bahseden Sagawa, bu saplantının kendisini öldürmeye ittiğini anlatmayaçalışıyor. Seks saplantısı insanın kendisini karşı cinsten biriyle tamamen özdeşlcştirmek istediği bir saplantı. Sagavva, "Ben küçük, çirkin bir adamım. Herzaman uzun boylu, güçlü ve sağl ıklı insanlara, özellikle güzel kızlara hayranımdır. Genç ve güzel bir kızın beni yemesinin benim için mahzuru yok" diyor. Ve English'in " Yani benim seni yememi ister misin" sorusuna da kendinden gayet emin bir şekilde "Evet" yanıtını veriyor. Nasıl ölmek istediğini soranlara da genç birkız tarafindan yenmek istediğini söylüyor. Yamyamla ikinci kez görüşmek için Tokyo'ya gidiyor Katherine English. English ve belgeseli birlikte çcktiği ckip arkadaşlarıyla görüşen Shavvcross, Sagavva'nın aksine iri bir adam. 145 kilo ağırlığında olan Shavvcross'un at kuyruğu yaptığ uzun gri saçları var. Görüşme sırasında kelepçe takılmayan Shavvcross ziyaretçilerinin üzerinden gözünü ayırmıyor, onlan devamlı süzüyor. Bu da görüşmenin yapıldığı ortamı iyiden iyiye gerginleştiriyor. Ancak ortam gcrgin olsa da Shavvcross kamera karşısında olmaktan mutlu." 19641965 'te kasap olarak çalışırken çiğ etyemeyebayılırdım" diyor Shavvcross. Günde 19 koyun parçaladığıruhatırlıyor: "Çiğ etin tadını çok severdim. Kanın kokusundan o etten hamburger mi yoksa steak mi yapılmasının doğru olacağını anlardım." Shavvcross insan etine olan düşkünlüğü ise Vietnam'dagörev yaparken edindığınıanlatıyor. Bir ormana götürdüğü iki Vietnamlı kadının birini öldürüp etini pişirirken bir ağaca bağladığı diğerine bu manzarayı seyrcttirdiğini anlatıyor. Insan etinin tadı nasıl sorusuna ise " En son ne zaman domuz pirzolası yedin? Ne zaman yediysen bir daha yemezsin. Çünkü finnlanmış bir domuz etinin yanık kısmı var ya senin tadın öyledir" yanıtını veriyor. "Pekiöyleyseniye yedin?" sorusunu ise "Bilmiyorum, aç da değildim" diyerekyanıtlıyor. English'egöreShavvcross'unyamyamlığının arkasındaki gerçeği öğrenmemiz imkânsız. Otopsi raporlarına göre öldürülen kadınlann cinsel organlannda form bozukluklan görüldü. Ancak cesetlerparçalanmış olduğu için yamyamlık konusundaki deliller yetersizdi. Vietnam'daki kadınlarhikâyesi herhalde bir fanteziydi. Görüşmeleri yaparken akıl sağlığı uzmanları ve hukuk adamlarını da yanlanna alan English ve ekibi iki adamın ortak bir özelliğini farketti. Bunlarda biri ikisinin de beyinlerinin ön bölümünün zarar görmüş olması. Ancak, bilim adamlanna göre bu, yamyam olmak için çok da geçerli bir neden değil. Başka bir deyişle beyninde bu tür " anzalar" olanbinlerce insan var amahepsi bırercanavara dönüşmüyor. Psikoloji ve sosyoloji alanında uzmanlaşan bilim adamlan ise konuyla ilgili daha kesin ipuçlan sunuyor. örneğin şusoruyugündemegetiriyorlar: "SovyetlerBirliği'nde 53 kişiyi öldürcn Andrei Chikatilo'nun çocukken, kıtlık günlerinde öldürülüp yenmiş bir ağabeysi var. Bubirrastlantı olabilirmi?" Sagavva'nın evde seyrettiği filmlerde iyi bir ipucu. English, Sagavva'nın evindeki filmleri şöyle anlatıyor: "Ekibim ve ben Sagavva'nın evinde çekim yaparken çok şaşırmıştık. Çocukluk fılmlerinde Sagavva ile ağabeyi babası ve amcası ile oynuyordu. Babası şövalyekılığınagirmişti. Amcalan ise bir devi canlandınyordu. tki yetişkin iki çocuğa karşıydı. Baba oyunu kazanırsa her şey yolunda gidiyordu. Ancak kaybedersedevçocuklan "yemeye" geliyordu. Bu eski siyah beyaz fılmler iki ve dört yaşlanndaki iki çocuğun dev ocak üzerinde tencere hazırlanırken attığı çığlıklarla dolu. Vahşi ya da değil, dünyanın birçok yerinde milyonlarca aile çocuklanyla bu tür oyunlar oynuyor. Ancak, Sagavva'nın 32 yaşındaki yamyam Sagavva olması bir rastlantı mı? Belki evdeki filmlerde tüm gerçek nedenleri bulamayız ancak küçük de olsa ipucu veriyorlar." English ve ekibi bu belgeseli hazırlarken yamyamlık hakkındabilimselaçıklamalara yer vermeyi de amaçladılar. Ancak görüşmelerin sonucunda birlikte çalıştıkları bilim adamlan zorlandı. Onlar denek olarak yüzlerce ya da binlerce insan üzerinde istatistiğe dayalıbiranalizyapmak istiyorlardı. Ancak bu kadarçok sayıda yamyam bulmak imkân Once huzulunn Sessıziıgı, şimdi HannibaL. Anthony Hopkinsyamyamhğı sevdi... sızdı. Belgesel ekibi bu nedenle daha azbilımsel olmaya karar verdi. English bir yamyamın evinde geçirdikleri süreyi ve neler hissetiklerini şöyle dile getiriyor: "Sagavva'nın evinde dört gün geçirdik. Ekibin onun evinde yiyip içmekten ve kalmaktan huzursuz olduğunu bilcn Sagavva her dokunduğumuz bardakçanağın yeni y ıkandığını söylüyordu. Bizim "insan artığı" korkumuzu biliyordu. Bu tür paradokslan anlamak için sanıyorum Dostoyevsky ve Brontes gibi yazarlann iç dünyasma yönelmeliyiz. Bilimsel açıklama şart ve mcrak konusu ancak bu açıldamaya doğru biryolculuk şimdilerdezarzorbaşlatılabildi." English, Japonya'dan dönüşte Sagavva 'dan birfaksalmış. "Birteşekkürmektubu.Kendisini canavar değil insan yerinc koyduğum için bana teşekkür ediyordu." Sagavva'nın diğermektuplannı şöyle anlatıyor English: " O, genç bir kadının hayatına vahşice son vermiş ve vücudunu yemiş bir adam. Otopsi raporlan ve görüntüleri bunu gösteriyor." Belki bu mektup vicdan azabından kaynaklanan birmektuptu. Daha sonraki mektuplar ise söylediklerini yanlış aktanrsam mahkemeyegidcceğiyolundakıtehditlerledoluydu. "Yedinci faksı göndcrdiğinde ne kadar zayıf, ne kadar paranoyak ve kendine yetmeyen bir insan olduğunu gördüm." English, bubelirmesiyle Sagavva'yı anlamak konusunda ilk önemli adımı attığını fark ediyor.^ Çeviren: SEÇtL TÜRESAY VakasapArthur... 1960'larda kasaplık yapan Arthur Shavvcross seçtiği kurbanlar ve uyguladığı vahşi şiddet ile birçok insanın " serikatil ve yamyam" fikrine daha çok uyuyor. New York eyaletinin en geniş güvenlik önlemleri alınan hapishanesinde mahkum olduğu 239 yıiı doldurmaya çalışan Shavvcross 1972 'de bir kız ve bir erkek çocuğu öldürdükten sonra 15 yıl hapiste yatmış. Serbest kaldıktan sonra dışarıda geçirdiği 18 ay içinde ise 11 kişiyi daha öldürmüş. Shavvcross'un öldürdüğü 11 kişinin 1 l'i de fahişe. 1990'da yakalanan Amerikalı yamyam mahkemede fahişelerin üremc organlarını ve 1972 'de öldürdüğü çocuğunpcnisini yediğini itirafetti. Güvenlik görevlilerinin gözetimi altında Hannibalfilminin kadın detektifi Julianne Moort...