06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 CUMHURİYET DERGİ îngiltere'nin üçüncü milenyuma armağanı Tate ; Modern, bir yaşına bastı. 200 milyon dolara malolan ve yedi kattan oluşan modern sanatlar müzesi kimilerince göklere çıkanlıyor, kimilerince de "Yüksek Sanatın Yeni Mabedi" olarak adlandınlıyor. Tate Modern'de bir gezinti SAKİNE ÇtL » "Her öpüştne bir yürek depremi". Tate Modern'in beşinci katında yer alan "Çıplak. EylemBeden" temalı bölütnun girişinde bulunan Auguste Rodin'in ölumsuz eseri "The Kissöpüş", insanın aklına ister istemez Lord Byron'ın bu dizesini getiriyor. Ardından da Rodin'in atölyesinden çıkan bu en tamnmış heykelin oluşum öyküsüne dalıveriyorsunuz. tlk eskizleri, Dekoratif Sanatlar Müzesi'nin kapısı için 1880'de, Rodin'e sipariş verilen eserin tasanmı sırasında ortaya çıkan "öpüş", aslında on beş yılda olgunlaşan bir başyapıt. Dante'nin, "Ilahi Komcdya"sından yola çıkan Rodin, kapı için düşündüğü "The Gates of HellCehennemin Kapıları" adını verdiği çalışmada ruh ve beden azaplanyla kıvranan insan figürleri tasarladı. Bitiremediğibuçalışma,Rodin'ebirçokeseryaratmada esin kaynağı oldu. "Cehennemin Kapılan" için "Paolo ve Francesca" olarak düşünülen ikili figürün, sonralan "öpüş'e" dönüşmesi gibi, "The ThinkerDüşünen Adam" figurü de "Cehennemin Kapılan"nın ilk eskizleri sırasında ortaya çıktı. Tasanmı, 1994 yılında Aksanat'ta açtığı sergiyle tanıdığımız heykeltıraş Anthony Caro ile mimar Norman Foster tarafından gerçekleştirilen, sadece yayalann kullanımına açık Milenyum Köprüsü ve Milenyum Kubbesi ile birlikte Îngiltere'nin üçüncü milenyuma armağanı olan Tate Modern, kimilerince göklere çıkanlmakta, kimilerince de "Yüksek Sanatın Yeni Mabedi" olarak kinayeh bir söylemle değerlendirilmektedir. 12 Mayıs'ta bir yaşına basan Tate Modern, Thames Nehri 'nin güney yakasında, şımdilerde Milenyum Köprüsü'yle Thames Nehri üzerinden bağlandığı St. Paul's Katedrali'nin tam karşısında, Shakespeare'in 1598'de kapılarını açtığı "Globe" tiyatrosunun (yeniden inşa edilmiş) yanı başında yer Gerçek", "PeyzajMaddeÇevre", "ÇıplakEylemBeden", "TarihBellekToplum" üst başlıklan ile dört ayrı salonda sunulan eserler adeta 20. yüzyılın panoramasmı çiziyor. Tate Modern'in, koleksiyonunugeleneksel kronolojik sırayla sunmak yerinc farklı bir yol seçmesi, yüzyılın iki ucunda yaşayan iki sanatçıyı aynı yerde yan yana izleme olanağı sağlıyor. Tematik eğilimi, Tate koleksiyonundaki büyük eksiklikleri örtme yolu olarak yorumlayanlar da var. Tate yöneticileri ise bu eleştiriye "Biz öyküyü diğerlerinden farklı bir anlatımla sunmak istedik" diyerek yanıt veriyorlar. Kronolojik sunuşta bulunan müzelerde, zamanı kısıtlı olan izleyicinin hiçbir zaman işin sonuna getiremediğini ve günümüzün eserlerini göremeden gittiklerini de belirtmeden edemiyorlar. Tate Modern'in kökleri, Henry Tate'in 1897 'de kurduğu Ulusal îngiliz Sanat Galerisi'ne kadar gidiyor. Tate Modern'in esas kaynağı, 1917'de Tate'e uluslararası modern ve çağdaş sanat eserlerini toplama görevi verilmesine dayanıyor. 1980'li yıllardabüyüyen koleksiyon, sonunda kendi müzesine kavuşuyor. Yetkililerin açıklamalanna göre Tate Modern'deki tematik sunuş, beş yıl boyunca kalacak ama çalışmalar düzenli olarak değişecek. Sergilerde, sanatta süreklilik ve beklenmedik bağlantılar üzerinde durulacak. Dördüncü katta ise sürekli değişen temalarla günümüz sanatçılannın eserleri sergilenecek. 12 Mayıs 3 Aralık 2000 tarihleri arasında bu katta yer alan "Betvveen Cinema and a Hard PlaceSinema ve Gerçek Mekân Arasında" başhklı sergide sanatın gerçek dünyayla ilişkisini irdeleyen sanatçılardan tlya Kabakov, Anish Kapoor, Mona Hatoum, Rebecca Horn, Janet Cardiff, Rachel Whiteread, Tatsuo M iyaj ima yine tstanbul bienallerinden tanıdığımız isimler. Yılda iki milyon izleyici tarafindan gezileceği tahmin edilen Tate Modern, tngiltere 'deki diğer müzeler gibi ücretsiz gezilebiliyor. Tate Modern'in Paris'teki Georges Pompidou Merkezi (1977) ve New York'taki Modern SanatlarMüzesi'ne(MoMA1929) rakip olması bekleniyor. MoMA'nın üç yıl sürecek bakım ve onanm çalışmalan yüzünden kapandığını, koleksiyonun küçük bir bölümünün başka bir mekinda sergilenmekte olduğunu düşünecek olursak; çekişmenin şimdılerde Paris ve Londra arasında yaşanacağıanlaşılıyor. Tate Modern'in salonlannda dolaşırken müthiş bir orkestranın 20. yüzyılı dilegetirdiğini duyumsarsınız. Çıkış kapısına yöneldiğinizde, orkestranın bütün enstrümanlan birer bırer susar. Bu kez de kendi iç sesinize kulak verirsıniz. Ve aklımza Buket Uzuner' in şu sözleri gelir: "Sanat bize bir şeyler öğretmez ya da mucizeler getirmez. Her insanın arka sokağı vardır ve sanat, bu sokaklarda yürüme cesareti verir."4| (*) Boğaziçi Üniversitesi Güzel Sanatlar BölümüöğretimGörevlisi. Kaynak:Tate Modern Tanrtım Katalogları. Eski bir elektrik santraluıdan miizeye... alan eski bir elektrik santralının (Bankside Power Station), müzeye dönüştürülmesi ile gerçekleştirilmiş. Büyük bir kısmı, lngiliz Ulusal Piyango Merkezi'nce karşılanan ve diğer sponsorların bağışlarıyla oluşan bütçeyle 200 milyon dolara mal olan Tate Modern, eski bir binanın içine oturtulmuş yeni bir yapı. Tuğlayla örülü dış cephesiyle dikkat çeken Bankside Power Station, 1963 'te hizmete girmiş. 1981'de kapanmış. Miman, neredeyse Ingiltere'nin simgelerinden biri olan kırmızı telefon kulübelcrinin de tasanmcısı Sir Giles Gilbert Scott. Tate galerilerinin (diğerleri Tate Britain, Tate Liverpool, Tate St. Ives) dördüncü uzantısı olan Tate Modern' in eski bir elektrik santralında yer alması, sadece mekânın büyüklüğünden kaynaklanmıyor. Tate yöneticileri, bugünkü Tate Modern projesini oluşturmayabaşladıklannda, 200 sanatçıylaanket yapıp, onlara eserlerini nerede sergilemek istediklenni sorduklannda; çoğunluğun cevabı değiştirilmiş endüstri mekânlan olmuş. Bunun üzerine seçilen elektrik santralının müzeye dönüştürülmesi için uluslararası bir yanşma açılmış. Yanşmayı kazanan tsviçreli iki mimar Jacques Herzog ile Pierre de Meuron, elektrik santralına ekledikleri, dış cephesi camla kaplı iki kat sayesinde, üst katlara ruspeten doğal bir aydınlatma sağlamışlar. Adeta ışıklı bir kutuyu andıran bu iki kat sayesinde, binanın ilk işlevine de gönderme yapılmış. Bina güzel bir simetriye sahip. Binaboyunca dizilmiş küçük dar pencerelere çok hoş. Binanın nehir tarafındaki cephesinin ortasından yükselen 99 metre uzunluğundaki bacanın bir kısmının, gözlem kulesine dönüştürülmesi düşünülüyor. Restorasyon tam olarak bittiğinde bina şu an sahip olduğu 6.000 metrekarenin üçte biri kadar daha galeri alanına sahip olacak. 12 Mayıs26 Kasım 2000 tarihleri arasında Louise Bourgeois'nin devasaheykellerininyeraldığımüzenin"TurbineHalltürbin Salonu" olarak adlandınlan giriş katı, 155 metre uzunluğu, 23 metre genişliği ve 35 metre yüksekliğiyle "endüstriyel bir katedral"i andınyor. 1997 'deki 5. Istanbul Bienali 'nde Aya trinı 'de yer alan örümceğinden anım sayacağımız Louise Bourgeois bu kez de devasa örümceğini bu mekânda sergiliyordu. Diğer iki eseri ise dev aynalanyla, merdivenle tırmamlan yapılanyla çocuklar için oyun alanına dönüşmüştü. Yedi kattan oluşan müzenin 3. ve 5. katlannda eserler tematik sınıflandırmayla sunulmuş." Yaşam TarzıNesne Giorgio de Chiroco 'dan, 1913 (üstte)... Salvador Dali'den, 1936 (sağda)...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle