19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18MART2001.SAYI782 Aral Denizi'nin başına gelenlerden dünyanın geç haberi oldu. Balık yerine pamuk elde etmek çabası gölü çöl yaptı. Türkiye'den bir belgesel ekibi Aral Gölü'ndeki Vozrojdenie Adası'nda film çekti. Soğuk Savaş yıllannın biyolojik silahlanmn denendiği ada, çevre felaketinin önemli nedenlerinden biriydi... Aral'ın hikâyesi... DERGIDEN Merhaba, Kapak konumuz çok genç yaşında baleye veda eden Hülya Aksular. Onu önceden planlanmış bir iki projede daha izleme olanağı bulacağız ama hepsi hepsi o kadar... O artık özlenen bir balerin olarak yaşamını sahne arkasında sürdürecek. Bugüne dek Aksular'ı sahnede görmediyseniz geç kaldığımzı kabul edin. Bale sanatların en dinamiği. Baleye gönül verenler yaşamlarımn baharında sahne arkasına geçiyorlar. Ama galiba, Hülya Aksular bu kararı almakta biraz aceleci davranmış... Nedenlerini kendisiyle yaptığımız röportajda bulacaksımz. Keşke politikacılar da onun gibi davransa demekten kendinizi alamayacaksımz... ••• AralDenizi'nde artık hiçbir canlıyaşamıyor, ekolojik zincirparçalanmış.... de yaşayanlann umutlu çabalannı yansıtan film, 25 dakikahk tek bir bölumde bağlandı. Türkçe, Rusça ve Ingilizce bir kitapçıkla birlikte VCD yayımlandı. 37. Antalya Altın Portakal Film Festivali En lyi Belgesel ödülü de "Aral"a verildi. ödülün maddi tutan, bölgedeki yardım çalışmalanna aktanldı. Belgeseli yöneten Kemal öner"Aral'ın kaderi için taş ıdığımız umutlar, çekilen tüm sıkıntılan unutmamıza yeterdi" derken Aral felaketiyle ilkkarşılaşmalannı şöyle anlatıyor: "Orta Asya'yailkkez 1992'debir belgesel çekimi için gi ttiğımizde Aral çevresindeki manzara gerçekten içleracısıydı. Balıklar kitleler halınde ölüyordu. tnsanlar hastalıktan kınlıyordu. Sanki buraya atom bombası atılmıştı da kimsenin haberi yoktu. Fabrikalar, limanlar harabeye dönmüştü. Yüzlerce gemi çölün üstünde çürümeye yatmıştı... Durum içler acısıydı ancak, filmi çekmeye başladıktan sonra orada bir umut yakaladık: "Yaşlılar denızi özlüyor, gençler denizi bekliyordu." Filmimizi bu umut üstünden, bilimsel verilerin ışığında, gözlemler ve tanıklıklarla kurduk. Filmin yapımcılanndan Ergun Çağatay, Aral'ın güneyindeki Muynak kasabasına ilk gidişini anlattı: "Sabahın çok erken saatleriydi. Kavurucu sıcak henüz başlamamıştı. Bir zamanlar oralara hayat veren sular, balıklar bir dahagelmemeküzere çok uzaklara gitmeden önce şirin bir kıyı kenti oldugu anlaşılan yer, şimdi çölün ortasında adeta bir vaha gibi duruyordu... Aradan iki yıl geçti. Orada gördüğüm çaresiz kadın ve çocuklar adeta beynime kazınmıştı O günlerde çektiğim fotoğraflan kime gösterdiysem başta ilgiy le ama sonra umursamazlığı andıran bir tepkiyle karşılaştım..." dedikten sonra, Kemal öner'le karşılaşmasından ve çalışmanın başlamasından söz ediyor. Belgeselin bilimsel danışrnanlığını yapan Prof. Dr. Türker Altan, yaptıkJan filmin daha önce çekilen belgesellerden en önemli farkını, "Felaketi iyi anlatmanın ötesinde, yöre insanlannın kendi kaynaklan ile savaşma cesaretlerini ön plana çıkarmış olmasıydı" diye tanımhyor... Projenin sponsorluğunu üstlenen TEM A Başkanvekili Nihat Gökyığit ıse, bölgeye yapılacak yardımlarla felaketi azaltmanın mümkün olduğunu belirtirken, "Projelerin hepsi maddi destek bekliyor" diyor. En acil sorun içme suyu. Aral insanlannın her çapta su arıtma ünitelerine ihtiyacı var. Tarihin en büyük çevre felaketi diye tanımlanan Aral'ın hikâyesi suyla oynamanın kimi zaman ateşle oynamak kadar tehlikeliolduğununkanıtı...^ Bağdat 'a atılan bombalar yüreğiniziyerinden oynatıyor mu? Hele de bu bombaların bir bakıma hepimizin sessiz onayıyla lncirlik'ten atıldığım bilince... Irak çok yakımmızda. Körfezsavaşı sırasında daha çok CNN'den naklen izlediğimiz Iraklıları, artık döner çanaklar sayesinde TV'lerde doğrudan izleyebiliyoruz. Amerikan ambargosu yüzünden orada çekilen sıkıntılar çok ağır. Bu haftaki Cumhuriyet Dergi 'de internet meraklısı bir gencin Uluslararası Eylem Birliği 'ne takılıp gittiği Bağdat 'tan izlenimlerini bulacaksımz. Ali Tonak'ın gözlemlerini mutlaka okuyun. *** lstanbul'un ortayerindeki Marmara Denizi 'nin kuruduğunu düşünün. Aral gölü ile ilgili yazımızı bu düsüncenin ağırlığı altında okumayı deneyin. Bindiğimiz dalları kesip, yüzdüğümüz denizleri kuruttukça bir geleceğimiz olmadığını bal gibi biliyoruz. Ama işin tuhafi, kendi canavanmızı kendi ellerimizle yaratmaktan hiç vazgeçmiyoruz. önümüzdeki hafia yeni bir dergide bulusmak üzere hepinize güzel bir hafta sonu diliyoruz. CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASINVEYAYINCILIKAŞADINA BERİN NADİ • SORUMLU MÜDÜR: FİKRETİLKİZBGÖRSELYÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: ÇAĞDAŞ MATBAACILIK LTD. ŞTİ. • İDARE MERKEZİ: TÜRKOCAĞICAD. NO: 3941CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBUL TEL: (0212)5120505 BREKLAM: MEDYA C KAPAK FOTOĞRAFI: SENEM ÖZTÜRK suları zehirlenmişti. Aral çekilirken geride zehir kristalleriyle örtülü tuzlu bir çöl bırakmıştı. Rüzgârlar, bu çölü çevreye taşıyordu. 75 milyon tonluk bu hareketli kum kütlesinin Himalayalar'a kadar ulaştığı söyleniyordu. Pamuk balıkçılığın 100 katı ekonomik değer yaratacaktı. Yarattı da... Aral bugün ikiye bölünmüş durumda. Kuzeydekine küçük, güneydekine büyük Aral deniyor. Güneydeki Muynak halkı, kayıklarını kapılarının önüne bağlarken bugün denizden onlarca kilometre uzaktalar. Kuzeydeki Aral halkı, karaya oturmuş gemileriyle birlikte çölün hışmına tesllm olmuşlar. özbekistan'a bağlı Karakalpakistan uzerk Bölgesi'nde doğan 9 çocuktan biri, yaşını doldurmadan ölüyor. 1645 yaşındaki kadınların yüzde 90'ında anemi görülüyor. Verem salgın... Solunan hava, içilen su, yenilen sebze zehirli. Aral Denizi'nde artık hiçbir canlı yaşamıyor. Ekolojik zincir parçalanmış. Aral'ı, insanlarını ve canlı yaşamını kurtarmak için çeşitli projeler gündemde. Denizin güneyinde, Aral'a az da olsa ulaşabilen Amu Derya'nın sulan bentlerle yönlendirilerek 5 küçük göl oluşturulmuş. Küçükgöllerde hemen hayat fışkırmış. Su bitkılerı fıltre gibi çalışarak zehirteri antmaya başlamış. Balıklar geri gelmiş. Denizin kuzeyinde ise, Büyük Aral ile Küçük Aral arasına bir bent yapılarak suyun güneye geçişi engellenmiş. Burada da su birikmeye başlamış. Sonuç güneydeki gibi. Su kuşlan ve balıklar geri dönmüş. Ancak, halkın kendi imkânlarıyla inşa ettiği Gökaral benti su yükselince çökmüş. Bölge halkı hâlâ umutlu. "Gökaral Seddesi'ni yıkan su gücünü gösterdi, felaketin önlenebileceğini ispatladı" diyoriar.^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle