Katalog

18MART2001.SAYI782 açıkça gösteren bir örnek de şu: Amenka'nıneski Dışişleri Bakanı Madeleine Albright'a 1999 Mayısı'nda '60 dakika' adlı Amcrikan TV programında şu soruyöneltilmişti 'yanmmilyonçocuğunhayatı Irak liderinden kurtulmakla eşdeğer miydi?'Albright 'zorbirseçimdi.fakatbizce değerdi' diye cevap vermişti. UNICEF'egöresadece Ağustos 1991'de ambargo yüzünden47.500çocukölmüştü ve BM bu tablo karşısında "Oil for Food" (PetrolveYemektakası )programınıhayata geçirdi. Irak' a bir nebze yardım amacıyla düzcnlendiği düşünülenbu programın aslında başka amaçlar taşıdığı ortaya çıktı. Ambargoyu savunanlarca Irak'ın petrol ihracatının durdurulmadığını kanıtlamak için gösterilen "Oil for Food" programı aslında maaş ödemelerine ve Irak'a düzenlenenaskeri keşiflere gitmekteydi. bir tnetal olduğu için yaygın bir biçimde silah yapımında ve havataşımacılığındakullanılıyor, onu daha tehlikelı hale getıren kullanıldıklan silahlann patlayıcı etkisi. Delici özelliğe sahip seyreltilmiş uranyum genellikle mermilcnn ve füzelerin uç, ağırlığı dengelemek için de arka kısımlanna yerleştıriliyor. Mermınin patlaması sonucu 500 dereceye kadar çıkan sıcaklık mermideki seyreltilmiş uranyumu son derece kuçük tanelıbirtoza dönüştürüyor. tşte seyreltilmiş uranyumu tüm dünyanın sorunu haline getiren, bu özell iği, toz halinde hava ve su yolu ile dünyanın dört bir yanınayayılması... Etkisinin sadece yansının yok olması için ise 4.5milyaryılgerekiyor. Bu yüzden konunun araştırmacılan, özellikle ruzgâr ve su akıntılannı dikkatle alıyorlar. Bu arada ABD ordusunun Irak topraklanna bıraktığı 300.000 kg seyreltilmiş uranyumun ne kadarının Türkiye'ye varmış olabıleceğini düşünmekte de yarar var. Genlerle nesilden nesle aktanlarak mutasyonlara yol açan bu toztaneciklerininbiyolojikbirsilah etkisinde olduğunun kavranması ve kullanımının derhal yasaklanması gerekiyor. ABD'nin savaş sırasında hedeflerini, ambargonun etkisini sürekli kılacak biçimde seçtiği de artık açıklık kazanıyor. Amerikan uçaklan tarafından hedef seçilen yerlerden kimileri şunlar: "Irak'ın unüretiminin yüzde ellisini karşılayan 48 un fabrikası, bebekler için süt tozu ürcten bir fabrika, üç klor fabrikası, beş otomobil fabrikası, bir şınnga fabrikası, yedi tekstil fabrikası..." Bu hedefler, savaşın, ABD'nin sürekli tckrarladığı gibi Saddam Hüseyin'e karşı değil, Irak'a karşı yürütülmüş topyekun bir harckât olduğunun kanıtıydı. O zaman Amerikan hükümetinin Irak'a karşı bu topyekun imha harckâtının nedenlerinin ve Körfez Savaşı 'ndan beklediklerinin de sorgulanması gerekiyor. ABD'ye göre Saddam Hüseyin, Ortadoğu'da tehdit ha 11 BİR UNİVERSITE, BİR FABRİKA VE AMBARGO... Gördüğümüz yerler arasında beni en çok etkileyenlerden biri Bağdat Üniversrtesi'ydi. öğrenciler ambargo yüzünden alanlannda yayımlanan kitaplan alamadıklannı, ambargonun sadece fizlksel değil, aynt zamanda bilgiye ve bilginin gelişimine yapılmış bir sakjın olduğunu vurguladılar. Yardım gruplannın tüm çabalanna rağmen Irak'a gönderilmesi yasak olan birçok kitap ve bilimsel dergi her zamanki gibi çift işlevin hışmına uğruyor. Neden? Çünkü bir kimya kitabı hem eğitimde hem de kimyasal bir silahın yapılmasında kullanılabilir! ABD'de topluca postaneye gidip kitap yollamaya çalışan gruplann bu protestolarda da ön plana çıkardığı bilgi ambargosu 10 yıl önce eğitim sistemindeki kalite ile Avrupa'dan öğrencileri cezbeden Irak'a indirilmis en acı darbelerden biri... Samara'da ziyaret ettiğimiz ilaç üretim fabrikası ise ambargonun kaldınlması durumunda Irak halkının sahip olabileceği yaşam standartlanna verilebilecek en iyi ömekti. Fabrikanın her kosesinde yedek parça ithal edilemediği için çürümeye terk edilmiş makineler vardı. Çalışabilen bir iki makine ise 196O'lı yıllardan kalmış ve kendi çabalan İle onanlmtş makineler. Buradaki isçiler ve fabrika müdürüyle yaptığımız görüşmelerde, gece gündüz çalıştklannı fakat fabrikanın kapasitesini arttıracak modern makineleri kullanamadıklan için potansiyelin çok attında üretim yaptıklarını belirttiler. Aynca ham madde ithalatının da hemen hemen srfır olması, hayat kurtarabilecek bu fabrikanın ancak sembolik bir üretim gerçekleştirmesindeki en önemli etkenlerden biri...^ Kan torbasnıa da Izln yok... Saddam Hüseyin Çocuk Hastanesi'ne yaptığımız ziyarette bizi gezdiren Dr. Sami Dilaimi.yaklaşık birhaftaönceööl numaralı komitenin, çift işlevli olduklan için, kan saklamak için kullandık lan torbalan almalanna izin vermediğini, aynı gerekçeyle ihtiyaç duyulan şınnga alımının engellendiğini, eski şınngalan ve kan torbalannı kaynatıp tekrartekrarkullanmak zorunda kaldıklannı söyledi. Günde yaklaşık bin hasta kabul eden bu hastane, ambargodan cn fazla etkilencnkurumlardandı.Eksikleriçoktu; koğuşjarı gczerkcn incecik çocuklann yetcrsizbeslenmeden, ishalden gözler önünde öldüklenni görüyordunuz; tanesi 12 sent olan "rehydration susuzluğu giderme" tabletleribuçocukların hayatlannı kurtarabileceği halde ambargo yüzünden bulunamıyordu. Yan yana ölmektc olan iki çocuk bir oksijen maskesini dönüşümlü kullanmak zorundaydı. 1980'li yıllardaaşıkampanyalanyla yok cdilmiş olan birçok hastalık (çocuk felci gibi) tekrar hortlamıştı. Göze çarpan bir başka istatistik ise, sakat doğum yapan anne oranının üç katına çıkmış olması. Buyüksek oran, Körfez Savaşı sırasındayoğun olarak kullanılan seyreltilmiş uranyum silahlanylaaçıklanıyordu. özellikJe Basra'daki tank savaşı sırasında kullanılmış olan bu silahlar lösemiye yakalanan insan sayısında da büyük bir artış yaratmıştı. Bizim kafilede New Mexico eyaletinden, hayatını seyreltilmiş uranyum kullanımını durdurmaya adamış, Demacio Lopez adlı bir Amerikalı vardı. Basra'da bulduğu tank kalıntılan üzerinde çeşitli ölçümler yapan Demacio' nun gözlemleri bir hay li ürkütücüidi. Demacio'nunbelirttiğinegöreashnda seyreltilmiş uranyum diye anılan iki madde vardı. llki, gerçekten, bilim dünyasında da seyreltilmiş uranyum olarak tanınan ve birçok silahta kullanılan U238 izotopu, diğeri ise ham uranyumun işlenmesiyle elde edilen, nükleer santrallarda kullanılan U235 idi. Demacio, Ingiltere'nin nükleer santrallarda kullanılmapotansiyeli kalmamışU235'itsrail'esattığını,lsrairindebunu seyreltilmiş uranyum imişçesine silah yapımında kullandığının belgelerle kanıtlandığını belirtti. U235 atıklannın U238'e göre çok daha radyoaktif olduğu hatırlandığında seyreltilmiş uranyuma ilişkin bu ayrımın ne denli önemli olduğu ortaya çıkıyor. Basra'da yapılan ölçümlerde de ancak bu ikinci tur, U235 tipi seyreltilmiş uranyumlu silahlann yol açabileceği hayli yüksek radyasyon oranlannın tespit edildiğini de vurgulamalıyım. Uranyum dünyaya yayılıyor... Seyreltilmiş uranyum, sadece Kosova ve Basra'yı ilgilendiren bir sorun değil. Ağır line gelmiş bir diktatördü ve bunun açık kanıtı da Kuveyt'i işgal ehnesiydi. Birdiğerargüman Hüseyin' in son derece tehlikeli biyolojik ve kimyasal silahlara sahip olduğuydu. Söz konusu argümanın dünyadaki biyoloj ik ve kimyasal silahlar dadahil olmaküzereher tür silahı cn yüksek düzeyde stoklamış ABD'den gelmesi hayli trajikomikti. Konuya ilişkin olması bakımından, ABD'nin 16 Ekım 1999 tarihinde nükleer silahlann denenmcsinc sınırlamalar koyan anlaşmayı ycniden imzalamadığını da hatırlamakta yarar var. Yeni Başkan Bush'un seçim kampanyasındaönplandaolanvegerçekleştirilmesine dönük çalışmalann hızla sürdüğü rivayet edilen Yıldız Savaşlan projesinin ise ABM (Anti Balistik Füze Anlaşması) anlaşmasına nıcydan okuma nıteliğinde olduğunun da dikkate alınması gerekiyor. ^ Kaynaklar: •UNICEF Raporu 30 Nisan 1998 / Irak Sağlık Bakanlığı önemli Sağlık Istatistikleri Departmanı Aralık 2000 Raporu • http://www.un.org/Depts/oip/reports/basfact.html • Irak Sağlık Bakanlığı önemli Sağlık Istatistikleri Departmanı Aralık 2000 Raporu *AliTonakizlenimleriniBlA(Bağımsızlletişim Ağı) için kaleme aldı. Iraklüar için asıl savaş, savaştan sonra başlamıstt. Uygulanan ambargoya ilaç da dahil edilince binlerce çocuk yagamını yiurdu..