Katalog

CUMHURİYET DERGİ Beyazperdenin yaşı doksana gelmiş yıldızlanndan Anita Page The Guardian muhabiri Austin MuttiMewse'e Mussolini'den aldığı aşk mektuplannı anlattı. Hitler'in sinemacı hayranı Leni Riefensthal'ın her yerde boy göstermesine özenince "Hitler'in Leni'si varsa benim de Mussolini'm var" diyerek mektup aşkını anlattı. 20'li yıllann gözdesi 1929yılındaeniyi kadın oyuncu Oscar ödülünü de almıştı. 90 \ aşındaki Oscar'lı A nita Page öğle saati yataktan kalkıyor, yardımcılanndan bin günün gen kalan bölümü için giyinip kuşanmasına yardım ediyor. Büyük bir bölümü yirmili yıllardan kalma, üzerlerinde oynamalaryapılmış giysilerini, birzamanlarerkekhayranlannınkendisine almış olduklan takılarla süslüyor. Kürklerinin tümü güvelertarafından hafıf yenmiş; cilalı tırnakları kızıl birer pençeyi andınyor. Günün geri kalan bölümünü eski filmlerini izleyerek geçiriyor. Telefonda sesi parazitli bir radyo istasyonunu andırsa da, tncslek yaşamıyla ilgili en ince aynntılan tüm berraklığıyla anımsıyor. Garbo ile aralanndaki çekışmeyi, Joan Crawford'a duyduğu nefreti, Jean Harlow, Buster Keaton, Norma Tallmadge ve Marlene Dietrich'li partileri anlatıyor. 1998'de bir telefon görüşmesi sırasında Page bir başka ünlünün adına da değinerek " Yaşamım boyunca barika erkeklerle tanıştım. Mussolini de bunlardan biriydi. Bana sürekli mektup gönderirdi," demişti. Saat sabahın ıkısiydı. Telefon çaldı. Almaçtan televizyonun sesi gümbür gümbür geliyordu. "Uyandırdım mı, yoksa?" diye sorunca, "Evet," diye yanıtladım. Hiç aldırmadankonuşmasını sürdürdü. "Televizyonda şu Alman kadın var," dedi. Frankfurt KitapFuarı'ndakendisiyleilgilibirkitabıntanıtımı için basın toplantısına katılan Leni Riefenstahl 'den söz ediyordu. "Leni ve Hitler söylentilere bakılırsa, sıkı fıkı dosttular." Riefenstahl ile aralannda dünya kadar fark vardı, ama ondan düşmanıymışçasma söz ediyordu. Rıefenstahl Nazilen göklere çıkartan filmlcr yaparken, Page tek kaygısı bir kadeh daha şampanya içmek olan eğlence düşkünü birkadındı. 98 yaşındaki bu Alman film yapımcısının onu neden bu denli ilgilendırdiğini sorunca, "Şey, Leni'nin Hitler' i varsa, benim de Mussolinim var da ondan. Belki ikimiz bir araya gelip, yaşadıklanmızı karşılaştırabiliriz diye düşündüm. Mussolinı'nin mektuplan gerçekten ıçten ve sıcacık mektuplardı," diye başlayıp mektuplan anlatmaya koyuldu. Gerçek adı Anita Pomares olan yıldız 1928'deMGM şirketiylebirsözleşme imzaladı. Durgun bir dönemin sonlannagelındiği günlerde, aralannda "Telling the World", "While the City Sleeps" ve "Our Modcrn Maidens" gibi büyük yankı uyandıran birçok filmdc rol aldı. Baştan sona sesli ilk fılm olan "Broadway Melody" 1929 yılında en iyi fılmOscar'ını aldı. Anita Page beyazperdede canlandırdığı içkiye düşkün, törelere kulak asmayan kadın tiplemelcriyle ün kazandı. Bu iinü, dış görüntüsü ile de birleşince erkek hayranlanmn sayısı giderek tırmandı. Charles "Buddy" Rogers, Douglas Fairbanks Jr, Prens Louis Ferdinand ve Clark Gable gibi ünlülerle birlikte oldu. Clark Gable ondan söz ederken "Eşsizbir güzelliğe sahipti. Grace Kelly ile birlikte çalıştığım zamanlar gözlerine baktığımdabana Anita Page'i anımsatırdı," diyordu. Bu arada Page'e çuvallar dolusu mektup yağıyordu.Page hayran mektuplarının çok fazla olması nedeniyle kendisine yardımcı tutmak zorunda kalmıştı. Bu yardımcı annesi Helen Pomares idi. Bunun dışında, babası John'u şoför, kardeşi Mario'yu ise beden eğıtımı öğretmenı olarak tutmus.ru. Kimı mektuplan kendi açtığı da oluyordu. Mussolini'den ilk kez 1929 ortalanndamektup aldığını anımsayarak "öylesine coşkuya kapılmıştım ki, mektubu bir türlü açamadım," diyordu. Bunu sekreterinin açtığı bir ikincisi ve el yazısını tanıyıp yine kendi açtığı üçüncüsü izledi. O hafta Mussolini'den gelen mektupların sayısı sekize ulaşmıştı. Mussolini'nin mektuplan çok ustaca kaleme alınmış, tutkulu mektuplardı. Page'ın filmlerindeki en ufak aynntının bile gözünden kaçmadığı bu mektuplanndan belliydi. Mektupla birlikte kendi fotoğraflannı gönderiyor ve Page'e imzalı fotoğrafinı göndermesi için yalvarıyordu. Mussolini bu mektuplarda gerçekten neler yazmıştı? "Mussolini 'nin ellerimle ilgili söyledikle rini şimdi düşünüyorum da. öncelikle çevırdiğımfilmlerden, sonra bendenhoşlanmıştı. Göze çarpan ilk özellığim saçlarımdı. Belkı darmadağındılar, ama bu benim özelliğimdı. Saçımdan birkaç tel ıstemışti." Film stüdyosu, Page'e Mussolini'den tomar tomar mektup geldiğini öğrenince huzursuz olmaya başladı. Page'e bakılırsa bu huzursuzluğun nedeni MGM'nin başkan yardımcısı Thalberg'inkıskançlığıydı."Bundan adım gibi eminim. Irving bana ilgi duyan herkesi kıskanırdı. Onunla yatmadığım için bana Red Andrevvs rolünü vermeyi bıle reddetti. Erkek liği uyanlmış bir biçimde karşıma dikilip' Film senin, ama karşılığında beni mutlu edersen,' dediğinde orayı terk ettim. O anda filmin clden gittiğini biliyordum." "Stüdyo başkanı Louis Mayer, Mussolini'nin bana gönderdiği aşkmektuplanyla ilgili en ufak bir haberin bile dışanya sızmaması gerektiğine inanıyordu. Birrezalet kopar korkusuyla, Mayer mektuplara yanıt vermemi yasakladı. İmzalı fotoğrafımı göndermem bile yasaklanmıştı. Derken, ondan gönderdiğim imzalı fotoğraf için teşekkür eden bir mektup geldi. Her zamanki gibi, annem fotoğrafi benim yerime imzalayıp göndermişti. tkimizdeMayer'inofısineçağnlıp sorguyaçekıldik. Annem Mussolini'nin de bir hayran olduğunu, kızının hiçbir hayran ının ısteğini geri çevırmediğini, hele hele hayran böylesine ünlü biriyse, bunun söz konusu bile olmayacağını söyleyerek bizi savunmaya çalıştı." Mussolini yıldıza ara sıra armağanlar da gönderiyor, ancak MGM şirketi bunlan bir teşekkürnotuylagerigönderiyordu.Peki,ya mektuplar? Anita Page araştıracağını söyleyıptelefonukapattı. Ama mektuplar bulunamadı. Kızı Linda'yaMussolini'nin mektuplannı söyle tarif ettı: "Mektuplan resmiyetten uzaktı. Sevgilim, birtanem diyebaşlıyor, onun ne denli yetenekli olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyordu. Dahası, mektuplannı el yazısıyla yazıyordu ve el yazısı son derece güzeldı. tngilizcesi evlere şenlikti, ama bunun pek bir önemi yoktu; özünde ne olduğu anlaşılıyordu. Ha, bir de hep yeşil mürekkepli kalemle yazıyordu." Anita Page 1932'deMGMşirketindenaynldıktan sonra, Fox şirketi için birkaç deneme filmi çekti. Denemeler başanlı geçtiğinden bir sözleşme imzalanması işten değildi. Ne var ki, Anita daha sonra sözleşmenin imzalanacağı gün Fox' un başkanı ile Mayer' in birlikte öğle yemeği yediklennı öğrendi. Böylelikle sözleşme de imzalanmamış oldu. Anita MGM 'den aynldıktan sonra Mussolini'nindekendisındenvazgeçtiğınidüşünüyordu. Ancak dört yıl sonra annesinin ona 20 tane daha imzalı fotoğraf gönderdiğim öğrendi . MGM şirketinin posta sorumlusu ise Mussolini'nin Anita'yayüzüaşkın mektup gönderdığini söylüyordu. Anita Page, "Mussolini ile tanışmaya can atuysam da, onunla hiç karşılaşmadım. Tabii ki, bu onunla evlenmek istediğim anlamına gelmiyor, tatlım. Babam bu olup bitenlerderi hiç hoşnut değildi. Kardeşım Mussolini 'den korktuğunu, oraya gelip beni kaçıracağından kaygı duyduğunu söyleyince, babam onun eve ayak basamayacağını sert bir dille belirtip kardeşimi yatıştırdı. Mussolini herhalde benden hoşlanırdı. Ben de gördüğüm sıcak ilgiden ötürü çok mutluydum, ama sanınm adam domuzun tekiydi. öyle ya, halkına özgürlük tanımamıştı. însanlar düşündüklerini özgürce dile getirebilmeli. Şimdi mektuplaşıyor olsaydık, ona insanlann sinemaya gitmeleri gerektiğini, sinemanın insanın ufkunu genişlettiğini ve düşünmeye ittiğinı söylerdım. Umarım ben de binlerine esır kaynağı olup eğlendirdim," diyor.^ Kızı Linda ile çekilmiş güncel bir fotoğrafi. Türkçesi.RİTA URGA]\