27 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18 KASIM2001. SAYI 817 kezi'nde çalışıyorolsaydı?" dedim. Ve o anda fark ettim ki Gabe orada çalışıyordu. OradaölenherinsanGabe'di.Orada pencerelerden ölüme atlayan her insan Gabe'di. Çocuklarımdı, birilerinin çocuklanydı. Acı,bütünbedenimisardı. Bahçedeki bütün çiçekleri koparıp, ölenlerin anısına, bizim kasabanın minicik itfaiyesinin önünde, bayrak direğinin altında biriken ötekiçiçeklerinarasınabırakmaktan, birkaç mum yakmaktan başka bir şey düşünemedim. (California'da, San Francisco'yayaklaşık ikı saat uzaklıkta, sahilden çok içeride çiftçilerin, çiftliklerin yaygın, bahçe içindeki evlerin seyrek olduğu NVoodside kasabasındayaşıyor Joan Baez.) Biliyorsun,benburada şiddetkarşıtı üç eylemciarkadaşımlaküçükbirkomünhayatı yaşıyorum. Kolları sıvadık, yıllardır birlikteçalıştığımız arkadaşlarahabersaldık. Çevre kasabaların insanlarını da çağırdık. Dinler, inançlararasıbirkampanya, bır gece düzenledik. Yeğenim Pearl şarkı söyledi, ben şarkı söyledim. Bir Müsliiman Kuran okudu. O ve sesı harikaydi. Budist, Yahudi, Katolik, Müslüman, her dinden, her mezhepten insanlar konuştu, şarkı söyledi, yerel müzisyenler katıldı. Kendimi annmışhissettim. Kimseninherhangibirsloganatmaması iyiydi. Sonra, ülke yönetimındekı 420 kişi arasında, Bush'un savaşına kayıtsız şartsız onay vermeyi reddeden tek insana, Oakland temsilcisi siyah kadına bir destek mektubu hazırladım. Oakland, liberal politikası ve yoksul siyah nüfusuy la tanınır. Yüzlerce telefon edip, imza toplayıp, desteği yaygınlaştırdım... Sonra, artık bu anda başka bir şey yapamayacağımı anladım. Mimi 'den sonra, her şey çok zordu. Üstelik, bütün bu senaryolardanben daha da önce geçtim düşüncesi beni müthiş öfkelendiriyordu. Hani şimdilerde "Teröre karşı savaş" konusunda ne düşündüğümü soranlara içimden şöy le haykırmak geliyor: "Gidin, 1%8'denelersöylediğime bakın. Bugün söyleyeceklerimiozamanlar söylemiştim. Ve haklıydım!" Ne var ki, gözleri körelmiş vatanperverleri inandıramamıştık. Bugün dikkatimi çeken bir nokta, Vietnam ve Körfez savaşlarının gazilerinden pek ses çıkmaması. Onlar, anılarına, belleklerine karşı kendi özel savaşlarını vermekle meşguller. Kaybettikleri zamanı, kâbusları, düş kınklıklannı, suçu ve acıyı unutmaya çalışıyorlar. GenelolarakAmerikanhalkının tepkisini, davranışını, son olayları değerlendirişini nasıl yorumluyorsun? Genelolarak.çoktuhaftepkilervar. örneğin annemindekatıldığı,yardım işleriyle uğraşan kalabalıkbirgrupta, hemen hemen bütün kadınlar kırmızı, beyaz, mavirenkleriylegiyinirolmuşlar. Annem şaşırmış. "Ne diye bayrak renklerine büründünüz! Hele şimdi, vatanseverlikgösterisi yapmanınsırasıhiçdeğil!"demiş. Annemi çok severler ama c iddiye almamışlar. O kadınların "başka türlü" düşünebüme seçeneği yok. Amerikan halkının büyük bir bölümü içın durum böyle, farklı düşünebüme, alternatifdüşünce geliştirme durumunda değil. Düşünme alışkanlıklan olmadığı için de düşünmüyorlar. George Bush'un kendileri için düşünüyor olmasından çok mutlular. Böylelikle korunduk Joan Baez ve eski kocası D. Harris, Vietnam Savaşı 'nı protesto ettikleri yıllarda (1968). larına inanıyorlar. Neyazıkki, nüfusumuzun çoğunu düşünce üreten insanlar olarak niteleyemeyeceğim. BirgünEfes'tedolaşırken, sizinoralı biri, "Bil bakalım yoğurtla Amerikalı arasında ne fark vardır" diye sormuştu. "Bilmiyorum" dediğimde cevabı yapıştırmıştı: "Yoğurdunkültürü vardır." Yabuülkenindüşüneninsanları? Kır çiçekleri gibi ezilip gidiyoruz. Körfez Savaşı sırasında propaganda mekanizması bizi kırdı geçti. Şimdi de sanki hiç yokuz, hiç var olmadık gibi... Şimdi de "Anthrax"meselesıtambir saçmalık. "Kitlesel eğlence silahlarımızın" ürünü, dikkatleri başka tarafa çekmenin yolu... (Joan Baez burada kelime oyunu yapıyor. Ingilizce "distruction" sözcüğü yok etme, imha etme anlamına gelır, oysa ortadaki bir harf değişikliğiyle "distraction" dikkatleri dağıtmak, eğlence anlamını taşır. "Kitlesel ımha silahlan", onun dilınde "kitlesel eğlence ya da dikkatleri dağıtma silahlan"na dönüşmüş.) Medyanın tavrı ne? Bir kez daha, düşünce biçimine ya da düşünmemebiçimineCNNegemen. Tıp kı Körfez Savaşı sırasındaki gibi. Ülkede tüm spor kulüplerindeki tüm vücut geliştirme aletlerinin tepesinde yanıp duruyor. Ve her söylenene herkes inanıyor. CNN ya da benzeri kanalların yaygınlığına uzaktan yakından yanaşabilecek, alternatifbirbasın, alternatifbirmedyayok. Yalnız Berkeley'de yaşam savaşı veren birradyo istasyonu var. Üç yıldırsavaş veriyorlar... Gerçeğe daha yakın yayın yapıyor ve dinleniyor da... Ama "solcu" diye damgalanıp, gözden düşürülmeye çalışılıyor. Dünyanın hemen hemen tüm ülkeleri terorizme karşıyız diyor. Ama yine de terorizme karşı açıldığı söylenen savaşa farklı tepkiler gösteriyorlar. Cenel bir değerlendirme yapabilir misin? Dünyanın tepkısi... Önce şunu söylemeliyim. Temelde herkese egemen olan şey, korku, sanıyorum. Sonra her hükümet kendi çıkarları ve kendi güvenliği açısından manevralaryapıyor. Bütün bunlardan kendisı için en iyi anlaşmayı sağlamaya çalışıyor. Bu manevralar entrika dolu ve ben bu entrikalardan hiçbir şey anlamıyorum. Başkan Bush'un savaş kararını nasıl karşıladın? Bush'un kararı mı? Her şeyden önce onun değil, babasınınkararıydı. Başkan Bush, bellibirmoral/ahlakstandardına sahip değil ama, karar verme yeteneğine hiç mi hiç sahip değil. Hem Beyaz Saray hem de medya elinden gelen her şeyi yaptı, onu yetenekli ve yetkin göstermek için... Son zamanlardaki en yaygın fıkra şu. lnternette de dolaşıyor. Bir mektup. Şöyle:" Sevgili Al Gore: Flonda 'da yeniden sayım yapıldı. Sen kazandın. Işe ne zaman başlamak istiyorsun? Sevgiler, George W. Bush." Sen de birçok savaşa tanıklık ettin. Sence savaşların "kazananı" olur mu? Sence bu savaş, kime, neye karşı? Terorizme? Afganistan'a?.. Evet, savaşlara tanıklık ettim. Içinde bulunduğumenkorkunç durum, 1972'deHanoı'deydi. Amerikan B52'ler Hanoi'yi bombalarken... Savaşlarda "galip" gelenler belki bir şeyler kazanmıştır, toprak, imtiyaz, ama karşılığında milyonlarca yaşam kaybedilmiştir. İnsanlar, bir şeylere daha sahip olmak için kızlannın, oğullarının ölümüne razı oluyor; toprak kazanıp, çocuklarını kaybetmekten mutlu oluyor anlaşılan... Ben, Amerika'nın açtığı bu savaşın, petrol savaşı olduğuna inanıyorum. Hani "askeriharekâtlariçinAfganistan'danÖzbekistan'a,özbekistan'danAfganistan'ayolu açtık" falan diyorlar ya, hepsi petrol için... Bugün ABD hükümetinin hangi temsilcisine, kiminle savaşıyoruz diye soracak olsan, mantıklı bir yanıt alamazsın. Çünkü böyle bir yanıt yok. Ben George W.'nun aşağılık kompleksini gidermek için savaştığına, generallerin de kendi savaş oyunlarını oynadıklanna inanıyorum. Bu savaşın hiçbir bahanesi yok. Savaş ve terorizm. Bunlar birbirinin alternatifi olabilir mi? Biri ötekinin çaresi olabilir mi? Terör, savaşla sona erdirilir mi? Birzamanlar Gandhi, intikam konusunda şöyle demişti: "Göze karşı göz v e * " , ' Kısa süre önce yafamını yitiren kız kardeşi Mimi iie.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle