29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18K.AS1M2001.SAY1817 zumsuz, gereksiz ve boşmuş gibi akıyor. O zaman da filmin içine giremiyorsun. Ama durup dururken bir atmosfer yaratamaz bir film. Son bölüm başa gelse ve film ters bağlansa her şey çok farklı olabilir. Ama bizim istediğimiz film olmaz. O zaman Amerikan kurgusu mu olur? Evet. Bizim hikâyemize de uygun değil. Bizim o çocuğun iç hezeyanlarını görmemiz lazım. Film bittiği zaman seyircinin bir daha başından sonuna kadar düşünmesini istiyoruz. Paranoyaya iteleyen bir anlatımınız var. Gerçeğin 7 görünümünden bahsediyorsunuz. Bunu anlatırken seçinı hakkınızı kullanarakzor olanı uyguluyorsunuz. Bunu Show TV izleyen seyircinin sizin anlattığınız şekilde algılaması zor değil mi? Bize son 20 30 yıldır öğretilen, alışık olduğumuz sinemaya da uygun değil. Öyle koltuğuna oturup, bakıp, çıkmıyorsun... Çok mu alıştı dünya hazırcılığa? Çokalıştı. Birdeiyiöğreniyoruz. Sinemadaki kuralların en temelinde insanlann hayatta öğrendikleri ve hay attan bildikJeri güvenlik hisleri vardır. Gerçeğe çok yakın olması gerekir. Insanların güvenlik hissini bozamazsın. Ama şimdi başka, çok daha önemli birsorun var. İnsanlann filmlerden öğrendiği şeyler de kullanılarak film yapılıyor... Yani bunlan bilmeyen biri bile film yapabilir. Sadece gördükleriyle, görüntüdeki şeyleri anlayarak film yapabilir. Gerçek hayatla ilgilenmeyerek ve sadece filmlerden oluşturduğu dünyasıyla bir sinema dünyası yaratabilir. Ama bu, gördüklerimizden çok fazla etkilendiğimizi ve öğrendiğimizi gösteriyor. Aslında sinema ya da sanat, belirleyici değildir hayatta. Sanat eserleri hayatı belirlemez, etkiler. Ama öyle saçma bir durum var ki, başından beri, o yığın, o sinemalar, o televizyonlar, o hâkimkültürbelirlemeyebaşlıyorherşeyi. melin, insanın gerçek varoluşu ve var olma durumu olmalı Ama şimdi, insanın, resimlerde, oyunlarda, romanlarda var olduğu dünya merkez ahnarak film yapılıyor. Yani bir yalan dünya var ortada. Buna savaş açtığınızı düşünebilir miyiz? Evet. Bunlann fark edilmesi lazım. Samimi olacağız, özgün olacağız, nasıl olacağız?.. Ne biliyoruz ki? Ne kadar samimiyiz?.. Samimi olmak; seni etkileyen, dışarıdaki her şeyden soyutlanmış olmak. Ama seni nelerinetkilediğinibilmiyorsan nasıl samimi olacaksın? Ormanda tek başına yaşayan biri olsaydınız belki bu söylediğiniz mümkün olurdu. En azından kaçınmaya çalıştığınızı söyleyebilir miyiz? Tabii. O yüzden de her yaptığın ve her duyduğun şeyi tekrargözdengeçiriyorsun. Bu da paranoyaya yol açıyor. Ama her şeyi... TGG'ci oluyorsun yani. Aslında şu anda bütün dünya bu durumda. Başa döndük. TGGne? Tekrar Gözden Geçirme. Kulelere girildi diye her şey tekrar gözden geçirilecek mi? Şimdi her şeyin baştan gözden geçirilmesi gerek. Kulelere girerken Hollyvvood'a da girmiş oldular. Eğer bu bir sanat eseriyse, belirleyici olamaz. Etkiler sadece. Dengeleri değiştirmez. Hayatı yeniden kuramaz. Çünkü hakikaten bir sanat gibi görünüyor. Bizim bilmediğimizbir sanat. Ama ondan etkilenecek insanlar var tabii. Dünyanın her tarafında insanlar etkilendiler ve hayatı yeniden gözden geçirmeye başladılar. Hollywood ne olacak? Bence değişebi 1 irler ama bu iyi bir değişim olmayacak. Bazı uçlar çıkabilir, ikiye bölünebüir, belki gerçekten daha iyi filmler seyredebiliriz ama genel anlamda Beyaz Saray' ın politikası neyse, ona göre yürüyecekHollywood'daişler. CIA'nınne kadar başanlı olduğuna dair filmler filan yapılacak. Meselaşimdiden bir film konusu yazabilirim sana: "Ikiz kulelere girdiler ama çok daha acay ip bir şey ler yapacaklardı, biz buna engel olduk! Başımıza bir felaket geldi ama çok daha büyük bir felaketi önledik!" filmleri yapacaklar şimdi. Ve bunlardan çok yapılacak. Zaten Hollyvvood Amerika'nın genel durumuyla çok alakalı bir sinema sektörü. Çünkü sinema Amerika'nın üçüncü ihraç maddesi. Silah nc ise sinema da o. O yüzden hertarafa satıyor. Ve tarihsız olduklan için de başkalannın tarihinden takılıyorlar. Amerika'nın tarihsizliği dünyanın talihsizliğidir! ^ DERGİDEN Merhaba, Dergimizin kapak konusu bu hafta oldukça özel. Türkiye 'nin çok yakından tanıdığı '68 kuşağımn Amerikah öncülerinden sanatçı Joan Baez, Zeynep Oral'ın savaşa ilişkin sorularını yamtlıyor. Kulelerin uçaklı saldınya uğramasından başlayarak bugüne kadar neler hissettiğini ve bir savaş karşıtı olarak ne yapabildiğini bütün içtenliği ile aktarıyor. Birkaç kez Türkiye 'ye konser vermeye gelen Joan Baez, internette Amerikalılar arasında popüler bir biçimde dolaşan bir defıkra anlatıyor. G. W. Bush, Al Gore 'a, "sonuçlar yanlış sayıldı seçimler senin" diyormuş. Bu hafta yazar ve yayımcı Erdal öz vefılm yönetmeni Serdar Akar 'la yapılmış iki ilginç ropörtajımız daha var. Erdal Öz anılarından, yayımcılığından ve Türk edebiyatından söz ediyor. Serdar Akar ise hem sonfdmi Maruf tan hem de ikiz kulelerden... Amerikalıların frengi araştırmaları üzerine yıllar boyu siyahlan gizli gizli kobay olarak nasü kullandıklannı anlatan inceleme Halim Spatar 'a ait. Bu hafta bir de kadın konulu testimiz var. Bakan Kemal Derviş 'in sözleri size de çarpıcı geldiyse, "Kadınlar Nerede " testimizi yamtlayın. Çevrenizdeki kadınlara bir bakın. Bir de BakanlarKurulu'na... Bakanlar Kurulu nun içindeki erkekler mi daha yetkin yoksa dışarda bırakılan kadınlar mı? Yaşanan krizden kadınlar sorumlu mu sorusuna, varsa, yaratıcı yanıtlarınızı bekleriz. Önümüzdeki hafta yeni bir Dergi de buluşmak umuduyla... Manipülasyondan bahsedeceğiz galiba. Çünkü öğrenilegelmiş olanı tekrarlamak; insanlara bekledikleri şeyden daha fazlasını vcrmcmek ve dolayısıyla manipülasyonu körüklemekanlamına geliyor. Ama zaten dünya öyle bir dünya. Çok seyirzevki yaşatan şeyler yapılabilir. Ama yaptığın şeyin temeli bence, insanlann hayatta var olmak için hissettikleri güvenlik hissi ve bir arada olmaları. Ama bütün bu güvenlik hissinden çıkıp sadece başka, görüntülerde yaşayan bir dünyayı merkez alıp, bir yaşam oluşturulmaya çalışılıyor. Bunun önünde Amerikan sineması gidiyordu. Bakalım şimdi ne yapacaklar? Kulelere girdi uçaklar yani! Bu arada Süpermen nerede? Sanattan anladığım şey özgii n yaratı. tnsan bir şey yaratmaz ve daha önceden yapılanların tekrarını yaparsa icracı ya da kopyacı olur. Yanlış mı düşünüyorum? Evet doğru. Sanat yapıyorsan, böyle bir iş yapıyorsan, te Meltent Cumbul, senaryosunu Serdar Akar ve önder Çakar 'ın birlikte yazdığı "Maruf" filminde... CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: YEDİ MAYIS HABER AJANSIBASIN VEYAYINCILIKAŞADINA İLHAN SELÇUK • SORUMLU MÜDÜR: FİKRET İLKİZ • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • BASKI: SABAH YAYINCILIKAŞBİDAREMERKEZİTÜRKOCAĞl CAD. NO: 3941 CAĞALOĞLU, 34334 İSTANBULTEL:(0212)5120505 İREKLAMPUBLİMEDİA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle