23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

7EKİM2001 SAYI811 Nasil insanlardı buralılar? O zaman biraz kalburüstü insanlar da vardı burada. Iş güç sahibiydiler. Şimdi pek o insanlan göremıyoruz. Onlargittiler... Anadolu'danfakirbirzümregeldi.ortalıkçokkarıştı..." Agora, "meydan" demek Latince'de, Rumca'da "çarşı"... Balatlılar geçiyor meyhanenin önünden. Seyyar satıcılar, ayakkabı tamırcileri, yandaki berber... K.İmileri de oturmuş dinleniyor, meyhanenin tam karşısındaki sinagogun önünde. Güneş Agora'nın renkli camlarından içeriye sarı birgölge gibı düşüyor. Dışannın sesi dışarıda kalıyor, içerisi kendini dinler gibi... Eskiden şarap doldururlarmış içine, kollarımızıdayadığımızkocakocaküplere, bardaklar daldırılıp alınırmış şarap. Şimdi ise çoklukla bıra var... Kulağımız Dulidis'te: "Çok zengin bir çarşıdır Balat Çarşısı. Eskiden elliye yakın Rum dükkânı vardı. Şimdi kala kala yegâne benim dükkânım kaldı, keza üçdört tane de Musevi dükkânı..." 17 caklar bitmedi henüz, belki de "Genç kızlar 'matmazel', evli anılar var sırada, çocukluktan, ilk kadınlar' madam', bey ler mösyö genç likten kalma: idi bizim için. Onlara böyle hitap "Çok değerli edebiyat öğretederdik, öyle değil mi Mösyö menlerimız vardı. Hakkı Süha Hristo?" Gezgin.OsmanCemal Kaygılı... Başıyla onaylıyor Hristo DuliBir keresinde, hiç unutmam, Osdis, arkadaşını destekliyorgözleman Kaygıh'nın dersiydi, bize rıyle, uzaklarabakıyor. Balat sobabalarımızın mesleklerini sorkaklannıhayaledergibi: muştu. Ben 'meyhaneci' demiş"Biz böyle hitap ederdik, güzel tim. O zamandan sonra adım sözlerle: 'Kurçakimu! Apapi'meyhaneci' kalmıştı. Futbol mu!' Yani sevgili, sevdiğim insan maçları yapardık, meyhaneci dianlamında. Kadın üç şey le güzelye bağınrlardı bana. Ondan yadidir benim için; parmakları uzun gârkaldıbuismim." ve inceyse, akıllı ise, sivri dilli deLakabını mesleğe çevirmiş Duğilse. Şimdi size bakıyorum, yanlıdis: lış anlama kızımsın. Bir kabalık. Üstünüzde bir kot, birpantolon, "O gün bugün, elli senelik meykendinizi kaybetmişsiniz. Nezahanecilik... Adeta bir Yeşilaycıgiketi madamlar ve matmazeller bi davranırdım. Kimse kimseyi öğretti bize, kadın nezaketini. iki rahatsız etmesin diye uğraşırdım. köfte için mangal yakarlardı, kiliBir de emekliler kanepesi vardı. selerin kapılarındaki, demirden Ben icat etmiştim, emekliler oratutacaklarpanl parıl parlardı, sida otururdu. Asay iş benden sorulerlerdibuhanımlaronlan.bezle lurdu yani. Zaten meyhaneciliğin ince ince silerlerdi biliyor muraconu burada açığa çıkar. tçki Şarap kan kırmızı Agora'da... sun?" içilir ama asla sarhoş olmak had"Şarabı Bozcaada'dan getiriyorduk. Bo dindedeğil. Içki içmek büyük bir Arada bir Hristo'ya dönerek, zacada'nın eski, kaliteli şaraplarından. sanattır. Sarhoş olmamakkaydıy Hristo Dulidis için ö'zlemin tadı hâlâ yaktcıhğım koruyor. "öyle değil mi?" diye soruyor, Onları 'kan şarabı' diye satıyorduk. Yıl la içmek lazım. Sonra'küfelikolHristo başıyla onay layınca sürdülanmış şarabı ahyorduk, hatta onları hasta du' derler ya, doğrudur. Çok içip de evine anlatacaklan çok belli ki, bütün yakınma rüyor: "Meyhaneciliği, pastacılığı, insanlarabile veriyorduk Myi gelir' diye. Baba gidemeyecek olanlan meyhanenin arka ları kaybolan geçmişe: lığı Rumlardan öğrenmişizbiz. Ganciğermın zamanında buranın gözdesi Arnavut kapısından çıkarırdık. Evine onon beş "Şimdi kızım, beni kulaklarını dört aç dik, aynı kavmin insanlanydık. Yok ettiler, ciğeriydi. Şaraplaiyi gider. Kasaplara 'bir metre kala küfeden indirirdik." dinle. Bunların hepsini yaz. Matmazeller bu insanlığı yok ettiler!" tane ciğerim yanıyor yapsana oradan' derRamazan aylannda Müslüman kadınla vardı eski zamanlarda,bilirmisin? Misgi"Şimdi içimdesokakfenerlerininyalnızdik. lstavritin küçüğü, kıraça diye bir balık nn çok duasını almış Hristo Oulidis; "Ak bi sakızlı paskalya çöreği yaparlardı, siyah lığı, boşalan ellerimde kahreden birhafifvardı, adeta hamsiden daha küçük, gümüş şamcıların hanımları, çok dua ederlerdi tepsilerde paskalya çöreği... Biz onlardan lik..." balığına benzer. Onu da kemiklerle bera bana, Ramazan aylannda, kandıllerde yumurta çalardık. Kızmazlardı, yine de Mösyö Hristo arkadaşının ardından sesbertavayapıyorduk. Benim babam tuzla Agora'yı kapatırdık." getirirlerdi o çöreklerden. Birahlak yapısı siz,dalıyorBalat'ın eski haline. Agora'nın yıcıydı aynı zamanda, lakerda yapardı. Agora'nın açık kapısından içeri giren vardı,birgörgübirbilgi,nezaket..." açıkkapılarınaözleminihissettiriyorsözHamsi, sardalye, kolyoz, kolaridye... Bun Bahadır Atik. Mösyö Hristo'yuyanaklaKonuştukça kederi artıyor sanki: leriyle: "Tekrar açılmasını isterim Agolartamrakı mezesiydi. Keza biber turşu rından öpüyor. Birkucaklaşmadan sonra "Bak, çok dikkatli dinle beni, bir tarih ra'nın. Çünkübiliyorumki.hayatımınsosu... Babam bizzat yapardı turşuy u, kendi soruyor: göçüp gitti! Sana anlatıyorum her şeyi işte, nuna kadar, bu havayı teneffüs etmeye ihtielleriyle. Tabii açık konuşayım, ben yap"Hanım kızımız kimdir?" değerinibıl!" yaç duyacağım..." ^ mryordum,hazıralırdık.Sonzamanlarda "Röportaj içingeldi" diyor Dulidis. ArGörüp geçirdiklerinden memnun, kay'kendinpişir,kendinye'yaptık. Müşteri dından Bahadır Atik heyecanla söz al ıyor. bettiklerine içerlemiş besbelli: Saltundagmiha@mynet.com lerden isteyen, tezgâhın başına geçiyordu." Agora, babasının dükkânı olmasınarağmen, tez elden işe alınmamış Hristo. Babaya olan saygı ise her vakit büyükmüş: "Onun yanında sigara içmiyorduk, siz diye hitap ediyorduk. Yedi kardeştik, beşi kız iki erkek. Kısa pantolonla geldim ben buraya, tam altmış beş sene önce. Evvela bardak ve tabak yıkamakla işe başladım. Sonra komi oldum, ondan sonra garson, ondan sonra barmen..." Savaş da girmiş aray a, Ikinci Dünya Savaşı'nı barmen olarak karşılamış Hristo... "Hatırlıyorum, babam Ikinci Dünya Harbi'nde, pasifkorumada itfaiye eriydi. Benortaokultalebesiykenbarmenlikyapıyordum. Harp zamanıydı, gece karartma vardı. Babam, seksen yedisinde sizlere ömür babam." İçkl Içmek sanattır... Haftada dokuz yüz kilo, yani bir büyük fıçı şarap tüketilirmiş Agora'da. İki mahzeni varmış. Agora'nın arkatarafı bahçe... Ocak başından geçip bahçeye giriyoruz, duvarıoluşruransurlarBizans'tankalma. "Bizans'ın sahil surlannda yüz on kule vardı, bu da o kulelerden biri" diyor Dulidis. "Şu gördüğünüz hakiki Bizans tuğlasıdır"... Tekrar Agora'nın içindeyiz. Anlatıla Balat, eski kentin, eski mahalle kokusunu tajiyar bugün de... Semt koruma alttnda ve önümüzdekiyıllardu csLı ı cngine kavusabilir...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle