Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet 11 Eylül'den sonra dünya basını ciddi bir sınav verdi. Batılılar, "Islam eşittir terör " mantığına sarıldı. Yaşananlar, gazeteciler içinfacia olmaktan çıkıp "başdöndürücü coşku "ya dönüştü. Gerçekler ise artistik görüntülerle kaydırıldı. M P r DYANHSHAVGÜMfid 2. 8AYFADA BİİIUN MAĞDBII îşsiz güçsüzken edindiği köşe ile iktidar sahibi oluvermişti. Korkanlar bile vardı ondan. Çok sıkıldı. Vizyon sahibi kadın numarasından bıktı; güç sahibi olmaktan yoruldu ve sonunda köşesini bıraktı. "Uh ah dev adam, 12 Dev Adaml" Bu sözleryakın zamana kadar herkesin ağzındaydı. Bir basketbol şarkısı yazana kadar Athena Grubu'nun dinleyicileri hep gençlerdi... Bugün ise Türkiye de onları tanımayan yokgibi... • 8. 8AYFADA . . r • . M • 8. 8AYFADA UHAÜFLBt AMA. HAYAÜ, ZIRHLARDAN SOYUNMAK Lale Mansur'a göre kamera karşısında soyunmak, yani elbiselerden kurtulmak kolay. "Asıl zor olan insanın zırhlannı çıkarması" diyor. O, özgürlük, banş ve demokrasiye dair sorunlara hep duyarlı. Bir kısım sanatçının Mars'ta imiş gibi yaşayabilmesine de şaşıyor. RÖPORTAJ: BENGt HEVAL ÖZ FOTOĞRAF: YAŞAR SARAÇOĞLU L ale Mansur ilk olarak "Düş Gezginleri" filmiyle 1992'de çıkmışti karşımıza. Hemen o yıl oynadığı rolle Antalya Film Festivali en iyi kadın oyuncu Altın Portakal ödülünü aldı. İlk filmindeki başanlı performansı "Tersine Dünya" (Ersin Pertan), "Amerikalı" (Şerif Gören), "Buluşma" (ömer Kavur), "Cemile" (Ismet Elçi) gibi sinema projelerinde ona kapı açti. Ardından çeşitli televizyon dizileri geldi. Fakat o aslmda başanlı bir balenndi. Onu sinema oyuncusu olma ya iten koşullann ne olduğunu bilmiyoruz (çünkü kendisi bu konuda konuşmak istemiyor) ama yaptığı işi iyi yapmak kaygısı içinde olduğu kesin. "İlk filmımde Altın Portakal alınca çok göz önüne çıkmama rağmen gerekli deneyimden yoksundum. Amacım, yapabileceğimin en iyisini yapmaktı. Bu yüzden her sene Amerika'ya gidip \vorkshoplara katıhyorum ve kendimi geliştirmeye çahşıyorum" diye açıklıyor oyunculuk serüvenini. 9 yıldır Los Angeles'ta "Eric Morris Actors Workshop"ta ders alıyor. Yöntem zor. Çünkü kişınin, kendi özel deneyimlerinden yola çıkılan, psikolojik açıdan hayli ağır alıştırmalar içeriyor; sahnede Devamı 1011. sayfalarda