Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Alp Ata Akçayöz, Ümraniye Cezaevi'nde kurşunlanarak öldürüldü. Emekli savcı babası soruyor: Bir yıldır hazırlandık diyorlar, kime hazırlandın sen? Akçayöz ailesi, ölmese 169. maddeden yargılandığı için afla yanlanna dönecek olan oğullannı anlattılar... Çocuk Alp Ata... Alp Ata 'nın düğiinunde Akçayöz ailesi bir arada... Akçayöz ailesi bir doğum günü kutlamasında, bir arada.., Devletin ikramiyesi ölüm mü? BERAT GÜNÇIKAN S öz dönüp dolaşıp o soruya geliyor: Neden? 19 Aralık'tacezaevi operasyonları sırasında, Ümraniye Cezaevi'nde kurşunlanarak öldürülen Alp Ata Akçayöz'ün annesi Günay, babası Kemal ve kardeşi Bülent, acının ağırlığını bu soruylakaldırmaya çalışıyor... Her yanıt bir "neden" daha doğuruyor ve söz bitiyor... Bu yüzden başka bir soru yok, Günay, Kemal ve Bülent Akçagöz anlatıyor: Kemal A.: Ccmal Süreya'nınbirşiiri vardır, "Her ölüm erken ölümdür". Fakat bu işkencedir, bu devletin güç dencmesidir, bu kendi yurttaşına zulüm yapmaktır. Ben 68 kuşağındanım.Laik,demokratbiraileyapısmasahibiz.Uzunmüddetsavcılıkyaptım, sonra istifa ettim, istifamın nedeni de bu çocuklan kurşunlardan korumaktı, fakat sonunda yine kurşunlara muhatap oldum. Kemal A.: 1974'tedağataşa"Karaoğlan" yazılıyordu, ben ne bileyim ki Karaoğlan benim çocuğumun ölümüne neden olacak. Çocuğum hümanist bir insandı, fiziki yapısı mükemmeldi,beynimükemmeldi...Birsuçu var mıydı bilmiyorum, fakat bu muameleye layık değildi, son duruşmada Cumhuriyet Savcısı Mete Göktürk tahliye istedi, tahliye ye hiç taraftar olmayan 2 numaralı DGM başkanı da tahliyeden yana oldu, buna rağmen iki üyemuhalifkaldı diye tekraraynı cezaevine gönderi ldi. Günay A.: 34 yıllık öğretmenim. Hâlâ onurumla çalışıyorum. Bu devletin bana ikramiyesi çocuğumun ölüsü mü olacaktı? Çocuğumu ben sağ verdim ona, neden ölüsünü verdi? Oğlum devlet güvencesinde değil miydi? Kemal A.: Benim oğlum hükümlüdeğil, tutukluydu, ceza hukukunun alfabesidir, hüküm giyinceye kadar masumiyet prensibi vardır, tutuklama bir koruma tedbiridir, buna rağmen niye bizi skorpiyle, tankla, tüfekle vurdular? Bunu Patagonya bile yapmaz, şimdi Avrupa Birliği'nehangi yüzle gireceksiniz? Benim bunun hukuki mücadelesinı yapmayacağımı mı sanıyorlar? Yüreğim yanıyor, Nâzım Hikmet, Abidin Dino'ya demiş Acının da resmi yapılmaz, fotoğrafı çekilmez,duyanduyar... Bülent A.: Abimin ölüm haberini aldıktan sonra savcının odasında kafamı duvarlara vuruyorum... Dört tane de polis var, insancıl tepki verirsin,kafasını tutarsın... Yok. Onların zevk aldığmı hissettiğim an bunu bıraktım... Bülent A.: Açlıkgrevinekatıldıabim,25. ki "Mutluluğun resmini yapabilir misin?" gündekesti... BülentA.: 15binmarkparayatırdıkasker1 iği için, dört gün kala gözaltına ahndı... Kemal A.: Bunun adı Bülent'tir, mahkemeye verip dcğiştırcceğiz. BülentA.: Değiştireceğiz. Kemal A.: öbüroğlumunadı Alp Ata'ydı, Alp yüceliğin simgesidir, Ata'yı da Atatürk'tenesinlenerekkoymuşum... Kemal A.: Alp, 6 Şubat 1971 doğumlu. Ben stajyerdim, doğumunda Kars'taydım. Sonra tayinim çıktı, Darende'ye, Şevket Kazan o zaman Adalet Bakam'ydı, odacı bana geldi dedi ki, "Bakan gelecek kolonya alalım", ben dedim ki "Buraya gelen misafîrlere kolonya ikram ediyor musun, sen bu işlere kanşma, gelir, gider"... Bakan geldiği zaman ayağa kalkmadım, neden, ben o bakanı Atatürk'ün kurmuş olduğu Cumhuriyct'in bakanı olarak kabul edemedim... I stanbul Ünığım kültür buna müsaade etmedi... Kemal A.: Alp çok zeki bir insandı, fakat tahsilini tamamlamadı, Suadiye Lisesi'nden aynldı. Bülent A.: Abim liseye giderken, hiç bir şekildc ders çalışmıyordu, ama fizik, kimya, matematik yedi sekiz oluyordu, diğer dcrsleri zayıftı, okumayakarşı bireğilimi olmadı, ama bu dersleri hiç bu notlann altına in versitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum, aldı miyordu, acayipzeki bir şeydi... Kemal A.: Genel kültürü çok zengindi, hem şiiryazıyor, hem de resim yapıyordu. • Kemal A.: Operasyon başanlı gcçti diyorlar, adı "hayata dönüş" operasyonuymuş, hayattan göçüş operasyonu yapıyorsun, ne dönüşü ya, ne dönüşü? Diyorlar ki, ben gidemedim, realiteyle karşılaşamadım, adli morga gidemedim, eşim diyor ki, "babasının eski savcı olduğunu duyunca, bana karşı tutumlan değişti", yani bir yurttaş olduğunu düşünün o andacevap bile vermeyecekler... Ben savcıydım, arkadaşlarım vardı, iki gün sonra öğrenebildim, demek ki vatandaş neler çekiyor... Kemal A.: Ben biliyorum öldüğünü, iki kişi kımliksiz gitmiş morga, milyonda bir ihtimal, eve geliyorum ki belki sağ der eşim, amamaalesef, Günay A.: Ben yalnızbaşıma gittim, başı mı duvarlara vurdum... duvarlara... Duvann sesiniduydum... Kemal A.: Henüz otopsi raporunu almadık, aldıktan sonra konuyu gündeme getireceğim... Bülent A.: Ben otopsiy i veren savcıy la konuştum, bana söylediği olay, yukandan ateş açılmışsırtındangirmişkurşunkasığından çıkmış... KemalA.:Biryıldırhazırlandıkdiyorlar,