Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Hayat bir sözlüktür ADEM AYAKTA ir insanın sözcükleri, onun kaderidir' desek, yeridir. Hangi I sözcükleri biliyorsan, ona göre bir hayat yaşarsın. Marangoz başka, doktor başka, gazeteci başka sözcüklerle yaşar. Fakirin sofrasıyla zenginin sofrasını aytıı sözcüklerle anlatmak olanaksızdır. Ancak, sözcükler sadece üetişim sağlamakla kalmıyor. Yüklendikleri anlam ve çağnşımlarla, ait olduklan döneme tanıklık ediyor. Bu nedenle her dönemin kendine özgü sözcükleri vardır. Işte bir dönemin en son sözcükleri. Adil düzen: Muhalefette olanın propagandasını yaptığı hayali toplum düzeni. Asıl olarak, partilerini 'cumhuriyet tarihinin en büyük sahtckârlar çetesi olarak ışletenlerin' rahatça iş görebileceği ortam. Âlem: Kır kökenli lümpen dilinde, belli bir toplumsal grup. Hızlı talan ve çürüme dönemlerinde, âlemler içinde büyük çatışmalar olur. Biraralar"Âlembuysakralbenim"sloganı en sevilen minibüs yaftalanndandı. Baba: Bircumhurbaşkanı. Kendi babalanndan sıcaklık görmeden büyüyen kitleler, bu açıklannı onun imgesiyle telafi etmeye • • • B çalışır. "Babayı alırsm!" diyen de aynı kitlelerdir. Bacı: Soygunuveahlaksızlığıilkeedınen bazı politikacı kadınların kendilerine yakıştırdığı sıfat. Bu tür bir kadın size "Ben sizin bacınızım" derse, hemen oradan uzaklaşın. Cep telefonu: Bir zamanlann statü sembolü çok kısa bir sürede marlboro sigarası gibi, elde edilmesi kolay bir şey oldu. Yatuımını yapanı da first yatınmcı kıldı. Devlet büyüktür: Ne zaman bir felaket olsa, bir devlet adamı oray a gider, gazete ve TV muhabirlerine 'Devlet büyüktür' der. Aslında demek istediği şudur:' Sakın devlettenbiryardımbeklemeyin. Başınızınçaresinebakın.' Görürmek: Hem yemek, hem de para elde etmek anlamma gelir. Daha önce 'mah görürmek' denince, birerkeğinbirkadını elde ettiği anlaşılırdı. Bir ara fılm eleştirilerinde bile' filanca oyuncu mah götürüyor' (filmc damgasını basıyor) şeklinde kullanıldığı görüldü. Özal döneminde kredi, teşvik, hayali ihracat bıçiminde ulusal serveti söğüşlemek anlamına gelmeye başladı. Bu fiil, götüremeyenlerin kıskançhğını da yansıtır. Gurur tablosu: Anlamsız şeylere anlam katmak için kullanılır. Onlan büsbütün an lamsızlaştınr. Korsan kitap: Korsan kitap bir dönem Batı'da da görülmüş, ancak devletin sıkı takibiyle yok edilmişti. Çahntı kitap anlamına gelir. ama ucuz kitap isteyen herkes bu hırsızlığa ortak olur. Kitap okunmayan bir ülkede kitabın korsanı neden olur bir türlü anlaşılmaz. Kral: Bir şeyin ya da bir toplumsal kesiminenüstünüanlamındakullamlır.Içkinin kralı, filmin kralı, arabeskin kralı vb. Can Yücel,Shakespeare'in"Fırtına"(TheTempest) oyununun çevirisinde iyi haber anlamında "Haberin kralı. .."şeklinde kullanırken, bir arabesk şarkıcı "Kralı gelse haraç alamaz" demişti... Aynı mahzun şarkıcımn "Âlembuysa kral benim" adlı şarkısı da bir zamanlar çok modaydı... 'Merhaba' demek: Tiyatrolar veya futbol kulüpleri yeni sezona kesinlikle başlamazlar veya yeni sezonu açmazlar, bunun yerine yeni sezona 'merhaba' derler. tlk golünü atan futbolcu gole' merhaba' der. Manken sinemaya 'merhaba' der. Ilk işine çıkan çete tetikçisi, cinaycte 'merhaba' der. Köşe dönmeyekararverenmemur, rüşvete 'merhaba' der. Mesaj vermek: Haberciler demeç alama dıkları durumlarda, mesaj alırlar. Diyelim ki bir politikacı burnunusiliyor. Haberciler bunu "Sayın Abuzittin' Hastayım ama çalışıyorum' mesajını verdi şeklinde aktanr. Veya, ipini kopanp caddelerde dört dolanan bir boğa, habercilere göre "Kesihnek istemiyorum, beni önce elektrikle bayıltın." mesajını vermektedir... Moral depolamak: Son y ıllann en moda laflanndanbiri. Moral nasıldepolamr.nereye depolamr, bu kişilerin özel bir hörgücü veya kesesi mi olur, bir seferinde ne kadar depolayabilirler, bu işin istasyonlan var mıdır, depolanan moral nerede kullanılır, çevreye etkisi araştınlmış mıdır? ölü ele geçirmek: 'uldürüldü' yerine ' ölü ele geçirildi' denilmesinin nedeni şu olmah: Hem öldürmenin korkunçluğu çabucak atlanırken (ele geçirildi), hem de tehlike kaynağının bertaraf (ölü) edildiği vurgulanıyor. "Elegeçirilenlerin"yargılanamayacak denli suçlu olduklan imaediliyor. Primetime: BuıkısözcügünTürkiyeiçin çok farklı bir anlatnı var. En kötü ve değersiz programlann yayımlanabileceği 19.0023.00 saatleri arasındaki zaman dilimi. Promosyon: Kimi gazetenin ikinci adı. Reyting: (Rating, ölçümleme) özel TV'lerin yarattığı reklam pastasından alabildiğince büyük pay almak için çevrilen oyunlardanbiri. ölçümlemedeizleyiciA(aptal), B (budala), C (cahil) diye üç gruba aynlıyor ve sonuçlar isteyen özel TV yönetimine bildiriliyordu. Her çeşit programın arasma aynı reklamlann konulmasının nedeni, işte bu ince sınıflandırmaydı... Sahne almak:' Sahneye çıkıp şarkı söyledi' demek bay ağı bulunduğu için, daha havalı olduğu düşünülen 'sahne aldı' deyişi tercih ediliyor. Gülünç kibarlık gayreti örneklerinden biridir. (Bakınız: Merhaba demek, Moral depolamak, Start almak) 'Söker atar': Türkiye'dekitemizlikmaddelennin ortak özelliğı. Bunlartemizlikyapmaz, söker atar... Bazılan giysiyi ilk günkü gibi yapar... Ama, Sezar'ın hakkı Sezar'a. tşin içinde bir sökme yoksa da bir atmanın olduğu inkâr edilemez... Start: 'Startalmak' ve 'startvermek' biçiminde kullanıhşı yaygındır. Bu start nedir, nereden alınır, kim verir, iyi bir şeyse bize niyesöylemiyorlar? Stres atmak: 1990'lann en gizemli sözcüklerindenbiri. Yılanıneskiderisini.geyiğin eski boynuzlannı atması gibi bir durumu çağnştmyor. Stres nasıl atıhr? Nereye atılır? Bunlann atıldıklan yerde ne olduğu, ozon tabakasına zararlan dokunup dokunmadığı araştınlmış mıdır? Susurluk: Morris L. West' in, zamanında (tam olarak 1974 sonbahannda) Türkçe'ye "Kertenkele" başlığıyla çevrilen "The Salamander" adlı romanından yola çıkan asker, polis, gizli servis görevlisi, bakan, milletvekili ve faşist katillerden oluşan bir çetenin, romandaki planı harfiyen uygulama çalışması suasmda, kazaya uğradığı kasabamn adı. Susurluk'un karanlıkta kalan yanlannı merak edenler, bu romanı okuyabilir. Olaylar îtalya'da geçiyor, ama sanki Susurluk anlatılmış. Aynı hikâye, ama isimler değişik... Şok: 'Şokeedici' denilmcsi gerekirken, 'şak, şuk, pat, küt7 gibi kulağı ve gözü daha çabuketkileyecekbiçimde 'şok' olarakkullanılır. Şok indirim, şok fiyatlar, şok itiraf, şok belge vb.... Görünce kaçm. Vatan: Soyguncu ve talancı argosunda avlanma sahası. Uğruna kurşun sıkanlar, kurşun yiyenler olur. Zaten MAFYA da esasında 'Mermiyi At, Ferah Yaşa Adamım' sözcüklerinin ilk harflerinden oluşmuştur. Zoru başarmak: Eskıden alay olsun diye söylenilen bu söz, şimdi TV haberlerinde ciddi ciddi kullanıhyor. ^