Katalog

CUMHURİYET DERGİ Porselen boyama sanatının "Oscar"ı 18 yıldır bu sanatla uğraşan Gül Arık'a verildi. Hemdejüri üyelerinin tümünün oybirliğiyle... Ank, kobalt mavi ya da Türk mavisi olarak bilinen turkuvaz, kiremit gibi renkleri tercih etmiş. Tabaklan da îtalya'dan satın almış, çünkü çapı 42 santim olan tabağı Türkiye'de bulamamış. rünü, ortasına da yüzü hafifhüzünlü bir harem kadınmı ve sarayda sergilenen kültür hazinelerinden parçalan empresyonist teknikle yerleştirdim. Tabak, etrafımdakiler tarafindan çok beğenildi, ben de zevkle yanşmaya götürdüm. Sanınm bu tabağın seçilmemesindeki ana neden hikâyesinin yabancılar için uzak olmasıydı." "Türk Esintileri" isimli tabak ise geleneksel motifleri ustaca kullanması ve korkusuzca yerleştirdiği altın kurdele sayesinde birincilıği kazandırmış Ank'a. "tkinci tabağı hazırlarken belirli bir dönemde sadece bize ait olan, Osmanlı'dan dünyaya yayılan bir obje seçmek istedim. Lale, bu iş için uygun bir desendi. Tabakta yedi ayn şekilde, yan stilize lale desenleri kullandım. Tarihi eserleri gezerek bu desenleri oluşturdum. Desenleri tabağa patchwork esprisiyle yerleştirdim. Çünkü bu da Osmanlı'da 'kırkpare' olarak bilinen veçok kullanılan bir sanat. Kobalt mavi, Türk mavisi olarak bilinen turkuaz, kiremit gibi çok tipik Türk renkleri kullandım. Ve tabağın ortasında dolanan altın bir kurdele yerleştirdim. Sanırım tabağın binnciliği kazanmasında en büyük etken buydu. Yanşma sonrası eleştirilerde gelenekseli çok iyi bildiğimiz ve bunu modeme korkusuzca uyguladığımızsöylendi." Heyecanlı bir sanat Porselen boyama sanatı büyük bir sabır, temizlik vetitizlikgerektiriyor. Ank'ın deyimiyle "heyecanh bir sanat". Çünkü, sanatçı faktörünün dışında bir de fınnlama faktörü var. Eseri fınnlayıp bir gün sonr kapaklar açılana kadar beklemek belki de sanatçı için en uzun an. "Yanşmaya katılmak için 42 santimetre çapında iki tabağa ihtiyacım vardı. Türkiye'de üretilmediği için ltalya'ya gidıp sadece iki tane aldım. TabakJann boyama işlemlerinden sonrafinnlanmasıgerekiyor. Bunu geceleri el ayak çekildikten sonra yapıyordum. Fınnı her devreye sokuşumda sabahı iple çektim, dualar ettim. Düşünsenize, bir tabak 810 defa finnlanıyor, parçalar büyük olduğu için kınlma, şoka uğrama riski büyük. Tabaklara bir şey olsa elimde bir yedeği de yok. Çok heyecan vericiydi!" Türkiye'nin zengin kültür mozaiği içinde doğup büyümek Ank' a göre büyük bir şans. Yanşma sonrası yaptığı konuşmada buna özelliklc değinmiş. "43 yıldır buülkedeyaşıyorum. 18 yıldır porselen boyama sanatıyla uğraşıyorum. Bu tabağı iki ayda boyamış olsam bile bunun ön hazırlığını hayatım boyunca yaptım. Türkiye'de yaşamak bir ayncalık. Herhangi bir Avrupa sanatçısından bu nitelikte bir ışin çıkması beklenemez." Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Endüstri Tasanmı Bölümü mezunu olan Ank, stajını Îstanbul PorselenFabrikası'ndayaptıktan sonra okul yıllanndan arkadaşı Uğur Olgaç'la Elma Sanat Atölyesi 'ni kurmuşlar. Sıfırdan başlayan ve kaybetmekten korkacak kadar büyük yatınmlan olmayan Olgaç ve Ank ayakta kalmanın sımnın hayatın gerçeklerini unutmamak olduğunu belirtiyorlar. Porselen üzerine el dekoru çalışmaİanyapıyorlar. "Atölyeyi ilk kurduğumuzda daha çok satışa yönelik objeler yaptık ve her bütçenin alabileceği şekilde piyasayasunduk. Bunlan hâlâyapıyoruz. Belki bir sanatçıyayakıştıramayacaklan fınn doldurmak, muhasebe hesaplan tutmak da bizim işimiz. Sanat ayn, hayatın gerçeklen ayn, bunun farkındayız. Evet, devlet sanata ve sanatçıya gerekli ilgiyi göstermiyor, ama sürekli yakmamayız. Yılmadan, bahane bulmadan, özveriyle çalışmamız gerekiyor."^ Yanşan porselenler SEVtL ÖZDEMİR yanşmada çok güzel 'ilk'ler yaşadık. Yanşmaya ı ilkkezkatıldıkvebirinciliği kazandık. Daha da güzeli, yarışma sonrası jüri tarafından bana söylenen, eser hakkında hiçbir tereddüt yaşatnadan kolayca karar verdikleri oldu. Hiç münakaşasız 'Muhakkak bu tabak birinci olmalı' demişler" diye konuşuyor Gül Ank. Italyan Porselen Boyama Sanatçılan tarafından Italya'mn Como kentinde 2629 Mayıs 2000 tarihinde düzenlenen ve "Convenzione Azzura", porselen konusundaki en büyük yanşmalardan bin. Iki yılda bir tekrarlanan yarışmanın bu yıl altıncısı gerçekleştirildi. Konvansiyona Türkiye'nin yanı sıra, ABD, Brezilya, Venezüella, Avustralya, Italya, Fransa, Almanya, tsviçre, Yuna • • • B nistan, Finlandiya, Norveç, Japonya, Tayland ve Suudi Arabistan'dan sanatçılarkatıldı. Yanşmaya îstanbul ve Ankara'dan toplam 11 yanşmacıyla katılan Türkiye, 4 önemlı ödül kazandı. Gül Ank'ın "Türk Esintileri" adlı tabağı 1140 parça eser arasından birinci seçilirken, Ank'ın Uğur Olgaç'la birlikte kurduğu Elma Sanat Atölyesi yaptığı ilk gösteriyle"BaşanlıEkip"ödülünüaldı.Aynı atölyeden tlknur özören, kaftan desenli porselen vazosuyla "Onur Mansiyonu"na layık görüldü. Aynca Ankara'dan katılan sanatçılardan Ruth Benıce, minyatür porselen kompozisyonuyla "Imponte Odülü"nü aldı. 'Türk Esintileri' Ank, yanşmanın sonucunun kendisi için şaşırtıcı olduğunu, çünkü "Topkapı" isimli tabağa daha büyük şans tanıdığıru belirtiyor. "Yanşmaya ikitabaklakatıldım, 'Topkapı' ve 'TürkEsintileri'. Yanşmaöncesi ön çalışma yapmak için tarihi eserleri gezdim. Topkapı Sarayı'nıgezerkenbirtabağınmutlaka Topkapı'yla ılgili olması gerektığini düşündüm. Tabağın kenanna sarayın gravü