Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ Karanlıkla rı n nıelekleri tran'da 1979 yılında îratı îslam Cumhuriyeti ile birlikte ortaya çıkan ve "Çarşafsızlara Ölüm!" diyen erkeksi kadmlar kimler? Nereden geldiler, kimi temsil ediyorlar. Londra'da yaşayan îranlı Meryem Azad, kadınlan örtmek için çabalayan kadınlan yazdı. • slam Cumhuriyeti çerçevesindetarü•j şdan'çarşaf meselesiyle birlikte, kaB dınlanntoplumdansoyutlanmasoruH nu, 1979'danbuyanamücadelesiverilen en önemli iki konuyu teşkil ediyor. Kadını giyim olarak kısıtlayan ve toplumdan soyutlayan çarşaf, 1979 yılında kurulan lslam Cumhuriyeti'nin üzennden 20 yıl geçmesine karşın eski yerini koruyor. Kaldı ki, îran Cumhuriyeti'ni ya da Iran'da hüküm sürmekte olan yönetimi, dış dünyaya karşı temsil eden en çarpıcı özellik sanki, kadınlann ardına gizlendiği simsiyah çarşaflar... Çarşaf giyilmesi, her zaman için baskıcı bir davranışın sonucuydu; fakat bu baskının başanlı olabılmesi için kadınlann işbirliği gerekiyordu. Böy lelıkle dın adamlan, erkeklerin kurdugu örgütleri destekleyecek kadın ağlannın genişlemesini teşvücettiler. Nitekim 1979 yılında yaşanan Hizbullah hareketleri, hem erkek hem de kadınlariçinçelişkilidurumlaryaratmışn.Tahran'da düzenlenmekte olan banşçıl bir göstennin orta yerinde, kadınlı erkekli bir grup şu sözleri terennüm etmekteydiler: "Çarşafsızlara ölüm..." Tavırlan bir erkeğinkikadarsert olan bu kadınlar kimlerdi? Nereden gelmişlerdi? Kimi temsil edıyorlardı? Sözüm ona kırsal kesimin alt tabakalanndan geldikleri ya da fakir sokak kadınlan olduklan iddia ediliyordu. Fakat, gerçek çok daha farklıydı; fakırlik veya yokluktan öte çok daha karmaşık yapılanmalar söz konusuydu. Çünkü Hizbullah örgutü, lslam Cumhuriyeti kurulur kurulmaz ülkenin dört bir yanındaki kuruluşlara el atan din adamlannın kararlan doğrultusunda hareket etmekteydı. Okullara, hastanelere, fabri kalara ve daha nice devlet ya da özel sektördeki teşkilatlara, gözcü komitelerinin denetimı altındaki elemanlan yerleştiren din adamlan, sayısız gizli eylemi yönlendırmekteydıler; hedefleriyse hep aynıydı. Toplumdaki kadının giyimine yönelik baskılarla, yönetim karşıtı hareketlen dizgınlemek. Bunun en iyi yolu da kadınlan kadınlarla karşı karşıya getirmekti. Devrim sonrasında etkin biçimde harekete geçen kadın gruplanndan ilki, kendilerini "Allah'ın Kız Kardeşleri" olarak adlandıran ve ülkenin birçok yerinde üyesi bulunan bir örgüt olmuştu; sosyal çevrelerde 2 milyon üyesi bulunan grubun, askeri kanattaki sayısı gizlı tutuluyor. Askeri teşkilatlara üye olan kadınlar, silah tutmayı öğreniyor, ülkenin farklı bölgelerinde düzenlenen eğitim etkınliklerinde görev almak üzere ideoloji, politika ve edebiyata yönelik kurslara katıüyorlardı. 'Zeyneb ın Kız kardeşleri', yine toplumdaki kadınlan denetlemek, olası hareketlenmelere karşı tetikte olmak gibi amaçlar güden ikinci kadın örgütüy dü. "Allah'ın Dostlan" ise özellikle de Tahran'da etkinlik gösteren ve kadınlan, uygun biçimde örtünmedikleri gerekçesi ile alıkoyan, kimi zaman bir iki gün boyunca kapalı mekânlarda tutan üçüncü büyük örgütü temsil etmekteydi. Kimi kadın gruplan dolaylı yoldan hükümet için çalışırken, kimi de doğrudan hükümete hızmet etmekteydi. Bağlı bulunduğu mercı ne olursa olsun, her bıri aynı amaç için harekete geçiyordu; kadınlann sosyal, kültürel ve politik çevrelerdeki hareketlerini denetliyor, olası uyanışlan basnrmaya çalışıyorlardı. 1980'liyıllannsonuve 1990'ınbaşına rastlayan dönemlere bakıldığında, devrimin kültürel tabanını çökertmek adına gi