24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

23 NtSAN 2000. SAYI735 19 eden yine benden başkası değill Bedensel anlamda zayıf düştüğüm, kendimi olumsuz duygulann akışına bıraktığım anlarda, ruhumun bu dünyaya aksedebilmesine engel oluyorum. Halbuki, onun bana başka bakış açılan gösterebilmesini diliyorum. Çünkü biliyorum ki, o benim bu dünyadaki gerçek yerimi benden daha iyi görüyor; benim neler yapabıleceğimin çok daha farkında. Yaşamdaki bazı olayları düşünüyorum; etine tırnaklarını geçirdiğinde canı yanmayan Hint fakirlerini, toprağa bağlı yaşayan kabılelerde yaşanan sayısız ruhsal ayini sorguluyorum. Onlara birer yabancıymış, tek gerçeklik kendi yaşadığımız çevreden ibaretmiş gözü ile baktığım yıllara hayret ediyorum. Daha öncesinde yaşadığım kuçücük dünyamın ne denli kapalı olduğunu farkediyorum. öğrenecek sonsuz bilgi içinde bulabileceğim güzelliklere yaklaştığımı hissediyorum. 6hırley Mac Laine'i düşünüyorum; Peru'da yaşarken geçirdiği tecrübeleri. Belki bu denli ileri gitmesem bile, o tecrübeleri yaşayan insanların aradığı gerçekle kendiminkini yakınlaştırmak, belki de ortak bir noktada buluşturmak istiyorum. Çünkü zenginleşmek isteği giderek büyüyor içimde. Maddi anlamda değil manevi anlamda çoğalmanın, kendi isteğimle gerçekleşeceğini farkederken, etrafımda olup bıten her şeye yeniden bakmam gerektiğini duyumsuyorum. Olağan karşıladığım, sıradanlaşmış hayatıma yeniden bakıp kaçırdığım aynntıları ve o ayrıntılarda gizlenen güzellikleri, mucizeleri yakalamak istiyorum. Henüz geç kalmadığımı biliyorum; çünkü aslanların pençesinden kurtanp bir araya getirdiğim bedenim hâlâ yaşıyor." ^ DieZeit'ten RUYADAN YASAMA. Hannelore Elsner, 52 yaşındaki bir sinema oyuncusu. Rüyasında gördüğü nıhunun, daha öncesinde hiç sorgulamadığı hangi yaşamsal gerçeklerde yansıdığını aramaya başladıktan sonraki deneyimlerini aktanyor; aktanrken de hâlâ anlayamadığı nıhunun sınırsızlığı içinde yolculuk ediyor. Bundan 6 yıl önceydi; rüyalanmdan birinde Roma'nın meşhur aslanlan tarafından parçalanmak üzere Arena'ya atılmıştım. Vücudumun her bir parçasının aslanların dişleri arasında öğütüldüğünü duyumsuyor, her yanımdan akan kanları seyrediyordum. Birden kapkaranhk oldu; karanlığın sonundaki ışığı gördüm ve ruhumu kurtarmaya karar verdim. Ruhumun her şeyi daha gerçekçi bir gözle görebildiğini farkediyordum. Çünkü o, benim geçmişte, gelecekte ya da şimdiki zamanda 'olmayı' arzuladığım her şeyi tüm gerçekliği ile görebiliyordu. "Rüyadaki âlemde zaman kavramından uzaklaşıyoruz; orada saniyelerın, saatlerin ya da dakikalann hiçbir önemi yok; yalnızca mekân var. Ruhumun doldurduğu bu mekânda, arslanların parçaladığı vücudumu yeniden bir araya getiriyorum. Henüz güçsüz olan bedenimi idare eden ruhum bana sorular yöneltiyor. Bizi yaratan, bizi sevgi gibi, merhamerya da nefret gibi elle tutulamayan duygularla donatan bir güç hakkında düşünmeye yönlendiriyor. Bir an, doğum sırasında yaşadığımın ne olduğunu bile sorgulamaya başlıyorum. Neden şarkı söylemiyor, yazı yazmıyorum da oyunculuk yapıyorum? Neden yaşamdaki bazı kapılar aralanıp da yeniden yüzümüze kapanıveriyor? Günlük yaşamda bu sorulara yanıt bulabilmek çok güç. Bilimin yanrtlayamadığı ölüme gelene dek, yanıtlanmayı bekleyen ne çok oluşum var aslında! Rüyamda, ruhumun ne denli hızlı hareket edebildiğıni görüyorum. Dağ sıralarını aşıyor, bir yıldırım gibi yaşadığım tecrübelerin içinden tekrar tekrar geçiyor. Onlann arasından geçerken şunu farkediyorum: kendimi tanıdığımı sanıyorum, oysa kendimle ilgili bilgim öylesine kısrtlı, öylesine yetersiz! Derken, yaşadığım bir oiayı ikinci boyutu ile, öğrenilmiş bilgisine kısılı kalan gözlerimin görebildiğinin ötesine geçerek yaşamayı sorguluyorum. Sorumun ardına geçiyorum ve hiçbir şey göremediğimi farkediyorum. Daha derin düşüncelere dalmaya çahştığım sırada ise, giderek saydamlaşıyorum. Işte o saydamlıktan dolayı kalbimin atışlarını görür oluyorum. Yaşadığım olayın etkisiyle hızlanan kan deveranını, beynimdeki işlevlerin hızını •görebiliyorum. Yeniden günlük yaşamıma dönüyorum. Kendimi bir prova sırasında bir metni ezberlemeye çalışırken hayal ediyorum. Ardından oyunu oynamaya, hiç tanımadığım insanların kişiliklerini canlandırmaya başlıyorum. Sanki, yüzümün üzerine bir maske geriliyor ve bambaşka biri olup çıkıyorum. Oysa içimdeki benlik hiç değişmiyor; bunu görebiliyor ve oyunda oynadığım kişilikleri daha gerçekçi yaklaşımlarla oynayabilmeyi diliyorum. Çünkü kimi zaman, kendi içimdeki öze ters düşen davranışlan sergilemek çok acı veriyor. Dışardan bakan insanların beni ne şekilde yargıladıklannı düşünmek, beni çelişkilere sürüklüyor. Oysa ben hep aynı insanım; Hannelore Elsner. Ruhumun tanımadığı sınırlan koyan yalnızca benim. Onun uçsuz bucaksız görüşünü kısıtlayan, bellı kalıplara, ön yargılı düşüncelere mahkum yabilmek için bize sunulan birer armağandır sanki rüyalar! Kimirüyalar.tekrartekrargeri gelerek, belki de düzelmesinı arzuladığımız, fakat bir türlü yoluna koyamadığımız olaylan hatırlatırlar. Uyandığımızandanot almaya başlayacağımız her rüya, zaman içinde bazı anlamlı bütünlere götürür bizi. Nitekim aynı rüyayı gördüğümüzü sandığımız anlarda dahi, küçücük ayrıntılann değişmiş olduğunu, bazı simgelerin farklı yorumlan doğurabileceğini farkederiz. Rüyalan yorumlarken, kimi hayvan ve bit kilerin simgesel anlamlarına başvururuz. Gerçeklik payı olmasına karşın, her insana göre farklı duygular uyandırabilecek simgeleri rüyalanmıza uyarlarken, yaşanan olaylan ve kışiliğimizden kaynaklanan duygulan göz ardı etmemeye çahşmahyız. Rüyada karşılaşılan hayvan ya da bitki, kendi âlemındeki evrimleşme aşamasına bağlı olarak, insanın içinde bulunduğu sorunla ne şekilde mücadele ettiğini gösterebilir. Bir kertenkele ya da balık belli bir aşamayı kapsarken, bir at ya da maymun daha ileri kibir safhaya isabet edebilir. Nitekira insanın içinde bulunduğu ruh hali, ulaştığı bilinç seviyesi, kendi sorunlanna yaklaşımını ya da yaşamına bakışını doğrudan etkilemektedir. Kaldı ki, rüyada görülcn hay vanlann karakteri, insanın kişüiği ile ilgili ipuçlan verebilir; kurnaz bir tilki, sosyal yönü ağır basanbir fare, bal toplayan bir an, insanı rahatsız eden bir sivrisinek; hepsi de kişıliğimizle ya da sorunumuzlabağlantılı olabılırler. Su ve hava ile ilgili rüyalan onlan günümüzün nasıl geçeceğine dair kısa yorumlar la geçiştiririz. Oysa parçalan birleştirdiğimizde, belki de farkında olmadığımız, belki de görmezliktcn geldiğimiz sorunlarımıza ilişkin önemli aynntılan yakalayabiliriz. Çünkü rüyalann en güzel özelliklennden biri, alabildiğine dürüst olmalan; günlük yaşantımızda türlü renklerle kapattığımız ve yalnız kendi penceremızin açısından baktığımız olaylar, geceleri gerçek yüzlerini gösterme fırsatını buluyorlar.^ Ab Fierng'ten çeviren: TANYA KAVLAKLI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle