Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt Yaşlan sekiz ile on iki arasında değişiyor. Hepsi sınıfının neredeyse birincisi. Aralannda ayakkabısının bağını bağlayamayanlar da var. Hepsinin isteği aynı: Şampiyonluk. Ancak 11 'inin isteği gerçekleşecek ve sahada bir tur atılacak, gerçekleştiremeyen ise ağlayacak... Antrenir Mesut Kurt Karagümrük'te top koşturuyor.., Futbolun "mesııt" çocukları hakem oyuncuya kart göstermiyor, yere eğiliyor ve 10 numaranın ayakkabısını bağlıyor. Bu olay tstanbul tlkokullararası Futbol Şampiyonası'nda yaşanıyor, hakemle tartışan oyuncu hepi topu 9 yaşında ve henüz ayakkabısını bağlamayı bilmiyor. Birbaşka okulun beden eğitimi öğretmenı olan hakem MEHMET SUCU M açın 15. dakıkasrna yaklaşıyoruz, lacivert takınun hücumu hakemin düdüğünün tız sesi ile kesiliyor. Hakem 10 numaralı oyuncuyu yanına çağınyor. tkisi arasında uzun sayılabilecek bir tartışma yaşanıyor. Uzaktan an laşılabildiği kadanyla hakem oyuncuya bir şeyler anlatıyor, ancak oyuncu tüm gücüyle hakemin bu söylediklerine ıtiraz ediyor. Tartışma uzuyor. Seyırcilerin tezahüratı kesiliyor ve meraklı bir bekleyişle bırlıkte sahaya sessızlik egemen oluyor. Neden sonra futbolcu ile hakem uzlaşmış görünüyor. Ve beklenmeyen bir gelişme oluyor. Yok yok, ise açılan bağcıklanna basarak düşmesini ıstemediği çocuğun ayakkabı larını kendısi bağhyor. Futbolculann hemen hepsi 8 ile 12 yaşlan arasında. Ama siz yine de bu çocuklann hepsinin ayakkabısını bağlayamadığını sanmayın. 1417 ılköğretım okulu arasında yapılan şampiyonaya katılan takımlar belki de pek çok profesyonel takımdan daha çok hazırlanmışlardı.Hemenhertakımınenaz bir stan ve antrenmanlarla geçen bırkaç aylık hazırlanma dönemı vardı. Hepsi çok hazırlanmıştı. Hepsi aylarca antrenman yaprruştı. Hepsinin aılesi, çocuklannın şampiyon olmasını istiyordu. Hepsi başan istiyordu. Hepsi yetenekliydi. Hepsi annelerınin babalannın gözbebeğiydi. Hepsinin kocaman bir dünyası vardı. Hepsinin arkadaşlan vardı. Büyüklerin aksine hepsi her şeyı çocuksu bir algıyla çok kolay sanıyordu. Ve hepsinin amacı aynıydı: Şampiyon olmak... Ama sadece bir şampiyon olacaktı ve kural böy leydi. Sonuçta 1417 ilköğretim okulu takımından sadece bir tanesi o mutlu sona ulaştı. . . Kimisi ilk maçta, kimisi son macta eletıdi. Hepsi maçı kaybettiğınde ağladı. Hepsi maçı kazandığında yine çocuksu bir bencilükle sevindi. Oynadıklarııun bir oyun olduğunu düşünmedi coğu. Başanlı ohnak istiyorlardı. Yanşmanın ve galibiyetin bir hak olduğuna inanmışlardı. Ancak hayal kırıklığını ve yıkılan dünyalan onarmak her zaman olduğu gibi öğretmenlerine düştü. öğretmenleri onlara kısacık yaşamlan boyunca kazandıklan en önemli deneyimi verdıler. Bunun sadece bir oyun olduğunu ve yapabildiklerinin en iyisini yaptıklannı söylediler onlara. İnandılar mı bilmem. Yine de pek çoğumuzun yaşamadığı ve yaşamak isteyeceği bir deneyim kazandılar. Penaltı kaçırınca salya sümük ağladılar; gol atmca göklere zıpladılar. lstanbul'dakibu futbol şampiyonası 3 ayı aşkın bir süre devam etti. Antrenmanlan ve hazırhklannı da hesaplarsak neredeyse okullann açılmasmdan bugüne dek sürdü. Yanşmayı tstanbul'da BJK Koleji şampiyon olarak tamamladı. Okul takımının antrenörü ve Bedem Eğıtımı Öğretmenı Mesut Kurt ve öğrencıleri çalışmalannın semeresıni kupayı alarak gördüler. Okulun açılmasıyla bırlıkte seçmelerı yapıp antrenmanlara başlayan BJK Kolejı'nın mınıklerı tüm okullann ve yaşıtlarınm arasından sıynlarak şampiyon oldu. Antrenörün hırsı... 18 senedır futbol oynayan Mesut Kurt hâlâ Karagümrük'te top koşturuyor. Bu nedenle oyunculanyla iyı anlaşıyor. B sınıfı antrenörlük diploması olan Kurt, Ankara AtatürkEğıtimFakültesi'nden 1992yıhnda mezun olmuş. Hem alaylı, hem mektepli. 9, 10,11 yaşındakı çocuklardan kurulu takımını yönetirken en büyük sıkıntısının oyunculannın söylediklcrini hemen unutması olduğunu belırtıyor. Ancak uzun soluklu bir çalışmadan sonra çocuklannınönce bireysel yeteneklerini keşfettiğini sonra ise birtakım olmanın gereklenni kavradığını belirtiyor. Karagümrük'ün 32 yaşındakı stoperi Kurt çok hirsh bir hoca. Değil mağlubiyete, saha içınde yanlış bir pasa dahı tahammül edemıyor. Alıştığımız futbol antrenörlcrı gibi değil davranışlan. Kalenın hemen arkasında kımı /aman bağınyor, kımı zaman havalara sıçrıyor, kımı zaman dılinın ucuna gelen küfürlerı ağzında çığnıyor, kımı zaman sevınçten şapkasını yerlere atıyor. Futbol antrenörunden çok heyecanlı bir basketbol koçu gıbı davranıyor. Takımın kaptaru BJK Koleji futbolcuları, Beşiktaş eski başkaııı Süleyman Seba ile...