Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ SOZLEŞMELER Kuşlann korunmasına yönellk uluslararası sözleşmelerden bazılan: • Kuşlann Korunmasına Yönelik Uluslararası Sözleşme (Paris 1950) 0 Akdeniz'in Kirlenmeye Karşı Korunmasına Ait Sözleşme. (Barcelona Sözleşmesi 1975) • Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Yönelik Sözleşme. (Paris 1975) • Avrupa'nın Yaban Hayatı ve Yaşam Ortamlarını Koruma Sözleşmesi. (Bern Sözleşmesi 1979) • Uluslararası Öneme Sahip Sulakalanlar Hakkında Sözleşme. (Ramsar Sözleşmesi 1971) Türkiye Ramsar Sözleşmesi'ni aradan 23 yıl geçtikten sonra 1994'teonayladı. Çevre Bakanlığı 1995 yılında yayımladığı bir tebliğle Ramsar Sözleşmesi'yle ilgili konularda yetkili kurum olduğunu açıkiadı. ^ Kuşlar veda ediyor. ÜMtT OTAN nlaryıllarboyuellerindengelenı i yaptılar,uyarmaknekelimekatran gibi sulardan çıkıp önümüzc dikildiler, hayatlannı ortaya koydular; görmezden geldik. Kentlerimizi terk edip bizi cezalandırdılar, "ünmadık" bile. Sulak alanlanna kimseler gelemez sandılar; yanıldı lar. Onlara yaşam veren sulanna zehirler akıttık. Toprak kazanmak için çoğunu kuruttuk. Evlerimizi onlann yakınlarına yapmaya başladık. Sonuçtapazaryerimizi, panayınmızı bile son sığınaklanna yaptık. Manyas Kuş Cenneti adını verdiğimiz son mekânlanna... Her yıl 200'ü aşkın türden oluşan üç milyonluk bir aile olarak geliyorlardı. Rahat etmek istiyorlardı, ona da izin vermedik. Davul zurna seslerimizden kaçacakdelikaradılar. Uzmanlar, doğal çevremizi izletnenin en akılcıyollanndanbiri olarak onlann peşine takılmamızı öncriyor. Ormanlar talan mı ediliyor, o yörede çok fazla tarun ilacı mı kullanılıyor, sulak alanlar mı yok ediliyor, biz farkına varmadan çok önce onlann bizi uyarabıleceğini söylüyor uzmanlar. Doğal Hayatı Koruma Derneği'ninyaptığı araştırmalar ve gözler önüne serdiği gerçekler, "o çok sevdiklerimizın" yaşam alanlarını nasıl küçülttüğümüzü somut biçimde gösteriyor. DHKD 'nin 1990 yılından bu yana yürüttüğü çalışmalar sonucu önemli kuş • • • Konya'nm 10 bin hektarhk alanı kapsayar Yarma Bataklığı, nesli dünya ölçeğinde tehlike altındaki yaz ördeğinin üreme alanıydı Sulama projesi kapsamında 1980'lerde tamamen kurutuldu... Aslında yok ettığimiz sulakalanlar ve özel kuş alanlanyla ilgili liste uzayıp gıdiyor. Üstelik kuşlann yaşam alanlarını kötü biçimde etkileyen "çalışmalann" sürdüğü belirtilıyor. Murat Yarar ve Gernant Magnin, ortaklaşa hazırladıklan "Türkiye'nin Önemli Kuş Alanlan" başlığını taşıyan geniş kapsamlı çalışmalarında, ınşaatı süren ya da planlaması biten Devlet Su tşlen projelerinin daha yüzbinlercc hektar sulakalanı olumsuz etkileyeceğine dikkat çekiyorlar. Tahribatın bununla da kalmadığını belirten Yarar ve Magnin, şu görüşlere yer venyorlar: "Aşın balıkçıhk, aşın otlatma ve tahripkâr ormancılık yöntemleri, kaçak avcılık da kuşlann üzerinde giderek daha büyük bir baskı oluşturmasına neden olmuştur. Tanmda gelişim hedeflen çoğunlukla tanmsal arazinın miktanru artırmak yönünde yoğunlaşmıştır. Tanm teknolojileri başanlı bir şekilde uygulansaydı, tanmsal kalitesi çoğunlukla çok düşük olan geniş arazıleri tanma açmaya gerek kahnayacaktı. Resmi kurumlarbaşta olmak üzere, korumacıhkla ilgili kurumlardaki kalifiye eleman ve ekipman yetersizliği, diyalog eksikliği, görev ve yetkilerin belirsizliği, kamuoyunun doğal değerlere ve korumaya yönelik ilgisizliği, kaynak yetersizliği de eklenince korumacılıktayetersiz, etkisiz ve verimsiz kahnmaktadır." Manyas Kuş Cenneti, Burdur Gölü, Sultansazlığı, Scyfe Gölü ve Göksu Deltası "Uluslararası Öneme Sahip Sulakalanlar" arasında. Ancak, Manyas Kuş Cenneti'nin bulunduğu Kuş Gölü sanayi atıklanndan zehir deposuna, etrafı da çalgıh çengili panayıradönüştürüldü. Sultansazlığı, sulama amaçlı çalışmalar sonucu hızla kuraklaşıyor. Nesli dünya çapında tehlıke altında olan Dikkuyruk'un en önemlikışlamaalanı olan Burdur Gölü, şeker, süt fabrikalan, et, balık tesisleri ve göl yakınındaki yapılaşmalann kirlilik tchdıdı altında yaşamını sürdürmeye çalışıyor. Göksu Deltası kıyılannın yüzde 25 'i yapılaşma tehdidi altında. Yörede toplam 6000 yazhk konutla resmi kurumlara aıt 19 eğitim ve dinlenme tesisi bulunuyor. Bunlann yanısıra değerli tanmsal araziler üzerinde inşaatlartümhızıylasürüyor. "Kuş seslerf azalmasın" "Büyükler"in hızlı koşuşturması arasında kuşlara yer kalmazken, "küçükler" hiç vazgeçmiyor sevdalanndan. Tam 13 yıl önce, 1987'nin Haziran'ında BandırmaBelediyesi öncülüğündc ressam Ekrem Kahraman' ın katkılanyla bir kuş albümü hazırlandı. Adı da "Kuş Sesleri Azalmasın Çoğalsın" oldu. Bu çalışmada büyüklerin yaptığı tahribata inat, yalnızca küçüklenn resımlerine, anlatılarına yer verildi. O zamanlann küçük öğrencisi Sema Kırcı, "Biz aslında bir kanat çırpışın bir sesin ötesınde bir şeyler bulamamışız kuşlarda. Küçük kanatlarında yüklü büyükmutluluklan göremenuşiz" diye yakınırken, ortaokul öğrencisi PınarHapçıoğlu da kuşsuz bir dünyanın korkunçluğuna dikkat çekerken şöyle demiş: "Istersenız dünyanın en güzel köşesinde olun. Şöyle birgözlerinizi kapatın. Hiç kuş sesi gelmesın kulaklannıza. Etrafınızdahiç kuş ohnasın. Bir tek kumru, bir tek serçe bile kalmasın. Böylebiryaşamın sıkıcılığını.anlamsızhğını düşünün..."^ umitotan@hotmail.com Çevre kirliliği kuşlan kaçırtıyor. Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin yaptığı araştırmalara göre, 1990 yılından bu yana önemli kuş alanlan ve hektarlarca sulakalan yok oldu. alanlan ve bu alanların büyük bölümünü oluşturan sulakalanlann nası 1 hızla yok edildiği açık biçimde ortaya çıkıyor. Hatay yöresindeki Amik Gölü nadir kuş türleriyle Türkiye'nin en önemli sulakalanlanndandı. 27 bin hektan kaplıyordu. Yılanboyun türiinün Türkiye'deki tek ureme alamydı. 1967 yılının ocak ayında bölgede 162 bin sukuşu sayılmıştı. 1960 yılında başlayan kurutmaçalışmalan 1970'tetamamlanmış ve bu gün geriye yalnızca 250 hektarhk bir sulakalan kalmıştı. Içel yöresindeki Aynaz Bataklığı 1000 hektarhk alanı kaplıyordu. Uluslararası öneme sahip sulakalan kriterine (Ramsar) uyuyordu. Yörede 1968 'de yörede 1200 yaz ördeği sayılmıştı. Burasınınkurutulmaçalışmalan 1973 yılında "başanyla"tamamlandı. 1970 yılında 22 bine yakın sukuşu banndıran Antalya yöresindeki Avlan Gölü 1976 yılında kuru bir toprak parçasına dönüştürüldü. 21 bin sukuşu banndıran Burdur'un Gökçeli Gölü'nü kurutma çalışmalan 1975'tesonbuldu.