Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGt Restorasyona övgu YAZI: OKTAY EKİNCİ FOTOĞRAFLAR: HATtCE TUNCER estorasyon" gibi doğrudan gelecek kuşaklara karşı bilimsel sorumluluklar içeren önemli ve hassas bir konuda ister istemez hep olumsuz örnekleri tartışıyor, tarihe özen gösterilmeyen uygulamalarm üzerine gidiyoruz. Oysa, doğru ve duyarlı uygulamalan da desteklemek, özendirmek de önemli. özen içinde "sessiz sedasız" olarakgerçekleştirilen başanlı bir kültürhizmetini duyurmak için, dikkatleri Dolmabahçe Sarayı'na çekiyoruz. Daha doğrusu, ülkemizde enderrastlanantitizlikteki bir "restorasyon mücadelesini" belgelemek istiyoruz... Her gerçek restorasyonda olduğu gibi Dolmabahçe Sarayı'nda da sözcüğün tam anlamıyla bir "mücadele" var... TBMM Milli SaraylarDaire Başkanı mimar Polat Akbulut y önetimindeki restoras larından da katıhmla oluşturulan Milli SaraylarDaire Başkanlığı Bilim veDeğerlendirme Kurulu bir restorasyon raporu hazırlıyor. Bu rapor doğrultusunda da yine hemen her aşamada aynı kurulla görüşmeler yapılıp, hemen tüm çalışmalar fotoğraf ve çızimlerle de belgelenerek, sağlamlaştırma ve yenileme işlemleri gerçekleştiriliyor. Hem kubbenin onarımı, hem de kalemişi çalışmalar için 36 metre yükscklikte ve 18 bin m3 çelik kullanılarak dev bir iskele kurulduktan sonra yapılan işlerin mimari ile teknik aynntılannı merak edenler, "Dolmabahçe Sarayı 'ndan Haberler" dergisindeki yazı ve raporlan ınceleyebilirler. Bu yazıda ise sadece şunu belirtmekle yetinelim ki salonun kubbe ve kemerlerinin üzerlerini kaplayan ve sisteme risk yaratıcı bir ağırlık da veren, yer yer çatlaklar oluşmuş 8 cm'ye varan kalınlıktaki şap tabakasının sökülmesi; böylece yıllardır gizli kalan 35 cm 'lik çatlaklann yine kubbe ile kemerlerin iç kısımlanna kadar 15 20 cm' ye varan "yanklara" dönüştüğünün saptanması; böylesi bir tahribatın giderilebilmesi içinyurtdışındaki onanm örnekleri de incelenerek yeniden projcler geliştirilmesi ve yine Bilim Kurulu'nca uygun bulunan bir yöntemle, yani pirinç ankraj çubuklarla çatlak ve y anklara dikişler yapüarak ve kılcal boşluklar basınçsız hidrolik kireç enjeksiyonu ile doldurularak güçlendirmenin yapüması ve bütün bunlarla birlikte salona asıl görkemini ve güzelliğini veren altın varak ve kalem işi onarımlannın da sıradan ve yüzeysel değil, yüzeyde "dokukoruması"çahşmalartyla birlikte gerçekleştiriknesi... anıtsal biryapının nasıl restore edilmesi hemen tüm "dersleri" içeren bir uygulama niteliğinde. Mimar Polat Akbulut'un, Milli Saraylar Daire Başkanlığı görevini üstlenip, ilk iş olarak da 150 yaşındaki Dolmabahçe Sarayı' nı çürümekten ve yıpranmaktan kurtarmaya karar verdiği 1999 yıh Eylül ayından bu yana geçen bir yıl içindeki diğer çalışmalan da özetleşöyle: • Saray'ın Selamlık bölümünde deniz cephesinden başlanan "drenaj" çalışmalan, Harem Cariyeler Dairesi ve Harem Bahçesi' nde de sürdürülerek tamamlanmış durumda... t/ Yıllann sorunu olan "ahşap dclcn kurtlar"la ilgili yabancı uzmanların hazırladığı raporlara göre yeni malzemeler kullanılarak Saray'ın tüm döşemeleri ve pencere, kapı, dolaplar, korkuluklar vb. gibi ahşap aksamı elden geçiriliyor. • önceki yıllarda özensiz ve 'arabesk" tarzda yapılan kimi abartılı boyama vc süsleme işleri sökülerek, Saray'ın tüm mekânlannda ve bahçelerinde "özgün renk ve malzemenin" yeniden egemen olması sağlanıyor... • Mekanik (temiz su, pis su) ve elcktrik tesisatları, yine ilgili dallardaki üniversite bölümlerinden uzmanlann raporlan ve denetimiyle onanhyor, yenileniyor... • Tüm mobilyalann, antika eşyalann, aynalann, dekoratif öğelerin, tarihi malzemelerin...de bozulmalannı ve yıpranmalannı durdurmak üzere TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi'yle de ortak bir proje başlatıhyor.. • Çatılar ve kaplamalan "yer yer" değil bütünüy le onanhyor ve yenileniyor... Eğer zaman ayırır da örneğin Çırağan Sarayı 'ndaki trilyonlar harcanan "turistik restorasyonun"(!) tarihi bir binay ı ne denli "rüküş" hale getirdiğini görüp, sonra da Dolmabahçe Sarayı'nda çok daha kıt ve zor elde edilir maddi olanaklarla aynı tarihe ne denli saygıyla yaklaşıldığmı kıyaslayabilirseniz, bu y azıy a neden olan duy gulara da ortak olabilirsiniz.^ R yon çalışmalan, hani şu herkesin sürekli şikâyet ettiği vc "hantal" denilen "devlet bürokrasisinin" kurallanyla sürüyor. Yaklaşık bir yıldır devam eden ve kapıpencere onanmından, en ulaşılması zor noktalardaki kalem işi süslemelerin yenilenmesine kadar her türlü "bilgi ve beceri" dalında yoğun ve nitelikli emeği gercktıren bir restorasyonda, aynı bürokrasinin geleneksel tıkanıklığı da yine resmi işlemlerle aşıhyor.. Tek başına bunun bile ne denli sıkı ve "sabırlı" birmücadeleyle aşılabileceğini yakından bilenler için bir başka şaşırtıcı durum da aynı restorasyonnn sadece uzmanlarla değil, çalışmalan sürekli izleyen ve yönlendiren bir "bilim kurulunun" denetiminde yapılması; sorun çıktığında ya da kararsız kalındığında, müteahhidin ya da kalfarun "inisiyatifiyle" değil Bilim Kurulu'nun görüşleri doğrultusunda hareket edilmesi... Böylece emeğin ve paranın boşa harcanmadığı, yanlışın en az yapıldığı ve "önceliklerin" de yine bilimscl ilkelere göre belirlendiği bir restorasyon örneği y aratı lması.. . Pekineleryapılıyor?..Butüryazılanmızda ender rastlanan böylesi "övgüler" neye dayanıyor?.. Bu sorunun yanıtı için artık Saray'a girmek ve özellikle de "Muayede Salonu"na bakmak gerekiyor. "özellikle" diyorum, çünkü hem bu salon ve kubbesi, hem de çevresindeki diğer mekânlar ile askı kemerleri, 1894 depreminden sonraki onanmlardan bu yana, hemen hiçbirrestorasyon çalışmasında yeterli önem verilmeyen en görkemli bölumler... "Muayede", "bayramlaşma" anlarruna geliyor ve bu büyük, gösterişli salon da sarayın en"etkileyici" iç mekânını oluşturuyor.. Onanma başlayabilmek için önce yapılması gereken en doğru iş yapılıyor ve Istanbul 'da mimarlık fakültesi bulunan 3 üniversiteden, yani tstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ), Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) ve Mımar Sinan Üniversitesi (MSÜ) uzman Yaklaşık bir yıldır gözlerden ırak bir çaba ile Dolmabahçe Sarayı kurtanlıyor. Sessiz sedasız ama özenli bir restorasyonla. Ahşap elden geçiriliyor, eski arabesk süslemeler sökülüp özgün malzeme Dolmabahçe Sarayı 'nı restore eden uzmanlar bürokrasiyle de mücadele ediyorlar. ve renge geri dönülüyor.