05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

15EKİM2OOO. SAYI760 19 KAYAKOYU CANLANIYOR. FARUK SOYDEMtR* Muğla'nın Fethiye ilçesindeki Kayaköyü, Güney Ege'nin en eski ve en büyük Rum yerleşim yerlerinden biri. Antik UKYA uygarlığına ait Karmylassos kentinin kalıntılan üzerinde kurulmuş, bazı kaynaklara göre 11. yy bazılanna göre ise 14. yy başlannda bölgede yaşayan Rumlar tarafından inşa edilmiş ve Levissi ismi ile anılmış... Günümüze ulaşan yapılannın birçoğu 19. yy'den kalma. Evliya Çelebi'nin Seyahatname'sinde de sözü geçen Kayaköyü'nün 20. yy başına kadar zengin bir kent olarak yaşamını sürdürdüğü biliniyor. 1912 yılında 6500 kişilik nüfusa ulaştığı bilinen köy, kilise, eczane, hastane ve hekimleri, okullan, postanesi ve zanaat atölyeleri ile yörenin en büyük sosyal ve ticaret merkezi konumundaydı. Osmanlı döneminde, çevresinde yer alan 5 adet Türk köyünün ahalisi ile birlikte belediye statüsü oluşturularak yönetilmiş. Kurtuluş Savaşı sonrasında 1922 yılında Türkiye Cumhuriyeti hükümeti ile Yunanistan hükümeti arasında imzalanan mübadele anlaşması 100 'ün üzerinde katılımcı ile rölöve ve restorasyon çalışmalan yaptldu.. gereğince Kayaköyü'nün Rum asıllı ahalisi ile Batı Trakya'daki Türk asıllı ahali karşılıklı olarak göç etmişler. Ancak Kayaköyü'ne yerleşen olmamış, o hep yalnız ve kimsesiz kalmış... Kayaköyü'nde her birisi sivil mimarinin özgün örneği sayılan birçok konutun yanı sıra, 2 büyük kilise, 9 şapel, çeşitli zanaat atölyeleri, okullar, hastane binası, kütüphane ve diğer amaçlı binalar bulunmaktaydı. Büyük mübadeleden sonra yapılar fiziksel koşullara direnemedi ve bugün büyük çoğunluğu harabe halinde... Mimariar Odası'nın ev sahipliğinde 2005 yılında Istanbul'da yapılacak "Dünya Mimariar Kongresi ve Uluslararası Mimariar Bırliği (UIA) Genel Kurulu" etkinlikleri kapsamında Kayaköyü'nün aynı zamanda bir "Dünya Mimarları Buluşma ve Dünya Kültürleri İçin Dayanışma" merkezi olması yönünde çalışmalar sürdürülüyor. 2005 yılında, yaklaşık 100 ülkeden 10.000 mimann katılımı ile gerçekleşmesi beklenen "Dünya Mimariar Kongresi ve Uluslararası Mimariar Birtiği (UIA) Genel Kurulu" Kayaköyü Projesi'nin yaşama geçirilmesi için önemli bir aşama olarak görülüyor. Nitekim Mimariar Odası ile Türkiye Seyahat Acentalan Birliği (TÜRSAB) arasında imzalanan işbirliği protokolü çerçevesinde, Kayaköyü'nde rölöve ve restorasyon çalışmalan da başlatıldı. Mimariar Odası yaz dönemi çalışmalan kapsamında, (Temmuz 2000 Ekim 2000 tarihleri arasında) Taxiamis (yukan) ve Panayia Pirgiotissa (aşağı) kiliseleri, 5 kadar seçilmiş tipik tarihi ev ve ilkokul kahntısının rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri çalışmalanna Kültür Bakanlığı'nın izni ile başladı. Bu çalışmalar Mimariar Odası Fethiye Temsilciliği ve Mimariar Odası Istanbul Büyükkent Şubesi Galata Grubu Koordinasyonu ile Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinden, mimarlık fakültesi öğrencileri, öğretim üyeleri, mimariar, TÜRSAB göreviileri, Akdeniz Ülkelen Mimariar Birliği (UMAR) üyesi ülkelere mensup Yunanistan, Fransa, Mısır, Tunus ve Fılistin'den 21 öğrenci ile 4 danışman olmak üzere 100'ün üzerinde katılımcı ile gerçekleştiriidi. Mimariar Odası; Kayaköyü Projesi ile şimdiye kadar hiçbir ülkede gerçekleştirilmeyen bir "Dünya Banş, Dostluk ve Mimariık Köyü" oluşturmayı istiyor. Bu proje ile dünyanın her tarafından mimariann bilim ve kültür insanlannın, sanatçılann, öğrencilerin bir araya gelerek ülkemizdeki zengin kültür ve böylece ortak düşünce ve projelerin uluslararası platformlara dostluk ortamında taşınabileceği hedefleniyor.^ olduğu Kayaköyü'nde, gecmişinizlerinikorumak amacıyla bu yaz Galata Grubu'ndaki genç mimar adayları rölöve çalışması yaptılar. Bu çalışma, önümüzdeki yıllarda Kayaköyü'nü gelecek kuşaklara tanıtmak amacıyla yapılması planlanan restorasyonun ön aşamasıydı. Yine bu yaz Marmara Üniversitesi îletişim Fakültesi öğrencileri de aynı amaçla Kayaköyü'nde birbelgescl film çaltşması yaptılar. Yani bugün "yerlisi" yoksa da "meraklı turisti" yalnız bırakmıyor Kayaköyü'nü. Prof. Dr. Metin Sözen kentlere ilişkin bir yazısıy la bakın nasıl anlatıyor bu durumu: "Kentler insanlar gibidir. Kuruldukları gundcn başlar alın yazılanndaki değişmek, yenilenmek, yıkılmak, onanlmak. Bazılan bir süre bırakılır; kendi yaşamını kendisi surdürsün diye; ruzgâra, fırtmaya, toza, dumanarağmen. Birkısmıyüzlercedefayıkılırve tekrarindirilir.însanlaronlanbırakınaz,terk etmez, yakıldı, yıkıldı, şekil değiştirdi diye." • » öğrencüer belgesel çalışması yaparken... kendini korunmasız hissettiği bu sessiz ormanda yaklaşık yanm saat yürüyoruz. Yolun sonunda denize bakan uçurumun yamacındakurulmuşbirmanastırvar. Bu yeri, bir rahibin ömür boyu uğraşarak tek başına yapmış olduğunu öğrenmek bizi şaşırtıyor. Rahip, bu manastın kendi için bir çilehane olarak düzenlemiş. Ancak, daha sonra Levissi halkı buraya ek yapılar yaparak ibadet yeri olarak kullanmış. Insanın toprağı eliyle bile kazsa bir tarihi csere rastlayabileceği bu yerde şimdiye kadarbilinçli vc kapsamlı bırkazı çalışması yapılmamış. Zaman önünde sonunda kendi gerçeğini yazıyor ve yazmaya da devam ede 'Levissf ya da Karmylassos Kayaköyü tarih sahnesinde Karmylassos ve daha sonra Levissi diye tanınıyor. tlk önce Likyahların Karmylassos'u oluyor. Bu dönemki yüzünübizden sakh tutan kentin yıkıntılan üzerine kimine göre 11. yy 'de, kimilerine göre ise 14. yy'de Rumlaryeni birkent kuruyorlar ve adına Levissi diyorlar. Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde de adı geçen kentin eski bir haritada Fethiye'den daha büyük olarak gösterilmesi, kentin o dönemki önemini yansıtıyor. Gelelim Karmylassos sonrası kurulan Levissi'nin yaşamöyküsüne; sokaklanna, evI lerine,kiliselerine,tarihedairherşeyine... 4 Gün ışığuıdabize farklı rcnklerle farklı bir yüzünü gösteren Kayaköyü dolunayda daha farklı. Okunanlarla öğrenilen yaşanmışhklar, dolunayın pencerelere ışık olduğu evlerden firar ediyorlar sanki ve bir görüntü beli riyor kafamızda: Bir cuma günü... Aşağı ve yukan mahalleler güreş müsabakası için hazırlar. Ortalık mahşer yeri gibi kalabalık, kanşık... Kimi Turk ve Rum köy lüler güreş izlemekten sıkılmış, kuyu başındaki kahvelerde sohbet ediyor, iskambil oynuyorlar. Kadınlar ise kendi elleriy le dokuduklan rengârenk ıpekten elbiseleriy le gunlerin vermiş. olduğu yorgunluktan biraz sıynhnış, muhabbet ediyorlar. Akşama doğru kararan havayla birlikte şenlik y avaş yavaş bitiyor. Artık coşkulu kalabalık, yerini gecenin sessizliğine teslim etl meküzere... Günler günleri kovahyor. Paskalya günü kapıda. Birhaftaöncedenyumurtalarboyanıyor, paskalya çöreklerinin mis kokulan sokaklan dolanıyor. Bayrama bir gün kala çocuklann heyecam büyük. O gün insanlaren güzel giysilerini giyip, kiliseleri dolduruyorlar. îsa'run dirilişi ve göğe yükselmesi ayini : okunurken kilisede tüfeklerle havaya ateş ' ediliyor. Yemekler yeniyor, rakılar, şaraplar içiliyor. Ancak içilen rakının bir farkı var. Yapımında anason yerine incir kullanıhyor. |, Levissi'derakıincirdenyapıhrmış.Birkaç I aşamadangeçirilenburakı için, önce incirle[ rin yere düşmesi beklenir ve içlerinden iyile: ri seçilerek fınnlanıp sandıklarda saklanır mış. Sonra saklanan incirler güzel kokulu dallarla kaynatılır, daha sonra da rakı kaza, nından iki kere geçirilirmiş. Ancakikinci ge| çirüişten evvel içine sakız ve çöğen katılarak ;. rakının kalitesi arttırılırmış. Işte Levissili in• cirrakısınınhikâyesiböyle. f Kayaköyü'nde hikâyelerinsonuyok.Nij, kola Amca notlannda öy le bir manastırdan ! bahsediyorkigidipgörmemekmümkünde! ğil. Ayyos Elefteyos (Afkula) manastınna ' gitmek için Kayaköyü'nden ormanın içine giden bir yola giriyoruz. tnsamn her zaman tarih ortamını yaşayarak tanımalan ve "Mimariar Odası MYK Üyesi (Kayaköyü Komitesi Üyesi)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle