Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
15EKİM2OOO SAYI 760 Tarih ve Toplum dergisinin son sayısında Müsemma Sabancıoğlu eski nüfiıs sayımlanm anlatıyor. Cumhuriyetarşivinden bulduğumuz sayımfotoğmflanyla bu ilginç yazının bir özetini yanyana getirdık Kadınların sayılmadığı günlerden bugünlere sayımlar... f i umhunyetTürkiye'sindel927'deilkd, 1935'teikincisiyapılan sayımlar beşer yılda bır oltnak üzere şımdiye kadar toplam 13 kere yapıldı. 1990 yılında çıkanlan birkaramame ıle sayımlann sonu sıfır ıle biten yıjlarda yapılması hükme bağlandı. Buaradaıhtiyaçtan 1997'debir şayım daha gerçekleştirildi. $,, 28 Ekim 1927'de yapılan sokağa çıkıha yasaklı ilk nüfiıs sayımmdan bugüne, sayım usullerınde göze çarpan bir değişiklıkyok. Ancak döneralere, ekonomik ve topİumsal şartlara bağlı olarak, her say ımın kendine özgü farklan var. Bu tespiti Cumhunyet döneminden daha öncelere götürdüğümüzde ıse, nüfus sayımımnhangi gerekçelerlc yapılabilcceğine dair ortaya zengin bir tablo çıkıyor. | 15. yüzyılda imparatorluğa katılan yen i topraklardan vergi ve asker toplamanınyollanndanbiri, buyerlerdeki nüfusun sayılmasıydı. Tımar sisteminin de gereğı olarak yapılan bu sayımlarda haneler bırim olarak alınıyor ve esasen erkek nüfus sayılıyordu. 16. yüzyılda da aynı gerekçelerle devam ettirilen bu sayımlar, ülkenin sürüklendiği sıyasi, sosyal kanşıklıklarla doğru orantılı olarak yapılamaz hale geldı. Tımar sisteminin bozulması, merkezi yönetimin zayıflaması gıbı nedenlerle, yapılamayan sayımlara, 19. yüzyıl başlarında yenı bir vergı ve askerlık sıstemınc ıhtıyaç duyulmasıyla tekrar gerek görüldü. 1830 ve 1843 'te yapılan say ımlann ortak yanı, askerlik ıçin erkek nüfusun say ılması ve vergının düzenlı olarak toplanabilmesı ihtıyacıydı. tmparatorluğun tümünü kapsamayan, daha çok bölgesel yapılan bu sayımlardan sonra yine bölgesel olarak yapılan ve 1882 'de başlayıp 1890 'da tamamlanabılen say ıma, kadın nüfus da dahil edılmiş ve sıcile kayıt sistemi uygulanmıştı. Say ılan her kişiye bir nüfus tezkeresi verilerek, devletle olan her ışinde bu tezkerey i gösterme zorunluluğu getirıhyordu. Osmanlı 'da son nüfus sayımı ise 1903 'te yapıldı. 28 Ekim 1927'de gerçekleşen nüfiıs sayımını benzerlerinden ayıran en önemli özelliği, sayım gününden önce, sokaklara ısım, binalara numara verilmesı ve sayım memurlannın bölgelennın daha önceden, bu isim ve numaralara göre belirlenmesiydı. Sayım gününden üç ay önce başlanan sokaklara ısım, binalara numara verilmesı ışı, beledıye teşkılatının bulunduğu yerlerde zorunluydu. Belediye teşkılatının bulunmadığı bölgeler içinse valıler tarafından tayin edilecek görevliler bu ışi acılen halledeceklerdı. Nüfus sayımının gayeleri ve faydalan bölümünde belırli bir günde Türkıye sınırlan içinde bulunan ınsanların yaş, cınsiyet, tâbiyet, meslek gibı özelliklerıyle belirlenmesı, ülkenin ekonomik ve topİumsal durumunu tespıt etmek ıçın zorunlu bır koşul olarak anlatı lıyordu. Hükümet ıdaresınde olan her fert nüfusla ilgilı ıstatıstıkı bılgilere sahıp olma ıhtıyacını gıderek daha kuvvetlı hıssetmckteydı. Daha öncekı nüfus sayımlarının ılkel yöntemlerle yapılmış olması, gende kalan savaşlann ve en önemhsı nüfus mübadelesının ardmdan nüfusun kaba tah İstanhul'da bir sayım günii. Duvariarda 1935 seçimlerinin afîşlaiastiı. minini bile yapmak çok zordu. Sayım memurlarının ışlennı büyükbır dıkkatle yapmalan, kendilenne düşen mıntıkalarda kimseyı atlamadan sayım yapmalan say ımın en önemlı şartıydı. Bu sebeple sayım ve kontrol memurlarma, sayım defterlennin içcriğıni, kayıtlan nasıl yapacaklannı ve"görevlennin ne büyük bır önem arz ettığinı anlatabılmek içın bır dızı konferans düzenlenmıştı Her bır sayım memuruna 250300 arasında nüfusu kaydetme görevı düşüyordu. Bu da mıntıkalann ortalama 5070 bınadan oluştuğu anlamına gelmekteydı. Sayım memurlan mıntıkalarındakı kışla, hapishane, yatılı okul, askeri, mülki, özcl hastaneler ve konsolosluk gibi yerleri saymayacaklardı. Bu türdeki binalann sayımı için ayn bir usul tespit edilecekti. 16 sütundan oluşan sayım defterlerinde su"asıyla ikamet edilen binanın numarası, lakap ve isim, cınsiyet, doğum tarıhi, doğum yen, medeni hal, ana lisan, adres, uyruk, meslek, okuryazarlık, din, sakatlık durumu, evvelce nüfusa kayıt olunan yer ve nüfus cüzdanının olup ohnadığı bılgılennecevapverilecekti. Sayım memurlan bu sorulann bazılan ile ılgili olarak özellıkle uyanlmaktaydı: Gittıklen hanelerde nüfus tezkeresi ya da cüzdanı olanlardan, önce bu belgelerı ısteyeceklerdı ama bu belgelerde bazı bilgılcreksikti.Meselasakatlıkveokuryazarlık durumu daha önce yapılan say ımlarda dikkate alınmamıştı. 1927 sayımının daha öncekı sayımlardan en önemli farkı, memleketin iş gücü ve eğitım durumunu tespit etmeye yönelik bu ıki sorudur ^ 2000 yılında da 1965 yılındaki gibi sokaklar çocuklara kalacak..