08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9 OCAK 2000. SAYI 720 tün bunlar, nükleer karşıtı hareketin yılda bir kez bir araya gelmesini de sağladı. Bunun yanında nükleer karşıtı hareketin tabanının bir yandan bölünerek, bir yandan da birleşerekyayıldığı gözlendi. Zamanzamansiyasi partilernükleerkarşıtlığınasoyundularfakat günlük işleri olarak algılamadılar. Fakat tam bu sırada başka bir şey oldu; Siyanür Karşıtı Hareketi ülke sınırları dışına taşıyan Bergamalılar, bir otobüsle Akkuyu'ya gelip Büyükecelilerle kucaklaşıp, artık geleneksel bir hal alan şenliği "Doğrudan Halk Eylemi"ne çevirdiler. Nükleer karşıtı hareket AkkuyuBergama halk buluşması ekseninde sürecek diye beklerken, ekim ayı ortalarında Boğaziçi Köprüsü'nün üzerinde düzenlenen bir "Sonradan Eylem" Greenpeace'in başını çektiği şehirliuluslararası nükleer karşıtı hareketin merkezdeki yerini yitirmek niyetinde olmadığtnı gösterdi. 18 Aralık toplantısında antinükleer hareketin birliğine katkı koyan Bergama Hareketi, siyanüre ve atoma karşı yaşama hakkının kendisine verdiği özgürkararlılıkla 24 Aralık sabahı Ankara'da Enerji Bakanlığı'nın önünde "Doğrudan Halk Eylemi" koydu. Bakanhk korumaları Bergamalı köylülere karşı çok sert davrandı ve "Atoma Hayır, Siyanüre Hayır" diye bağıran insanlan j opladılar. Buna rağmen dağılmayan köylüler, Enerji Bakanına "Nükleer santral yapmayın ve siyanürlü tesisi çalıştırmayın" mesajını doğrudan verdiler. Enerj i Bakanı ile çıplak görüşmek isteyen Bergamalılar, polis tarafından Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüler. Bu eylemi görüntülemek için izliyordum ve çok yakından tanıdığım köylülerin giysilerini onlara ulaşrırmak için otobüsle emniyet müdürlüğüne gittim. Müdürlüğün içinde polis beni de gözaltına aldı. Gözaltı sırasında Bergama Çevre Yürütme Kurulu Başkanı Oktay Konyar ile konuştuk. Konyar, Bergamalılar'ın nükleer harekete yaptıklan katkının, Atoma Karşı Halk Birliği'ninkurulması ile anlamlı olabileceğine işaretedipekledi: "Nükleer karşıtlığı lobicilikten ve dar kadro hareketinden derhal çıkmalı, toplumsal muhalefet ilkeleri, çok geniş bir biçimde tartışılarak, herkesi içine alan, özellikle o yöredeki insanlan da katarak tartışılmalıdır. Her gün, birkaç kişinin yaptığı açıklamalar, basın toplantılan,demeçlerdeğil,gerçek bir muhalefet planlanmalıdır ve yaşama geçirilmelidir. Bunun için de gerekli tüm potansiyelmevcuttur." Akşam saatlerinde Ankara polisi hepimizi salıverdi. Geç saatlerde Büyükeceli ile yaptığım görüşmelerde, televizyondan yansıyan görüntülerin köyde derin bir etki yarattığıru öğrendim. Büyükeceli 'deki ev sahibim Veli Day ı, atoma karşı çıktıklan için Bergamahlar'ateşekkürettiğini iletmemi istiyordu. Ertesi gün Mersin mitingine gitmek için Akkuyulular' ın gösterdiği kararlılık nükleer santrah engelleyecek gücün olduğunu açık olarak gösterdi. Bu satırların yazıldığı saatlerde, Enerji Bakanı'nın adayı AmerikanJapon şirketi ile, TEAŞ' ın adayı Kanadah şirket arasında kıyasıya bir savaş yaşanıyor, AlmanFransız ortaklığı ise bu mücadelede şansını artnrmaya çalışıyordu. Ecevit'e göre nükleer santral yapacak şirketler konusunda "incelemeleri gereken yerler" vardı. Bunlan okurken ben ve iki arkadaşım daha, Akkuyu'ya gitmeye hazırlanıyorduk; manzaraya bir de atomun karşısındaki kayadan bakacaktık.^ PAZARIN PENCERESİNDEN Yiğit Bey ve arkadaşlan SELÇUK EREZ apş. eşyüz yıl kadar önce doyumsuz " güzleri gene.. sürüp giderken, dengı dengıne gelmemiş sevişler gibi bir solukta biten baharlan, gene bir solukta biterken leş lodosları ıslak bez gibi çevreye yapışırken, bin yıllık Batı Roma Imparatorluğu'nun doğudaki uçbeyliğini, dalgın beşiğinde sallarken bu kent, Asya kökenli bir delikanlı, yirmilerinin henüz ilk yıllannda, bir Macar ustasının barutu gülleye, gülleyi baruta kanştınp ucuna iki metre boyunda tunçtan bir namlu eklediği aletle vurunca Edirnekapı surlannda açtığı gedikten beyaz bir atla girmişti..Giriş o girişti. Bir çag bitmiş, tarih yaprağını yeni bir çağa çevirmişti... O mayıs sabahı Asya kökenli delikanlı beyaz atından irrip dünyanın en büyük kubbesi altında, özgüriükler dağıtan avuçlannı Tann'ya açtı, namaza durdu. Damaıiannda hem Sırp, hem Rum kanı vardı. Anasının asıl adı Despina'ydı." Yiğit Okur, "Hulki Bey ve Arkadaşlan" (Can Yayınlan 1999) başlıklı romanında bir çağdönümünü böyle tanımladıktan sonra bu dönüme yol açan fethi yorumluyor: "Güneşin battığı yöne bir koşu başlamıştı. Bir yaz günü, Tuna'dan geçmişlerdi kafilelerle. Her bahar başlayan, Batı'ya doğru sıçrayan koşu, Viyana varoşlanndan ikinci kez döndüğünde, tarih fizyolojik, biyolojik, fiziksel kurallannı uyguluyordu." Bu çok doğru yoruma göre Türk'ün niteliklerinden biri de caretta caretta denız kaplumbağalannın içgüdüsel, kalıtımsal bir dürtüyle kumda oluşup yumurtadan çıkar çıkmaz denize doğru koşmalannı andınrcasına tarihleri boyunca hep "Batı'ya yönelmiş" olmasıdır. Yiğit Okur bu ilk ama bu yıl da, gelecek yıllar da önemi kavranıp enlemesine, boylamasına üzerinde çok durulacağından kuşku duymadığım romanında bir Galatasaray Lisesi öğrencisinin ve arkadaşlarının otuz yıllık yaşamını konu ediniyor: Hulki Bey de arkadaşlan da Türk'ün Batı'ya yönelmesini andıran bir dürtüyle Beyoğlu'na odaklanmışlar. Yaşam onlan nereye sürüklese, Eskişehir'de yaşasalar da, Paris'te okusalar da Beyoğlu Hulki Bey'in ve arkadaşlannın dönüp dolaşıp yöneldlkleri "Kabe"dir. Istanbul'un geri kalan alanlan da ancak, Beyoğlu'nun uzantısı olabildikleri kadar, onun binalannın, pencerelerinden görülebildiği kadar, onun duraklanndan binilen tramvaylaria gidilebildiği kadar, esen rüzgâriaria Beyoğlu'na lyi ya da kötü 'rayıha'lannı iletebilen semtlerine kadar bu Mektebi Sultani taifesinin ilgi ve yaşam alanlannda yer alabilir.. Hulki Bey, aslında biraz da Yiğit Okur'duri Roman'ın yazan da tıpkı başat karakteri gibi görkemli bir Pera tutkunu olmasaydı, başkasının aklına gelmesi güç böyle "sokak" tanımlamalan, sonra Yiğit Okur'unpardonHulki Bey'in bayıldığı, sık andığı Ahmet Haşim'i bile kıskandırabilecek "aksam" tasvirleri nasıl doğardı? "Akşam inmeye başladı. Ingiliz Sarayı'nın arkasından, Haliç yöresinden ama kesinükle Anadolu Kavağı'nın oralardan, rutubeti ite ite gelen poyraz, Haliç'ten tomistan edip sokağa doldu. Ferahladı sokak. Alacakaranlığın içinde manavın ışıklan belirginlik kazandı.." Romanda sadece sokak tasvirleri yoktur; mesela bu satırlan, şu paragraf izler: tj "Kuzguni kara saçları, içinde bin metreyi bulan dağ göllerinin bütün renkleri, ışıklan, kokularıyla bakan gözleriyle, birden Katya! Sanki sözleşmişler gibi, öbür iskemleye oturdu. Uzattı ellerini, tuttu ellerini Hulki'nin, dudaklanna götürdü, gözlerine sürdü. Döndün, döndün!" Hulki Bey'le Katya'nın ve bu romanın diğer kahramanı kadınlann ve erkeklerin sevişmeleri de akşam, sabah ve sokak tarifleri gibi hoş ve beklenmedik bir üslupla yansıtılır.. Hulki Bey de Yiğit Okur gibi tiyatro meraklısıdır: "O akşam Hulki Bey önde, esmer Delikanlı arkada, Şehir Tiyatrosu'nun yan kapısından girdiler. Daracık, kısacık koridoıian, sahanlıklan, mehfezleri inip çıkıp, çıkıp inip, geçe döne, bir minik kapının önünde durdular. Tık tık.. Içerden çivi gibi bir kadın sesi: Eveeet...Giriniiiz." Tepebaşı'ndaki eski Komedi Tiyatrosu'nun havasını böyle yansıtan ne resim vardır ne de o günlerden kalma program dergileri: "Girdiler. Papuçtan büyük, sandukadan küçük bir oda. Çıfrt çarşısı. Kostümler, makyaj takımlan, duvara yamuk asılmış bir Beklenen toplantı... 2 Aralık Enerji Zirvesi'nin toplanacağının açıklanacağı saatlerde, şehirliuluslararası nükleer karşıtı hareketin merkezinin telefonu, köylü atom karşıtı hareket tarafından çalındı ve zirve sonucundan nükleer santral çıkacağı hatırlatıldı. Köylü atom karşıtı harekete göre nükleer santrah engellemek için çözümün, "tüm nükleer karşıtı güçlerin acilen bir araya gelerek ortak, acil bir eylem programı yapıp, nükleercüerin attıklan adımlann öncesinde tepki verip, bu hareketliliği birulusal kongreye taşımalan" oldugu şeklindeözetlendi. Beklenen toplantı 18 Arahk'ta Ankara'da yapıldı. Toplantı nükleer karşıtı hareketi kısa dönemde birleştirecek önerileri karara bağladı. 24 Aralık'ta Enerji Bakanı'nın nükleer santrah yapacak şirketi açıklaması bekleniyordu. Aynı günler Bergama'yı da ilgilendiriyordu, çünkü, mecliste tahkimin geriyc doğru işletilmesi çalışmalan yapılıyordu. Bu Bergama'da siyanürlü altın tesisinin çahşması demekti. Ağustosta Uluslararası Tahkime karşı birleşen AkkuyuBergama hareketi için yeni birlik zemini oluştu. Fakat ne y azık ki, bu zemin toplantıya önceden katılacaklannı bildirdikleri halde gelmeyen bazı nükleer karşıtlanna anlatılamadı ve şehirliuluslararası hareketin ayn eylemlerinin yolu açtı; Greenpeace Ankara'da Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun önünde Ikitelli nükleer kazasının ikinci yılını andı, çok sayıda basın açıklaması yapıldı, Nükleer Santrallara Karşı Güçbirliği Istanbul Birimleri Sekretaryası Sultanahmet'tebir etkinlikdüzenledi, Mersin'de miting karan alındı. Yiğit Okur ayna; aynaya yapıştınlmış distribusyon llsteleri; bir başka duvarda bir fotoğraf, yakası kürklü bir paltoda solgun bir erkek çehresi: Muvahhit. Koltuktan biraz büyük, kanapeden ufak buna ne ad verilebilirseonun üstünde Bedia Hanım.." "Allah, Allah. O avukat değil midir?" Yiğit Okur'un romanından bahsaçtığımda bir tanıdık böyle dedi.. Avukatın da, kasabın da, doktorun da yazmaa olağandın bizde de dışarda da sayısız örneği vardır; ama bir avukatın ilk romanını Fatih'in Macar ustası gibi böyle şahane bir şekilde gümbürdeterek önümüze sermesi öyle her iki yılda bir gördüklerimizden değildir. Sebebi? Kitabın ilk sayfalarına, Okur'un kısa yaşamöyküsüne bakın da Variık'ta, Yenilik'te, Mavi'de yayınlanan şiirieriyle, oyun çevirileriyle, Sabah'ta, Vatan'da yer almış tiyatro eleştirileriyle, Cep Tiyatrosu kuruculuğuyla Yiğit Okur'un ardında bu sonuca yol açan ne denli bir birikim olduğunu görün.. O zaman katiyyen şaşmazsınız! Bize güzel bir 2000 yılı armağanı bahşettin; Milenyum'un mübarek olsun Yiğit!^ Japonya'daki nükleer kaza, güvenliği ile öviinen Japonya 'yı etkUedi...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle