08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

) OCAK 2000. SAYI720 çinde, dünya üretimi 4 bin milyar dolardan J3 bin milyar dolara çıkarken, aynı dönemie yoksul nüfus beşte bir oranında artış göserdi. Bu, kapitalizrrnnherzamanki sorunsahydı. Yarattığı zenginlikleri, eşit ve adil jlarakpaylaştıramamıştı. Bugündünyanın :n büyük 20 şirketinin cirosu, toplam 80 yoksul ulkenin üretitnine eşit. "Katil kapitalizm" (Newsweek) sermaye ve zenginliği bir avuç insanın tekelin yoğunlaştıran bir mantıkla, moral değerlerden yoksunbirsistem olduğunu kanıtladı. Bugüne kadarhep zenginliklerine zenginlık katan Avrupalılar bu gerçeği uzun süre görmezlikten geldiler. Atna artık onların da refahı elden gidiyor. Sermaye artık daha az işe ve işçiye gereksinim duyduğu için, bütün dünyada işsizlik artıyor... Percy Barnevik'in dediği gibi, "Yoksulluk ve işsizliğin başkaldırısı daha uzun süre görmezlikten gelinirse, yoksullarla varsıllar arasındaki gerginlik günün birinde şiddete dönüşecek. öngörü: Gelecek beş yıl içinde kapitalizm çökecek, ekonomistler ortak üretim ve bir ortak ekonomik sistem oluşturmanın yeni formüllerini araştıracaklar. Dünya küresel bir köye dönüşecektir. Yanlış: Medya toplumunun, tüm uluslan aynı moral ve toplumsal değerlerdc bütünleştirme tasanmı, aslındateknolojikültürünün zavallı bir sonucundan başka bir şey değildir. örneğin, Cakarta'nın varoşlannda CNN televizyonunu seyretmeniz ya da Italyanlann, hamburgen geleneksel pizzalanna yeğlemesi her iki ulusu da Amerikalı yapmaz. Aksine: En büyük yabancılık, birbirini iyi tanıyan insanlar arasında oluşacak. Telefonunyakınlaştıramadığı insanlan, internet bir araya getiremeyecek. Öngörü: Bilgi dolaşımı her zamanki gibi yine seçkin küçük gruplar arasında ve giderek daha da pahalı olacaktır. Dünyanın sadece küçük bir bölümüinternetlehaberleşecek. Küresel köye karşı, bölgesel külturler öne çıkacaktır. Zafer demokrasinin olacaktır. Yanlış: Keşke öyle olsaydı! Aslında demokrasi Çin'de, Doğu Avrupa ve Latin Amerika'dagiderekgelişiyor. Amaasılsorun şu: Büyük sermaye sahipleri, iş ve üretim kaynaklanna el koy duklan için, giderek küreselleşme eğilimindeki kapitalizmin demokrasi ile bağdaşması artık olası değil. Bu da toplumsal dayanışmayı zedeliyor. Toplumbilimci Robert Castel, "İşsizliğin üst seviyede olduğu bir ülkede, demokratik kurumlann içi boşalır" diyor. Avrupa'nın yakın geçmişinde görüldüğü üzere, toplumsal gerginlikler,sermayeyi otoriter çözümlere yönlendiriyor. Öngörü: Yüzyıhnegemendevletyönetimi, oligarşiye dayalı bir demokrasi olacak. 21. yüzyüda din egemen olacaktır. EvetHayır: tslaın ve Hindu dünyasmda giderek daha geniş kitleler dine yöneliyor. Avrupa'da tarikatlar yeniden gündemde. Ne var ki radikal Islam ve militan hinduizm dinsel ohnaktan çok siyasal akımlardır. Her ikisinin de sorunsalı aynı. Verdiklen sözleri asla yerine getiremeyecekler. Hükümetler onlara siyasal özgürlükleri tanımadıkça güçlenecekler, ama sivıl toplumlar geliştikçe de davalannı kaybedecekler. öngörü: Özellikle radikal tslam gücünü yitirecek, maneviyata y önelik aray ışlar çeşitlenecek, çoğalacak. Çin geleceğin süper gücü olacak. Kuşkusuz evet: Çin'dekı gelışme gelecek yüzyıla damgasını vuracak, ekonomik gücü artıyor, askeri gücü bölgesel güç denemelirini dizginleyebilir. Ancak bu dev devletin en büyük sorunsalı, merkeziyetçi olması. Bölgeler arasındaki varsıl farklar inanılmaz ölçüde. 2020 yılında yılında tarım, nüfiısa eklenecek olan 350 milyon insanı doyuramayacak, bugün bile milyonlarca çiftçi kır saldan kentlere kaçıyor. öngörü: Çin, Sovyetler Birliği örneğinde olduğu gibi, kendi içinde devletlere bölüDerleyen: DENİZ BANOĞL V DUNYAMIZIN FELAKETLER İSTATİSTIĞİ... Kitlesel cinayetlerden hapse atılan Ted Bundy, insanların kendisine bu kadar öfkelendiğine anlam verememiş ve "artık bu dünyayı anlamıyorum, galiba dünyada çok insan var" demişti. Demograf Nathal Keyfitz, "bugüne kadar yeryüzünde 70 ila 100 milyar insan yaşamış olmalı" diye kayda geçmişti. Biz bu rakamı ortalama 85 milyar kabul edersek ve bugün dünya üzerinde yaklaşık 8.5 milyar insanın yaşadığını varsayarsak, bu hesaba göre hayatta olan her insana 14 ölü düşer. ölenlerin sayısı, her zaman için yaşayanlardan fazla olmuştur. Istatistiği sürdürelim. Dünya nüfusunun beşte biri Müslüman, beşte biri Çin'de yaşıyor. Yedi insandan biri Çinli bir çiftçi. Her on kişiden birimiz faal bir volkana en yakın uzaklıkta yaşıyor. Yüzde ikimizden biraz fazlası beyinsel özürlü. Günde bir milyar fıncan çay içiyoruz ve birbirimizle 10 bin farklı dili konuşuyoruz. Yeryüzünde canlı tüm böceklerın ağırlığı, tüm insanlann ağırlığına eşit. Üzerinde yaşamakta olduğumuz bu gezegende her 110 saatte, ölenlerden bir milyon daha fazla insan dünyaya geliyor. Nüfusumuzun 100 milyonu sokak çocuğu, 23 milyonu ise mülteci. 16 milyonumuz Kahire'de yaşıyor. 12 milyonumuz balıkçı ve her gün içimizden yaklaşık bin kişi intihar ediyor. Biz 500'üncü kuşağız, yerleşik düzene geçişimiz 10 bin yıl geriye gider. 150 bin yıl geriye gittiğimizde ise, 7500 homosapiens kuşağı oluruz. Atom bombasının, toplu soykırımın, Silicon çipslerin keşfedildiği, insanlann Ay'a gittiği ve genlerin bölünmesinin başanldığı bir yüzyılda yaşadığımız için acaba biz çok özel bir kuşak mıyız? Kesinlikle hayır. Bir önceki kuşaklardan bizi ayıran sadece iki şey: En çok dişleri ve en büyük kemikleri olan ölüler olarak gömüleceğız.^ Annie Dillard (Amerikalı gazeteci)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle