Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Depremzedenin tek Hiksii YAZI VE FOTOĞRAFLAR: HATİCE TUNCER D I" eğirmendcrc'nin tepelerinde Saraylı köyü yakınlarındaki çadırkcnt. Sazıneşliğindebirtürküduyuluyor: "Bu dagelir bu da geçer ağlama"... Daimi'nin türküsühiçbukadar acı söylenmemiş, "gelip geçecek" olan acı da hiç bu kadar büyük olmamıştı. Üzerinden deprem geçmişti insanlann. Fiziki tahribatin gerisinde olansa içerlerde ne zaman harekete geçeccği bilinmeyen fay kırığıydı. Bu fay kırığınınyol açacağı depremin psikolojide bir de adı vardı: Post travmatik stres bozukluMarmara Bölgesi'ndc meydana gelecek bir depremin nasıl bir yıkıma neden olafci lcceğini bilim adamları, mühendisler hep anlattılar, kent yöneticilerini, hükümetlerı uyardılar. Yüzyılın dcpremi birsürprizdeğildi ama depremin hemen ardından Türkiye'de bir sürpriz oldıı. Hep örgütsüzlüğünden yakınılan, sivil hareketlerin eksikliğinden söz edilen toplum bir anda tepki verdi. Mcslek odalan, dernekler, scndikalar hemen deprem bölgclcrinegitti.Belirlibirdemokratik kitle örgütüne bağlı olmayanlar da işyeri,çarşı,ınahallebirlıkteliklerioluş.turuptoparlayabildikleri malzemelerleyardıma koştu. Kazmasını küreğini omzuna alan deprem bölgesinde bir işin ucundan tutmay a çal ıştı. Toplumkendısınesahıpçıkmıştı. Barınma ve y iyecek sorunları yavaş yavaş çözüldükçc önemlerini ilk anda kavrayamadığımız bir gönüllügrubudahaçıktı ortaya: Psikologlar. Psikolog Jülıde Aral'ın ifadesiyle "Türkiye psikologlan keşfetti". Türk Psikologlar Derneği öncülüğünde gönüllü psikologlar, deprem bölgelerinde kurulan çadırkentlerde gruplar oluşturup depremzedelerin bu ağır travmay ı atlatmalan, yaşamlanna kaldıkları yerden devam edebilmeleri için çalışıyor. Sarayh, Değirmendere yakınlannda yeşil liklerin ortasında eski bir Bizans köyü. Köyün önündeki top sahasına Belçikalılann yardımlarıy la şimdilik bin yüz kişinın yaşadığt bir çadır kent oluş turulmuş. Kent, TMMOB, Türk Tabipler Birl iği 'nin de aralarındabulunduğu sivil inisiyatifve askeribirliklerin el birliği ile kurulmuş. Psikologlar, bir yandandepremzedelerleterapiçalışmalannı yaparken çadırkentin yemek, su, tuvalet sorunlarının giderilmesindc dc yoğun çaba "15 yıldır gezdiğim çarşıyı tanıyamıyorum, gece yattığım odayı da..." Böyle diyor çadırkentteki genç. Depremden sonra normal yaşama dönmekle hep acı içinde yaşamak konusunda tartışıyorlar. Bir genç kız "îçimizde büyük bir alev var şimdi" diyor "Hiç sönmeyecek ama zamanla bir mum ışığına dönecek." Türk Psikologlar Derneği'nin çadıru.. harcamiijlar. Yağmurda çadırlar çamur içiı de kalınca, kamp mıcırlarla kurutulmaya ç lışılmış. Psikolog JülideAral,"Mıeırdolub kamyonu görünce bu kadar sevıneceğim h aklımagelmezdi"diyormıcırgetirtmeçab lannı anlatırken. Çadırkentte günlük yaşam düzene girim psikologlar da esas isjlerinde yoğunlaşn olanağı bulmuşlar. Duygusal çalkantıl hakkında toplu görüşme, gevşeme hareke leriy le depremin insanlar üzerindeki psikı lojik sorunlarını hafifletmeye çalışıyorU Gönüllü psıkologlardan Ayhan Tolgay, de| remzedelcrdc görülcn uykusuzluk, kork uykuda sıçrama gibi tepkılenn normal oldı ğunu söylüyor ve amaçlannın "Anormal dı rumdaki normal insanlann travmalarını t azaindirmck" olduğunukaydcdiyor. Psikologlar, askeri birliklerden edindikl* ri büyük çadirlardaçocuklar, gcnçler, kadıı lar ve erkekler için ayrı ayrı oluşturdukla gruplarda destekleyici terapı yapıyorlar. Gt rüşmelerc cn çok ilgi gösteren gençler artı yaşamlarını ikiyc ayırmışlar. Tarihin mila tan önce ve sonra bölünmcsi gibi yaşamlar nı "depremden öncc, dcpremden sonra" ol; rakikiyeayırıyorlar. Gençkızlar,delikanl lar, büyük yeşil çadırda yuvarlak oluşturu psikologlara yaşadıklarını anlatmaya dc| remdcn bırkaç saatöncesinden başlıyor: "Şimdi denızın dıbındc olan I3cğirmcnd< re sahilindeki kafede okey oynamıştık. 11; vada bir kasvet vardı. Uyumamıştım. Büyii birgürültü koptu. Anncme koştum. Dışarı> çıkınca arkadaşlanmın oturduğu mahalle>