Katalog

16 PAZARIN PENCERESINDEN CUMHURİYFT DF.ROİ Güneş tutulması SELÇUK EREZ 11 Ağustos Çarşamba günü yirminci yüzyılın son Güneş tutulmasını Beyazıt'ta üniversitenin bahçesindekı rasathaneden izledik: Ay, Güneş'in tam ortasına gelip oturunca, ortalık zifir gibi kararmadı; sadece azıcık loşlaştı. Sonra bir rüzgâr esti ve yaz güneşinin kavuruculuğundan beşon dakıka uzak kalmak bile hoşumuza gitti. Güneş'e koskoca teleskobun bir kenarına iliştirilmış çok merceklı ve süzgeçli bir teleskoptan baktık. Doğrudan doğruya baksak ne olurdu? Astronomiden bir hanım bu teleskobun ucuna bir kâğıt tutarak cevapladı: kâğıt bir dakikaya varmadan tutuştu. Ay, Güneş'in tam uzerındeyken astronomi uzmanı bir dostumuz, bir eliyle Güneş'i kapatınca, Güneş'le ayı perdelediği elin solaltında Venüs yıldızını çıplak gözle rahat gördüğunü söyledı ama ne ben ne de başkası bnu yapınca bir şey göremedik. Az sonra Histoloji hocası Prof. Güngör Şatıroğlu da geldi, sonra Duygu Alemdaroğlu da.. Elalem kollarını kaldırıp tek gözünü kısıp gökte Venus ararken fotoğraf makinem olmadığına çok hayıflandım. Ay, Güneş'i tam ortaladığında Güneş, Ay'ın çevresınde ıpince bir çizgi halinde görülduğu halde ortalığın yeterince aydınlık olduğuna bakarak Güneş'in gucunü daha iyi kavradık. O anki aydınlığın üniversitenin Ben bir köylü çocuğuyum.. Horozlar yazkış karanlıkaydınhk demez sabah ezan vakti öterler... Saat bulunmadığında biz horoz sesine göre namaz kılardık. Arkadaşınızın horozları başka bir sebepten ötrnüşlerdir! Siz nerelisiniz? Kastamonu'nun köyündenım. Hıç Kastamonu'ya gittin mi? Maalesef! Çok güzel bir yerdir; eskiden daha da güzelmiş.. Osmanlı zamanında çok büyükmüş; sınırları Marmara Denizı'ne kadar gelirmiş. Kızkulesi bile Kastamonu'ya aitmiş.. Peki, nasıl geldiniz Istanbul'a? Benim çocukluğumda Kastamonu'nun her şeyı güzeldi de bir tek hastaneleri ekslkliydi. On dört yaşımda aniden hastalanıp zayıflamaya başladım; karnım şişti, yiyemez içemez oldum. Neden? Her sabah babamın atlannı çok erken saatlerde, horozlar ötmeden götürür otlatırdım; sonra çocukluk işte nemlı, çiğli otlara yatar uyuklardım.. Ordan soğuk kapmışım.. Kalp zarı iltihabı olmuşum.. Kastamonu'da doktorlar teşhis koyamadılar, sadece ölumcul bir hastalık olduğunu anladılar. Babama, "Başka çocuğun var mı" diye sorduklarını, yani "Bu artık iyileşmez.. Sen diğerlerine bak!" demek ıstediklerini hatırlıyorum. O da "On beş çocuğum olsa hepsı birdir, kıymetlidir!" deyıp köye dbnmedi beni hemen alıp Istanbul'a getırdi. Unutamam: Bir Otuz Ağustos Bayramı günü bizi güç bela aldılar Cerrahpaşa Hastanesi'ne; doktorlardan biri kötü durumda olduğumu anlayıp yatırdı beni. Bayramdan sonra Profesör Nihat Dorken'e gösterdiler.. O da yırmı gün hazırlatıp bana kalp ameliyatı yaptı.. Turkiye'de o ameiyat ilk kez bende denendı ve başarılı oldu.. Ameliyattan sonra da uzun kaldım hastanede.. Talebelere çıkarırlardı beni imtihanlarda.. Ben de "çiklet ve Hayat mecmuası getırırsen teşhisimi söylerim!" derdim. Doktorların habire söylediklerini ezberlemiştim; tekrar eder, getıren talebeye, "Konstırıkif perikardıt, dispıne, perifer ödemi ve boyun venleri dolgunluğu yapar.. Dalak büyür, kalp ucunun erken dayastal sesi vardır derdim!" Onlar da benden öğrendıklerıni hocaya söyleyip sınıf geçerlerdi. Anlayacağın, bakma böyle taksicilik yaptığıma, ben zamanında üniversitede ders vermiş adamım... Ondan horozlar güneş tutulmasında öter mi, ötmez mı ben bilirim ve dediklerimi ciddiye alsan sen kârlı çıkarsın.. Taksiden ınip Metropol Hastanesi'ndeki hastama uğradım: Uzun nöbetine rağmen bezmemiş, neşeli kat hemşiresıne "Yazık tutulmayı kaçırdınız!" dedim. Kız, "Ne kaçırması" diye yanıtladı, bu yan pencereden öyle iyi izledik ki!" "Neyle baktınız Güneş'e?" "Bir röntgen filmini tutup baktık!" Göğüs kafesi, kalbı iyi seçilen bir akciğer filmini Güneş'e tuttuk; hemşıranımın hakkı var: Beyazıt'ta beş yüz bin liraya cam aramaya gerek yokmuş; röntgen filmlerının koyu koşelerınden Güneş'e rahat bakılabıliyor.. Karar verdim: 2006 yılındaki tutulmada Güneş'in resminı bir aciğer filmini süzgeç olarak kullanıp çekecek Cumhuriyet'e vereceğim.. Bir düşunun: Ertesı gun, ınsan kalbinden bakılarak algılanmış bu doğa olayının resmi, diğer gazetelerin aynı olayı bir mınareyi, ya da çeşmeyı bazen de bir mankeni hızalayıp yansıtması foto muhabırlerını nasıl da kıskandıracak! Bunu düşünüp şımdıden keyıflenıyorum.^ 1. Mert Erdoğdu 8 p. 2. Ismaıl Doğantuğ 7,5 p. 3. HakanHan7p. 4. Armen Grigoriev 7 p. 5. SelimGürcan7p. 6. BülentGüner 7p. 7. Tolga Demirel 7 p. 8. Metin Kayaman 7 p. 9.0nurKınsız 7p. 10. Yakup Bayram 6,5 p. Troya Satranç Festivaii H. SERTAÇ DALK1RAN 15 Ağustos'ta sona eren Troya Satranç Festivali'nde ilk on dereceye şu oyuncular girdi: Komblnezon Keres Kurazica, Kapfenberg, 1970 Beyaz oynar kazanır a b c d e f g h İlk beş dereceye toplam 250 milyon TL nakit ödül dağıtılırken 510 derecelere ise H. Sertaç Dalkıran'ın "Modern Satrançta AçılışlarveTuzaklar Ansiklopedisi" kitabı ödül olarak dağıtıldı.TurnuvanınbaşhakemliğinilsmetArvit yaptı. MHK'delklistifa FIDE Uluslararası Satranç HakemilsmetArvıt ve Milli Hakemlerimizden ve UKD Hesapları Sorumlusu Cesım Kürümoğlu MHK Başkanı Hulusı Cihangir ile çalışamayacaklarını bildirip istifa ettiklerını açıkladılar. Türkiye Şampiyonası ek maçları Türkiye Şampiyonası ek maçları sonunda tuhaf bir bırıncılık derecesı ortaya çıktı. Yanlış hazırlanan tüzük gereği Umut Atakişi Türkiye Şampiyonu oldu. Üç kışınin katıldığı unvan maçlarında hıçbir zaman Berger'e bakılmaz. Eş puan halinde oyuncuların aralarındakı maçların skoruna bakılır. Matematiksel olarak eş puanla turnuvanın tamamlanması halinde zayıf oyuncuyu yenenın Berger'ı yüksek çıkacaktır. Hakan Erdoğan, Umut Atakişi'yi 1,50,5 yeniyor, Kıvanç Haznedaroğlu ıle 11 berabere kalıyor. Şampiyon olması gerekirken Erdoğan'a kaybeden Umut Atakişi yanlış ve acemıce ılan edılen tüzük gereği şampiyon oluyor. Burada oyuncuların günahıolmadığı için neticelerı geçerii kabul edıp Atakişi'yi yürekten kutluyoruz. Tüzüğü hazırlayanları ise kusurları ile baş başa bırakıyoruz. Pendlk Açık Satranç TurnuvaM Toplam 1 Milyar TL ödüllü Pendik Satranç Turnuvası TSF'nin verdiğı onay ıle UKD ve ELO hesaplarına dahil edilecek. Pendik BelediyesiSatranç Geliştirme MerkezıBosna Sancak Spor Kulübü ve Pendık Belediye Spor Kulübü işbirliği ıle gerçekleşen turnuva Hyundai Plaza'da oynanacak. 0532 362 30 33 numaralı telefondan bilgi alabilirsiniz. Mert Erdoğdu Armen Grigoriev Troya 1999 Sicilya Savunması 1. e4 c5 2. Af3 e6 3. d4 exd4 4. Axd4 a6 5. Fd3 Vc7 6. 00 Af6 7. Ve2 d6 8. c4 Fe7 9. b3 Abd710.Fb2b611.Ac30012.f4Ke813.Kae1e514.Af5Ff815.fxe5dxe516.Vf3Ac317. Fb1 Fxf5 18. Vxf5 Acd7 19. Ad5 Vc6 20. Şh1 Ka7 21. Kf3 Ke6 22 Kef1 g6 23. Vg5 Fg7 24. Fa3 h6 25. Vh4 Şh826. Fc1 Şh7 27. g4 g5 28. Fxg5 Ag8 29. Kxf7 Kg6 30. Fe3 Ve6 31. K7f5 Ac5 32. g5 Ve8 33. Axb6 Kxb634. Fxc5 Kab7 35. Fxb6 Fxb6 36. c5 Kg6 37. gxh6 Kxh6 38. Vg3 Ae7 39. Kf7 Ag6 40. Fd3 Vc6 41. Vg5 Ve6 42. Fc4 Vc643. Fd5 Ve844. Kxg7Şxg745. Kf7 Vxf7 46 Fxf7 Şh7 47. Vxh6 Şxh6 48. Fxg6 Şxg6 49. c6 Şf6 50. c7 Şe7 51. c8V Şd6 52 Vxa6 Şc5 53. Vc4 Şb6 54 h4 Şa5 55. h5 Şb6 56.h6Şa557.h7Şb658.h8kŞa5 59.Ka8Şb6 6O.Ka6Şb761.Vc6Şb862.Ka81O •JIUBZB>| BA g p v e ZBS Z»V Z 9M.Ğ İ9MA ' l Etüd J. Dawson, 1925 Beyaz oynar kazanır a b c d « f g JIUBZB>( 9A bahçesinde çok romantik ve hoş ışıklanmalara, renklere, harelenmelere yol açtığını gördük.. Beyazıt Kulesı'nin beyazı bile bir başka göründü.. Bu ara cep telefonundan arayan Şevki Gökerman'la konuştum. Şevki Gökerman, görevli olduğu Kemere yakın fabrika binasının horozlarının karartı açılınca öttüklerini, buna karşılık kurbagaların sustuklarını söyledi.. "Beyim bu nedendır?" diye soran guvenlik görevlisine ayaküstunde mıtolojık bir öykü uydurarak cevap vermiş: Efendım tum yaratıklar başlangıçta eşit yeteneklerle yaratılmışlar; hepsinin iyi kötü bir dili varmış, bu dille kendılerine benzeyen yaratıklarla anlaşırlarmış.. Ancak yüzyıllar geçince bazı hayvanlar gelıştikçe gelişmış, bazıları ise oldukları yerde saymışlar. Kurbağalar da kendilerine göre çok gelişmiş olan kümes hayvanlarından geride kalmışlar.. Bu nedenle, horozlar otünce kurbağa utancından susarmış! Beyazıt meydanında tutulmuş güneş dikizlemek için 500 bin liraya satılan mavı camları, bazı çocuk dergilerinın verdiklerı karton çerçeveli gozlukleri değiştokuş ede ede Ay'ın Güneş'i nasıl yavaş yavaş işgal ettiğine baktıktan sonra once Vefa'ya yürüyüp Bozacı'da şıra içtik, sonra da Unkapanı'na gittik; ordan taksiye binıp evimızın yolunu tuttuk. Yolda şoföre Gökerman'ın horozlarını anlattım. Itiraz ettı: A. Taşan F.Keler Troya 1999 Sicilya Savunması 1. e4 c5 2. c3 d5 3. d3 dxe4 4. dxe4 Vd1 5. Şxd1 Ac6 6. Fe3 e5 7. Fb5 Fd7 8. Af3 Af6 9. Abd2 Ag410. Şe2 a611. Fc4 Axe3 12. Şxe3 g6 13. Fd5f6 14. Khd1 Kb8 15. a4 Fh6 16. Şe2 Şe7 17. a5 Fxd2 18 Axd2 Aa7 19. Af 1 b6 20. axb6Kxb621. Kd2 Khb822. Ka2 Ac823. Ae3 Ad624.f3f+25.Şd1 f426. Ac4Axc427. Fxc4 Fe6 28. Fxe6 Şxe6 29. Şc1 Kc6 30. Ka5 Kb5 31. Kxb5 axb5 32. Kd8 Ka6 33. Şb1 Kd6 34. Kc8 Kd2 35. Kc6 Şd7 36. Kxc5 Kxg2 37. Kxb5 Kf238.Kd5Şc639.b4Kxf340.b5Şc741.Şc2 Kf2 42. Şd3 Kxh2 43. Kxe5 Kh3 44. Şd4 f3 45 Ke7 Şd6 46. Kf7 Şe6 47. Kf8 Şe7 48. b6 Şxf8 49.b7f250.b8VŞg7 51 Yaşam, kulbin iki vuru$u arastndaki ZamanJır. TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli/Istanbul Tcl: (0212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat Faks:(0212)212 68 35