Katalog

27 HAZİRAN 1999. SAYI 692 13 sayardanöncemeımereyerleşiyor, meraklı yüzü bilgisayarın ekranınıneredeysetamamcn örtüyordu. Can ise üzerinebastığı su şişesikolilerinidolabınönüneçekeliyor.daha iyi görebilmek için boynunu olabildiğince uzatıyordu. Sabahları kazanda pişen şekerli tazesütgülüşleriyle, güzellergüzelibalıkçı kızları 'Prenses' (Gülümser)'le "Kurabiye' (Gönül)yanımasokuluyor,birbirimizinbaşları üstünden bilgisayarın küçük ekranını görmeye çabalıyorduk. Gelen elcktronik postalarımı okumak gidcrekzorlaşıyordu.Çocukların daha iyi görebilmek için uzattıkları başlar arasından ekranı seçebilmem artık tam aniamıyla bir marifethalincgelmişti.Ekrandabelirenleritopraklekeliparmaklanylagöstererekbirbirlerinc heyecanla anlatıyor, hele hele yeni gelen bartırken, elektronik postalarımı okumaya çalışıyor, bir yandan da yaşamakta olduğum tezatların k.cyfini çıkarıyordum. Birara.bilgisayarımbozuldu. Bilgisayar doktoru (Norton Utilities) disketini taktığımda,kollarınıkavuşturmuşbeyazönlüklü, gözlüklü doktor resıni çocuklan çok etkiledi. "Bak.diyorduÇağo, her yeni geleneçamurlu parmağıy la ekranda işaret ederek, ha şu dohtur (doktor), bilgisayarın dohturu!" Hele hele düzeltmeler için ambülans işaretinin ekranda vınlayarak koşturması onlan daha daheyecanlandırdı.Hanineredeyse bilgisayarın sürekli bozulmasını di ler oldular. Akşam üstleri, kıyıdaki masayayerleşip, Prenses'le Kurabiye'ye bilgisayarda yazı yazmayıöğretmeyebaşladım. Kendi isimlcrini yazıp, yazıyı büyültmek.koyulaştırmak, edinmiştir. Çini mürekkebiyle gerçekleştirri saygı görmekteydi. Ali Kaptan, tüm tcknik yaratıcılığını kul diğiustamimarguletçizimlerirestoranındepoduvannaçakılıahşaptablodazamanlagülanarak, Sultan'ın marketgirişinebirtelefon ncşyanığırenginedönüşür. Yan raflardaysa, soketibağladı. Böylelikle, marketkapısının elden ele dolaşmış çeşitli di llerde tuzu kuru bitişiğindckivitrinlibuzdolabınınmermeri laptopmasam oldu. Defalarca intcrnctc bağ kitaplar, kitap oburu denizcilere ırak yolculuklardayarenlik etmeyi bekler. lanmaya çalıştıysam da nafilc, hat bir türlü bağlaıımıyordu. Merakli bir iskele efradıbiZahmetli gelgitlerime sempati duyan Mezi dikkatle izliyor, Ali Kaptan'ın tahta islek Hanım bilgisayarçantamı elimden kaptı: kemlcye kâh inip kâh çıkarak neyi ncyebağ "Gel, dedi, bir de bizim evden dencyclim". lamaya çalıştığını anlamaya, tstanbul'dan Gelini Sultan'ı dayanımıza katarak, üç kagelen şu eli mürekkep yalamış kadmınsa bu dın ve bilgisayar çantası köyün yolunu tutbağlantıyı niçinbudenli istediğini kestirmetuk.Alicenaplıklaeviniaçan Melek, kıvrak yeçalışıyorlardı. Nercyc bağlanmak isriyorbirustalıklaevindekitelefonkablolannıtam dum ki? Hem bağlanirsam ne olacaktı? O söküyordu ki kapıda memurkılıklı iki adam kablodan uyduy a bağlanmak nasıl birşeydi? beliriverdi:"Buradainternete bağlanmak isBcklcdiğimi söylediğim mektuplarbilgisateyen bir kadın varmış!" demezler mi? $a$yardan ne şeki Ide bana ulaşaeaktı? kınlıktanağzımızaçıkonlarabakıpduruyorduk. Yoksavahiyıniydiler?Bu'kurtancılaHakltsorularınadahasomutyanıtlarann ' tam zamanlı kim göndermiş olabilirdi? yordum. Bilgisayarekranindaki internetsüDerkendurumberraklaştı. Köydeki umumi rümünün (Eudora), tokalaşmayahazırbirel telefonarızasınıgidermekiçingelmişolan simgesini gösterdim meraklılara. Ellcrkamemurlara benim bağlantı zorluğumdan söz vuşmadan,birbirlcrinden uzak durduğunda edilmiş, iskele efradı tarafındanpeşimizden 'bağlantı olmadı' anlamınagelmektcydi. Elyollanmışlardı. ler kavuşup tokalaşttğındaysa 'bağlantı tamamlandı' demckti. Anlaşılan bu simgeol"Bağlandım! Bağlandım!" Hcyecandan dukça sonıut ve açıklayıcı oldu ki, o günden bilgisayar çantamı Melek'inevindeunuttusonra yolda rastladıklanm, beni gördükleğumu, ayağıma geçirmiij olduğum ev terlikrinde iki cllcrini başlarının üstünde kavuştuleriyle köy yollannda koşuştuğumu yan yolrup "bağlantı varmı?"işaretiyle internethada fark ettim. Bağlantıları kontrol edcn metırımı soraroldular. O günlerde Karaeasömurlardan sonra durum açıklığa kavu^tu. ğüt'teki mutluluk veya mutsuzluğum, iki Aslında sorun bilgisayarın modem bağlantıelin başın üstünde kavuşmasıyla simgelenisında çıkmış ve sonuçta her iki bağlantı da yordu. hallolmuştu.Melek'inevincağirlaptop çantamla gidi^ gelisjlerimi kolaylaşYaz dönemlerimdc yaşadığım Götırmak amacıyla, Ali Kaptan Can kova'nın Karacasöğüt köyü, özelMarket'in kapı üstü bağlantısını likle gÜ7 vakti dingin birgüzelligarantiledi. Sultan'ın market ğe bürünür. Ciünlük ağaçlarının kapısının önünde, ayranlar, sokızıldansanyabüyüleyicidöğuk kola ve biraların sergilennüşümüne, limon ve portakaldiği buzdolabı mermerinin larsarı,turuncunotalarlakoüstünde internetc bağlanıyorro tutar her sarıyaz.??? Köy dumartık. yolları daha bir hareketlidir, yaz aylannda terke yüz tutSevincime tanık herkes muşseralann içindegelgitler mutluydu. Bağlanmıs.tık ya! çoğalır. GöçmenkuşlarmisaNeye mi? Farketmezdi artık... li, yaz ortasında iskeleyi doBağlanmıştık işte! Ellcrbaşın luşturan ycrli, yabancı turistleüstünde kavuşmuştıı! Buzahringürültülükalabalığı,güzgeınetli başanyı akşam vakti kıyılincc gcrçek dcniz tutkunlarına, da rakı sofrası cşliğınde kutlamateknelcrdeçalışmışdenizcivekapy a karar verdik. Tez dönmüş bal ıktanlarlaailelerineyeriniterkeder. Dcçıteknelerindentazesokkanlaralmdı, nizci terimiyle"ya!>antf'dönemi baş$uhin bahçeden roka toplandı, rakılar buzlamıştırartık. Gündiiz balık avına çılandı. kanlar.akşamüstüMelek'inkıyıbaşılokanBu hengame içinde, iskeleyc yanaşmış gutasındamangalbaşısohbetlerinedalar,ağlaletlcrin birinden incn bir kadın yolcu Sulrahasbelkadcrfakılantazebalıklarbuzluratan'ın markctine gırıp kâğıt kalcm istemi^. kılareşliğindetüketilirken,ormandakiishak Marketteyiyecek, içeeek tüketimi vardı ama kuşu, gecenin geç saatlerini antenimsi??? kâğıt kalem yoktu. Oldukça sinirlcnen haötüşüylehatırlatırdurur. nım "Ne biçim ycr burası yahu, diyc söylenmiş, bir kâğıt kalem dahi bulundurmuyorsuÇardak Restoran, Karacasöğüt'ün iskele nuz!"Bulafonurunaçokdokunmuşolacak başında öncmlı bir buluşma ve ayakbastı ki: "Sen ne demcye geliyorsun Hanım? diye noktasıdır. Begonvil ve sardunyaların yaz eıkış.mıs. Sultan, bizde kâğıt kalcm yok ama sonuçılgınlığıarasında.lukantanıngırişine taht kurmuş Melek Hanım 'ın gözünden kaç bilgisayarlainternctbağlantısı var!"Akşamüstü,laptop çantamla Sultan'ınmarketine ma ihtiınaliniz dahi yoktur. Gclcn geçen her doğruyürürkcn:"Allaheanınıalmasın! Dekinıse enine boyuna süzülüp ölçülür, Memekinternetebağlanansensin!"ünlenıesiylek'in beğeni barajını aşamayanlarselam daleoldukçaşaşırdım. Meğerguletle gelip kâhi alamaz iken, hernasılsa sınıfı geçenlcre ğıt kalem isteyen kadın, tstanbul'dan tanıdıaltındişligenişvehatırşinasgülümseyişinasip olur. Çay, kah ve eşl iğinde yöre dedikodu ğımKazime'denbaşkasıdeğildi! Böylelikle larını, hele hele lokantada çalişanlar için pi bağlantı şerefinekıyıda kurulanrakı sofrasına Kazime de katılmış oldu. şen ev yenıeğini paylaşmak her baba y iğidin hareı değildir. Eğer tavla oynamıyorsa, eşi Prenses lle Kurablye Yaşar Efendi, pala bıyıkları, altın dişleri ve koca göbeğiyle, ya tavla oy narken nargilesiArtık her akşam internetebağlanıyordum. ni fokurdatıyor, yada bahçenin dibindeki ahLaptopumu kapı bitişiğindeki market buzşapköşkünsinekliğininaltındauyukluyordolabı mermerine yerleştiriyor, modemi kadur. "Şcşbeş" turnuvalarının demirbaşların pmın pervazından geçen telefon kablosuna dan Jurgcn, buğulu denizgözleri, kır sakalı bağlıyorve gelen emairierimiçekiyor yada vebıızlanmış Kavaklıderebardağıyla Yaşar cevaplıyordum. Bilgisayar çantamla iskelclifendi'yeenkıdemlirakiptir. Yirmıyıldırisde belirdiğim an çoeuklar, ama ncyle meşkelenin başköşcsinden haniyse kımıldanıagullarsaellerindenbırakıp,peşımedüşüyorrnısj kuzeyli kanal tcknesi sayesinde Jurgen lardı.Çağrı, market dolapkapü.ınınmadeni 'Uafenmeister' (Liman Müdürü) lakabını kulpunabasarak,büyükbirçevikliklebilgi Can Market ve sahibi Sultan. (Laptop çalı$ma masası olan buzdolabı) Can ile Çağn horoz mu, yılan nıı diyc hahse tutuşmaya bayıldılur. meraklılara bilgiçbiredaylaaçıklamalargctırıyorlardı: "Bak, işte şurda ellergavuştu ya, bu bağlantı işte, ha şuradakiyse..." Ancak, her şeye rağmen en önemli bahis konusu, o akşam ekranda horozun mu, yoksa yılanın mı çı kacağıydı. Ağzında mektup taşıyan horozun elektronik ötüşüne Çağrı muzaffcr bir eday la eşlik ediyordu. "Mcktubunuz yok!" diyen üzgün y ılana, bahsi kazanmış olduğu için Can seviniyor, Prenses'le Kurabiye ise bcnim hayal kırıklığımı yankılayan üzüntü ıfadeleri belirtiyorlardı. Kıyıdaki tclevizyonu izlemeyegelmişbirkaç kişi biryandantelevizyon ekranını izlerkcn, bir yandan da gözleribizitakipteydı.Cağn'nın"Horoz!" çıglıklarına.kimisimemnunbirifadeyleellerinı başlarının üstündekavuşturarakcşlik ediyordu. Etrafımdaki tartışmalara kulak kafarklı yazı şekilleriylctekrartekraryazmak onlar için büyülü biroyun gibiydi. Hele hele 'clickart'tan çeşitli şekilleryaratıp,yerlerini dcğiştirmek, farklı renklereboyamak, büyütüpküçültmekadetabirsihirbazlıkgücü yaşatıyordu. Yanık tenlerine çakılmış kara keçi gözlerindeki ışıltılı kı vılcımlan izlemck gerçekten de her türlü zahmete değmekteydi. Tüm ailc isimlerini yazdıkları listeyi, beğendikleriyazışekliyleyazıcıdanbasıpçıkardığımızda, Prenses 'sihirli' kâğıdı büyük birözenleokuldakiarkadaşlannagöstermek üzere yanı nda götürdü. Internete bağlanmak artık Karacasöğüt'ün günlük birparçası haline gelmişti. lJzunsüredirbabasına"motosikletistcrim" diye bastıran Can artık "bilgisayar ısterim" nakaratını tutturdu. ^