23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

23MAYIS 1999. SAYI 687 Ödiil isimlcriniz oldukça ilginç. Monachus Moııachus ödülii Akdcniı fokundan geldiginis(>ylcmi$tini/.. Adınabüyüködül konulanİsisdehirtanrıçaydıdeğilmi? Evet. Bodrum'unmitolojisindeönemlibir yeri var tsis'in. Deni/leıin koruycusu olmaklakalınayan,kendisineinananlanölümsüzlüğe kavusturan birtannça... Tannça Isis hcykelciğininorijinali Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesinde. Bizde büyük ödül olarak ölümsüzlük tanrıçasını seçmeye karar vcrdik. Birsanatçi için bundan biiyük ödül olabilirmi? Altın Isis için yarışacak 11 yapıtarasında özbekistan, Bıırkina Faso, Kanada, Madagaskar, Mogolistan, Kanada gibi ülkclcrden filmlcrdcycrahyor. Film seçimini nasıl yapıyorsunuz? Birfestivaldüzenlemenincnkcyiflitarafı bu. Fcstival yönetmenleri, dünyadaki ötcki festivalleridikkatleizlemek,yeniyapımlardan anında habcrdarolmak zorundadır. Kimi zaman f'ilmi birrastlantı sonucu keşfedersiniz,kimizaınankaynaklardanvarlıgınıögrcnip peşjne düsersiniz. Kimi /aman da, yardımcılardan biri internetten yeni keşiflerle çıkıpgclir. Filminvideokasetiniisteyip, izledikten sonra programa alıp alıııamak konusunda bir karar vcriyorum.Türkfilmleri konusunda, bu yıl bİ7İ şaşirtan ve sevindiren birgelişmeoldu.(,'oksayıdabaşvuruyapıldı. Onlar arasından bir seçme yaptık. Programda Türkiye'den hangi filmler yeralıyor? Yariijmada Tunca Yönder'in %'ökertme"si var. Yarış.madışi olarak dabuyılınen çarpıcı f'ilmi, Yeşim Ustaoğlu'nun "Güneşe Yolculuk"u var. Belgesel vc Kısa Metrajlı Film yarıs,masmda ülkcmizdcn 2 yapıt var. Engirı Ayca'nın "Ölülcr Altın Takmaz" ve Sıtkı Kösemen'in "Bodrum 97"si, Hikmet Ya^arYcnigün'ün"Ku!}K.Ö!>klcri"... Yariijmadışıgastenmlcrdeise Özcan Arca'nın "Zaman Kapsüllcri, C'olin Mounier'nin "Mavi Yolculuk"u, Sualtı AraştırtnalarıDemeği'nden Yeşim Üstün'ün"GümÜ!}lükMavi vc Siyah", Rıza K.ıraç'ın"Hikâyc Anlatıcısı" yeralıyor. 15 Emin Anter de, göreve gelir gelmcz festivale elindeki bütün olanaklarla dcstck vcrcccğiııi açıkladı. Ycrcl düzeyde iyi durumdayız,ama merkezi hükümcltcn hcnüz hiçbir destck alamadık. Oysa, geçcn yıl Tanıtma Fonu'ndanbirdcstckalmıştık. Çevre Kilmleri Festivali Bodrum'lularca da benimsendi mi? Tabii.üçyıliçindcBodrumlularınfcstivalc ilgisinde ciddi bir artış var. Seyirci sayısının bu yıl geçen yıldan çok daha fazla olacağını sanıyorum. Bodrumlularartık festivali tanıyor, aına ilginin daha da yoğunlaşınasım, özellikle bu filmlcrin gcnçlcre ulaşmasını saglamakamacı ile bu yıl tüm gösterileri ücretsiz yapacağız. Festivalin başarıya ulasrnasmda cn büyük payGarantiBankasfnın. Onunyanındabaşka sponsorlarm katkıları da var. Oasis Alışveriş, Kültür vc Eğlence Merkezi, Isis Hotel, CineMarine, BOSAV, TÜRSAB, Renault, ClubOtel Flora, Neyzen Tour, Ajans Press, Kodak, festival filmlerini taşıyan Global EksprcsveYurtiçi Kargoctkınliğidesteklcycndiğcrkuruluşlar... Bodrum festivali üç yaşına basıyor. Bu festivalin artık kurumlaştıgını söyleyebilir miyi/.? SiııenıaTarih Buluıjması için deaynı umudu taşıyabilir miyiz? Bir festivalin kurumlaşması, sürekliliğinin sağlanması için iki ögcnin varlığı gcrckli. Festival ckibinin saglamlığı, sürckliliği vc fcstivalin sponsor dcstcginin ciddiyeti, sürekliligi.Bu konuda şanslıolduğumuzusöyleyebilirim. Bodrum Festivali'ninkurumla^masını, Garanti Bankası gibi çevre konusunda sorı derecc duyarlı bir sponsora borçluyuz. Cıımhuriyetin 75. Yıl projelcri kapsamında başlattığımız"SinemaTarihBuluşması" da bu yıldan baslayarak Iş Bankası sponsorluğundagcrçekleştirilecek.^ Festival Yönetmeni VecdiSayar: "Bu yıl tüm gösteriler ücretsiz," • Yan etkinlikler de programda önemli biryertutuyor... Evct, 3. Uluslararası Bodrum Çevre Filmleri Festivali'nin yan etkinlikleri oldukça genis, kapsamlı. Etkinlikler arasındasergi, panel vesöyleyişlerycralıyor.TÜRSAK Vakfı, Bodrum Festivali'nin tcmatik ö/.clligini düzenlediği sergi ilcde vurguluyor. Özden Nasıf'ın "Parada Doğa"konulu tcmatik parakoleksiyonu sergisi Bodrum Sualtı Arkeolojisi Müzesi Sergi Salonu"ndaaçılacak. 5 Haziran "Dünya Çcvrc Oünü" ncdcni ilc Fcstival kapsamında birpanel düzcnlenccek, 6 Haziran'da ise, Prof. Dr. Orhan Kural'ın "Çocuklar Ölmesin Şeker Yiyebilsin" adlı diagöstcrisictkinliklerdcnbazıları... Bodrum'daki sivil toplum kuruluşları ile işbirligini/. var değil mi? Bu konuda çok sevindirici bir tablo var karşjmızda. Bodrum Kalcsindcki tiyatroyu bi/ctahsiscdcnBOSAV'dan çcvrc gönüllülcrinin oluşturduğu çeşitli demeklere, hayvan haklarını koruyan dcrncklcrc, Bodrum'daki sanat dcnıeklerinc kadarçok sayıda sivil toplum örgütü ile ilişkideyiz. Bodrum'un biraydın kcnti olması budiyalogu kolaylaştınyor. Uluslararası Belgesel ve Kısa Film Yarışmasında jürinin tümüyle sivil toplum kuruluşları temsilcilerindenolusması bunun cn somut örncği. üoğal I layatı Koruma Derneği aracılığıyla tanıdığımız World Wide Foundaiton'ın (WWF)AvrupaPolitikalarısorumlusuTony Long da konuğumuz. Yerel Yönetim ve Devletle İlişkiniz? Fcstivalin ilk günden bu yana en büyük destekçisi Bodrum Kaymakamı Uğur Boran oldu. Bodrum'un yeni Belediyc Başkanı Sol sayfadaki, Uluslararası Çevre Filmleri Festivali'nekatılan film lerden bazılarının kareleri yukarıdan aşağıya: L'arche du desert (CezayirFransa),StateOfDogs(BelçikaMoğolistan), Kayla (Kanada), 23(Almanya). BETONLAŞAN BODRUMDA BULUŞALIM... Tüm dünyada ekonomik kaynakların hızla tükenmesi ve üretimtüketim süreçlerinin yarattığı atıklar, insan topluluklannı çevreyi kullanma konusunda daha akılcı ve bilinçli yöntemler izlemeye zorlamıştır. Son otuz yıl içinde ortaya çıkan sorunlardan biri de kaynakların savurgan ve dikkatsiz kullanılması ve bunun sonucunda ortaya çıkan olumsuz koşullann insan ile onu şekillendiren dengeyi bozmasıdır. Kaynakların yanlış kullanımından insanlar ve öteki canhlar kısacası "çevre" zarar görmektedır. Kitle tüketimı, nüfus patlaması ve toplumların beklentilerindeki artışlar, giderek kıt kaynakların savurganca tüketilmesi sonucunu doğurmuştur. Istek ve yaşam beklentilerinde görülen artış insan ile çevresi arasında kurulu dengeyi bozarak çevre sorununu tüm yönleri ile ortaya çıkarmaktadır. Dünya XXI. yüzyıla girerken "çevrenin korunması" açısından bazı köklü kararlar alınması gerekirdi. Ancak insanların para ve nüfuz ihtirasından en fazla zararı çevre görmüştür. Maalesef tüm ihtarlara rağmen bu duyarsızlık devam etmektedir. Oysa ki 1992 yılında aralarında Nobel Ödülü almış 102 kişinin de bulunduğu 1600 bilim adamı dünyanın sonunun çok yaklaştığını bir deklarasyon ile açıklamışlardır. Olayların boyutlanna bir bütün olarak bakılmalı uygulamaları ise bölgesel olarak yapılmalıdır. Çünkü "çevre kirlenmesi" sınır tanımamakta, başka bir deyişle ülke sınırları önemini kaybetmektedir. Asit yağmurları, ozon tabakası, yaşanan seller ve global ısınma ve etkileri hâlâ devam eden 1985 yılında Çernobil Nükleer Santral kazası bu olgunun canlı örnekleridir. Yaşamın kendisi gibi, nefes nefese bir koşudur sanat. Bir olgudur. Doğayı ve yaşamı yeniden yaratıp biçimlendiren ve iyikötü, doğruyanlış, güzelçirkin var olana dikkat çeken bir olgu. Bu, bir "paylaşma" arzusunu da beraberinde getiriyor. Bu nedenle de kitleleri ilgilendiriyor. Biraz da bu yüzden, bilerek ya da sanatsal eylemlerin bir yansıması olarak kitlesel bilgilendirme gerçekleşiyor. "7. Sanat" olarak kabul edilen "sinema sanatı" sanat olgusunun başka başka adlarla anılsa da bütün karakteristik özelliklerini taşıyor kuşkusuz: Yaratma, yeniden biçımlendirme, dolaylı ya da dolaysız eğitme, uyarma, paylaşma gibi kitle iletişiminin en etkili olan örneklerinden biridir sinema! Yıllar yılı dilimizde tüy bitene dek söyleyip durduğumuz "çevre bilinci" yaşadığımız çevrenin bir parçası olan her bıreye en kolay, işte bu ve buna benzer kitle iletişim araçları ile aktarılabilir. Bu olgu belki tiyatro pıyesinın bir bolümünde, belki bir balede, tablolarda, şiirlerde, fotoğraflarda, makalelerde, hikâye ve romanlarda, şarkılarda, kliplerdedir. Ama belki de en yaygın "herkese göre" olanı da şüphesiz sinemadır. O büyülü dünyada herkes kendisinden bir şeyler bulabilir çünkü. Bu büyülü dünyada çevre konusu da yer alacaktır kuşkusuz. Ama sorun bu konunun nasıl ve ne oranda ele alındığıdır bence. Sınemadaki zengin kızfakir oglan aşkı bile bir doğal çevrede geçer. Bu çevre, geri planda kalır gibidir; ama beynimizin derinliklerine kodlanır. O eskı Türk filmlerini anımsayınız bir kere: Bugünün şekilsiz beton yığını binaları meğerse bir zamanlar nasılsa yemyeşilmiş. Ahh, deriz bu filmleri seyrettikçe, Istanbul, o günün Istanbul'u ne güzelmiş. Babamın yakın dostu olan Yahya Kemal Beyath'nın hani o meşhur sözü vardır: Sormuşlar kendisine Ankara'nın en çok neyini seversin?, diye. Ünlü şairin yanıtı hazır ve kısa! "Istanbul'a dönüşünü". Herhalde sevgili Yahya Kemal bugün yaşasa ıdı bu rahathkla gene aynı sözü söyleyemezdi. Gören gözler acı duyar, ders alır bundan; "Rahatsız olma", çözüm üretmenin ılk basamağıdır aslında. Sonra adım adım ilerler her şey; çözüme kendiliğinden ulaşır. Sizin bu yazıyı okumanız, eski Türk filmlerinin yemyeşil dokusunu anımsamanız da bu ilerlemenin parçaları arasındadır. Bu dalga dalga yayılması gereken gönül işidir. Sevgi şiidir. Şimdi ne kayıtsız olmanın zamanıdır. Ne de "tatlı su çevreciliğinin". Bir şey yapmahyız. Tek tek elimizden geldiğince yapabildiğimizce... Hep biriikte tek vücut olarak şairin dediğince. Hep (+1) kişi fazla, yani bir kişi fazla kazanalım. İşte Bodrum Çevre Filmleri Festivali buna iyi bir örnek. Hem doğrudan doğruya çevreyi ele alıyor. Hem de sanatın kitlesel gücünü kullanıyor. Hem sorunlara parmak basıyor hem de örnekler sunuyor. Hem var olan çevreye ve onu anlatan filmlere pencere açıyor Hem gelecekteki ideal çevre için çevreye duyarlı film çalışanlarını, yapımcılarını yüreklendinyor. Bu festivale emegi geçen tüm çevre dostlarını ve başta Sayın Müjde Ar olmak üzere Türkiye Sinema ve Audiovisual Kültür Vakfı'nı tüm kalbimle kutluyorum. Betonlaşan Bodrum'da buluşalım. Sevgi ile...^ Prof. Dr. ORHAN KURAL
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle