24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

18NİSAN 1999. SAYI 682 kcn onlardan çok yararlanmıştı. Beni düşündüren bir olay var: Ccvdet Sunay'ın süresi dolunca, 1973'te bir sivil cumhurbaşkanı aranışı başladı. O zamanlar Anayasa Mahkemcsi Başkanı Muhittin Taylan'ın da adaylar arasındaadi geçiyordu. Muhittin Taylan demokrasininçiğnendiğidönemlerde anayasanın onurunu koruyan tek kişilik birordu gibiyğu olurdu. Bunlan tekerteker yakındantanırmıydı'.'Kuijku duyduklarını kabul etmeyeKarakol bilirmiydi? Aslında eski tüfcklerin; Durağı'nın deneyimlcrinden, birikimlerinden gelen sezgi gücü, kiarkasındaki o min kim olduğunu anlamasınayeterdi. evde semaverde Baki Kurtuluş'a, Ben görcvli olduğunubildemlenen çayın miyorgörüneyim, deyişindekiölçülüdavramştanyolaçıkarak, Şevket Süreyya gibi kokusu sarardı zeki biryazann kendisinegelenlerin içini aynagibi gördüdi. Kşi Nemide Hanım'ı Ortallğl. İŞİ, ğünüanlamakgerekir. ameliyat ettikten sonra ai lecekgörüşürolduk. Şevket Süreyya'nınevi bir oraya gelenleri dergâhgibiydi: Hiçkimsenin Şevket Süreyya ile olan yasal olmayan işlerle ilgisiyakınlığımıbildiğiiçin, fişlemek olan nin bulunmadığı, gene de her Beni Şevket Süreyya şcyin rahatlıkla konuşulabilBey'e götürür müsün? degizli istihbarat diği bir evdi. Aslında oraya mişti. konuk gibi gelen gizli görev Bir konuşayim, haberlegörevlileri kim liler varsa kendisini eğitmiş şiriz, dedim. olurdu. Şevket Süreyya ile görüşbilir kimlerin tüm. Şevket Süreyya kışkırtıeı bir davranış içinde olabile O bana gelmesin, lckelebaşına ne çoraplar ceklere de olanak bırakmanir. Benonagideyim,dedi. yaeak kadar sağduyusu olan Bu lekeleneceği kuşkusunun ne anlama geleceğini ördü! Ama Şevket biryazardı. Dostlannı korumasinı bilirdi. kcstirmek zor değildi. Ne o başka bir şey söyledi, ne de Süreyya'ya () sıralar Ilhan Selçuk kim bensordum.Sessizceanlaşbilir hangi sıkıntılann baskıtık. sıaltındabirkalprahatsızlığı gelenler bunlan geçiriyordu. Baki K.urtuluş'unanlattığı Bu çocuğa sahipçıkmak, birolayı anımsıyorum: göze alması bu çocuğu korumak gerekir, Yöneticisi olduğu basımederdi. vinde "Suyu Arayan Adam" gereken kimseler basılırken Şevket Süreyya Gene de Şevket SüreyAydemirdüzeltileriçinbası olmalıydı. ya'nın Muhittin Taylan için mevine gelir, Baki Kurtu"lekelenir" demcsi doğruyluş'la da söy leşirlermis.. du. KiminneyaptığınabakılÖlümünün 20. maz, kapalı kapılar ardında Emniyetten arayıp sigaya defteri dürülüverirdi insanın. çekmişlcrBaki Kurtuluş'u. yılmda Şevket Nice yakın bildiği kimse Bu Şevket Süreyya ile ler kim bilir nasıl kötüledi uzıın uzun nelerkonuşuyorMuhittin Taylan'ı. Sonra da sunıız böyle1.' Konuşurken Süreyya Aydemir. hiçbir şey olmamış gibi ona bizdenbirideyanmızdaoladostgöründülcr. cak.demişler. Bahçelievler'de Karakol Durağı'nın arkaBaki Kurtuluş yadırgamış bu durumu. sındaki o evde semaverde demlenen çayın Şevket Süreyya'yadanışmış. Hiçbir sakıncası yok, demiş Şevket Sü kokusu sarardı ortalığı. lşi, oraya gelenleri fişlemek olan gizli isreyya. Yalnızbenonun sivil polisolduğunu tihbarat görevlileri kim bilir kimlerin başına bilmiyorgörüneyim. ne çoraplar ördü! Ama Şevket Süreyya'ya Şevket Süreyya'ya kimler gelirdi? gelenlerbunlan göze alması gereken kimscŞevket Süreyya her ne kadar kcndini Atalerolmalıydı. türkdcvrimlerineadamışsayılsada, birzaHclc " Ihtilalin Mantığı"nı yazacağı günmanların eski tüfeklcrinden olması, sürekli lerde benden tanıdığım Milli Birlikçileri sorizlenmesiiçinyeterlincdensayılırdı. duğu zaman o ihtilalci askerlcrin böylc saNilekim bu kuşkuyu doğrulayan bir başka kıncalaraaldırışetmeyeceklerini iyi biliyorolay daha var. dum. Ne Muup Paşa, ne I laydarTunçkanat, 12 Mart döneminde bakanlık yapan bir nede Beşinei Zırhlı Tugay'dan komutanım doktor arkadaşım, önemsemiyormuş gibi olan Osman Köksal! Onlar kelle koltukta ihsordu: tilalcilerdi. Merak cttığim bir başka konu daha var: Muhittin Bey Şevket Süreyya'ya gider Evindckibuncayoğunkalamiydi? balığa yetişirken, Şevket Sü Yooo! dedim, ilgisi bile reyya, nasıl vakitbulurduçayok. lışmaya? Sabahları crken Cumhurbaşkanlığı seçimi kalkması yeterli olur muydu? öncesindeöylesincyakınzaDemekkikullanmasınıbilen manlarda, öylesine iç içegeıvin zaman tükenmez. lişcn olaylardı ki bunlar, içimdebirşeycızetti. Asıl mcrak edilecek konu şııolmalı: KonuklararasındaDemck ki daha şimdidcn ki gizli görevli bu tadınadobirinsanınasılyıpratmakgeyulmaz söyleşilerdcn yararrektiğinin tezgâhı kuruluyorlanabiliyor muydu? Yoksa Ju. Dcmek birazcık bile sesözc ük ler deri s i ne çarpı p dö;ilme şansı varsa, o şansın külüyormuydu?Fişlenmedc nasıl yokedileeeğinin hesapbenim payıma neler düştü? larıyapılıyordu. Beni kimler, nasıl izlcdi'.' Daha çok akşam çayı zaBunlan bilemem. BilmeTianmda uğrardım ona. Hiç nin de biryararı yok. ^ yoksa onon beş kadar konu Şevket Süreyya Aydemir. 15 Bahçelievler'de PAZARIN PENCERESİNDEN Sevdalinka SELÇUK EREZ ; v ı aradziç, nisan ayında Bosna'da |J§, kendi Sırp Cumhuriyetini ilan 11 t" ettiğinden beri kaç kişinin ölduruldüğünü veya yerinden edildiğini biliyor musun?" "Üç yüz bin civarında." "Bu rakam nisan ıçın geçerliydi. Şimdi haziran sonundayız ve bu sayı tam bir milyon yüz bıne ulaşmış durumda." v "Etnık temizlik, Karadziç'in şevk ve zevkle uyguladığı bir oyun haline dönüştürülmüştü. Müslüman Boşnaklar'ın ileri gelenlerini, yani varlıkhlarım, okumuşlarını, aydınlarını, sanatçılarını ve özellikle orduda görev yapmış olan asker kökenlilerini ayıklıyor, akıl almaz işkencelere tabı tuttuktan sonra, birbirilerine öldürtüyorlardı. Ölüm Müslümanlara kurtuluş gibi geliyordu. Ama ölümü kolaylaştırmıyordu Sırplar. öldürmeden önce, onlara karılarının, kızlarının, kızkardeşlerinin ve annelerinin nasıl ırzlarına geçtıklerını anlatıyorlar, kadınların nasıl kıvrandığını, yaivardığını anlatıyorlardı.." Ayşe Kulin, yeni yayınlanan "Sevdalinka" romanında Bosnalı gazeteci Nimeta'nın son yüzyılın en vahşi soykırımlarından bırine sahne olmuş Bosna savaşının ortasında yaşadıklarını, gördüklerinı ve aşkını sürükleyıcı ve hoş bir üslupla yansıtıyor... Sevgi, aşk ve sevişme ne kadar iyi anlatılırsa anlatılsın bugünlerde Kosova'da gözlenen Miloseviç vahşeti ile çakışan katliam tanımlamaları insanı daha az etkiliyor ve ırkıtiyor. Uzun yıllar yan yana yaşamış, aynı takımlarda basketbol, futbol oynamış, aynı ırktan olan ve aynı dili konuşan insanlar Tanganika ya da Borneo'nun ormanlarında değıl Avrupa'dabirbirlerıne nasıl böyle eziyet edebilirler, bırbirlerini nasıl böyle Hitlerı anımsatan yöntemlerle kesip biçebilirler? Bosnalıların Müslüman, Hırvatların Katolık olması, Ortodoks olan Sırplar ıçın yeterli bir katliam nedenıydi? Yani, ırkı ırkıma, dılı dılime uysa bile "dini" farklı olanı kesebılirım! Bu gerekçe yeterlıyse, şimdı de Kosovalıların çoğunun Müslümanlık ötesinde Arnavut olmaları Sırp mantığına göre soykırıma uğratılmaları için yeter de artar bile! Dün Bosna'da, bugün de Kosova'da Ayşe olup bitenleri izledikten sonra, Hindıstan'da aynı ırktan Hindularla Müslümanların, Srı Lanka'da Hindularla Budistlerın, Endonezya'da Müslümanlarla Hıristiyanların bırbirlerini sadece "din" nedenıyle öldürdüklerine bakarak ve Cezayir'de köktendinci Müslümanların köktendinci olmayanları sadece aynı dını değışık yorumladıkları için deşip kestiklerinı gözleyerek "Yahu dinin işlevi bu mudur?" dıye sormamak elde değil! Insanoğluna, yaşamının sıkıntılarını anlatabilmek için huzur, manevi destek ve mutluluk sağlaması beklenen dinlerin böyle olumsuzluklara yol açması nedendir? Birleşmiş Milletler her şeyden önce bunu konu edinen uluslararası kongreler düzenlemelidır! Dahası da var: Rusya ve Yunanistan, Bosna Savaşı sırasında bu katlıamları yapan Sırpları her açıdan desteklemişlerdi; şimdi de aynı katillerı Kosovalıları keserken "mazur" göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar... Yunanıstan'ın Bosna Savaşı'nda olup bıtenlerden Sırpları değil başkalarını sorumlu gördüğünü yansıtan çok sayıda olgu ve belge vardır: Ayşe Kulin'in "Sevdalinka"da bahis konusu ettıği Bosna kasabı Karadziç'in tüm Yunan politik partilerinin üyeleri tarafından "kahraman" olarak karşılanmış olduğu gerçeğini unutmak güçtür. Bu, Türkiye'de gerçekleştirdiği eylemler nedenıyle hiçbir ülkede sığınmacı olarak kabul edilmeyen öcalan'a ve yandaşlarına Yunanistan'ın göstermiş olduğu katkı ve desteğı anımsatmaktadır. Bu tutumun sürdüğünün sayısızbelirtilerınden bırı de, eski Oışişlerl Bakanı Pangalos'un 23 Haziran 1998'de Sırplar, Kosova halkına baskı uyguladıklarındaNATO uçakları Arnavutluk ve Makedonya üzerinde uçtukları zaman yapmış olduğu bir açıklamadır: "Batının ve Kuzeyin konforlu başkentlerlnde oturan ve harp oyunlarından zevk alanlara, Bosna'daki aceleci ve amatörce davranışlar sonucu yeterince kan dökülmüş olduğunu hatırlatmak isterim!" Yani, "benim dinımden olanı, öldürse de katil değildir, kabahat ölendedir ya da başkasındadır!" deniyor: Medeniyetin beşıği olduğunu ileri süren ve de dünün süpergücü sayılan ülkeler için ne ayıp, ne yüzkızartıcı, ne insanlıkla bagdaşması ımkânsız tutumlardır bunlar! Bu neye benziyor? Birkaç yıl önce ABD'de her türlü bulgu ve adli tıp inceleme sonucu katil olduğunu belirlediği halde çoğunluğu, zanlı gibi zenci olan bir jürinin, O.J. Simpson'un eski eşi Nicole Brown Simpson'un ve arkadaşı Ronald Goldman'ın katili olmadığına karar vermesine. Orada da gerçekler, vicdan, insan hakları bir yana bırakıtmış, bu kez "din" ortaklığı değil de, "derisinin rengi benim derimin renginden olan öldürse bile katil değildir!" düşünceai egemen olmuştu. Insanları dil, din, ırk farklarına rağmenkaynaştırmayı amaçlayan, bu ereğe yönelik tasarlanıp gelıştirilen bir eğitim sistemine rağmen nedir eksik kalan? Nedir eksik kalıp ta bu yüzkızartıcı sonuca ulaştıran? Ayşe Kulin'in "Sevdalinka"sında Bosnalıların Bogomil, yani bir heterodoks Hırıstıyan Kulin mezhebınden oldukları halde niçin Müslümanlaştıklarını anlatılıyor: "Ortaçağ, Hıristiyanlığın en karanlık dönemi." Dini farklı yorumlayan Bogomıllere olmadık baskılar yapılıyor. Oin baskısından çok çeken Bogomiller çaresizlikten mi Müslüman olmuşlardı? "Çaresizlikten değil: Katolikliği seçselerdi, Osmanlı'ya hiç fark etmezdı. Din baskısı yapmıyordu Osmanlı; onun derdı vergisinı toplamaktı. Ibadetlerinde serbest kalmak şartıyla 09manlı defterlerine Müslüman olarak geçmeleri teklif edilmiş.. Hıristiyan olarak kaydedildikleri takdirde yine Katolik ya da Ortodoks baskısı altında kalacaklarını düşünen Boşnaklar bu teklifi kabul etmişler. Balkan halkları birbirini din farkı nedeniyle boğazlarken, bu konuda baskı uygulayamayan Osmanlı yönetimınde yüzyıllarca sene, sonra da "din"i ve "din baskısını" tanımayan Tito yönetiminde de onlarca yıl bir katliam görülmemişti. Sonra ne oldu? Dini, milli nıtelıklerın başına yazan ve devletleşmek için en önemli bir unsur olarak kullanmaya kalkan eski Yugoslavyalılar birbirlerini kesmeye başladılar! Miloseviç'e pes ettirmek için hava harekâtı mı kara harekâtı mı, yoksa önce hava, sonra da kara harekâtı mı düzenleyeceklerını düşünmekte olanların, bir ara, hiç olmazsa bundan sonra, "dini, amacını aşan boyutlarda ön plana çıkaran bağnaz faşistlerin ortamı elverişli bulup yeni yeni Bosna ve Kosova soykırımları yaratamamaları için ne yapmak gerektiğini de düşünmelidirler...^
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle