Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ŞUBAT 1999. SAYI 674 Haya burma olayının saptanması ve raporlarageçirilmesiylebukcz"elektrik" işkencesiönplanaalındı. Amabudabiyopsiyöntemiylc saptanıyordu. tşkencecilcr "sulu elektrik"işkencesineyöneldiler,doktorlar ise, bunu da saptayacak yöntcm aray ışı içindclcr, bulacaklanndan da eminler. Aslında pek az kimsc, "Alternatif Adli Tıp Raporu" olgusunun Türkiye'ye özgü olduğunubiliyor. Insanhğın.engüçkoşuIIarda, tüm baskılara karşın bir umut ışığı yakalayabilmesine, bir başkaldın geliştirmesine örnek oluşturuyor alternatif adli tıp raporlan; işkence, "kimscnin bilmediği, kimsenin rriağdurunsesiniduymadığı"birgizolarak kalmasın, işkencecilerelinikolunusallayarakgezmesindiyelzmirlibirgrupdoktorun başlattığı birçıkış. yolu. IzmirTabip Odası ve Insan Hakları Vakfı lzmir TemsilciliğTnde görcvli bu gönüllü doktorların işkenceyi ortaya çıkarabilmek için geliştirdikleri ve dünyada ilk kez kullanılanbuyöntemler, şimdi tüm dünyanın ilgisinin tzmir'eyönelmesinenedenoldu. lzmir Tabip Odası Rapor ve Muayene Komisyonu BaşkanıProf. Dr. Vcli Lök,"tzmir'deyakılanbirkıvılcımtümdünyayayayılıyor"diyetanımlıyorbudurumu. Altcrnatif adli raporlarla kamuoyunun ilk tanışması, Baki Erdoğandavasıylagerçekleşti. ArdındanManisahgençIerindavasında resmi adli tıp raporlarının yüzde 100'e ulaşan "hatalı negatif" sonuç içermesi üzeri ne,toplum, "alternatif "raporlannönemini kavradı. Resmi raporların bu dcnli yüksek düzeyde "hatalı" olmasının nedeni, son zamanlarda Dr. Hda üü ven ve Dr. Cumhur Akpınar'ın yaşadıkları olaylarla ortaya çıktı. Hekim sorumluluğu ile davranan vc "işkence" izlerini raporlarına geçircn Adli Tabipler Dr. Eda Güven ve Dr. Cumhur Akpınar, bunun bedelini hapse atılarak ve suçlamalara maruz kalarak ödediler. dim" yanıtını veriyor. Adli tabip muayenesini ilerletse bilc aradan zaman gcçtikten sonra dövülmede ve falakada ya da elektrik işkencesinde ileritetkikleryapılmadığı sürece işkence izlerini tespit ctmek mümkiin olmuyor. tıp doktorlarının, bütün masratlar vakıftarafından karşılannıak üzere, sintıgrafi ve biyopsi gibi ileri muayene tetkiklcrini kendi lerinden isteyebileccklcrini belirten Lök, "Çalışmalarımız, özellikle sintigrafivediğer ileri yöntemler, hali hazırda resmi raporlara da girmiş durumda. Ancak böyle bir raporda, nasıl muayene yapan hekimi devlet sağlıyorsa hekimin gerekli gördüğü tetkikleri de karşılaması lazım" diyor. Raporiarı kim hazırf tyor? Prof.Dr. Lök, "alternatif" raporların lzmir Tabip Odası Muayene ve Rapor Komisyonu tarafından hazırlandığını belirtiyor. Ancak bu hazırlığın alryapısını oluşturanlar, Türk Insan Hakları Vakfı hekimleri. Bu hekimler, aynı zamanda branşlara görc değişmek üzere, muayene ve rapor koınisyonunda da yer alıyorlar. Başvuruların, doğrudan doğruya Insan Hakları Vakfı'na yapıldığını belirten Prof.Dr. Lök, rapor isteğindebulunankişiden, lzmir Tabip Odası'na başvurmasının istendiğini kaydediyor. Aynı zamanda bu kişiye, resmi bir rapor almak üzere savcılığa suç duyurusuyapması söylcniyor. Buprosedür ilerlcrken, rapor isteğinde bulunan kişi Insan Hakları Vakfı hekimleri tarafından muayene ediliyor. İşkencenin zarar verdiği sisteıncgöre, ilgiliuzmanlıkdalından yaklaşık 40 hekım, komisyonu oluşturuyor ve rapor için başvuran kişileri değerlendırıyor. Rapor komisyonu başkanı Prof.Dr. Lök, şubilgileri veriyor: "İşkenceyi tespit etmck için kullanılan cihazlar aslında doktorların, kendi uzmanlık alanında kullandıkları cihazlar. Bütün bu organizasyonun altyapısını vakıf üstleniyor. Vakfımızdakiikidoktoryerinegörebuişin raportörlüğünü üstlcniyor." Vakıf tarafından uygulanan yöntemler, Adli Tıp Kuruınu için deyabancıdeğil. Ancak adli tıp hizmeti vcrcn kurumlardaki has Atternatlf rapor çeşltleri Alternatif tıbbi raporların iki çeşidi var. İşkence görmüş kişiyi doğrudan muayene edebilme, karşılıklı görüşebilme vetüm tetkiklerini yaptırabilme olanağı bulunduğunda, bu şekilde ha/ırlanan rapor, alternatif tıp raporu olarak adlandınlıyor. Ancak, Baki Erdoğan olayındaolduğu gibi kişiyi vakıfhekimlerinin görme olanağı bulunmadığında, hekimler, kişiye ait bclgeleri, fotoğraf ve video görüntülerini, avukatları ve aileleri aracılığıyla clde ediyor. Belgeler birleştiriliyor, yapılan değerlendirmey le bir "yorum rapor" hazırlanıyor. lzmir Tabip Odası ve tnsan Hakları Vakfı lzmir Temsilciliği'nin işkenceyi belirlediği birörneği, Prof.Dr. Lök şöylcanlatıyor: "Çocuk kaçırmaolayı nedeniyle gözaltına alınmış ve iki gün çok ağır işkence görmüş bayan hastabakıcı, iki gün içinde iki defa devlet hastanesine muayeneyc götürülmüş. Muayene csnasında polisin yanında,' işkence gördün mü' diye soruluyor, 'hayır'diyor ve muayene edilnıeden 'işkence görmemiştir' raporu verilıyor. Sonradanbukişi, lzmir Tabip Odası Muayene ve Rapor Komisyonu tarafından hastanede yatarken muayene edildi ve çok ağır w İşkenceyi işaretledilar... Prof.Dr. Velı Lök, hatalı negatif resmi raporların en çarpıcı örneği olarak veriyor Manisadavasını. Manisalı 16 gencin hiçbirine "işkence vardır" biçimindc bir rapor verilmediğinianımsatıyor,yani yüzde 100 hatalı negatif rapor. Prof. Lök'ün verdiği bilgiye göre, Manisalı gençlerdenlO'u.enazaltı ay sonra, bazıları ise 1.5 yıl sonra muayene edilebildi. Yedisinde işkenceyi kanıtlayan psikiyatrik bulgular belirlendi. Prof.Dr. Lök, "Eğergençleri gözaltından hemen sonra görebilseydik,cminizki,osırada bir çoklannı ortaya çıkarabileccktik" diyor. Manisa olayında ilginç ve yine Türkiye'ye özgü bir başka nokta da, gençlerin, datıahapisteyken,anatomikatla.slarüzerinde, 'henüz işkenceden sözetmeden", işkenceJen kaynaklanan sağlık sorunlannı gösterneleriydi. işkenceyi yakalamak için çareler :ükenmiyordu. Prof.Dr. Lök, hatalı negatif raporların neJenlcrini anlatırken, işkence yapanın "çok "a fine" yöntemler kullanarakbulgularısaklayabilmesinden, doktorların "yanlılıklaı"ndan ve "bilgi eksikliğinden"sözediyor. liu arada Manisalı gençlere "hatalı" rapor /eren doktorların Türk Tabipler Birliği Yük*ek Onur K.urulu tarafından suçlu bulundukarınıdavurguluyor. lşkence görmüş birkijininkarşısınagetirildiği hekiminyeterli bil;i almaması, işkence şekli hakkında soru iormaması ve işkencenin tespiti için yeterli /öntenı kullanılmayışı da hatalı raporları >luşturandiğeretkenler. Çoğunluklaadlitaiip ya da onun yerine geçen hckim, kişiye 'İşkence gördün mü" diyc soruyor. Genelikle yanında polıs olan kışi, tekrar polisin /önetimindc geri götürüldüğü için "Görmc ta başvuru sayısının fazlalığı, muayene için yeterli zaman ayrılmasınaolanak tanımıyor. Bukonudadavakıfdevreyegiriyor. Prof.Dr. Lök, vakfın, adli tıp doktorları için bütün maddi olanakları sağlamaya hazırolduğunu söylüyor. Hangikurumdaolursaolsunadli