Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET DERGİ "Diyordu ki, sen fısıltıyı mısıltıyı bırak artık, çığlık atmaya ne dersin?" Hulki Akturiç'tan bir öykü.... Yorgios Meraklidis B u adı, bu aılaını bilen var mı? Yoksa ölcceğim. Mezan filan varmıdır, varsa ben de gömiilcceğim. Bilenlerin, tanıyanlann beni aramasını istiyorum.N'olur. Gasteye de ilan verdim, veriyorum. Benı bulamayacaktır, bile bile. Sözcügü bir liralık ilanlar var ya,gücümünyettiği... MERAKLİDİS, BENİ ARA KARDEŞİM. H.A.(Hulisi Atanasios.) "Sekiz sözcük" diyor ilancı. O zaman birer sözcük saydığı H ile A'yi çıkartıyorum. Iştc, altı lira. Hattadört, Meraklidis, beni ara.Hulusi. \y'\&£,kurdeşimsQZcüğünükaralarkenkaralarkencanımsıkılıyor. O, bir lira. Yeniden koydum,bcş lira. Yorgios Meraklidis ile bağlantim,ilintim diyeyim,dahadogruyirmibeşyıldırkesildi. Onu son olarak lacivert bir ikindi vakti, küçücük masasında rakı, bir de çay bardağına koyduğu iki uç papatya ve en yabanmdan hüsnüyusuflarla konuşup içerken görmüştum. Istanbul'un tukenip duran kırlannda bir gezinti sonrası, Yorgios demleriiyordu. Gamlanıyor.eskialışkanlığımız.AnamHulusi, babam Atanosios. Geldik mi Yorgo'ya... Masası en tazla ikı kişilikti ve yalnızlığı da iki kişilikti; ama çevresine çömüverenlcrlc.ayaktaayaktadikelipkalanlarla, şurdan burdan lafatarak yumruk mezesine konukolanlarlabirlikte, Yorgios Meraklidis çok kalabalık birisiydi. "Gel otur file" demişti. "Ti habarya file?" "Habar, kardcşim, yok. Bu da çok kötü. Habar yoktur, ihbar çok. Seni yıllar sonra gastelerde arayacağımı nerden biley im Yorgo! "Yarın sabah, bcştc çıkalım mı'.'Katavasyî varyılıdır diyor herkes. "Çıkalım,file. Katavasyavaryıh. "Hadi al bi yudum, file. Al da öl de. "Neydeıı, çiçeklerden mi Yorgo? Alayırr daöleyimde. "Kalos! Kalos! "Güzellığeanacım. "Vurbakalım" Vurduk... Yarın sabah olabılecek mi ki ba lığaçıkalım,ha. Yarın sabah diyebir şeykal mış. midır Yorgo. Adresini bile bilmiyorum Şu küçük masa hariç nerelerc saklanıyorsuı allasen?! Kadtköy, eskiler Kadikövü derdi, çarşısındayıllaryılıeskicilikyaptığınıeklemeliyim Balıkçılık yaptığını da. Onun iğne defter akıl almaz avların hem eski hem de pırıl pırı birbaşlangıcıydı. Balıkçıyı, ığne dcftcrinden tanıyacaksın. Pasın bir zerresi düşme melideftere. Bilenler.beniarasın. "Hayat'ıdenedim,file,yaramaz, Yelpazt daha iyi, Hayat suyu emmiyor, Yelpaze iyidir." Şimdi, çinekop çaparisini yenilemek ister sem, şunu görüyorum: "K.ÖŞEDEN: Bazen sokakta durup uı adetabirnehirgibiinsanseliniseyrettinizm hiç? lşlerıne giden yahut da evlerine döneı bir sürü kadın, erkektcn kimi otobüsc, kim taksiye binmekte, bir kısmı vapura koijmakta ve bu arada günlük hayatın çeşitlı düşünce tasaveönemsi/gibigörünenolaylarınıkata ları içindebirdeğinnengibiögütmektedir lcr." "Hadi, bi yudum daha file!" Güz dü^tü mü ncdir, poyraz ısırmıyordı artık. "Indik batık kiliseye, çıktın kuzcyin ağzın dan,ısın,ısınartık file!" "Isınıpısınıyorumdadonuyorum Yorgo Kurtulacak mıyız?" Yo, hırsızlı mırsızlı zokay ı ararsan kardesirn, deftere bir sıgar bir sığmaz, aynen dt okuyaeağım: "Gene ve ihtiyar, ana, baba vı çocuklardanmüteşekkilbirmütcvazı veiddiasız topluluk kaderin kendilerıne vermi.'olduğu işi sessiz sedası/ yapmaya uğra.'jirlar Hayatıyiizyıllarboyuncasürüklcyenonlardır. Sonunda, sükut içinde geçen hayatları gı bi, sessizcc dünya sahnesinden çekilip gider ler"diybrdu. Birsusuyorduki,suskunluknekelime.Biı susuyordu kı, rakı rakı rakı rakı kupkuru Dudaklannı ıslatan yan karanlık,ak!}amı çağıran,bıkmıyor, akşamınasırlıbırişaretparmağıyla sürekli eağıran, akşam gidince göğsünüdelideliyunıruklayan.enneşeltşarkılardan bir ağıtlar çıkaran, agıtlar ulan, bizı çiğçiğyiyenağıtlar, kardeş,ağıtlarbağırar ve hiç susan. Dudaklan. Onda. Sözleri.bende. Diyordu ki, sen fısıltıyı mısıltıyı bırak ar tık, çığlık atmaya ne dersin? Adalarda madalarda, kıyılarda mıyılardu ol. Dalgalarda malgalarda, akıntılarda makıntılarda debelen. Aijkı, hani vardır ya ŞL oğlum, şu kmm, su laeivert ikındide balkıyan varya, şu. At kendını deonun içinde hoğul. Seni bulmazlar. Bulamazlar. Yitırme vc bulmabilgisi,ayrıbilgıdir. Herşeydenayrıdır. Elini uzattığın kayadaki kaygan yosun tenidiro. Seni bilmeyecektir. Düşüpgittin mi suya? Silinmiş biradı gövdenin ve tıninin her durumuyla yeniden edinmeye yüreğin var mıV Şimdi bana, ikimize varmak için azıcık daha yaşa, diye diye yarıkısı bitmişti. Ölmeyeceğim Yorgo, gebcreeeksem de mevsimideğıl. Seni bulmazlar. Beni hiç bulmazlar Yorgo, karidesi hiç bulmazlar, yerlerimiz gizlidir, öyle gizlidir ki sözümüz bile bulamayacaktır bizi. Arar. Yorgios Meraklidis, ara beni kardeşim, mevsimigeidi.^