Katalog

9NİSAN 1998 SAYI 630 'eza, yedi buçuk yıldan on ıki yıla kadar ükseliyor... Yasanın bir de tecavüzü tanımlayışıvarki, ıc yaşayanların anlatımlarıyla ne de uluslaarası sözleşmelerle örtüşüyor. Hem mevcut asa hem de taslak, tecavüzü "Cinsel organ thali" olarak görüyor, yani suç aletini penisÎ sınırlandınyor. Oysa makata ya da vajinaa cop ve şişe gibi cisinıler de sokarak tecaüzetmek.Türkiye'deve işkence yapıldığı ilinendiğerülkelcrdcsıklıklakullanılanbir öntem. Bir deolumlu bir adım, mevcut yaa tecavüzü kaınu düzen ine karşı bi r suç olaak görürkcn, yeni tasarı "birey in cinsel özürlüğüncyönelik suç" diyor. Yasalarböylediyor. Ya uygulama? Herzanan olduğu gibi yasaların önünde gidiliyor e bütün uygulamalar, cinsel işkencei meşrulaştırmaya hizmet ediyor. 'MUK'ta yedi gün olarak saptanan özaltı süresi Zeynep Avcı'nın biray jtulması gibi "keyfı" uzatılıyor... /lağdur, işkence izleri silindikten onramuaycneyegötürülüyor. Dokjrun yanına güvenlik görevlileriy le 'irlikte giriyor. Magdur konuşamıor, doktor ise can gü ven I ığinden enişeli sorması gereken sorulan ağzıa almıyor. İşkence dile getirildiğine, tecavüze "eski yırtık" raporu veen doktor, psikolojik rapor isteğini >e geri çcviriyor. Avukat Keskin, sounun Adli Tıp olarak bildiğımiz resmibilirkişi"deyattığınıanimsalyor. Türkiye, Şükran Aydın davasına olduğu gibi, psikoj ik değerlcndiracyi bu alanda özcl deneyim sahibi c bağımsız uzmanlara yaptırtmaiakla suçlansa da bu uygulamadan azgeçilmiyor. Bu yüzden, gözaltına tecavüze uğrayan ve hamile kalıp ocuğunu doğuran Remziyc Dinç daası Prof. Dr. Şahika Yüksel'inhazırıdığı psikolojik rapora rağmen Adli Bilmediğim bir yere götürdüler. Sesinden kapının demir olduğunu anladım. Bana neden Atılım Dcrgisi'ni dağıttığımı sordular, örgütüyesi olduğumu söylediler. Askıyaastılar, elektrik verdiler ve tecavüz ettiler." Iki gün sonra salıverilen, hemen suç duyurusunda bul unan Tcmcl Putoğl u, yaşadıklannı böylc anlatıyor. Hem fiziksel hem de psikolojik tedavisi süren Putoğlu kendisini tccavüz gördüğünü anlatmaya iten düşüncelerini ise şöyle açıklıyor: "Bana yapılan benim onurumu zedelemiyor, onlann onursuzluğunu gösteriyor. Eğer sussaydım, benden sonra gözaltına alınan insanlaradaaynı şeyinyapılmasını onaylamış olacaktım." Sultan Seçik de salıverilirverilmez, cinsel işkenceye uğradığına dair suç duy urusunda bulunan kadmlardan biri. Seçik, şubat 1997'de gözaltına alındığında fiziksel işkencenin yanısıra cinsel tacize de uğruyor. Soyuluyor, küfürletacizediliyor,göğüslerielleniyor ve bir pol is vaj inasına parmağını sokuyor. Seçik polise, "Sen bunu kanna da yaparsın" diyor, polis yanıtlıyor"Yaparım.""Busözleriduyduktan sonra çok rahatladım" diye ekliyor Seçik "Onlar kadınlığımı sorguluyorlardı. tzin vermedim, hatta hiç bağırmadım."Yaşadıklarınıannesine özellikle, kendisine işkence yapanları tanıması için anlattığını söylüyor, ya babasına? "Anlatmadım." Neden? "Kaldıramazdı, ezilirdi." İşkence gördüğüne dair rapor alan Seçik'in davası sürüyor,birsonuçalınamazsa Avrupa Insan Haklan Komisyonu'na başvuracaklarını vurguluyor. Seçik gibi MukaddcsÇelikde cinsel işkenceye uğrayan kadınlann konuşması, yaşadıklarını anlatması ve hakkını araması gerektiğine inanıyor. 12 Mart'tarî bu yana kezlerce gözaltına alınan vc cinsel tacize uğrayan Çeıp'ınonayı gerektiği içinbiryıldır , . lik, "Cinsel organlarınkutsal,dokuonuçlanmıyor. Zeynep 'in davası Avrupa Insan Hakları Komisyonu nulmaz olması duygularda düşünceAvukat Keskin, psikolojik rapor lalerde hâlâ olduğu gibi duruyor" diyor "Polis madıklannı görüyorlar. Kurbanrolündcnçıjplerinın sürekli gcri çevrilmesinden yakıde bunu çok iyi biliyor ve saldınya oradan kıp hak arayan kişiye dönüşüyorlar. Artık ırken "Daha sevk aşamasında engelle karyöneliyor. Askıyaaldığıgençkızdanbirbilutanmıyorlar. Çünkü hem utancın kaynağını ılaşıyoruz, sevk kararı verilmiyor" diyor. gi alamıyor ama tecavüze yöneldiği zaman hem dc utanması gerekeninkimlerolduğunu 'rojeavukatlarınınortakyakınmasıiseGükonuşturuyor..." görüyorlar. En önemlisi de tedavi olmaolaeydoğu. Kendilerine başvuran kadınların nağına kavuşuyorlar. Onlar konuştukça işüzde seksen beşi Güneydoğu'dan olmasına Elektrik verdiler ama... kencecinin gücünün azaldığını biliyorlar. dğmen bölgede bu davaları yürütebilecck Prof. Dr. Şahika Yüksel.keyifliyaşasada Avukat Keskin, gözaltında bir müvekkilinin vukat bulunamıyor. Çünkü baskı, avukatTürkiyelikadınveerkeklerde, cinsellikleilbuluzu çıkarıldığında bir polisin atılıp oktorayırmıyor... gili bclirli takıntıların olduğunu anımsatarak "Aman sütycnini çıkarma, çıktıktan sonra abuların üstü açılınca... başlıyor konuşmasına. Cinsel tabu hem tayaygara koparır, taciz ettilcr dcr" dediğini kıntıları hem de kınlmaları pckiştiriyor, bu anımsatıyor. "Işkenceyemi uğramı^? Mutlakaterörist"27 Şubat akşamı Okmeydanı'ndayüzle yüzden de işkencecı açısından bakıldığında, r..." ri maskeli beş kişi tarafından alındım. Gözle cinsel işkence beklenebilirbir tutumadönüTürkiye, uluslararası hukukta işkence rimi ve ellerimi bağladılar, ağzımı kapattılar. şüyor. •" apmaklasuçlanırkenmilyonlarcaTürkiyeli de ışte bu düşünceyle suçacşlik etti. Kanıtlanyla, Zeynep Avcı, Şükran Aydın ve Manisalı liseli gençlere yapılan işkence ise, bu suça eşliği utanca dönüştürdü. Çünkü yaşananlar, işkcncccininyaslandığı, işkence göreni konuşmaktanalıkoyantabularadayanıyordu. Bu yüzden Avukat Keskin'in çağnsı ailelereyöneldi: "Tecavüzün varhğını kabul edin. Çünkü bu toplumda bunlar yaşanıyor. Suçlu siz değilsiniz, kızlarınız değil. Bu toplumsal bir sorundur ve ancak topl umsal bir şekilde değiştirilir." Avukat Lutta Hermanus ise cinsel işkenceye uğrayan kadınlara "konuşun" çağrısını yineliyor. Çünkü anlatırken tekrar aynı anlara dönüp acı çekseler de sonunda yalnız ol DERGIDEN Merhaba, îçinde yaşamadığımız kentler çoğu kez hepimiz için çağrışımlarla dolududur. Özellikle de tatil kentleri... Bayramda binlerce insamn hücumuna uğrayan Bodrum da uğrakçıları için sayısız özellikler yüklenmiştir. Mavi, sürgün, deniz, balık, güneş ve kaçamaklar uzaklardaki Bodrum 'un çağrışımlarıdır hep. Bodrum 'u ilginç kılan çok öne çıkmamış bir özelliği ise Rodos şövalyelerinin Kalesinin en dibinde saklıdır. Adı tabelaya yazılmamış bir işkence müzesidir burası. Kalenin yüksek basamaklarından kat kat aşağıya inerken, çok nazik bir biçimde uyarıhrsınız. Çocuklarımzı sakınmanız önerilir. ürada ta aşağıda ürkütücü bir zindan vardır çünkü. Taş duvarlarında ürkütücü işkence aletleh asılıdır. tçerisi ziyaretçiler için bir tiyatro sahnesi gibi özenle aydınlatılmıştır. Prangaya vurulmuş "adam " yarı çıplaktır. Işkenceci kurbanmı çıplak sever çünkü. Canlandırmayla sağlanan zincir şakırtıları ve inleme sesleri işkencenin tarihe karıştığı izlenimini verir bir anlığma. Ama siz turist olmadığımz için Türkiye 'de işkencenin sürdüğünü bilirsiniz. işkence yapılan bir ülkede bir "işkence müzesi" bulunması tuhaf bir çelişkidir. Zindandan kurtulmak için merdivenleri tırmanmaya başladıgınızda acaba ziyaretçiler arasında işkenceci var mıydı diye bakmmaktan kendinizi alamazsımz. Bu asla bir paranoya değildir. Ortahkta elini kolunu sallayarak dolaşan maaşlı işkenceliler gezindiğinin bilincindesinizdir. Türkiye 'nin dört bir tarafına yaydmış sorgulama merkezlerinde kullamlan işkence aletlerinin 15. yüzyıldan kalanlardan tekfarkı vardır. Sizin ödediğiniz vergilerle satın alınmışlardır bunlar. Bir gün size karşı kullanılsınlar diye... Bu haftaki kapak başlığımız iki kelime... işkenceci utansın. Ama hâlâ biz utanıyoruz. îpek Çahşlar CUMHURİYETDERGİ İMTİYAZ SAHİBİ. BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN YENİ GÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCIUKA.Ş. •GENEL YAYIN YÖNETMENİ. ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDÜRÜİBRAHİM YILDIZB SORUMLU MÜDÜR: FİKRET İLKİZ • YAYIN YÖNETMENİ: İPEKÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK • REKLAM: MEDYA C KAPAK FOTOĞRAFI. TARIK AKAN ("KARARTMA GECELERİ" FİLMİNDEN) KAPAK ÇALIŞMASI: BÜLENT ÖRKENSOY ,ren Keskin, Fatma Karakaş, Lutta Hermanus (soldan sağa) gözaltında cinsel işkenceye uğrayanlara hukukiyardım saglıyorlar.