Katalog

I5MART 1998. SAY1625 "îstanbul Kanatlanmın Altında" * ve "Ağır Roman" filmlerinin yönetmeni Mustafa Altıoklar'a göre Türk sinemasında gözle görülür bir b hareket var. Seyircinin reklam filmlerinin anlatım diline alıştığmı söyleyen Altıoklar, "Siz, seyirciye filminizi hâlâ uzun yollardan anlatırsanız, o da sizi es geçer" diyor. 'Seyirciye taviz verdim' Neden film çekiyorsıınıız? Bence sinema, hem bugünlc hem de gelcceklekurulabilecekolanenyaygmiletişim aracı. Dünyaya söy lcyecck sö/lerim var ve bunları aktarmanın yollanndan biri dc sinema... Dünyaya söylcmek istediğiniz ne? Söylemek istedikleı im bugiinekadarolan filmlerimdezaten var. Mcsela îstanbul Kanatlanmın Altında "da,bircyintam özgürlügüııü ve bu özgürlüğün neden verilmcdiğinın altında yalan en teınel nedeni anlattım. Neden, iktıdarınkendi vaılığınıkorumaçabasıydı ve bunu He/arfen Ahmet Çelebi etrat'ında şekillendırdim. Bunun gibi, barış kavramından başlayıp insan haklarına giden, eşıtliktentutundahoşgörüyekadaruzanan çokuzunbirlisteoluş.turabilir. Projcleri geliştirdikçe bunları dayavaşyavaş. söy lemeyc c.alış,acağım ve bunlar benım görüsjeıim olacak. Sü/.cüklerini/. için kamera politik bir araç mı? Sosyal desek belki daha doğruolacak. Politika genel sosyal kavranıı içinde sadece bir alanıoluijturur. Kamerayı,Türkiye'debu{>ünya$ananlarayaklaştırmakgibibirsıkıntıdııyuyor musunuz? Hay ır. Aslına bakarsanız, 350 yıllık bir öyküolmasınarağnıen tstanbul Kanatlarımın Altında'dayaşananlarbugün için degeçerlı. Mesela,Güneydoğusorununa tarafsız bir gözle baktıgını düşündüğünüzbirkitapyazmayı düşünün, Hezarfen gibiCezayir'esürülmezsinizamasoluğu Bayrampaşa'da alırsını/. Bundan sonra yapacagım filnıde i^gal döneminde yaşanan siyasal, sosyal eatışmaları; hilafetçileri,saltanatçıları,lngili/, Anıerikanmandacılannı.milliyetçilerianlatacağım.Bunuanlatırken de geni^ kitleleri sinema salonlanna doldurmak ıcin Galatasaray ve Fenerbahçeli futbolcuların i"jgal kuvvetleriyle yaptığı futbol maçı hikâyesini koyaeağıın. Bukonubugünenasıltaşınacak? ' Ugal yıllarındaki görii^ tarklılıklarının üstesınden bugün de gelemediğımızı, sekscn yıl önce yaijanan tartışmalarınartık bitmesi gerektigini anlatacağım. "Genİ!> kitleler"i sinema salonlanna çekmckten sö/.ediyorsunu/. Dü^üncelcriniz,songünlerinseyirciyleölçülcn"Tiirk sinemasının başarısı", "Türk sineması canlandı" yorıımlarıy la örtüşüyor mu? Türkiye sinemasında bir kıpırtı, bir hareket olduğugözlegörülebilcn birgerçek. Bu, üeboyuttakendisini gösteriyor. Birinci boyut tcknik kalite ki, Îstanbul Kanatlanmın Altında, Ağır Roman, Es.kiya, Hamanı, tekııik kalitesi yüksek, Avrupa standartlarında filmler. Ikinei boyut ise bu lilmlerin scyircıyle bulu^ması. Sinema salonlarını yeniden doldııran,hattakendidönemlerinin Amerikanl'ilmlcriyleatbaijiyarı^angiijeba^ansını gösteriyorlar. ÜCÜIKÜ boyut... Anlatım estetiğiüzerinebiraz daha dcrinles.mek...Seyireininbirazdahapaylas.ımını sağlayaeak, biraz daha derinden tarayarak ileıieyecek filmler desanıyorum yakıngelecekteortayaçıkacak. Butarama neden bugündensağlanamıyor? I Ik neden dramatik kurgunun daha senaryoaşamasındayeterinceyerle^tirilememiş olması. tkiııci nedense, ilkaşamabasarıyla geçilmişolsadabunugerçekleştirirkeninandırıcılığıneksıkkalması... Bu neden kaynaklanıyur? Herşeydenöncederındüşünmcyeali!>mış birtoplumdegiliz. Yönetmcnlerimizdedcrtnlemcsıne düi>ünmeden birşeyler ortaya koyuyorlar, yani ilk akla gelen anlatım bıçimlerini seçiyorlar. Herkesin bildiği ya da çoktan aşılmı^ bir duruın ortaya gıktığı ?aman da film, dayanıImaz bir hale geliyor. Bir film, nasıl dayanılır bir hale getirilir? !jöyle bir şey söyleyebilirim: Reklam rilmlerinebaktığımızdamüthiş. anlatım dillerini görüyoruz. I ledetledıği meseleyi yirmi,otuzsaniyede!jakırijakıranlatıpgeviyor. Seyirei de onun bu anlatım yapısına adapte olmujjdurumda. Bu sadece bizimiçındeğil, bütün dünya ıçın geçerli. Televizyon aıa <m Altıoklar'ıtı ilk filıııi "Istuııbul Kanatlunmın Uuntla". Mustuju Altıoklıır'ın ikiıtci fllmi "Ağır Roman".