Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 CUMHURİYRTDERGİ 300 yapıü var TURKERERCAN / / Mt^. anatçı,yaşamıheraçıdanal• • B j ^ gılayabilen.onuinceleyipscven ve sevdiği şekliyle insanlara aktarabilen kişidir. Sanatçısanatınyalnızbiryönü.birkoluiledeğil, onun her yönü ilc içiçcdir." Sanatçıyı böyle tanımlar bir yazısında GustavFlaubert.Tümyaşamimücadeleile geçmiş, çevresine, sevdiklerine, öğrencilerine daima bir şey ler vcrmek kavgasıyla hep en iyiye, en güzele yönelmiş ressam, şair, yontu ustası Şevket Arman'ıhatırlatırbutanım. Onu sevenler genelde sadece soyut resimde Tiirk resim sanatına yeniliklcr getiren bir ressam olarak tanırlar. Yüzlerce yapıtı belkidebunedenle günışığınaçıkarılamamıştır. 1918 Mart'ında Urfa Halfeti'debaşlayan mücadeleyüklübiryaşam 17 Mart 1979'da Istanbul Cerrahpaşa'da noktalandığında; gerideüçyüzeyakını resim olmaküzere yontu, şiir, seramik sanat düny asına miras kal lyordu. 1940 yılında Gazi Eğitim Enstitüsü Resimlş Eğitimi bölümünü bitirdiğinde bu eğitimi yeterli bulmadığını dostlarına anlatmıştı.Tükenme/birenerjiilekcndiniçalışnıaya verdi. Stephan Zvveig'ın o yıllarda okuduğubirkitabındakiCarlSchurz'aaitşu sözün altını çizmışti. "Idealler yıldızlara benzerler,onlarahiçbirzamanulaşamayız. Fakatgemicilergibiyönümüzüonlaragöre tayin ederiz." Yönüııü ideallerc göre çizen Scvket Arman, en büyük ideali olan kişiscl scrgisini açmaya hıç zaman bulamamıştı. Yetencği çcvresindeki övgülerbakanlığa Sergi açmaya vakit bulamamıştı Şevket Arman. Öğrencilerine, dostlarına, yontu, seramik ve resimlerine ayırmıştı hep zamanını. Ölümünün üstünden tam 30 yıl geçti. "Sergilerini ise sevenleri açıyor ardından. kadarulaştığındaMilli Eğitim Bakanlığrnın onayıile l949yılındaParis'egönderildi. Iki yıl süre ile Academie National Superieur des Beaux Art'abağlı Jan Sanverdi atölyelerinde, daha sonra Andre Lhote atölyesinde yaptığıçalışmalardakendinikabulettirdi:Sertifikalarını alıp yurda döndü. Fakat Paris'te yaptığı araştırmalarbu dalda yeni kararlar, yenikonulararamayayöneltmiştionu. Çeşitlitasarımveprojelerüzerindeçalıştı. Resim eğitimi konusunda yeni atılımlargerektiğini düşünüyordu. 1957'deKıbns'aatandığındaİngiliz ressam Michael Bijon ile ilerlettiği dostluğu "yeni arayışlar" kararının pekişmesine neden oldu. 1959 yılında bu kez kendi yarattığı olanaklarlatekrarParis'egitti. Artık resim yanında değişik bir sanat dalıyla daha ilgileniyordu. Seramik... Seramik, modern resmin toprakta, çamurda yaşama ulaşması gibi geldı ona. Yalnız resmin değil seramiğin de ustası olmaya karar verdi. Yorgunluk tanımayan karaktcri "sihirlie.amurladostluk"dediği bu işi ustalık seviyesinde yürütmcsinde baş yardımcısıydı. Seramik ve fırın teknigini tüm ayrıntıları ile öğrendiklen sonra yurda döndü. Yaşama bakışı,görüşleri,ufkugenişlemiş, bu eğitımin topluma yeterli olmadığını farkctmişti. Buca Eğitim Enstitüsü'ndeki görevi sırasında Resimlş bölümünü kurdu. Artık eğitim arenasında aranan, saygı duyıılan, fikirlerinden faydalanılan bir sanatçıydı. Istanbul Eğitim F.nstitüsü'ndede böyle birbölüm açılmak istendiğini duyuncaburayatayinini istedi. Ve Resimlş bölümünün kurulmasınısağladı. Artık hayal ettiği, düşünü kurduğu bir ortama kavuşmuştu. Öğrencileri ile içiçe hem onlara hem sanata kendindenbirşeylcrkatmakzaten enbüyükarzusuydu. Busırada Paris'ten gelen bir dostu, soğuk savaşın tüm gücüyle devam ettiği 1953'lü yıllara ait bazı olaylardan sözetti. Barış hareketlerinin içinde yer alan Picasso'nun, llya Ehrenburg'unetkisindckalarakKore Savaşı'nı yansıtan bir tablo yaptığını bu tablonun komünist kesimde başka, Amerikancı kesimde başka yorumlandığını her ikı kesimin de Pıcasso'yu düşman bellediğinı anlattı. Zira Kuzey Korc, masum halkın çıkarlannı korumak için Amerikan Emperyalizminekarşı arslanlargibi savaştığını dünyaya ilan ederken, Picassoolayı masumların katliamı biçiminde görüyordu. Şevket Arman sanatın politikaya alet edilmesinin çok çirkin olduğunu, sanatla politikanın bağdaşamayacağını düşünüyordu. Politikanıntemeldebirçıkarsavaşından başka bir şey olmadığını buna karşılık sanatın toplumların ilerleyip yücclmesinde en güçlü etmen olduğunu anlatıyordu. Klasikten soyuta... Şcvket Arman'ın sanatını Doç. Dr. Ayla Ersoy şöyle yorumlamıştı: "...Şevket Arman'ın çalışmaları, çok sağlam bir desen üzcrine kurgulanmış kompozisyonları, disiplinliçalışmaalışkanlığıileözgünbirüslup olma özclliğini kazanmıştır. llk çalışmalarına ait örneklerdc klasik üslupte çizilmiş figürlerağırlıktaiken 19501951 tarihli çalışmalanndafigürlerinbirazgeometrikleştirilerek, köşeli dik çizgilerle soyutlanmaya yöneldiği gözlemleniyor. ElliliyıllardaTürk resmi içinde başlayan soyut sanata giderek artan ilginin, Şevket Arrnan'ıdaetkilcdiğini görebiliyoruz. Soyııtlaştınlmıştek figürlerden ve Nü'lcrden oluşan çalışmalar 1954 tarihli yapıtlarında da yer alıyor." Kaligrafi geleneğinden... 196()'lı yıllarda Şevket Arman'ınresimlcrinde eski Türk kaligrafi geleneğini canlan dıranögeler,kıvrakbirhareketritmiyleözgün motiflere dönüşerek yer almaya başli' yor. Aynı yıllarda benzermotitleri resimlerinde kullanan Abidin Elderoğlu gibi, Arman'ın da Arapça'yı çok iyi bilmesi bu tür çalışmalarındagösterdiğiüstünperformansınkaynağı olarak düşünülebilir.Siyahkalın çizgilerle şekillcndirilmişkaligrafiközellik taşıyan biçimlerin araları çok renkli armonik pastel boyalarla boyanıyor. Yeşil, eflatun, pembe renkler üçgen ve daire gibi geometrik formların oluşturduğu alanları birbirinden ayırırken resmin bütünü içinde bir denge sağlayacakşekildeyerleştiriliyor... Bu dönemde yaptığı çalışmalar içinde geometrik soyutlamalarvekaligrafik biçimlerin yanı sıra, Sigara içen kız, Polatlı canavan, Seleciisimlerini taşıyan yapıtlarında görüldüğü gibi geometrikleştirilmiş soyut figGrlerle oluşturulmuş kompozisyonlar çıkış kaynağını Arman'ın birey olarak çevresiy le olan ilışkisindc buluyor. Türk resminde Kübist üslupta çalışan sanatçılardan biri olarak değerlendirebıleceğimiz Şevket Arman 1964'te Izmir'de yaşadığı yıllarda pastclle kâğıt ü/erine kendıne özgü üslubu, sağlam kurgu ve /.engin paleti ılc Izmirpeyzajları da çalışmış. Renkli çalışmalarının her birinin öneedesenleriniçizip.Myahbeyazdegerler