20 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

15K.ASIM1998. SAYI660 de çok zor... En sonunda dayanamadım ve onaaçıldım.Osırayanıkoynuyorduk. Başını kartlara gömdü, daha sonra da omzumda on beş dakika kadar uy udu. Başını yavaş yavaş kaldınp, onu yanlış anladığımı, kendisinin beni öyle görmediğini söyledi. Ben söylcdiğime pişman olmuştum ama artık çok geçti. N uray o gün, bir daha görüşemey iz, diyerek gitti. Fakat bi r gün sonra kapı çaldığında Nuray'ı karşımda gördüm. Hadi yanık oynayalım,dedi.Tamam,dedim. Yanıkoynarkcn bana bağlandığını, ama adınıkoymakta güçlükçektiğini söyledi. llişkimizin adı da böylece yanık kaldı. Nuray bana daha çok gidipgelmeycbaşladı.Buikiyılsürdü.Biriki kezaynldık. Ein fazla on gün ayrıkalabildik. En sonunda evlenmeye karar verdik." Zor verilenbukarann birçok sorunudayanında gctirdiğini ve çok büyük zorluklara omu? omuza karşı koyduklarını söylüyor Demirel. "Ailesi bu ilişkiyi kabul etmedi. Nuray'ı dışan yoltamamaya başladılar. Bir gün kapımgümbürgümbürçalıyordu. Açtığımda karşımda Nuray'ı gördüm. Meğer evden kaçmış beni de kaçırmaya gelmiş. Hemen toplandım, anneme gittik, o da bizi küçük ablama yolladı. O gece orada kaldık, sabah kalktığımızda ev sarılmıştı. Nuray'ın ağabeyleri konuşmak istediklerıni söyleyerek içerigirdiler. Amataşkınlıkçıkarttıklarıiçin evden atıldılar. Karakola gidip bizi şikâyet etmişler,polisler geldi veNuray'layalnızkonuşmak istcdiklerini söylediler. Zorlakaçırılmadığınıhattakendisininbenikaçırdığını anladılar. Polisler Nuray 'ınailesinigeri yolladı lar. B iz diğer gün beraber Zonguldak 'taki ablama gittik. Fakat Nuray'ın öteki gün önemli bir sınavı vardı. Ankara'ya gittik ve Nuray sınavagirdi. Ablama döndüğümüzde Nuray'ın ailesinievde bizi bekliyorbulduk. Bize ilişkimizı kabul ettiklerini ve anlaşmaya geldiklerini söyleyerek, beraber Istanbul'adönmeyiteklifettiler. Biz daha sonra döneceğimizi söyledik ve onlan yolladık. Istanbul' a döndüğümüzde de hemen e vlendik. Eşimın babası sözünden döndü ve Nuray'dan beni boşayıp eve dönmesini istedi. Fakat o benimle kaldı." Demirel, evlendikten sonra çevrclerinden tepkialdıklannı.bazıinsanlarıntebrikederken bazılarınındaonları dışladıklannı anlatıyor. Sekizyıl sonra çocukları Emirhan'ın dünyalarını değiştirdiğini gözlerinden inanılmazışıltılarsaçarakanlatıyor: "Çocuğumunolmasıbirmucizedir. Böyle birşeyin gerçekleşeceğini söylcseler inanmazdım. Şöyle acı bir anım var. Hastanede yatarken ağabeyimin çocuğu olmuştu. Çocuğuy la beni ziyarete geldiler ve onlar gitti kten sonra çok ağladım. Bu olay bana çok acı vermişti. Çünkü benim hiçbir zaman çocuğum olmayacaktı. Ama Nuray'la evlendikten sonra bir gün benim sağlık kontrolüm için hastaneye gitmiştik. Nuray da kontrole girdi, ben o sırada arabada oturuyordum. Yanımageldiğindeyüzüallakbullaktı.Söyleyeceklerine inanamayacağımı ima etti. Ve tabii ki inanamadım. Ondan sonra geçen dokuz ay büyük heyeoanlarla doluydu. Emırhan dünyaya geldiğinde benim için inanılmaz gerçekleşmişti." Demirel, on beş gün çocuğunu kucağına alamadığını ve cşinin zoruyla bunu başarabilidiğini söylerken hâlâ heyecanlı. Adını Kemal Emirhan koyduklarını söylüyor büyük bir gururla, Çocuğunun önemli bir işadamı olmasını istiyor. Bedensel Engelliler Dayanışma Derncği'ni büyük zorluklarla kurmuşlar. Eşiyle beraber başlamışlar kaynak aramaya. Birçok kaynak bulmuşlar ama siyasi engellcrle karşılaşmışlar. Yardımscver vatandaşların sayesinde bugünlere gclmişler. Birçok ünlüylc çalışmışlar Ediz \ lun, Müjdat Gezen, Kandemir Konduk bunlardan yalnızca birkaçı. Bağışlar sayesinde, Türkiye'deki ilk teker^r lekli sandalye kampanyasını başlatmışlar Yüzlerce insan yararlanmış bu kampanyadan. Şu an derneğin durumu çok iyi. Fakat, Demirel derneği bırakmayı düşünüyor, çünkü artık yorgun ve çocuğunun geleceğini hazırlamayı planlıyor. Belki ticarete atılırım, diyor. Yerine geçecek kişinin onun gibi olmamasından korktuğundan olsa gerck gözü arkada gideceğc benziyor. Hastanedekibunalımlıyıllanndabirkitap yazdığını, fakat yayımlatmadığını anlatıyor. Arkadaşlan kitabı fazla karamsar bulmuşlar. Hayatını bir hücrede geçirdiği için kitabın adını "Hücremdeki Sevgi" koymuş. Eşi bu kitabın yayımlanmasını istememiş. Eşinin tutumunu şöyle açıklıyor Demirel: "Içinde özel şeyler vardı. Eşim de bundan rahatsızoldu veyayımlatmamamı istedi. Arkadaşlanm fazla karamsar buldular. Öylece bir kenarda kaldı zaten. Sekizyıldıryüzünü açmadım. Eğer yayımlatmayı düşünürsem birçok yerini değiştirmemgerekecek. Çünkü o zamandan bu yana çok şey değişti." Demirel eşinin bu tutumunu saygıylakarşılıyor: "Nuray, bana yaşamı gösteren kişiydi. Beni hayata bağlayan, ayakta kalmama yardım eden o oklu. Ben onunla doğdum vc onunlayaşıyorum. Nuray 'ıtanımadanönce beni gezdirecek kimse yoktu, beni o gezdirdi.Hayatımda ilk kez onun sayesinde denize girdim. Onunla beraber yeni yerler keşfettim. Evlendikten sonra her yaz tatile çıktık ve bundan çok hoşlandık. Beraber bir şeyler yapmayı seviyoruz. Çocuğumuz olmadan önce daha çok birbirimize vakit harcardık. Meselabalıktutmayagiderdik. Fakat şimdi çocuk olduğu için bunu pek yapamıyoruz." Balıktutarken batıyorduk "Bir gün Nuray'la balık tutmaya çıkmıştık. Saatlerce bekledikten sonra balık oltadaydı, ben 'Balık tuttum' diye haykınyordum. Sonra Nuray'ın sesi geldi kulağıma. 'Batıyoruz' diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Meğer sandal su almaya başlamış. Bir keresinde de akıntıya kapılıp, sürüklendik. Bizi ordan geçen başkabirteknek kurtardı." Demirel, yemek yapmakta da iddialı: "Çokgüzelyemekyaparım.özellikleetyemeklerini. Nuray'la evlendikten sonra yemeği uzun bir süre ben yaptım. Çünkü eşim öğrencne kadar aradan uzun bir zaman geçti. Ama şu an bile benden güzel yemck yapamaz. Hatta sabah kah valtılarını hâlâ ben hazırlıyorum." Hafiften kararmaya başlayan hava, bizi uzun söyleşimizden uyandırıyor. Saate baktığımızda vaktin bayağı ilerlemiş olduğunu görüyoruz. Demirel'in önünde bitmek üzere duran son çayı ve bitmeden söndürülmüş, kül tablasında duran sigaralar... Son olarak dudaklanndan şu sözler dökülüyor: " Hayat devam ediyor. Acısıyla, tatlısıyla sürüp gidiyor. Arada bir arkama dönüpbakıyorum, nelcr yaptım diye. Koskoca bir hıç çıkıyorkarşıma. Yapmakistedikleriminçoğunu yapamadım ve yaptıklanmın da karşılığınıalamadım. Ama oncaacıdan sonra buradayımvehepburadaolacağım..." Yerleşmiş olduğum koltuktan ağır ağır doğruluyorum. Saatlerce oturduğum için tutulan bedenimi, güçlükle yerimden kaldınyorum.Tokalaşarak,Dragos'untemizhavasınaçıkıyoruz.^ DERGIDEN Merhaba, Bu haftaki kapak yazımızda şiir için yaşamış iki sairin yaşamından kesitler aktarıyoruz. Sylvia Plath ile Ted Hughes üzerine yapılmış bu çalısma, dergimize tngiltere den katkıda bulunan Emel Soylu 'nun. Ted Hughes kısa süre önce 68 yaşında öldü. Sylvia Plath iseyülar önce intihar etmişti. Türkiye açısından gündemde olmayan bu iki sairin yaşadıklarından bize ne diye düsünmeyeceğinizi biliyoruz. Gerçekyaşam öyküleri hepimize ilginç geliyor. Zaman zaman tecessüsümüz rontgencilik noktasına bile varıyor. Sinemalarda gösterimde olan Truman Show ülkemizde hep sergileniyor. Haftalardır Türkiye video bantlarla ve ses kasetleriyle sarsılıyor. Televizyonlar ve gazeteler aracüığıyla oturma odamıza nakledilen gerçek konuşmaları dinleyip sararıyoruz, soluyoruz. Bu arada kim, nasıl, hangi hakla bu konuşmaları "zaptediyor " sormayı bile unuttuk gitti. Cinayetlerin, tehditlerin, küfürlerin ve riişvet öykülerinin aktarıldığı bu bantlar yasamımızın bir parçası haline geldi. Kurumların, yurttasm parasıyla birbirlerini dinlemek ve kaydetmek gibi bir görev üstlendikleriaçık. Dinleme .•• masalarımn yine, bizim •• •'" vergilerimizle ücretleri ödenen memurları olmah... Madem ki herşey dinleniyor, o zaman tamamım öğrenmek de hakkımız. Içine düştüğümüz kirli cukurda, yarım yamalak bant bilgileriyle idare etmekten bıktık usandık. Gerçek ne kadar korkunç olursa olsun herşeyi öğrenelim istiyoruz artık. Dergimiz yayına girerken patlak veren ikinci Korkmaz Yiğit olayını ne gibi gelişmeler izleyecek, kestirmek mümkün değil. Belki de bu dergi elinize geçtiğinde bambaşka bir ülkeye uyanmış olacağız. Bu kadar kötü yönetilmeye layık mıyız diye düsünmeden edemiyoruz. önümüzdeki hafta yeni bir dergide bulusmak umuduyla... tpek Çahşlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ; BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSIBASIN VE YAYINCIUKA.Ş.1GENELYAYINYÖNETMENl: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMETÇETİNKAYA1YAZIİŞLERl MÜDÜRÜ: İBRAHİM YILDIZ1SORUMLU MÜDÜR: FİKRETİLKİZ1 YAYIN YÖNETMENhlPEKÇALIŞLARBGÖRSELYÖNETMEN: AYNURÇOLAKB REKLAM: MEDYA C Kemal Demirel, oğlu Emirhan 'la... KAPAK ÇALIŞMASI: BÜLENT ÖRKENSOY
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle